26 Kasım 2011
Sıradanların en mükemmeli!
Belki de kendi tuttuğum takımda görmek istediğim ilk futbolcu. Kimdir bu çocuk derseniz..
Thomas Müller.
Doğuştan gördüğünüz gibi Bayern'li. Futbolu içgüdüsel olarak biliyor, öyle doğmuş. Kendisi de saha içerisinde nereye ve ne zaman koşması gerektiğini inanırım ki anlatamaz,uygular daha çok. Onu tutmak mümkün değil. Yeni ve herkes tarafından göklere çıkarılan bu Almanya'nın temel direği konumunda. Tüm kombinasyonların vazgeçilmezi. Saha içerisinde TT Arena'daki maçın ieçrisindeki penaltı pozisyonunda da gördüğünüz gibi nerede ne zaman olacağını kimse bilmiyor. Bilinen şudur ki kendisini çok kolay bir şekilde kaybettiriyor, unutturuyor. Golü koklaması bakımından Gerd Müllervari bir içgüdü söz konusu. Dahası atakların oluşumunda o an içgüdüsel olarak bulunduğu konum ve zekasıyla payı çok büyük. Hemen herkes Mesut'un oyun zekasından bahseder ama onu bu konuda da unuturlar.. Maradona'nın onu inanılmazı başarmasına rağmen basın toplantısında tanımayıp kovması, genel görüntünün karikatürize edilmiş halidir sadece.
Onu aslında her yerde unuturlar. Tüm bu başarılarına rağmen asla bir Mesut ya da Götze değildir.
İşte bu yüzden bu oyuncuyu isterdim ben..
Amatörden çıkıp sekiz ay içerisinde Şampiyonlar Ligi finali oynayıp bir yılı doldurmadan dünya kupasında gol krallığına erişen bir adam. Belki o olsaydı Almanya'nın İspanya'ya karşı daha fazla şansı olmaz mıydı? Bugün baktığımda Dünya kupasında atılan neredeyse bütün gollerin içerisinde bu adam var. Oyun zekasının yanında golcülüğü ve çalışkanlığı da inanılmaz. Öyle bir oyuncu ki takım savunmasına yaptığı o inanılmaz katkı bir yana dursun hücuma kattığı çeşitlilik ve çok yönlülüğün doğurduğu çok fazla seçenek oynadığı takıma sınıf atlatıyor.
Başka açıdan doğuştan Bayernli. 2011'de biten sözleşmesi esnasında bugün istesinler 20 yıllık imzayı şu an atarım demiş ve herkesin gündeminde olduğu o kısa dönem içerisinde 2015'e kadar uzatmıştır sözleşmesini. 2009'da 20 yaşında evlenmiş, sakin bir hayatı var. Ne yaparsa yapsın manşetlere çok girmez, isteyeni de çok olmaz, sözleşmesi de bir ömür..
Daha ne istersiniz ki ? En olmadık yerde çalımı atar, şutu çeker, golü atar ve ön oyuncusu olmasına rağmen takımın her daim en çok koşanı, mücadele edeni de Müller'dir. Çizsen yaşını, yeteneğini, karakterini.. Böyle bir oyuncu çıkar ortaya. Götze, Mesut kadar pohpohlanmaz belki ama oynadığı ve oynayacağı her takıma katkısı "en az" bu ikisi kadar olur..
Bayern München'in ve Almanya milli takımının vazgeçilmezi, dünya kupasının da gol kralı olsa da böylesine sıradan kalabilmek inanılmaz..
"götze, müller" demişsin borges, foto üstündeki paragrafta, o sanırım "götze, mesut" olacak
YanıtlaSil