Bir yerde arkadaş Eskişehirspor başkanı ile konuştu. Ardından Eskişehir ile pek çok bağlantı yaptı v.s. Benim Skibbe hayranlığımdan bihaber tüm konuşmalardan sonra dönüp bana şöyle dedi:
"Ya bunlar yine Skibbe'nin kuyusunu kazıyorlar.. " Kim diyecek olduğumda da eski yerli teknik direktörler diyerek geçiştirdi. O zaman üçüncü maçını oynamamış olan ve ikide iki yapmış bir takım olan Eskişehirspor nasıl karıştırılır ya diye sorduğumda da şöyle bir mantığı anlattı bana..
Öncelikle yerel medya ile bağları olan, daha önceden bir şekilde orada çalışmışgiller işin başına geçiyor. Medya yoluyla bir sürü asılsız haberin basında dönmesini sağlıyorlar. Her kuyu kazıcı takım içerisinde gücü olan ve fakat takımın başında bulunan teknik adam yönetiminde oynatılmayan oyuncuları buluyor, gelirsem ilkonbir'desin mesajını veriyor. Bir şekilde başlatılıyor kuyu kazma çalışması.. Sonrası ise üst üste puan kaybının yaşandığı bir dönemde fişi çekiliyor. Dahası bu şekilde gelen de yine bu şekilde gidiyor diyor ama kimse akıllanmıyor diye devam eden bir konuşmaydı..
O günün sonunda blog yazarları ile olan görüşmenin içerisinde bunu söyledim.. Kimse şaşırmadı, burada işler böyle yürüyor, düzen bu dediler..
Çok değil bir kaç gün sonra Tolunay Kafkas istifa eder iken Hikmet Karaman ve Mesut Bakkal'ı kuyusunu kazmakla itham etti. Şaşırdım.. Üç gün arayla benzer iki haber ki tuhaf geldi. Sonrasında İbrahim Kızıl elbette akıllı davranarak hocasına sahip çıktı ve başladığı işi bitirmesini istedi, sevindim çok çok büyük bir Tolunay Kafkas hayranı olmasam da..
Dün gece geç saatte geldim evime. Telegol'ün tekrarını izler iken hepsinden daha fazla hayrete düşüren Hikmet Karaman'ı gördüm. O bir teknik direktör ve herhangi bir kulubün başına geçebilecek adaylardan.. Kıyasıya rakip teknik direktörleri eleştiriyordu ki inanamadım.! Yerli teknik direktörler arasında beğendiğim bir isim olmasına rağmen etik olarak yaptığı inanılmaz yanlış geliyor ama sanırım bu sadece bana böyle geliyor.. Benim bildiğim bir teknik direktör yüzde yüz haklı dahi olsa etik açıdan meslektaşını eleştirmesi sorundur. Zira o eleştiri ya da yüklenme gerçekten gördüğü bir hatanın sonucu mudur yoksa kuyusu kazıp içerisine düşürüp kendisini oraya atama planının bir parçası mıdır bilinmez. Yorumculuk işi eski futbolcu eski teknik direktör olur da iş arayan bir teknik direktörün yapmaması gereken bir meslek değil midir?
Zamanında Mustafa Denizli-Ertuğrul Sağlam değişiminden önce de buna benzer bir durum yaşanmıştı. O zaman her şeye rağmen biraz eleştirilse de bugün görüyorum ki artık bu durum içselleştirilmiş..
Sonra diyorsunuz ki bir teknik adam bir kulubün başında uzun süre kalsın v.s. Bu kadar muhteşem kuyu kazıcıların olduğu yerde bu mümkün müdür ki?
Zamanında elimdeki fotoğraf karesinden bahsetmiş içeriğine dokunmamıştım. Neydi biliyor musunuz o? Galatasaray'da Skibbe kovulmadan bir gün önce bir restorantın içerisinde Küçük Hakan, Bülent Korkmaz, Ayhan v.s. oturup yemek yiyorlardı.. Kovulmadan bir gün önce..
Neden sürekli aynı isimler bir orada bir burada'nın cevabının bir parçası bu olduğu gibi neden teknik adamlar üç ayda bir şutlanıyor kısmının da bir parçası yine burada yatıyor maalasef. Kuyu kazıcıları!