26 Kasım 2009
Man U- Besiktas: 0-1
Hayat böyle, her istedigini yapamiyorsun. Cok istedim hem bu Besiktas'in ve ayni zamanda Bayern maclarini izlemek lakin ancak ikinci yarilara yetisebildik.. Besiktas'in durumunu görünce daha cok bu maca konsantre olup sonunu getirdik. Su durumda mac analizine filan girismeyecegiz ki böyle bir ihtiyaci olan kesimi ben hemen Noat'a yönlendireyim.
Simdi soru sudur, bu bir zafer midir ?
Evet arkadasim bu cok net bir zaferdir. Yani siradan bir Avrupa maci galibiyetinin ötesinde bir durumdur diye özetleyebiliriz. 23 mac sonucunda kendi evinde Manchester'in yenilmesi cok ama cok önemli bir psikolojik unsurun ortadan kaldirilmasi anlamini tasiyor rakip takim adina.. Real Madrid dahi olsa o sahada mac yapmadan önce su kadar mactir yenilmiyorlar istatistigini görünce mac baslamadan Man U ilk golü atiyordu. Bu kaybedildi..
Her seyin disinda bir takimin kalecisi doksaninci dakika cikip gol ariyorsa bu macin önemini ortaya koyar zaten. Hangi macta Man U ya da Milan kalecileri son saniyede cikip gol aramis ? O kadar önemli ve yenilmemek ugruna mücadele vermisler.. Peki kadro ?
Inanin bu sonucun olacagini düsünseler cok daha temkinli davranilardi. Onlar acik bir sekilde hafife aldilar yoksa Man U gibi bir takim böyle bir seriyi burada sona erdirmek istemezlerdi. Gerek yukarida verdigimiz kaleci örnegi gerekse de Ferguson'un sinirinden her sey zaten ortadadir.
Iki isim hakkinda bir seyler eklemek isterim. Bu mac özelinde belirtmek gerekirse Rüstü inanilmazdi.. Muhtesem kurtarislar yapti üst üste. Tek basina bu maci beraberlikten galibiyete sürükledi ki sonunda Ernst'in Rüstü'ye sarilisindaki güzellik her seyi acikliyordu.
Fenerbahce maci sonrasi post atacaktim bir türlü olamadi.. Herkesin konustugu bir baska isim Ibrahim.. Neyi sevdim biliyor musunuz ? Bu adam kendi oyun tarzi icerisinde asist yapabilir, goller atabilir ki cok takilmazdim ben. O günün kahramani olabilir ki hepsi ihtimal dahilindedir. Lakin böyle bir adam kenara inip belki de bugüne kadar gösterdigi profile tezat bir sekilde gözü kapali orta yapmayip bilincli bir sekilde Fink'i görmesi bir yana digerinde karambombele ya da orta karar oyuncuya ortalamak yerine Tello'ya oynamasi beni bile sok etmistir. O tamamen avrupai bir düsünce yapisinin ürünüdür yoksa goller atar, macin kahramani olur bu tamamen besiktaslilarin küfürü-övgüsüdür. Ben o tasidigi futbol bilincine hayran kaldim ki hala da kendime gelebilmis degilim.
Velhasil cok güzel ve keyifli bir galibiyet oldu. Ben sevindim gercekten zira inönüdeki macta da Man U galibiyeti hakeden bir oyun ortaya koymamisti, yazik olmustu burada dengelendi. Toplamda Ugur Meleke'nin degindigi fikstür dezavantijina da deginmek gerek.. Baska türlü gelisseydi ya da takim biraz daha erken sorunlarini halledip sezona daha hazir girseydi kesinlikle bugün yine Man U bir üst tura cikardi lakin ikinci isim konusunda Besiktas sansini son maca kadar korurdu.. Hem Moskova'dan hem de Wolfsburg'dan asagi bir takim degil..
Helal olsun, cok güzel ve anlamli bir galibiyete imza attilar..
Peki, bu galibiyete zafer dersek, Rubin Kazan'ın Nou Camp'ta Barcelona as kodrosunu yenmesini hangi kelime ile açıklayacağız?
YanıtlaSilDeniz Karaca: O gün dogan cocugun ismine Barcelona isminin verilmesiyle belki ;)
YanıtlaSil