tag:blogger.com,1999:blog-30555703.post3547141474427620244..comments2023-09-19T09:26:21.104+02:00Comments on Borges: Kimlik.!Borgeshttp://www.blogger.com/profile/13545843651132759826noreply@blogger.comBlogger20125tag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-33304636652412286662010-04-20T15:59:12.583+02:002010-04-20T15:59:12.583+02:00Enfes bir yazı olmuş. Hakkaten bitmesin istedim be...Enfes bir yazı olmuş. Hakkaten bitmesin istedim ben de. Bilmediğimiz ne çok şey var. Ben aslında futbolun bu yönünü daha çok seviyorum. Yani "kimlik" yönünü. Kulüplerin kimlikleri, tarihleri, yaşanılanlar, yaftalar, yapılanlar vs. Barcelona'ya yapılanları biliyorduk az çok, ama Bayern Munih'in bu yönünü hiç bilmiyordum. Barcelona'nın takdiri hakettiği kadar, Bayern Munih aşağılanmayı hakediyor bence. İçinde bulundukları koşulları vs. bilmeden bunu söylüyorum. Memleket takımı olmasından dolayı naçizane Adana Demir Spor hakkında görüşlerimi de açıklayayım. Adana Demir Spor kuruluşu itibariyle bildiğiniz gibi bu kimliğe sahip bir takımdı. Ama yıllar sonra ne taraftarlarında böyle bir kimlik, ne yapılan etkinliklerinde, ne yönetiminde vs. hiçbir şekilde "biz işçi sınıfının takımıyız" vari bir hava olmamıştır. Bir tek geçenlerde bildiğiniz gibi Livorno ile bir hazırlık maçı yapıldı o kadar. Onun da sizin gözünüzde ne kadar önemi vardır bilemem ama, benim gözümde çok fazla bir değeri yok kulüp kimliği adına. Sen yönetimini, kulüp felsefeni, planlarını projelerini uzun yıllardır "işçi sınıfının takımıyız" konsepti altında yaparsan eğer, Livorno maçının bir anlamı olur o zaman. Ama bu şekilde olmuyor, olmaz. Adana'da yolda gördüğünüz futboldan anlama potansiyeli olan 10 kişiye Adana Demir Spor'u sorun, bir tanesi bile size Demir yolu işçilerinden, solculuktan vs. bahsetmez. Çünkü bilmezler. Tek akıllarına gelen birkaç unutulmaz maç ve pek tabii ki Fatih Terim'dir. Madem kriter 10 kişiye sormak, buyrun gelin sorun derim ben :) Tekrar eline sağlık abi, yazı hakikaten enfesti.Taci YALÇINhttps://www.blogger.com/profile/15653242292372877848noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-89549283794354113392010-04-20T14:07:52.195+02:002010-04-20T14:07:52.195+02:00Yazi cok güzel, elione saglik.
Ya dyanamadim bu a...Yazi cok güzel, elione saglik. <br />Ya dyanamadim bu arada. Arkadaslik maci seklinde kullanilmiyor Türkce'de. Dostluk veya hazirlik maci diyebilirsin duruma göre. Kusura bakma ukalalik yapmak istemiyorum. Yazinin en basinda kullanmissin.zarkufilhttps://www.blogger.com/profile/16065427096195121212noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-26347275117534569072010-04-19T22:36:16.953+02:002010-04-19T22:36:16.953+02:00@Borges
Evet, sanırım dediğin gibi alınganlık etm...@Borges<br /><br />Evet, sanırım dediğin gibi alınganlık etmişim.Bu yorum okuma-yazma işi eş zamanlı bir karşılıklı konuşma şeklinde olmayınca bazen yazdığının bazen de okuduğunun noktası virgülü birbirine karışıyor.Cümlelerde okuduğundan başka anlamlar çıkarıyosun veya yazarken farkında olmadan sözcüklere başka anlamlar yüklüyosun.Eksik okuyorsun eksik yazıyorsun.Hani sağır duymaz uydururmuş olayı.<br /><br />Ama bu bende garip bir paranoyaya da döndü.Durduk yerde alınır oldum.Daha önce hatırlamak dahi istediğim benzer bir yanlış anlaşılma yüzünden farkında olmadan sapla samanı karıştırmıştım.Herhalde onun etkisi.<br /><br />Böyle de durduk yere yaşlanmadan bir alınganlık huyu türedi bende.:)Neyse olayı üşenmeden bu alıngan ihtiyara izah ettiğin için teşekkürler Borges.:)Ferhathttps://www.blogger.com/profile/11527494857819412342noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-49563561296956280542010-04-19T21:41:03.832+02:002010-04-19T21:41:03.832+02:00Ferhat: Bir önceki yorum, Kutay'a ait. Ben onu...Ferhat: Bir önceki yorum, Kutay'a ait. Ben onu yorumunu yanlislikla reddettim, aynisini kendim girdim. Lakin kimse sana "Ukalalik" ediyorsun demiyor, gayet akli basinda yorumlar yaziyorsun, niye alinganlik yapiyorsun ki ?<br /><br />Herkes her konuda fikrini söyleyebilmeli ve fikir üzerinden karsiliklar dogsa da temelde hakaret olmadigi sürece her sey gelip gecici, keyif üzerine kurulu.<br /><br /><br />BArca kullaniyor mu bir eyleri söz konusu var ?<br /><br />Söyle bir bakin diger takimlarin gecmisine. Hemen hepsi gercekligi belli olmayan olaylari kitaplastiriyorlar, üzerine binbir türlü rivayet ekleniyor, cok degil yahu 1975 de öldü Franco. Cruyff geldiginde "ben Franco'nun takiminda oynamam" diyeli kac yil oluyor ?<br /><br />Daha dün kölelik tartismasinda Ferguson lafi cakmadi mi ? Her sey ortada. Ispanya ic savasi, 40 yil süren bir Franco yönetimi v.s...<br /><br />Simdi bunun neyini kullanacaksin ki ?<br /><br />Su var. Franco'nun ölümünden hemen sonra haklarin alinmasi, buna paralel ekonomik gelisim -zira zengin bir bölge- Katalanalrin tarih icerisindeki konumunu degistirdi. Franco yok, dikta rejimi yok, BArca dünyanin en iyilerinden.. Ezilme kavrami da yok, tarih oldu.. <br /><br />Bir klupten fazlasi oldugu muhakkak. bir halki temsil ediyor. Hepsi de bu.Borgeshttps://www.blogger.com/profile/13545843651132759826noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-72809111104821773152010-04-19T21:10:20.379+02:002010-04-19T21:10:20.379+02:00Önceki yorumu Barcelona tarihini bildiğimi iddia e...Önceki yorumu Barcelona tarihini bildiğimi iddia etmek için yazmadım.Barcelona'nın dışarıdan bakıldığında genelde sanıldığı gibi olmadığını söylerken maksadım ahkam kesmek veya ukalalık etmek değildi.Ben bir kulübün yöneticilerinin veya kulüp politikasının hatta kulüp geçmişinin taraftar yapısından bağımsız olabileceğini örneklemek istedim.<br /><br />Aslında Barcelona üzerinden gitmemin amacı; tüm olayı rakip takımı bir yolla karalamak veya bir kulp bulup onunla koca camiayı yaftalamak olan bazı insanların "Galatasaray aristokrat takımıdır." veya "Galatasaray Fransız takımıdır." safsatasının daha demin bahsettiğim taraftar kimliğinin kulübe bağlı yönetici ,kulübün tarihi ve kulübün politikasından bağımsız gelişebileceği örneğini Barcelona üzerinden vermekti.<br /><br />Ukalalık olarak görüldüyse özür dilerim.Bloglarda yorum yapmanın en kötü yönü bu.Yani bazen bir şey söylemek istiyorsunuz ama yazıya dökerken işin ucu kaçıyor ve söylemek istediğinizi farkında olmadan çok başka şekilde söyleyebiliyorsunuz.Neyse daha önce de başıma geldi.Galiba bu blog takibi olayını fazla yüzüme gözüme bulaştırmadan bırakmalıyım.<br /><br />Saygılar...Ferhathttps://www.blogger.com/profile/11527494857819412342noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-53050002171054324672010-04-19T20:01:32.719+02:002010-04-19T20:01:32.719+02:00Kutay: Yorumunu yanlislikla reddettim. Sunu demist...Kutay: Yorumunu yanlislikla reddettim. Sunu demisti sevgili Kutay.<br /><br />"beercholic'in yazdığına katılıyorum..<br />beşiktaş'ın, beşıktas tribünün 80lerde solcuların uğrak mekanı olduğu söylenir ama 90ların başıyla tribün yapısı değişince bu özelliğinin kalmadıgını düşünüyorum. bu da 20 seneye yakın bir süre demektir.<br /><br />besıktas tribünün sosyal olaylarda daha aktif oldugu daha duyarlı oldugunu kabul etmek gerekir. ama bunu da ben siyasi görüş olarak değil, istanbulda sadece bjk tribününe özgü olan "özgür ortam"a bağlıyorum.<br /><br />barcelona ve ispanya hakkında fazla bilgim olmadığı için çok ukalaca konusmak istemem ama barcelonanın kendisine uygulanan politikayı iyi kullandıgını düşünüyorum.<br /><br />saygılar... "Borgeshttps://www.blogger.com/profile/13545843651132759826noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-76944688884800871982010-04-18T22:02:14.152+02:002010-04-18T22:02:14.152+02:00Laporta'nın Katalunya Başbakanlığı'na hazı...Laporta'nın Katalunya Başbakanlığı'na hazırlandığı bir dönemde oldukça değerli bir yazı olmuş. Taraftarlar ve klubü yönetenlerin siyasi ve iktisadi görüşlerinin kesişmesi/benzeşmesi için öncelikle klubün üye ve delege yapısını ve bu yapıya olan geçişleri incelemek gereklidir. Türkiye'de Çarşı'nın solculuğu ve aktivistliği tartışılamazken, yönetici kademesine baktığımızda siyasi anlamda en etkin bireylerin GS'den çıktığı ve son dönemlerde verilebilecek Adnan Polat ve Sarıgül örnekleri ile sol yelpazede yer alan bireylerin GS ile gerçekten güçlü bağları olduğu görülebilir. Ancak öte yandan buna Cem Uzan'ı da katarsak, işin içinden çıkılmaz bir yapı karşımıza çıkabilir. Yine aynı şekilde Göztepe Taraftarı'nın İskender Tuğsuz hakkında yaşadığı ikilem de bu ikibaşlı ve genelde karmaşık ilişkiye örnektir. (http://bianet.org/bianet/spor/30987-basbakan-ismail-akpye-karsi) Verdiğim bağlantıda İzmir'de muhafazakar partilerin sporu ve klupleri siyasi amaçlarına uygun olarak nasıl kullanmaya çalıştıklarını ve daha çok şehrin beşeri yapısı ile şekillenen taraftar gruplarının bu ataklar karşısındaki davranışlarını inceleyebilirsiniz. Ben artık çok yazmıyorum ancak böyle güzel ve temeli sağlam yazılar olunca yazdığım yorumlar bile bir yazı karakterine bürünebiliyor. Saygılar dilerim!dchetinhttps://www.blogger.com/profile/02103389720828802255noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-58406495997998207232010-04-18T15:23:12.436+02:002010-04-18T15:23:12.436+02:00acaba takımların on yıllar boyunca başarısızlıklar...acaba takımların on yıllar boyunca başarısızlıklarla çalkalanması, o takımların "kimliğini" bulmasına mı yol açar?delgadohttps://www.blogger.com/profile/14450075435328921140noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-26089977781901724202010-04-18T11:07:26.815+02:002010-04-18T11:07:26.815+02:00geçen Hürriyet'in yaptırdığı bir araştırmanın ...geçen Hürriyet'in yaptırdığı bir araştırmanın sonuçlarına göre en fazla taraftarı ve fakiri olan takım galatasaray.<br /><br />fakirlik bir kimlik değil elbette.<br />gidin bakın avrupa yakasındaki yoksul mahallelere, özellikle kürtlerin yoğun olduğu yerlere çoğu galatasaraylıdır.<br /><br />beşiktaş taraftarının solculuğu taşradaki taraftarının solculuğundan gelmez elbette. önemli olan kulübün bulunduğu şehirdeki taraftar grubunnu rengidir. rengi onlar belirler.<br />(bu çarşı solculuğu fena halde tartışılır o ayrı tabi...)<br /><br />galatasaray özelinde farklı bir kulüp yapısı var sanki.<br /><br />yani taraftarın belirleyemediği bir şeyler...<br /><br />belki de yoktur?..Unknownhttps://www.blogger.com/profile/05717791056505371673noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-87914741458244555012010-04-17T11:34:07.057+02:002010-04-17T11:34:07.057+02:00Gecen Lüblanli ama Almanya´da dodup büyümüs bir ar...Gecen Lüblanli ama Almanya´da dodup büyümüs bir arkadastan Bayern ilimli ama Schalke fasist bir takimdir diye bir sey duymustum.Bayern-Schalke maci vardi sanirim o maci tartisiyorduk.Iki kulubün suanki konumlarina bakinca bana cok mantiksiz gelmisti bu iddia.Ama simdi senin yazini okuyunca bu ünvanlarin gecmislerinden geldigini daha iyi anliyorum.<br /><br />Barca örnegi sanirim cok uc bir nokta.Barca suan maduriyetini büyük bir avantaja cevirmis durumda.Yani her türlü milliyetcilige karsi olup Katalan Milliyetciligine hayran olan bir sürü insan var cevremde!<br /><br />Bir de yazidaki Carsi pankarti hangi macta acilmisti?? Bayagi düsündüm bulamadim cünkü Besiktas Bayern ile de Schalke ile de oynadi gecmiste.Gerci alakasiz bir macta da tepki olsun diye acilmis ololabilir bu pankart bilemiyorum.cikkoleitehttps://www.blogger.com/profile/15372590899714058801noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-60066477197599012062010-04-17T08:59:50.672+02:002010-04-17T08:59:50.672+02:00hocam eline sağlık. şu blogu takip etmeyipte napay...hocam eline sağlık. şu blogu takip etmeyipte napaydım dedirten bi post. temur'un dediği gibi uzadıkça daha çok okuyasım geldi.Dobrowskihttps://www.blogger.com/profile/05023889625761268815noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-79187300329601331562010-04-17T00:30:45.409+02:002010-04-17T00:30:45.409+02:00Slum: Aslinda bu yazi daha da uzun idi. Livorno, k...Slum: Aslinda bu yazi daha da uzun idi. Livorno, klasik bir marksist parti ise St.Pauli, bir dönemin anasizm soslu "ÖDP" si konumundadir oldukca "Kabaca" bir genelleme sonrasi. Barcelona ya da Katalanlar ise "kürtler" ve onun ne kadar sorunlu olsa da takimi "Diyarbakirspor".<br /><br />Devlete yönelik elestirilere katilsam da yine de Kürtlerin kendi aralarinda kendi oyuncularindan kurulu bir takim cikaramayisinin temelinde bölge halkinin futbola ciddi anlamda zaman ayiramayacak ölcüde mesgul edilmis olmasidir belki. Yani saglikli bir ortama sahip degiller ve ayni zamanda futbolun önemini bence yeterince iyi kavrayamamislardir. Gercekten bunun önemini anlasalar ya da futbolcu o kadar sevselerdi mutlaka her türlü engele ragmen gercek anlamda Kürtlerin olusturdugu ve sahiplendigi takimi olurdu..<br /><br />Ne yazik ki Katalunya bölgesi ne kadar Ispanyanin en nadide parcasi ise Türkiye'nin dogusu da batisina oranla o denli.. Bu aralarindaki en büyük fark olmakla beraber zaman icerisinde katalanlarin aldigi yol ile geldigi noktanin bir baska acilimi.. <br /><br />Katalanlar artik muhalefet edecegi bir cogunluk olmayacak ölcüde sosyal haklara ve maddi refaha ulasmis durumdalar.. Oysa Kürtler..Borgeshttps://www.blogger.com/profile/13545843651132759826noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-21134057487535518592010-04-17T00:08:48.616+02:002010-04-17T00:08:48.616+02:00evvela yazı oldukça güzel olmuş. ellerine sağlık.
...evvela yazı oldukça güzel olmuş. ellerine sağlık.<br /><br />olayın türkiye'de neden bu seviyelere gelemediği üzerine de bir şeyler demek gerek gibi.<br /><br />mevcut adana demirspor'un başkanı yanılmıyorsam mhp'li lakin demiryolu takımının (bkz:işçi takımı) taraftarı yönetimden oldukça farklı olduğundan kelli livorno ile maçı da yaptılar. hatta bazı seyircilere her şeyi bilen devlet dava bile açtı. takımın yönü belli yani.<br /><br />peki bu ülkenin bir başka büyük gerçeği olan "kürtler" neden bir türlü kendi takımlarını oluşturamıyorlar? <br /><br />önce peşin bir şey diyeyim. bugün kürt kimliğini yadsımayan, onu katalan takımı gibi benimseyen bir takım bu ülkede olursa. barcelona'dan st.pauli'ye methiyler dizen bir çok blog okurundan blog yazarına bu işin nasıl okunacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.<br /><br />tanıl bora'nın da bir çok kez söylediği gibi diyarbakırspor'un real sociedad modeline yakın bir sistem belirlemesi aslında çok da zor değil diyecem ama inanın ki oldukça zor. bugün takımın başında olacak olan kişiyi ne taraftar, ne takımın "gerçek" delegeleri belirliyor. hatta takımda sadece 1 (yazı ile bir) tane diyarbakırlı futbolcu var. bu kentin potansiyelinden ziyade politik bir seçim olarak önümüzdedir. yönetim diyordum. yönetimi seçen delegelerin önemli bir bölümü ohal zamanında devlet tarafından (asker ve polis olmak üzere) üye yapıldı. içlerinde diyarbakır'a gönül veren kimse yok desem yalan olmaz. <br /><br />yani bu noktadan bakınca diyarbakır'ın haksız kazandığı puanlardan (ne yazık ki var) mutlu olan kısım yine o delegelerdir. takımı devlet farklı bir yapıya dönüştürmeye çalışırken diyarbakır taraftarının tutumu ile bambaşka bir yöne evrilmekte.<br /><br />peki real sociedad gibi sadece yabancı oyuncu (türk kökenli yok yan) oynatacak olan bir diyarbakırspor'u bu ülke hazmedebilir mi?<br /><br />baykal, erdoğan, başbuğ, bahçeli hepsi bu takım ligde kalsın diyor. peki diyarbakırlı olan kim hak etmeden bu takım ligde kalsın diyor? cevabı boş kümedir. o kadar boş ki kapkara.<br /><br />bugün türkiye'de bu yazıda örnek verilen takımlar gibi çok fazla örnek yok ise bu yine politik alana işaret eder. meydanı taraftardan temizleyerek sadece kendilerinin izin verdiği "sözde" anarşist gruplara izin veren türkiye futbolu daha doğrusu egemen sistemi yerel özelliklerinden güç alan bir kent takımının yükselmesine razı gelmemekte.<br /><br />bu hususta futbol severlerin tutumu aslında daha da önemlidir.AAAAhttps://www.blogger.com/profile/16651736297531307669noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-40145811479706903972010-04-16T21:22:16.080+02:002010-04-16T21:22:16.080+02:00Taraftar yapısının bazen kulübün tarihi dinamikler...Taraftar yapısının bazen kulübün tarihi dinamiklerinden bağımsız olarak kulüp kültürünü belirlediğini anlatması bakımından önemli bir yazı.Almanlar'ın tarihi yok sayıp Yahudi etkisini hiç yaşamamış gibi hayatlarına devam etmesi enteresan.Aynı şekilde Barcelona da taraftarının yapısı nedeniyle tarihi unutmayan koyu bir milliyetçi yapıya sahip.<br /><br />Ams Barcelona ile ilgili kulüp tarihini fazlaca bilmeyen pek çok insanın, kulübü destekleyen Katalan halkının taraftar kültürü nedeniyle kulüple ilgili yanlış bildiği bazı noktalar var.<br /><br />Barcelona'yı kuranlar Katalan değiller.İspanyol,İsviçreli ve İngiliz bir grup insan tarafından kurulmuş bir kulüp ama takımı tutanlar sayesinde bu gün neredeyse Katalunya milli takımıymışcasına insanların gözünde kutsallar.Hatta forma önüne sponsor almama geleneği de buradan kaynaklanıyor.Ama dışarıdan kulüp tarihini ve taraftar kültürünü bilmeyenler Barcelona'yı endüstriyel futbola savaş açan radikal ve vakur bir kulüp sanıyor.Aslında Barca taraftarı formayı Katalunyanın milli sembolü gördüğünden sponsora karşı çıkıyor hatta başkan Laporta'nın tüm baskısına rağmen sponsor alamadılar.<br /><br />Yanlış bilinenler bunlarla da kalmıyor.Bazıları kulübü solcu bile sanıyor.Bu da köküne kadar yanılgı.Barcelona belki de İspanya'nın en kapitalist kulüplerinden.Kulüpde 17 yıl başkanlık yapan Nunez Franco ihalelerinden nemalanan bir adam.<br /><br />Aslında örnekler çoğaltılabilir.Hatta en yakın örnek Galatasaray'dır.Lise yüzünden kulübü elitist ve sosyete kulübü sanan pek çok insan var.Ama Galatasaray'ı destekleyenler sadece zengin varlıklı ve nüfuslu insanlar değil tam tersine nerdeyse tüm sosyal tabakalardan taraftarı olan bir kulüp.Güneydoğuda en çok taraftarı olan kulüp.<br /><br />Ama insanlar sürekli kategorize etmek için, yaftalamak için sebep ararlar.Liseye ve ordan çıkan elitleri görüp aristokrat veya sosyete zümrenin takımı olursunuz.Kulübün kurulduğu okul Fransızca okuttuğu için Fransız takımı olursunuz.Daha pekçok örnek var bununla ilgili.<br /><br />Yani kısaca Borges'in de anlatmaya çalıştığı gibi kişilerden veya tarihten ziyade taraftarın yapısı kulübün kimliğidir ama kişiler ve tarihi olaylar da taraftarı bir ölçüde etkiler.Ama son söz taraftarın.Barcelona'ya gönül verenler milliyetçi Katalanlar kulübü İsviçreliler kurdu diye takımı desteklemekten vazgeçmediğine göre son söz herzaman taraftarındır deyip iyice gereksiz yere uzatmadan kaçıyım ben.Ferhathttps://www.blogger.com/profile/11527494857819412342noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-26798252217162486752010-04-16T18:09:48.721+02:002010-04-16T18:09:48.721+02:00yazı çok güzel ancak ben beşiktaş taraftarı kısmın...yazı çok güzel ancak ben beşiktaş taraftarı kısmına katılmıyorum kesinlikle..<br />türkiye'de adana demirspor taraftarı dahil solcudur, emekçidir diyebileceğimiz bir taraftar yok, kimse bana bunun aksini inandıramaz..<br />bu tip konularda genelleme yapılmasına sıcak bakmıyorum..<br />tabii ki bir gruba 'solcu' ya da 'işçi' yaftası yapıştırmak için o grubun hepsinin öyle olması gerekmez ama şöyle de bir şey var: sağcı/burjuva/kapitalist beşiktaş/adanademir/vesaire taraftarı yok mudur? azımsanacak seviyede midir?<br />işte bunu biz bilemeyiz, bunun tespiti de "10 arkadaşımdan 9'u solcu" diye olamaz bana göre..<br />elinize sağlık..Beercholichttps://www.blogger.com/profile/10195143099874511558noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-91599352301138327262010-04-16T16:54:50.033+02:002010-04-16T16:54:50.033+02:00@borges
http://stalker-21.blogspot.com/2010/03/bi...@borges<br /><br />http://stalker-21.blogspot.com/2010/03/bir-bok-bilmiyorsun-bari-haddini-bil.html<br /><br />bilmez miyim abi. o anlatamamak, daha doğrusu ısrarla anlamak istememeleri öyle yoruyor ki insanı. şu sıra kendime bir daha bu konuda konuşmamak gibi bir söz verdim de, nereye kadar tutabilirim bilmiyorum.Alphttps://www.blogger.com/profile/16413787311832089052noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-83286118751988022332010-04-16T16:49:25.410+02:002010-04-16T16:49:25.410+02:00Alp: Bu kadar basit bir gercek icin bu kadar cümle...Alp: Bu kadar basit bir gercek icin bu kadar cümle kurmak zorunda kalmak da aci verici ama Barca-Madrid maci öncesi 7 farkli yerde benzer icerigi bir türlü anlatamadigim icin dert olmustu icime. Artik link verip kurtulmak gerekir diye dusundum..Borgeshttps://www.blogger.com/profile/13545843651132759826noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-61518020660933796642010-04-16T16:47:29.015+02:002010-04-16T16:47:29.015+02:00Temur: O kadar cok ayrinti var ki.. Lazio yönetimi...Temur: O kadar cok ayrinti var ki.. Lazio yönetimi Yahudi takimalriyla turnuva düzenliyor, ya da bariscil eylemler icerisinde olabiliyor, bu Lazio'nun kimligini belirlemiyor ki? Taraftarlar istemiyor, iptal ettiriyor ya da engel oluyorlar, kimliklerini koruyorlar bir sekilde.<br /><br />Barca'da degisen bir kimlik mutlaka ki var, üzerinde durulabilir cunku halki haklari aliyor, zengin bir bölgenin icerisinde ve Franco yönetimi sonrasi verilen özerklik ile baska bir yere gidiyor lakin tüm bunlarin Ibrahimovic transferi ile ilintisi yoktur..<br /><br />Klup yönetimleri pek tabi ki taraftarlara yönelik eylemler yaparlar, onlari memnun etmek durumundadir ama cok zaman icerisinde yer aldigi bütünün kenidlerine dayattiklarinin ötesine gecemezler. St.Paulililer isterdi ki o elle degistirilen skor tabelasi dursun ama mümkün mü ? Stadin isminin önüne reklam alinmasi bile gündemdeydi, taraftarlar istemiyordu da nereye kadar..<br /><br />icimde kalan ayrintilar var, Barcelona tarihi üzerinden devame decektir bu konu..Borgeshttps://www.blogger.com/profile/13545843651132759826noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-81435818928648857032010-04-16T16:47:29.016+02:002010-04-16T16:47:29.016+02:00"bir klubün kimligini belirleyen unsur, taraf..."bir klubün kimligini belirleyen unsur, taraftarlaridir, yöneticileri ya da onlarin eylemleri degil"<br /><br />asırlardır, blog kariyerim boyunca da, anlatmaya çalıştığım her şeyin özeti budur. belki senin bu şahane derlemen durumu özetler.Alphttps://www.blogger.com/profile/16413787311832089052noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30555703.post-59474510129491909842010-04-16T16:38:45.167+02:002010-04-16T16:38:45.167+02:00Yazı uzadıkça daha da uzasın hiç bitmesin istedim ...Yazı uzadıkça daha da uzasın hiç bitmesin istedim inan ki. Eline sağlık öncelikle.<br /><br />Sorulacak soruları da verilecek cevapları da yazında dile getirdiğin için sadece bir kaç ekleme yapmak istiyorum. Franco döneminin ilk yılları futbolda Barcelona her ne kadar belli bir seviyenin üzerinde olsa da Athletic Bilbao önderliğindeki Bask futbolu da altın yıllarını geçiriyordu ki verdiğin örneğe paralel şekilde Athletic Bilbao'nun da antrenman tesisleri, kulüp binası hatta taraftar lokalleri bombardımana tutulmuştur.<br /><br />Keza yine verdiğin örneğe paralel olarak eklemek lazım. Atletico Madrid merkezi yönetime muhalif Bask kökenli öğrenciler tarafından Athletic Bilbao'nun bir şubesi-kolu olarak Madrid'de de spor üzerinden muhalefet yapmak adına kurulur. Lakin taraftar kulübe şeklini verir ve Basklar taradından kurulan Atletico sonradan sağ görüşlü bir İspanyol takımına dönüşür.Temurhttps://www.blogger.com/profile/04181209879050298058noreply@blogger.com