29 Ocak 2008
Bermuda Seytan Ücgeni
Balakov,Elber ve Bobic. Takimin ve ücgenin beyni Bulgar, umulmadik gollerin ve denenmedik triklerin yaraticisi brezilyali ve Hirvat anneye, slovak babaya sahip yetenekli bir alman. Beyin takimin 10 numarasi Balakov. Iki farkli forvet karakteri:Bobic ve Elber. O kadar iyi anlasiyorlardi ki onlari durdurmak kimseye nasip kismet olmadi. Seytan Ücgeni olarak anildilar.. Tek pasla üc kisi otomatige baglamis, seyretmesi de o kadar keyfli pozisyonlar üretiliyor, goller atiliyor ve muhtesem zamanlarin muhtesem üclüsü olarak tarihine geciyorlardi Stutgart'in.. Disarida da ayni sekilde cok iyi arkadas olan bu üclünün ve hatta gerisinde de Porscher'in de katkisiyla ortaya koyduklari oyun tarafli/tarafsiz hemen herkesin ilgisini cekiyordu.. 11 numarali Fredi Bobic formasi Stutgart tarihinde en cok satilmis formadir.. Bu insanlarin bana göre ortak özelligi futbol oynamayi sevmeleriydi. Misal Bobic daha sonra transfer oldugu Dortmund takiminda forma giyemeyecegini anladigi zaman kendi istegi ile Hannover'e transfer oldu. Iyi bir dönem sonrasi iyi bir antlasmaya imza atmisti, oynasa da oynamasa da parasini alacak idi. o cok daha az paraya Hannover'e transfer olmak istedi. Tek istegi futbol oynamakti ve sonrasinda basarili bir sezon gecirdi. Az para kazandi, cok gol atti. Keza Elber karakterli bir futbolcudur. Bugun Brezilyada okul acip sokak futboluna destek verdigi, cocuklara yardim ettigi icin degil, oynamadigi zaman kendisini transfer eden baskanin yüzüne bakamayacak derecede utandigi icin.. Lyonda ilk yilini kötü bir sekilde gecirdi. Arkasindan tam da bir seyler verecek iken sakatlandi ve yönetime gidip "beni satin dedi, kalan parayi filan da istemiyorum" .. Bu üclü keyf alarak oynuyordu oyle ki aslinda 100 gol atabilirlerdi o sezon. Onlar 78 tane gol atip 22 tane farkli trik denemeyi uygun gördüler. Gladbach macinda 5-0 önde iken topuk ile gol atacagim derken onlarca gol kacirdi, ölümüne güldüler, eglendiler.. keyf aldilar, keyf verdiler.. takimin basinda yeni uygun bir antrenör bulunamadigi icin yardimci antrenör joachim Löw vardi. Gecen dünya kupasinda Almanyanin oynadigi güzel futbol, insanlara bu dönemi hatirlattigindan olsa gerek basarinin temeli Klinsmann'dan cok Löw'e yazildi. Stuttgartta oldugu gibi Almanyada da yardimci antrenörlükten Teknik adamliga gecis yapti.
Stutgart gecen sezon sampiyon olmustur ama stutgart seyircisinin bugün hala daha bu zamanlardan kalan keyfin bir daha hicbir zaman yasanamayacaginin hüzünleri vardir üzerlerinde.. "Güzel zamanlar" derken sampiyon oldugu sezondan ziyade sadece DFB kupasini kaldirdigi zamandan bahsediyorlar.. Basari cok sey demek ama futbol ondan da öte bir seydi, hele ki bugunun fizige ve kondüsyona dayali gerzek futbolu iki adim daha ileri dogru adim atmis iken.. Dürüst, karakterli ve futbolu seven üc insan bir araya geldigi zaman yeteneklerini birlestirip takim oyunu ile önlerindeki her engeli asabilecek konuma gelebiliyorlar.. Galatasarayin UEFA kupasini kaldirmasinin en önemli nedenlerinin ba$inda da keza "arkadasligin" yattigini soylerlerdi.. daha basit bir ifadeyle Hagi'ye saklambac oynatacak arkadasligi yaratmaktir marifet, baska bir sey degil. Bobic yillar icerisinde sürekli bir daha bu ikiliyle bir araya gelme hayalleri kurdu. belki japonya da belki ayda ama mutlaka bir gün bir yerde yine bir araya gelecegiz derken yasadigi günlerin keyfini bir baska sekilde dile getiriyordu.
Balakov,Bobic,Elber.. bugün kimse unutamaz, oynadiklari futbolu, gözü kapali paslari, abuk subuk gol denemeleri, kimsenin denemedigini, yapamadigini denemek, yapmak, basarmak .. Bundesliga tarihine altin harflerle kazinmistir.
Arkasindan Bayern 12,5 milyon euro vermistir Elber icin.. Lyon sonrasi kendi istegiyle transfer oldugu Gladbach'da yasadigi teknik adam uyusmazligi sonrasi futbola veda etmisitr v e artik Güney Amerikada Bayern icin futbolcu izliyor.. Bir baska güzel adam Paul Breitner gibi "socutluk" yapiyor, eski takimina ve son basarisi da Breno kesfidir..
Velhasil, bu üclü güzel adamlariydi, güzel zamanlarin..
Tr de yasadigim icin Premiere TV m yoktu tabiiki,o zaman internette boyle degildi,ve o sezon turkiyede hic kimse bundesligayi vermiyordu.Maclarin oldugu gunlerde Sat 1 den Ran Fussball da macin genis ozetini beklerdim sirf bu 3 luyu izlemek icin.VfB Stuttgarti cok iyi takip ettigim icin Low geldiginde fenere cok sevinmistim.Ve maalesef fenere hatirladigim son guzel futbolu oynatan adamida harcadi medya.. @zemlyakruglaya
YanıtlaSilBen de bunu hem NTV'den izlediğim o belgesel tarzı görüntüler.. Şeytan üçgeninin durdurulamamzlığını tahtada anlatıyorlardı. O günden sonra her maçını izlemek için çırpındım durdum senin gibi;)
YanıtlaSil