7 Ekim 2007

Hakan Sükür


Asil olmadi, estetik gelmedi, "yetenek" olarak herkes tarafindan kabul edilmedi.. Cokca zaman bir defans oyuncusunun dahi zorlanmadan atabilecegi golleri atamadi.. Top ayagina hicbir zaman yakismadi. Estetik acidan güzel golleri olsa da oyun icerisinde estetikten yoksun görünümü oldu hep. O Türkiye liginin ve Galatasaray klubü tarihinin en cok gol atan oyuncusu; yetenegine göre bir basari bictiginiz zaman en basarili futbolcusu.

O artik futbolun son dönemlerini yasayan bir efsane; Hakan Sükür..

Böyle bir ismin futbolu birakacak olmasi Galatasaray takimina gönlünü veren kesim icin oldukca önemlidir. Pek cok insan, hatta ona "saban" diyerek kacirdigi goller sonrasi kizginligini dile getiren , alay konusu yapan dahi bir burukluk yasayacaktir, zira bir daha onun gibisi yesil sahalara gelmeyecektir. "O'nun gibisi" ile anlatilmak istenileni pek cok insan kavrayamadi, biraz olsun bunu anlatmaktir aslinda derdim..

Eksik/Tuhaf bir sey, bir yaniyla muhtesem iken diger yani ile aciz bir adam. Hicbir futbolcu Hakan Sükür kadar tartisilmayacaktir, aslinda onun farkliligi buradan gelir. O görüntüde ayagina hic top degmemis kuzenim kadar futbola yabancidir. Onu ucundan biraz izleyen "bu mu lan yildiz futbolcu" diye sizinle futbol konusunda tartisacaktir ve hatta yasaminda üc mac olsun doksan dakika futbol seyretmemis olan dahi.. Keskin bir sekilde kendisine karsi konumlanan bir kitleyi yaratabilecek kadar estetikten/teknikten yoksun bir adamdir.. Tüm bu görüslere inat, fanatizm ile yogrulmus taraftarliginda Hakan Sükür karsitlarina karsi bir savas baslar; doksanlarin basinda ergenlige girecek olan dönemin cocuklarinda..

ilk etapta düsünülen ne de olsa Galatasaray takiminin bir oyuncusu oldugudur. Bu yüzden sahip cikilir. Sonrasinda önemli goller atmaya, yüzde yüzlük goller kacirsa dahi mücadeleci ruhunun getirisi olan hücüm presinden dolayi takimda bulunmasina sevinilecek, disariya karsi koruma altina alinacaktir.Yetenekten ziyade azmin, hirsin ve disiplinli bir yasamin getirisi olarak Hakan Sükür sahada kendisini gösterip önemli goller atmaya baslar. Kacirdigindan fazlasini atamaz belki ama bir süreligine dahi olsa cocuk akli ile kavranilan Hakansükürdüsmanlarini püskürtmenin getirdigi zaferin tadi cikartilir. Bir savas baslamistir bir kere.. Galatasaray taraftarlari kendi icerisinde dahi ikiye bölünüp Hakan Sükür ismi altinda birbirleri ile savasir,birbirlerine karsit fikirler öne sürerler.. Ayni zamanda milli takiminda degismez forveti oldugundan diger rakip taraftarlar ile ortak bir ilgi alani, kesistigimiz yerin adi olur Hakan Sükür. Üzerine herkesin fikir yürütme zorunlulugu oldugu bir adamdir artik o futbol tarihinde. Kaleci ile karsi karsiya kaldigi anda beceriksizce topun üzerine gidisi, en basit vurusu yapmaktan aciz olmasi ile karsitlarini, Isvircreye, Almanyaya, Hollandaya ve daha pek cok ülkenin kalelerine attigi o muhtesem golleri, hucum presi ile de taraftarlarini sevince bogandir.. Ülkenin her alanda en az 30 yil daha gecilemeyecek sekilde rekorlarini kirdigi zaman diliminde dahi "bu adam golcü mü yaa" diyecek kitlenin olusmasina vesile olacak muhtesem ve dandik sifatlarini ayni anda icerisinde barindiran bir yetenektir o.


Rekorlarlarin, beceriksizligin, muhtesem kafa topu hakimiyetinin, azmin,hirsin,bagliligin ic ice karistigi bir mücadele. Galatarasay ve diger takimlar arasindaki son yillarda göze carpmis en buyuk farktir. En az idealizm-Materyalizm karsitligi kadar birbirlerine uzak iki görüsün saha icerisinde mücadele etmesidir. Futbolsever ya Hakan Sükür'ü anlar, oldugu gibi kabul eder, ya da uefa kupasinin kazanmasinda etkin bir rol oynasa dahi onu "futbolcu" olarak görmez, özellikle gelisim döneminde kacirdigi golleri hatrina getirir, bu yüzden olusmus toplumsal tepkiden de etkilenip kabul etmezler..

Bu kacirdigi goller ve top ayaginda iken estetikten yoksun görünümü yüzünden hicbir zaman kabul edilemez bir kesim tarafindan. Bu insanlar, kaciracagi golün ertesine pusu kurmus bir sekilde onlarca yil beklediler. Kacirdigi her gol sonrasi bilindik elestirileri siraladilar. Beraber mac seyrettiginiz insanlar gollerine alkis tuttular, muhtesem kafa gollerine ise sapka cikardilar lakin yine de kabul edemediler.

Böyle bir savas on yedi yildan beri süregelmektedir. Onu seyreden insan, dogal olarak onu elestirecektir aslinda. Biz de galatasaray taraftari olmayip bu kadar yakindan bakamasaydik elestirecek, "hadi len" diyecektik belki. Lakin zaman icerisinde degisen bütün teknik direktörlere inat sürekli ilkonbirde sahaya cikmasindan dolayi ona daha da yakindan bakip bir seyleri gördük.. Öyle bir sey gördük ki aslinda bizden baska -takimdan sorumlu teknik adamlar haric- hicbir göz onu göremiyor, farkedemiyor. bu bir farkliliktir. Bizi digerlerinden ayiran, taraftarligin aslinda özünde yatan, taraftar olmaya iten sebebin ta kendisidir.

Cok fazla keyflendik sayesinde. Bos kaleye atamaz diyenlere inat ceza sahasinin disindan voleleri takti isvicreye. Adam gecemez diyenlere inat ingiltere liginin dönem itibari ile güclü takimlarindan olan leeds united karsisinda iki futbolcuyu ipe dizip golünü atti. Bir yandan bos kaleye kaciriyor, gelin üzerime dercesine.. Diger taraftan "saban bu ada.." derken galler'e dört gol birden atiyor. Velhasil, kendisinin aksine süper teknik, inanilmaz yetenekli hicbir oyuncunun atamayacagi golleri, gösteremeyecegi performansi göstermistir. Ilk andan itibaren azminin, yerden oyunun aksine kafasina hakim olmasinin artilarini disiplinli bir yasam ve azim ile sahaya sürmüs, en basta bize gösterdigini geri kalan kesimin de görmesini saglamistir.

Yüzeysel olanin kandirikciligini yasatmis, ilk bakista hicbir seye benzemeyen futbolunu kicik kirik yorumlariyla elestirenler uzunca bir dönem susmamis, bir baska acidan her maci en az fener derbisi gibi keyfli hale getirmistir. Ve elbette tüm bu ekyflerin bedeli olarak kacirdigi goller sonrasi en az fener maglubiyeti kadar acilar yasatmistir.

Bugün dahi diyebilirim ki galasaray en cok Hakan Sükür'ü de sahaya sürdügü zaman "Galatasaray" oluyordur. Olumlu ya da olumsuz, en buyuk farkimiz hakan sükür oldu yillar yili. Gözler en cok ona odaklandi, bu yüzden en cok o gol attigi zaman sevindik, zira sadece saha icerisindeki rakibe degil ayni zamanda saha disinda, okulda, sinifta,bahcede, orda burada her yerde karsimiza cikmasi muhtemel sabanolmondanbirseyolmazcigillere de gol atiyorduk, sevincimiz bu yüzden iki katina cikiyordu.Hicbir takim boyle bir forvete sahip olamayacaktir.. olasi yildiz oyunculari ya herkes tarafindan yuhlanacak, yeteneksiz bir forvet olarak adlandirilacak ya da futbolseverler tarafindan sevilip sayilip takdir gören, bir süre sonra da yurtdisina giden yeteneklere sahne olacaktir bundan sonrasi..

Hagi ile kiyas biraz daha anlasilir kilabilir. Yerli veya yabanci, cimbom veya kara kartal, kanarya farketmez, futbolseverlerin sahiplendigi bir oyuncudur Georghe Hagi. Insanlarin buyuk cogunlugu onun yetenegi karsisinda diz cöküyor, hakkini teslim ediyor. Evet, Hagi bu, olagan diyor.. biraz alkis, biraz da övgü ile kapaniyor Hagi konusu. Galatasaraydan ziyade karpatlarin maradonasi, dünyanin tanidigi ve sahiplendigi, futbolun avrupa piyasasina ait bir yildiz.Onun dahi farkliligi, Galatasaray takimi disinda bu kadar basarili olamamasidir bir baska acidan.. Romenler ve Cimbomlular bu ortak öznede bulusur. Klup takimlarinda cuvallayan ve dikkate alinmayan hagileri, milli takimda cosmustur. bir süre sonra artik herkesin kabul ettigi bir yildiz olmasi, gecmisten gelen sahiplenmeyi kirmamis ve bir ülkenin en sevdigi adami olmustur.. Yalniz Hakan Sükür öyle degil. Sadece Galatasaray taraftarina ait özel bir yapim gibi. Taraftarligin doruk noktasidir ve onun sembolüdür de. Onu savunmak, tüm bu gole giden yolda karsisina cikan yeteneksizligine ragmen ondan verim almak futbol ile degil taraftarlik ile ilintili bir durum.. En cok onunla hakli ciktik, onunla öne gectik, onunla rezil olduk,onunla gol attik velakin tek basina onunla yikildik, havalara uctuk ama her sey onunla.. yere cakilabildigimiz icin havaya ucabildik. Olusan mesafede coskunun ve kepazeligin siddetini gösterir.Size(bize) bir baska futbolcu bunu yasatamaz.. Hep kisa mesafelerde oynasacaktir duygularimiz yeni gelecek olan yetenekler ile..




Bir adam futbol yasami boyunca kac kere "comeback" yapabilir ? Kac defa daha "aslinda iyi futbolcu" oldugunu ispatlayabilir.. Bir futbolcu hic bu kadar tartisilmis midir klup ve milli takim bazinda.. bir Hakan Sükür daha gelir mi ? Muhtemelen yeni gelecek olan oyuncu teknik, düzgün vuruslari olup her seyiyle futbolcu olan olacaktir.. Benden önce fenerlisi sahiplenecektir Arda Turan misali her yerde "dehset güzel oyuncu " diye söze baslayacaklardir..

o ki o; Türkiye liglerindeki en zayif takimlarin karsisinda kaleci ile karsi karsiya kaldigi vakit eli ayagina dolanmis, yüzde yüzlük onlarca gol pozisyonunu harcamis, Mersin Idman Yurduna ismini,cismini degistirip göndersek muhtemelen ilk onaltiya dahi alinamayacagina bahse girebilecegimiz adam; Milan, Juventus Hollanda,Almanya, Dortmund,Berlin,Leeds United ve sayisiz avrupa takimina ve ülkesine goller atmistir.. böyle bir farkliligi ve ayricaligi bize bir baska futbolcu yasatamayacaktir..

Tüm kliseleri icerisinde barindiran holiyvud filmi gibidir onu seyretmek. Önce dayak yer, alay edilir, hor görülür ve bir zaman sonra zamani geldiginde hepsini döver.. Bu filmi onlarca kez seyrettirdi bize, onlarca kez dayak yedi, hakir görüldü ve sonrasinda tekrar tekrar o insanlardan intikamini aldi.. O kadar kavga dövüsten sonra tekrar tekrar sopa yiyecek kadar gücsüz düsmesinin anlamsizligi ile kendisini hakir görenleri attigi goller ve gosterdigi performans ile milyon kez dövmesine ragmen akillanmayip bir sonraki kaciracagi absürd bir gol icin siraya giren insanlarin toplamidir Hakan Sükür. Ustalik ile Ciraklik karisimidir. Hicbir zaman iki sifattan birisini layigi ile haketmemistir. Herhangi bir secenegi tikladiginiz anda digerinin de dogru olabilecegini göstermek icin caba harcayan adamdir. bir baskadir, her bakimdan esi benzeri yoktur. bir Ronaldinho, bir Messi daha dünyaya gelecektir ama bir Hakan Sükür ?

Galatarasayli olmanin kimi zaman utanc cokca zaman da gurur kaynagi olacak bir baska futbolcu ariyorum ben.. Özgürcan'a soyle bir baktim sezon öncesi oynadigi maclarda.. Absurd goller kaciriyor mu, abuk subuk saha icerisinde sacmaliyor mu diye.. cok yeteneklisini bulmak kolay da, ayni zamanda bu kadar beceriksiz olup sakatlanmadan, kartlardan uzak yillarca bize taraftarlik ruhunu derinden hissettirebilecek,cesitli mucizevi basarilara imza atacak bir Hakan Sükür bulmak gercekten zor.. simdiden, henüz jubilesini yapmadigi halde özlemeye, yeni hakan sükürler aramaya basladim..

5 yorum:

  1. Adsız6:21 ÖS

    Ne demeliyim bilemedim ama teşekkür etmek istedim, gerçekten çok güzel ve bir o kadar da herşeyiyle dogru bi yazı. Ellerine sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Adsız3:43 ÖS

    Eline sağlık. Hakikatten bi messi veya ronaldo gelir de hakan şükür zor. Sanki bize gönderilmiş bi kurtarıcı gibiydi. Takımdaki gençlere abilik yaparken onunla büyüyen genç nesil galatasaraylılara da abilik yaptı. Ha bi de sanki 50 yaşına da gelse bi maçlığına takıma çağrılsa o an takımda kim varsa onun kadar mücadele etmeye çalışacağını bilmek onun değerini anlatıyor bizlere

    YanıtlaSil
  3. Adsız9:19 ÖS

    Hocam mükemmel bi yazı cidden.Kutluyorum ne diyeyim

    YanıtlaSil
  4. Adsız8:45 ÖS

    ben ilk defa hakan şükür'ü izlerken, okurken ağladım. teşekkürler... emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
  5. eski yazılarını bi hatim eeyim derken bu hakan şükür yazısı çok ilgimi çekti orhan abi.Ve nedense bu yazıyı okurken hep aklımın bir kenarında burak yılmaz belirdi.Nasıl hakan şükür yaptığı,başardığı onca şeye rağmen hep bir kabullenememe durumunda kaldıysa az biraz bugün burakın da yaptığı herşeye rağmen bir türlü beğenilmemesine çok benziyor.Tıpkı hakan şükür gibi ''bu kadar mı kaçar mı be abi'' dedirtip iki dakka sonra ''oha böylede gol atılmazki'' tepkisini yaratan bir adam.sen bu konuda ne düşünüyorsun çok merak ettim orhan abi?5 sene önce hakan şükür gibisi 40 yılda gelmez demişsin.Sanki Burak a biraz o yola girdi gibi...

    YanıtlaSil