29 Ağustos 2011
Lahm "Ben eşcinsel değilim! "
Lahm kitabında pek çok antrenörü eleştirmenin yanında(Buralara sonra geleceğiz) eşcinsel olmadığını da açıklamış. Ama asıl bomba yaşadığı o tuhaf tecrübe..
Gugılda diyor ismimi verdiğiniz zaman devamında otomatik olarak "eşcinsel" yazıyor. Pek çok insan sanırım bu şekilde aratma yaptığından olsa gerek. Burada araya girip Lahm'a bilgi vermem gerekirse Mertesacker'dan Klinsmann'a kadar pek çok futbol insanı için ikinci şık hep eşcinseldir almanyada..
Devam edelim.
" Öncelikle belirtmeliyim ki ben eşcinsel değilim. Eşim Claudia ile düzmece bir evlilik yapmadığım gibi Köln'de oturan bir erkek arkadaşım da yok. Duyuyorum ki Köln'de bir adam hemen herkese onların beklediği hikayeyi anlatıyormuş ve bu internet üzerinden pek çok spekülasyona neden oluyor. Benim için bu tür şeylerin de önemi yok. Eşcinsellere karşı düşmanlığım olmadığı gibi bu durumu çirkin bir şey olarak da görmüyorum ama bir insanın sürekli hikaye anlatarak işin bu noktaya getirebilmesine de şaşırıyorum. Daha önemli bir şeyiniz yok mudur sizin?
Yok Köln'de bir arkadaşım varmış da düzenli olarak onu ziyaret ediyormuşum da.. Artık böyle bir durumun olmadığını açıklamam gerektiğini düşündüm.
Eşcinsel futbolculara ise bunu basına açıklamaması gerektiğini tavsiye ediyorum ve görüyorum ki sonu Justin Fashanu gibi intiharın başlangıcına sürükleyecek.
Yaşadığı o garip tecrübe ise şöyle:
Benim evimi çok az insan bilir, adresimi.. Bir gün zil çaldı gittim açtım kapıyı. Karşımda bir adam.. "ne istiyosunuz" diyorum cevap yok. Sağır dilsiz gibi ama gözlerini de bana dikmiş, benden ayıramıyor. Bir daha sordum, ne istiyorsunuz diye ama cümleyi kuramıyor, bitiremiyor bir türlü derken elinde tutuşturduğu bir mektup olduğunu gördüm.. Ağlak gözlerle bana bakıp mektubu verir iken cümle kurmayı sonunda başarabildi
"Philipp.. Ben sana aşık oldum. içeri girebilir miyim ?"
Hayır.!
Kapıyı kapattım, anahtarı çevirdim ve üzerinden bağırdım "Lütfen gidin yoksa polis çağırmak zorunda kalacağım".
Kapının gözünden de bakıyorum ve sanırım o da ne yapacağını bilmez bir şekilde sağa sola bakınıyor. Elimde adamın tutuşturduğu mektup vardı ve içeriği ise bana az önce söylediği cümleden ibaret ve sadece kendisi hakkında bir kaç bilgi da var. Adam Düsseldorf'dan geliyormuş v.svs..
Lah korkuyor biraz da.. Bu olay bir daha tekrarlanmasa da taşınmak durumunda kalıyor oradan...
Gece gece bir adamın Lahm'a bakıp "Philipppppp seni seviyorum" deyişini filan hayal ettim ki oy anam oy..
Bombaymış hakaten. Lahm'ın yerinde olmak istemezdim :)
YanıtlaSil