Pause.!

Mehmet Scholl.!

Mehmet Scholl, buradaki Bayern'in ezeli rakibi 1860 taraftarinin da üzerinde durdugu gibi o bir fenomen ve cok ilginctir Bayerne ait ne varsa nefretle anilan yerde bir tek ona baska bakilir, bir tek o sevilir sayilir ki cok az futbolcuya nasip kismet olmustur der ve hatta ben sadece bir tanesini -Scholl- tanirim der.. Digeri de insanin yaptigi isin disinda kisiligi ile de kendisini kabul ettirmesi saygi duyulasidir der .. derler de derler..

Scholl'u sevdiren nedenlere gelirsek eger her seyden öte Kahn gibi diyemeyiz. Her ikisi de Bayern'e sadik kalmistir ama Kahn hakettigi parayi her daim almistir burada. Yani Bi Real Madrid ona daha fazlasini vermemistir ve fakat Scholl'da bu durum vardi. Avrupanin hemen hemen bütün devlerinin listesinde Hoeness gözetiminde saglam paralara "Hayir" demistir.. Karsiligini inanin bana fazlasiyla görmüstür, Bayern milliyetci bir cizgide yürür.. adamina her daim sahip cikar.. Cok fazla milliyetci taraftari da vardir ve fakat milliyetci derken Bayern milliyetciliginden söz ediyorum. Bir kisim Bayernliler bayern eyaletinin tek basina ülke olmasini dahi dile getiriyorlar, her bakimdan diger eyaletlere fark attigindan dolayi.. Bu yüzden genelde en sevilmeyen insanlar, Bayernlilerdir almanyada...

Scholl bu milliyetci taraftar profiline uygun baska bir eylem gerceklestirir.. Rudi Voller-Skibbe ikilisine hayir der.. Milli takimi reddeder.. herkes bilir ki bu daha cok Bayerne faydali olma girisiminin bir parcasidir. Bayern Munihi milli takimdan üstün görüsün eyleme dökülmüs ifadesidir. Bizzat tanidigim öyle bayernliler var ki ben Kuranyi'nin gol attigi Alman Mili takimina sevinemiyorum der.. Bayernli yöneticiler de böyle düsünmüs olacak ki kim milli takim adina gol atiyor hemen transfer ediyorlar (di). Velhasil gerek düsük paralara Bayernde kalmasi gerek Bayerni her seyden üstün tutmasi ve her daim verdigi sivri roportajlari, akilli demecleri ile Basta Hoeness ve Beckenbauer olmak üzere tüm klubun sevgisini, takdirini kazanmistir ki üzerine cikan oyuncu su an itibari ile yoktur..

Yakin zamanda herkesin bekledigi onu takimin basinda görmek.. Sadakat sözcügününün futbolcu olarak karsiligidir Bundesligada.. "Scholl gibi sadik".. "Scholl gibi Bayernli" kaliplasmistir artik..

Merakla yesil sahalara takim elbiseyle dönmesini bekliyoruz...

2001/02 Sezonu: Borussia Dortmund- Bayern Münih maci

Bayern bir puan önünde gitti Dortmund'a.. Arkada bekleyen Hertha ve Kaiserslautern'in de üc puan önünde.. 28.Hafta.. Sampiyonlugun kizistigi mac.. Sinirler gergin.. stat cehenneme cevrilmis durumda..

Efendim Toplamda 12 sari (Oliseh , Addo Salihamidzic , Jeremies , Scholl , Elber , Linke , Kahn , Sagnol , Kuffour ), 3 kirmizi kartin ciktigi mac Bobic ve Santa Cruz'un attigi gollerle berabere bitiyordu.. Henüz daha macin 35. dakikasinda iki sarida Lizarazu kirmiziyi yiyor, 56'da da Effenberg yaptigi sert faul sonrasi oyun disi kaliyordu, Dortmund ise macin sonunda resimde de görüldügü üzere Evanilson ile bir kirmizi yiyor..

Hoeness, kendisinin ve teknik direktör Hitzfeld'in de gerekirse sahaya girecegini ama dokuz degilde sekiz kisi kalsak da asla yenilemeyecegini söyler iken Kahn bu mac icin Belki Heyecan acisindan yillar boyu reklami olabilir ama futbol degildi sahada oynanilan diyordu yaklasik 70 bin fanatik Dortmundlularin cehenneme cevirdigi mac sonrasi..

Son saniyelerde Rosicky'nin frikigi cataldan Kahn'a dogru gider iken bu sansli durum icin Dortmund'un maci haketmediginin en önemli göstergesi diye kaydediyordu Kahn..

Gerd Müller & Uli Hoeness

Diyebilecegim sey sudur ki Hoeness bugünleri hicbir zaman unutmadi. O pek cok kisi tarafindan Bayern sevgisi nedeniyle elestirilir iken baska acidan herkes hakkini verir ki "vefa" denilen olgunun bire bir ifadesi gibidir.. Kac Bayernliyi, Kac sadik dostunu kurtarmis, yaptiklarini unutmamis ve cesitli sekilde destek olmustur bir gün yazmak dilegiyle..

Kariyerinin Sonlarina Dogru Cosangiller.!

Ailton

Onu tanimayaniniz yok.. Bremende gol krali olduktan sonra "para" yüzünden Schalke'nin yolunu tuttu. Acik acik beddua okur gibi bana verilmeyen para Klose'ye verildi görecegiz bakalim mesajini da cakti giderken.. Ve fakat Klose costukca cosar iken Ailton'un yollari cok baska yerlere dogru sürüklendi. Schalke ve hatta Besiktas gibi buyuk takimlardan sonra Ukraynanin Metalurg Donezk takimi bir yana son olarak Avusturyanin Cashpoint SC Rheindorf Altach takima gitti.. Bir yere kadar tercihlerini anlar iken ikinci Bundesligalarda da tutunamadiktan sonra tamamen paraya endeksli bir yol cizdi, elestiriyor muyuz ? Hayir, baska ne yapsin ki ..



Rivaldo

Öyle bir görüntüsü var ki dini imani paraymis gibi duruyor.. Yunan ligine dogru yol almasi neyse de oradaki degisimin/transferin altinda para yattigina inaniyorum. Ve ayni zamanda AEK'ye mesajini da iletiyor.

"kusura kalmayin, bu teklifi siz alsaniz siz de benim yaptigimi yapardiniz, affedin beni" ve Özbekistan.. Hadi Rivaldo bitti bitecek idi, gidiverdi oraya, peki sevgili Zico sen ne ariyorsun orada yahu ?



Gerd Müller

Kim ne derse desin, yakistiramiyorum abi ben bu büyüklükte futbolcularin kariyerlerinde böyle takimlari görmeyi.. Degil yetmislerin tüm zamanlarin belki de en iyi golcüsü olan adam 1979 yilinda Fort Lauderdale Strikers takimina transfer oluyor.. Bombaci Amerikada durmuyor 1981 yilinda bir transfer daha yapiyor Smiths Brothers Lounge takimina. Bir yil sonra da sona erdiriyor kariyerini.. Para tamam da Zidane gibi anli-sanli bitirseler..



Jürgen Klinsmann

Cok tatli bir kisiligi var, severim de ama gercek su ki pek cok insan baska dusunebiliyor. Amerikaya gitme sebebi cokca defa siradan insan olma yolunda atilmis bir adim olarak algilandi insanlar tarafindan ve fakat bazilari da diyor ki oynadigi son takiminin utancini tasiyamadigi icin.. Orange County Blue Star ki Amerikanin ikinci lig takimi.. Burada klinsi 8 maca cikip 5 gol atiyor lakin oynadigi maclarda ulasilan en yuksek seyirci sayisi 877 kisi idi.


Lothar Matthäus

Yahu ne zaman bu adamin resmini görsem moralim bozuluyor. Neyse..

Loddar abimiz her türlü kupayi kaldirmis yasaminda bir tanesi haric: Sampiyonlar Ligi Sampiyonlugu.. Para hirsi buna mani oldu desek yeridir.. Aslinda bu kupayi kaldirabilirdi eger ki 2000 yilinin mart ayinda Amerikanin New York Metro Stars takimina transfer olmasa idi. O yilin sonunda Bayern Hitzfeld ile Sampiyonlar Ligi Sampiyonu olur iken Loddar abimiz Play offlara dahi kalamiyordu.. Üzüldüm desem yalan olur.. Baska acidan o gittigi icin takim Sampiyonlar Ligini almistir desek o da dogrudur.. Loddarin oldugu yerde yanlis olmaz.


David Beckham

bir tek bekim abimizi anliyorum ben. Bir ihtimal digerlerine - 80 sonrasi- nazaran cok erken gitmistir ama para da para yani.. Benim bildigim yilligina 50 milyon euro zam geldi gibi bir sey. Bunu takimdan degil de reklamlardan aliyor o ayri ama sonucta bu gelisme ancak Amerikada kalip takimin reklamlarina el koymamasi sonucu olabiliyordu.. Yine de futbol adina hos degildir cunku benim begendigim ender popüler oyunculardan birisidir, karakteri dahil..


Paul Gascoigne

Aslinda o da Amerikayi tercih etmisti ilk etapta.. Ona D.C. United klubu saglam bir teklif sunmustu lakin transferden sorumlu insanlar onun namini duyunca bu isten vazgectiler o da Cin'in Gansu takiminin yolunu tuttu.. Pek cok bakimdan kendisine yazik ettigi icin son dönemlerinde burada oynamasi onun kariyeri acisindan cok da önemli olmayan bir gelismedir.. Ben onu hep cok sevdim her daim sevmeye de devam edecegim..


Thomas Brolin

Bazi oyuncular aklimdan hic cikmaz benim. Brolin'in penalti atarken ki kalbinin küt küt carpmasinin görüntüleri ya da isvec takiminin kullandigi bir frikikte köseye kacip attigi gol her daim aklimdadir.. Garip.. Konuya dönersek Gascogine'den cok farkli degildi yapisi. Diskolardan cikmazdi, begenirlerdi hatunlari bu sarisin cocugu.. Ama iste 15-20 kilo almisti son dönemlerinde.. Akabinde kariyerini 1998 yilinda "KALECI" olarak Hudiksvall ABK takiminda sonlandirmistir ki yazik yani..



Claudio Caniggia

unutulmazlar arasindadir.. 90 Italya'nin kahramanlari arasindadir. 36 yasinda FC Qatar klubune transfer oldu. su yukaridaki beyazlar icerisindeki abi klubun baskanidir. Kirmizi kart sonrasi Caniggia'yi sakinlestirmeye calisiyor.. Terlikler muhtesem yalniz..



Stefan Effenberg

Katarin yolunu tutangillerden.. al-Arabi Doha takiminda oynar iken onun takim arkadasi da



Gabriel Batistuta

Idi. Yani Batigol.. Yaklasik 3 yil oynadi ve 25 gol atti orada.. Gecirdigi agir sakatlik sonrasi kariyerini sonlandirdi.



Mario Basler

Süper Mario.! Katarcigillerden. 23 numarali formayi giydi Al-Rayyan Club takiminda ve bir gün hocasina "Haci be hic oynasim yok, gidiyorum ben" dedi ve döndü almanyasina.. Wattenheim'da bir süre libero olarak oynayip sonlandirdi kariyerini.. Düzgün bir karakteri olsa tüm avrupa bu ismi bilirdi, o denli yetenek idi. Romario gibi.. Hani sehir efsaneleri gibidir bir alt resimde olan Romario'nun hikayesi. Antrenmana bes gün degil üc gün cikarmis, ne zaman ki 20 gol barajinin altina düserim o zaman her gün gelirim demis hocasina. Ama Basler gercekten de boyleydi. Icki-Sigara ne ararsan var üzerine bir de antrenmanlara gelmezdi.. Yine de atardi golü ama siklikla düsüs yasardi. Olmasaydi sonu keske böyle.



Romario

20 mayis 2007'de bin gol barajina ulasan bir adam icin cok fazla bir sey söylenmez. baska acidan para degil de istatistiki nedenlerden dolayi Avusturalya'nin Adelaide United Football Clubtakimina transfer oldu. Attigi bir gol de istatistiklere gecmistir. Herkes rovasatalari, frikik gollerini filan izler, ben de izlerim severim de cok. Ama baska acidan ben Romario'nun gollerinden inanilmaz keyif alirim. Kaleci donup kalir, bes milim yanindan gecen topa dokunamaz, öyle vurur du.. Terse kalan tenis oyuncusunun saskinligi olurdu o kalecilerde hep.. Cok büyük golcüydü, hakettigini de aldi bu dünyada. Icim rahat..



Pele

Sevemedigim adamlardandir her daim. Bir adam Maradonanin her bakimdan zitti olabilir mi ? oluyor iste. DÖrt dünya kupasinda da gol atan ender oyunculardan birisin. Digeri de Hamburg'un uwe Seeler'i. "Uns Uwe" yani. Seeler hic amerikada oynamamistir, yapmaz o. Velakin pele Cosmos New York takiminda top kosturmus, hakkini da yemeyelim Sampiyon da olmustur o takimla..


Johan Cruyff

O muhtesem Jubilesinden sonra kariyerini sonlandirmamis önce Los Angeles Aztecs Sonra da Washington Diplomats takimlarinda forma giymistir en sonunda Feyenord takimiyla "son kez" oynamis ve sonlandirmistir kariyerini.. Otuzundan sonra harcamistir kendisini..



Hugo Sanchez

Benim yasim Sanchez'i tutar. Rövasata gol ve gol sonrasi takla denilince aklima gelen ilk isim budur. Real Madrid denildigi vakit hala Hugo Sanchez diyengillerdenim ben. Kariyerinin baslangici ve sonunda olmak üzere iki tane Amerika Macerasi bölümü vardir. 1979'da San Diego Sockers da oynamis ve sonlarina dogru Dallas Burn ve cok kisa süreli olmak üzere Avusturya'nin FC Keli Linz takiminda boy göstermistir.



Mario Kempes

Eskileri izledigim zaman "karizmatik" gelen ender oyunculardandir bana.. Seyretmek isterdik canli canli.. Avusturya'ya kapagi atmis bir dönem Kempes.. Önce First Vienna Football Club Sonra yine bir avusturya takimi olan VSE St. Pölten, ve tekrardan Avusturya takimi Kremser SC ve Sili takimi Fernández Vial en sonunda da Endonezyanin Pelita Hyatt takimlarinda oynayip sonlandirmistir.. 78'de dünya Sampiyonu olan Arjantin Kadrosunun en iyi topcusu, 10 numarasi Endonezya'da futbol oynayarak sonlandirsin.. Nerden bakarsak bakalim hazin bir son bana göre.


Pierre Littbarski

Kucukken adini her daim yanlis yazardim, doksan kadrosunun da yildizlarindan.. Kariyerinin sonuna dogru cosangillerden.. Capun takimi Vegalta Sendai oynamis. Sonrasinda sevmis olacak uzak doguyu ki Sydney ve Yokohama'da antrenörlük yapmisligi vardir..


Mehmet Scholl

Bayernliler sadakat denilince Mehmet Scholl derler.. Mehmet gibi sadik olacaksin derler.. Bu atasözü gibi kalmistir artik buralarda.. Sekiz Bundesliga Sampiyonlugu ki rekordur.. onca Avrupa Sampiyonlar Ligi maci filan derken hic gitme sen.. Bayern disinda hic oynama, sonra kalk bezirk Liga -amatör diyelim- mac oyna. Birak abi.. birak ne gerek var fanteziye.. UEFA kupasini almis adamsin, Bayernlilerin altin karmasinda yerin olmus ne isin olur Bezirk ligada senin.. Ama hayat bu iste..

Eren Derdiyok.!

Ben cok begenmistim Avrupa Sampiyonasinda.. Baktim ki tek begenen ben degilmisim. Bundesliga klupleri pesinde uzun süredir.. Ve yalniz da degiller bu yildiz avinda. Ve fakat Leverkusen ile iliskiler derinlesiyor, menajeri Volker Struth labadia-Voller ikilisine yakinlik duydugunu belirtmis. Hoffenheim da keza pesinde.. Merak ediyorum kac para ödenecek klubune.. Pazarliga baslamislar olursa ocak olmazsa yaza Leverkusen de olacaktir diyorlar.. Yakin zamanda burada görürsek sasirmayacagiz ve belki de kendisini gelistirebilecegi en iyi klup onu bekler durumdadir.. Su durumda benim favori kluplerim Bremen,Hoffenheim,Leverkusen'dir. Eren de gelirse Leverkusen bir sira öne atlar..

Ahmet Kaya.!

insanoglunun kacip da kurtulamadiklari vardir, her daim bir sekilde esiri oldugu, olmazsa olmazlari, tutkusu, bagi. iste benim de ahmet kaya. bazen bosa kürek cekiyor olusun, yasamda iki adim ileriye dogru adim atamamisligin duygusunu veriyor. neler neler dinliyoruz, nerelerden kacip nelere bulasiyoruz ama dönüp dolasip geldigimiz yer kürkcü dükkani misali basladigimiz nokta. baskaldiriyorumdan kac zaman gecmis bilemiyorum, araya sikistirdiklarimin haddi hesabi yok. ama iste bu hayat bu ezgilerin anlamli kildigi bir sekilde yasanmis, kacamiyorsun.. nasil ki su bulundugum konumdan ileri dogru tek hamle yapamiyor isem, varolana katlanmaktan öte bir secenegim kalmamis ise, ayni sekilde katlaniyoruz, demleniyoruz, basa dönüp bir daha diyoruz..

kader,kismet,tesadüf,allah ya da iste, yasamda yönetmen olarak kimi belirlediyseniz kimseyi Ahmet Kaya'nin eline düsürmesin.. bir sonraki nesillerin böyle bir sorunu olacagini sanmiyorum ama yine de.. uyarayim dedim.

misal new age muzik akiminin yasamimda dehset güzel yeri oldugu bir hayati yasamayi biz istemez miydik ki sanki ? Hem burada da zorluk cekmezdik o kadar.. Ortak paydalarda cirit atardik, kesirden kesire gezerdik..

"yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun.."

Böyle demistik zamaninda ama.. 8 yil olmus buralardan gideli.

Ülkedeyken severdik seni de buradan baska baktik.. Sarkilarinin meze oldugu sofralarimizda tüm yalniz kalmisligimizla eslik ettik. Hepimizi birlestirdin yaban ellerde. Rockundan kemanina, jazzindan arabeskine baskalastigi ve fakat yabanci ortak paydasinda bulusulan yerde bir diger "ortak" payda oldun her daim. Hali hazirda kendimizle konusmaktan, ice dogru monologlarla icimizi daglamaktan da kurtardin..

La ben ne diyim daha sana abi ?

Diego & Almeida

Almeida'nin füzesi sonrasi gol sevincleri.. Almeida denilen adamin muhtesem bir solu vardir, hatirlatalim.

13.Hafta Bundesliga: Top 11.!

Dortmund-Leverkusen-Bremen domine etmis gibi duruyor.. Tremmel toplamda 8 kurtaris yaparak burasini haketti. Santa, bir defans oyuncusu, ücüncü maci ücüncü golü anasini satim. Keza Subotic toplamda besinci golünü atti ki ikinci Bundesliganin en pahali oyuncusu demistik, Klopp eski ögrencisini her ne pahasina olursa olsun transfer ettirmisti ki karsiligni görüyor.. Ben Hoffenheim'da öne cikacak iki isim var demisimdir her daim.Carlos Eduardo-Obasi. Bu ikisi gün gectikce agirligini koyuyorlar.. Diego, Diegodur.. Ribery ile beraber almanyanin en iyi orta sahasidir. Bücür Hajnal atilan dört golün ücünün asistini yapip geriye kalan o tek golü de atarak muhtesem bir performans cizdi. Aslinda bir gol daha atti ama hakem ziyan etti ofsayt diye.. Kiessling.. Ne cok isterdim Galatasarayda olsun. Su galatasaraya ilac gibi gelirdi.. Dzeko karambolden gol atti ama daha cok Grafite'nin attigi golde insanüstü cabasi ile suraya kendini koydurmustur..

HANNOVER - BOCHUM 1:1
STUTTGART - BIELEFELD 0:0
LEVERKUSEN - SCHALKE 2:1
HERTHA - HAMBURG 2:1
DORTMUND - FRANKFURT 4:0
COTTBUS - KARLSRUHE 1:0
M’GLADBACH - BAYERN 2:2
HOFFENHEIM - WOLFSBURG 3:2
BREMEN - KöLN 3:1

Hannover cok buyuk bir hata yapti o da sudur ki Enke'ye cok fazla güvenip yedek kaleciyi önemsemediler.. Bir kaleci kac mac yatirir bir takimi ? Hoffenheim fark atmisti gecen haftalarda, aslinda sadece kaleci kurbaniydi yoksa yenebilirlerdi Hoffenheim'i. Bu hafta hem Bochum hem de Hannover kaleci kurbani oldu ve fakat Hannover'in kendi kalesine gol atan bir kalecisi var ki..

Stuttgart darbogazda. Klup ici sorunlar da var. Veh sürekli isyan edip duruyor.. Zor bir takimdir Bielefeld ve gecemediler. Hitzlsperger doksan dakika bankta bekledi ama sorun cikarmayacagini deklare etti. Bielefeld kadrosu cok iyi degil ve simdiden atak yapmis durumdalar.. Harnik,Buckley ile filan görüsmelere baslamis ama derim ki Harnik ne kadar güzelse Buckley'dan adam olmaz artik. Ekmegi yendi onun..

Hoffenheim macini ise anlatmiyorum, seyredin.. Macin sonlarina dogru topuklarla giden atagin osfayt ile kesilmesi var ki yine de izlenmeye deger, keza Eduardo'nun muhtesem frikigi.. Yine Mehmet Scholl'u andilar, zira sadece o vururdu eskiden boyle.. (Ona ait cok hos bir video var, orada görülebilir yarin belki yarinda da yakin) Bu arada Löw tribünde.. Akli varsa Eduardo'yu alman yapar, oynatir milli takimda..


(6:56'da topuk show)

Cok güzel mac diye bekledik Leverkusen Schalke'yi. Güzel de oldu ama ben daha güzelini beklemistim. Leverkusen, bu sene sampiyon olursa sasirmam.. barnetta cok güzel oynadi.. yüzde 70 ikili mücadele kazanma orani ki cok daha fazlasiydi gibi.. Bugün Ayhan'in kacirdigi golden daha beterini Kuranyi kacirdi ki onu o her daim yapar.. Hala Oyun kurucu ariyorlar bu arada. Kiessling muhtesem, Vidal muhtesem ve Agusto.. Eduardo ile beraber cosan on numaralar..

Hertha.. Sanirim benim bu sene tutturdugum ilk Hertha maci. Hamburg orada 1997 senesinden beri kazanamiyor.. ve yine emin degilim ama evinde ikinci galibiyetini aliyor dengesiz takim. Hamburg cok azimli basladi, Petric yarim rovasatasini da takti ama Pantelic'siz Berlin costu bi kere.. Domowtschiski'yi bekliyordum golünü atti, cok basit gibi görünse de golcü vurusu gerceklestirdi aslinda ve üc puani yazdirdi hanesine..

Dortmund maci icin sunu soyleyeyim sadece. Bu hafta Bremen ile en garanti mac idi teknik adamlarin gelecegi veya takimin icinde bulundugu durum acisindan.. Bu macin adami ve her seyi Karlsruheden satin aldiklari macar Hajnal.. Kornerden Frikikden takimin uzun boylu yetenekli defanslarini bulusturdu ve bir de kendisi atti.. Hepsi bu.

Gladbach'da iki sifir öne gecilmesine ragmen macin verilmesinin tek nedeni Klosenin de sonrasinda üzerinde durdugu yeteri kadar yardimlasilamamasi. Daha gercegi sudur Bencillik ama bu sefer Klose de bombos pozisyondaki Ribery'e vermeyerek ayip etmistir belki ilk defa.. Keza Toni.. Öyle geliyor ki takim ici dengeler biraz bozulmus durumda.. Nerde o Hitzfeldki bütünlük.. Hans Meyer karizmasi devam ediyor..


Bremen Köln macini seyremedik ..

Galatasaray - İstanbul.B.B: 2-0

Lincoln ve Kewell'in golleriyle Galatasaray kazasiz bir sekilde Belediye macini gecti.

Her seyden önce merak ediyorum sifreli bir kanalin reklam ugruna maci pic etme hakki olup olmadigi.. Bu kanal zaten "Parali". Üzerine bir de reklam sacmaligi mi eklenecektir ? Ilginc..

Kayserisporda yasanilan defansif zaafiyetin üzerine Emre yerine cekilip Mehmet Topal da klubeye gönderildi. En azindan anlasilmistir ki su zamanda Galatasarayin en iyi onbiri budur.

Takimin basindan sonuna kadar kötü oynayan oyuncusu Milan Baros. Bir ihtimal odur ki atacagi gol ile onu girdigi bunalimdan disari cikarmak istiyor Skibbe ama Erman o golü atsaydi cok pahaliya ödeyebilirdi.. Baros ikinci yari oyundan alinmaliydi keza bir seyler oldugu her halinden belli olan Arda'nin da cok önce cikmasi gerekliligi gibi.. Anlamadigim nokta mac öncesi Arda'nin kendisini iyi hissetmedigini belirtmesine ragmen neden ilkonbir'de sahaya sürüldügü.. Kewell solda Aydin sagda da oynayabilir, cok cok buyuk kaza riskini de minumuma indirirdik.. Ümit Özat'in durumundan sonra korktum ben isin acikcasi..

Galatasaray yeteri kadar iyi organize olamamasina ragmen savunmada oldukca "diri" göründü.. Macin elli bes ile sekseninci dakikalari arasinda cok ciddi bir düsüs yasandi ki ben bunu teknik adamin o andaki müdahele eksikligine bagliyorum. Arda-Baros her ikisi de cikmaliydi gibi.

Lincoln'ün kornerden kazandirdigi bilmem kacinci gol olmasi bir yana doksan dakika sahada basmasi, hafta ici oynamasina ragmen fizik olarak bu derece iyi olmasi aslinda sasirtici lakin ilk senenin cizdigi profil, yarattigi önyargiyi yikmak böyle böyle olacaktir saniyorum.

Sabri kac kez top kaptirdiysa arkasindan kosup ya o topu geri aldi ya da karsi tarafin kontra yapmasini mücadelesi ile engelledi. Belki iki hata yapiyor ama mücadelesi ile kendi hatasi dahil onlarca atagi engelleyici sekilde mücadelesini sürdürüyor ki daha genel bir tabir ile kolay olani yapamayip inanilmazi gerceklestirerek yürüyor bu yesil sahalarda.. Macin iyi oynayanlari arasindaydi.

Macin hakemi icin degil de türkiyedeki genel görüntü adina eklemeliyim ki Kornerlerde adam tutmayi, adami yaka paca asagi indirmek olarak anlayan bir kesim bunu futbolun normaline yerlestirme cabalari var. Kewell'a yapilan net bir penalti olmasi bir yana, bu cok sik oluyor maclarda. Hakemin degil genel görüntünün icerisinde kusur var..

Son olarak formalar muhtesem idi. Keske hep bu formalar olsa diyoruz..

Yilan Likörü.!

Vietnam'da Honoide bir restorantin icerisinden görüntü..

Sevgili Honoili Vietnamlilar;

Tayvanlilarin fare yemegi mi yoksa sizin bu güzel likörünüz mü daha igrenc düsünmekteyim. Cevabi en kisa zamanda bildirecegimi belirtirken eklemeden de gecemeyecegim husus su ki:

Hastasiniz siz..

Saygilar.

Arda Turan Taklitleri.!