23 Ocak 2010

Bundesliga Premiere Lig'den Neden Daha Iyi ?



Simdi biz dile getirmis olsak bu pek anlamli olmaz. Elbette benim en cok keyif aldigim Avrupa Ligi Bundesligadir. Türkiye Süper Liginden cok daha fazla keyifli gelir bana. Nedenini de günlerdir yaziyoruz. Biz Türkiye Süper Ligine bakamiyoruz. 4 büyükler harici kluplerin ne yaptigini bilemiyoruz.. Kirk yilin basi dört buyuklerle oynamadigi vakit kim nedir, nasil oynuyor iyi mi kötü mü bilemiyoruz. Dolayisla ligin size verdigi keyiften ziyade tuttugunuz 4 büyüklerin maclarinin güzelligi ki Galatasarayi ben hicbir sekilde kiyasa sokmuyorum, futbolun disinda bir duygu bu.. Baglilik, taraftarlik ama saf futboldan ayriliyor aslinda.. Lig olarak baktiginz vakit dogrudur o parayi etmez.. parayi ettiren kisim da Galatasaray ya da Fenerbahce-Besiktas bagliliginin dogurdugu takip etme istegi..

Ve fakat burada kiyas ingiltere Premiere Ligi ile Bundesliga arasinda yapilmis. Ben degil almanlar da degil ingilizler bunu yapmis arkadasim. ingiliz fourfourtwo'su Bundesliganin kiskanilacak 11 özelligi olarak listelemisler, teker teker olmasa da söyle bir bakmakta fayda var.



Ilk olarak statlarin doluluk oranindan bahsetmisler.. Cok dogru bir nokta zira bu memleketin statlarinin yüzde 92'si doludur. Bu rakam haftalara vurdugunuzda yer yer yüzde 99'a cikiyor. Misal Bayern Münih yüzde yüz ile oynar sezon boyunca.. Bu yüzden en cok seyircisi olan Avrupanin 20 klubu listelendiginde 9 tane Bundesliga takimi ortaya cikiyor.. Yakin zamanda yenilecek statlarla beraber listenin tamamina hakim olup ikinci Bundesligadan da takim sokacaktir su listeye.. Büyük takimlar degil Köln, Kaiserslautern, Frankfurt gibi klupler dahi 45 000 ve üzeri seyirciyle maclarini oynuyorlar..



Kiskanilacak özelliklerden digeri de seyirci dolulugunun bir baska nedeni olan bilet fiyatlarinin uygunlugudur. Almanyada ortalama bilet 22 euro'dur. Misal ingilterede 43 Ispanyada 40 euro. Neredeyse iki kati.. O bos tribünler para getirmiyor arkadasim nedir bu pahalilik ? Türkiye Ligine hic girmiyorum.. Su konuyla ilintili Bayern basin sözcüsü Markus Hörwick'in su sözleri oldukca anlamli olsa gerek:

" Bu uygulamalar bizim kendimizi ahlaki acidan dogru sekilde davrandigimizi hissettiriyor. Bu sekilde zengin ya da fakir, yasli ya da genc Bayern'i izleme sansina sahiptir."



Bir özellligi ya da Premiere Lig'den farki olarak futbolcularin taraftarlarla kurduklari yakin iliski bicimini dile getirmisler. Resimde Podolski oldugu gibi mac sonralari ve hatta öncesinde sorunsuz bir sekilde taraftara yaklasilabilme acisindan Bundesliganin Premiere Lig'den daha iyi oldugunu belirtilmis. Lakin ben cok da bir fark gördügümü söyleyemem..



Bu oldukca önemli ve güzeldir. belki de diger ligler ile arasindaki fark buradan gelir en cok.. Sizin taraftar oldugunuz klup dogru seyler yapabilirse sampiyon dahi olabilir, neden olmasin ? Bundesliga son yillarin en heyecan verici yarislarina sahne oluyor ve bu heyecan Premiere Ligden artisi olarak dile getirilmis. Son 12 yilda 6 farkli sampiyon cikardi icerisinden.. Yeri geldi ikinci ligden cikan takim o sene sampiyon oldu.. Misal Premiere Ligin ayni dönem icerisinde sadece 3 farkli takim sampiyon olur iken bu rakam Ispanyada 4 Italyada 5. Heyecan konusu ise yarismanin son haftalara kadar son sürat devam etmesi. Bundesligada son 46 yil icerisinde 23 kez sampiyon son hafta maclarindan sonra belirlenmistir. Bu özellikle Premiere Lig'de bilmem kac hafta öncesi sampiyonun belirlenmesi göz önüne alindiginda heyecan faktörü de ciddi bir arti olarak öne sürülüyor ingilizler tarafindan... Sonuc itibari ile sportfive'in arastirmasina göre ingilterede 2,85 milyon insan Bundesligayi takip ediyor ve yaklasik 360 bin Bayern Münih sempatizani adada nefes aliyor..



Bir diger önemli fark ise canli mac yayinlari.. Ben iste bu farkin temelde diger farklarin olusmasinda cok ciddi bir payi oldugunu düsünürüm hep. Kimseye, hicbir mantiga dayandirmiyorum bizzat kendimden biliyorum. Evde durduk yere 1860 Munih maclarini seyrede seyrede nasil Arena'ya kostugumuzu.. Bu cok önemlidir. Efendim Bundesliga senede hd kalitesinde 612 maci canli canli izleyicelere sunar iken bu rakam ingilterede 138'dir. Bu cok seyi aciklar vaziyettedir aslinda. Üzerinde sürekli duruyorum, varolan ilgi belirli bir spor politikasi olusturulmasi nedeniyle olusmustur. Sifreli kanaldan maci canli izleyemen tüm alman halki maclarin bitiminden yaklasik bir saat sonra devlet televizyonunda her bir macin en az on dakika olan özet görüntülerini seyretmek icin ekran basina gectikleri vakit tam bu esnada bölgesel ve ücüncü lig özet görüntülerini seyretmek durumunda kaliyor.. Siz diyor bu birinci lig maclarini izlemek istiyorsaniz önce bi alt liglerin mücadelesine bir bakin.. Hicbir sekilde bölgesel lig haberlerine-takimlarina göz atmaz iken ben size bugün bölgesel ligde oynayan güzel bir futbolcu ismi verebilirim.. Sonucu da budur iste. Kendiliginden olusmuyor her sey..



Ingilizlerin kiskandigi bir diger Bundesliga farki da maclarini stadin icerisinden izleyen taraftarlarin alkol alabilmesidir.. Almanyada statlarin icerisinde bira icmek serbesttir ve bu biraz da fark yaratan diger konuyla ilintilidir. O da sudur ki



güvenlik.. Söyle bir baktiginiz vakit statlarin icerisinde olay cok fazla cikmiyor. Ekstrem takimlarin ekstrem örnekleri mevcuttur ama ortalamaya vurdugunuzda kendinizi Avrupada en güvenli hissedeceginiz statlari barindiran liglerden bir tanesidir Bundesliga. Lakin..



bir diger fark olarak kareografi ve statlarin icerisinde futbolu sölen haline getirecek etkinliklerden bahsetmisler.. Buna cok katildigimi söyleyemecegim. Özel durumlar icerisinde cok güzel kareografiler oluyordur belki ama gerek maci izlerken ki macin temposuna ayak uydurma olsun gerekse de o kalabaligin sinir bozucu sessizligi.. Ben Premiere Ligin seyirci atmosferini oldukca begenirim.. Stat icerisinde verdigi tepkiler örnek alinmalidir özellikle ülkemizde.. bir maci nasil cok daha keyifli hale getirilebilirin en güzel örnegidir. Kacan bir pozisyonun arkasindan cikan huh-hah seslerinden alkislara kadar.. Misal macin ortasinda abuk subuk bir sarki söylenilmesini ben tuhaf buluyorum. costurucu niteligi olan sarkilardan, bestelerden ya da sadece sürekli elestirileren nevizade gecelerinden filan bahsetmiyorum. Kartal gol gol da oldukca komik gelir.. Ne bir gaz verici durumu vardir ne de o tezahurat gole dogru takimi sürükler.. Oturup o macin her saniyesini soluk soluga izlediginizi gösteren tepkisel yaklasimlar oyunculari cok daha fazla konsantre edecektir derim... keza o toplulugun cikardigi "izliyoruz maci" sesi ayni zamanda televizyon basindaki bizleri de keyiflendiriyor.. Farkli skor ile mac devam eder iken sarkilar, türküler söylenmesi ya da sona dogru güzel costurucu besteler ya da fark yediginizde maci birakip biraz da arabesk olan besteler oldukca güzel.. Ama kardesim 0-0 giden bir macin icerisinde her saniyesi o denli önemli iken cikip da abuk subuk sarkinin ne oradaki futbolcuya ne de ekran basindaki bize bir faydasi yoktur..



unutturmayin da Dortmund seyircisinin psikolojisi üzerine bir seyler yazalim. Bence bir büyük farki da tek basina bu seyirci olusturuyor ki Avrupada sanirim bir esi benzeri daha yoktur. Kendi liginin ilk ücü arasinda dahi yer almayan, o bölgenin bilmem kac tane kuvvetli ve seyircili takiminin arasinda böyle bir seyirci ve 5-0 yenildigi misal Bayern macinda dahi kendinden gecen tavirlar.. cok baska bir sey bu. ingilizler bir dahaki sefere bunu da eklesinler maddelerine..

18 yorum:

delorean dedi ki...

Taraftar resimleri de hep Dortmund'dan. Bundesliga'yı özetliyor tabi:)İngiltere en kaliteli lig orası tartışılmaz ama seviyorum bu ligi burda sıralanan olaylar sayesinde,hiçbir şeye değişmem.

TA dedi ki...

almanya ve ingiltere dışında yaşayan bir futbolsever chealsea-totenham maçını mı dortmund-bayern münih maçını izler.ingiltere uzak ara futbol anlamında.

Borges dedi ki...

Baslik biraz yaniltici oluyor. Premiere Lig elbette bugün zirve futbolunun oynandigi yerdir. Arkasindan ISpanya, Italya ve sonra Bundesliga. En azindan bugünkü durum böyledir.. Ama Premiere ligden iyi olan ya da farkli olan taraflari vardir, biraz bunun üzerinde durmaktir mesele. Ben degil bir ingiliz durmus hatta.

Ben Bayern Dortmnd macini izlerim, digerlerini bilmem :)

alengir dedi ki...

İnsanlar için Premier Lig artık bir tavır olmuş,misal ben Bundesliga'nın seyir zevkinin Premier Lig'den fazla olduğunu,şahsi fikrim olduğunu üstüne basa basa beyan etsemde şiddetli tepkilerle karşılaşıyorum,Premier Lig'e dil uzattığım için dilim taş olucak diye korkuyorum ama Bundesliga'dan daha fazla keyif alıyorum.

L dedi ki...

ben de o zaman benim için bundesliga'yı son 2 sezondur (daha) çekici kılan takım hakkındaki sorumu burda sorayım:hoffenheim'ın düşüşünün sebepleri nedir abi? sanırım daha önce değinmedin. şöyle ufak bi açıklarsan sevinirim. eğer konu hakkında post yazacaksan daha iyi olur tabi o ayrı :)

y. dedi ki...

galatasaraya duyduğum derin mantıksız aşkı bir tarafa bırakırsak,Bundesliga'nın kalbimde yeri ayrıdır. hani blogumun temasına dayanarak "yaşadığım en kızıl saçlı aşk bundesliga" diyebilirim. çünkü herşeyden önce taraftardan çalan değil, katan havası var,bir kadını etkileyecek kadar futbolu lirik gösterişi, rahatlığı, centilmenliği ve bunun doğal olarak zorlamasız oluşu, elbette kurallar var ama insanların futbola duyduğu sevgi, taraftar oluşun dışında, bir spora gönül vermek, onu yaşamak.
Borges, bari futbolu yazarken bu kadar özendirme, zaten zor duruyorum, alıp başımı gideceğim oralara...
şimdi burda yerel bir tezahuratla yorumumu tamamlıyorum bizde bu söz her isme uyar, "bundesliga sen bizim herşeyimizsin!"

Erdal dedi ki...

Bu blogu takip etmemin nedenini sonunda buldum. Ortak nokta: Bundesliga :)

Protanopia dedi ki...

Premier Ligi'n 4 büyükleri haricinde bana o kadar tat vermiyor. Mesela ben Chelsea Totenham maçı yerine Dortmund- Bayern maçını izleyebilirim. Bir de genel olarak lig kıyaslaması ne kadar doğru? İki orta-alt sıra takımının maçıysa karşılaştıracak Almanya geride değil İngiltere'den. Yok dört büyüklerin kendi aralarında maçıysa konu o zaman İngiltere öndedir tabi.

Bir de bütün olarak bakmak lazım lige. İtalya o statlarla, o sıkıcı futbolla neye göre Bundesliga'nın önüne geçiyor? İzleyici açısından söylüyorum. Daha dün akşam Juventus-Roma maçı bile yeterli keyfi vermiyordu.

son olarak da tüm maçları canlı yayınlamamak vizyonsuzluk değil ahmaklıktır. Bu kadar saçma bir şeye nasıl tepki vermiyor bu anadolu kulüpleri anlamıyorum. sonra hakemler 4 büyükleri koruyor falan. Yahu siz varlığınızı kabul etmiyorsunuz neredeyse.

corrado dedi ki...

@alengir +1966
tercihler haliyle kişilere göre değişiyor.
bende chelski-totnım yerine dortmund-bayerni geçtim,dortmund-hannover ı tercih ederim.

güvenegüvene dedi ki...

Bundesliga maçları banada çok zevkli geliyor.Özellikle İngileterede orta sınıf bir takımın maçı ve Bundesliga'da orta sınıf bir takımın maçı çakışıyorsa kesinlke Bundesliga'yı tercih ederim.Hangi takım olursa olsun; Bayern, Dortmund, Nürnberg, Köln hiç fark etmez genelde maçlar zevkli geçer.

Ayrıca şu yönüde yazıda belirtilmiş.Gerçekten takımlar iyi yönetildiğinde her takımın şampiyon olma şansı var.İngilterede 4 takımdan başka bir takımın şampiyon olma ihtimali neredeyse 0'dır.Türkiye içinde aynı durum geçerli.Ama Bundesliga'da her takım şampiyon olabiliyor.Geçen senenin rezil takım Schalke belki bu sene şampiyon olucak ya da geçen sene ortalığı kasıp kavuran wolfsburg zorla ilk 10 içinde yer alacak..

Sefa Hasanoglu dedi ki...

Bundesliga da bana sadece Leverkusen vahşice bir zevk veriyor :)

İyiler iyi.

Borges dedi ki...

Lappapzade: bir postla verilir bunun cevabi zira oldukca uzun olabilir cevabi:)

Y.: her zaman bekleriz buralara efendim:)

Damacana: Ortak noktayi biraz gec kesfettigini düsünsem de güzel yine de. Sanirim pek cok insanin buraya bakma nedeni benden ziyade Bundesliga. Diger konuya benim diyecek bir seyim kalmadi.

Karamurat: Ilgi alaka meselesi bu. Yakindan takip ettigin vakit isler degisiyor. Premiere Ligin ilk dört takiminin birbirleri ile yaptiklari mücadele sampiyonlar ligi siradan macina bile tercih edilebiliyor isin dogrusu. Ama genel anlamda lig takibi acisindan farklilasabiliyor..

Atif: Belki biz de biraz baskadir. Yani türklerde zira cok fazla türk oyuncu oynamaktadir Bundesliga takimlarinda. Bu da etkili.. Ama su var ki Premiere Ligin dünya capinda ilgi görmesi öyle bir seviyede ki ligin yurt disi satisindan elde edilen gelir bizim ligimizin yerel satisindan fazladir.

T.Güven: Ingilizler bu yüzden cok daha fazla takip edip bir baglilik olustugunu vurguluyorlar. Premiere Lig bir baska acidan aslinda yakin ya da ikizidir Bundesliganin. Sadece birisi biraz daha hatta cok fazla sayida üst düzey futbolcu barindiriyor. Bu cok cok önemli bir fark.. Hoeness ileride bu farkin da esitlenecegi görüsünde ama bir on yil var en azindan.

mrt309 dedi ki...

Ben daha sonra tekrarı olmayan maçı canlı izlerim, diğerinin de tekrarını. Chelsea Alman takımlarının her biriyle top diye oynar ama Bundesliga maçları her zaman çok keyiflidir. Zeminler, seyirciler, çekimler. Her biri ayrı güzeldir. Premier Lig ile Bundesliga arasında tercih yapmak gerçekten zor. Bunu her hafta iki ligten de en az ikişer maç izleyen birisi olarak söylüyorum. Bizim ligimiz hakkında ise yorum yapmak istemiyorum.

aşkın dedi ki...

Bence Premier Lig asla en iyi lig olmadı.En kaliteli olabilir, en zevkli olabilir ama en iyi lig değil.
4 takım haricinde bir hiç.
Hindistan dünyaya inanılmaz miktarda bilgisayar programcısı ihraç eder, buradan Hindistan'ın teknoloji devi olduğunu çıkarablir miyiz?
Küme düşmeye oynayan takımı bile kıtadan standart üstü futbolcu getirebiliyorken o ligin oynadığı hızlı bir kör dövüşü.

TA dedi ki...

premier ligde tempo var hız var.aksiyon var.oyun genelde çok az duruyor.4 büyük takım haricinde de iyi takımlar var.m.city-totenham-a.villa -everton gibi.futbol ve organizayson olarak kesinlikle bir numara premier lig.

Adem dedi ki...

Borges, blogunda okuduğum her şeyiyle en sağlam yazılardan biriydi bu. Ben de bundesligacıyım ama sebebim İbrahim Tanko! ;-)

Adem

Borges dedi ki...

Adem: Neden Bundesliga sorusuna verilebilecek en karizmatik cevaplardan birisi de budur: Ibrahim Tanko:)

L dedi ki...

@aşkın:

abi aynen, hız çok aldatıcı olabiliyor. ki "hız"ın, sanıldığı kadar olumlu bir faktör olduğuna katılamam futbolda.