Şakşakçılığı pek sevmesem de öyle veya böyle bu blog hayatımızın bir köşesine yerleşti.Nasıl Dostoyevsky, Camus, Orwell okuduktan sonra paragraflar insanın aklından hiç çıkmaz aynı şekilde senin de bazı yazıların aklımıza kazınıyor.
Sahada defalarca seyrettiğimiz oyuncularla ilgili yapıtığın karakter analizleri onları birer roman kahramanına dönüştürüyor.
Ballack üzerine yazdıkların, 6 ay bir garson kızın peşinden koşması, diğer futbolculara bir teknik direktör gibi dayattığı mücadele vs çözümlemelerin hep akılda kalır nitelikte.
Robert Enke'yi düzenli aralıklarla hatrılatman, fotoğraflar paylaşman keza takdire değer.
Beckenbauer üzerine yazdıkların; kırık,çıkıklarla oynamanın sadece Bülent Korkmaz'a ait birşey olmadığını öğrenmemiz:)).
An gelir Hrant Dink ile ilgili yazı okuruz burada an gelir Erdal Eren belgeseli izleriz.
Ülkenin en popüler yorumcusu, Ntv'nin milyon dolarlar ödeyip kadrosunda tutabildiği Rıdvan Dilmen'i korkusuzca eleştirebilmen...
Daha saymakla bitmeyecek güzelliklerle dolu bir blog...
Şahsen tanımasam da birgün yolun Ukrayna taraflarına düşerse bir vodka içmeye uğrarsın elbet:)
Bir programda söyledim. Dergiye, gazeteye yazdım, televizyona konuştum oraya buraya da ama hiçbirisi burada olduğum gibi güzel gelmiyor bana. Böylesine bir özgürlük çok başka.
Dahası.. isterim on yıl sonra misal tam buraya bakabilmek.. Bak mesela üç yıl önce şöyleymiş bugün: http://devrimderki.blogspot.com/2008/12/iyi-ki-dogdum.html
Yukaridaki arkadasin da dedigi gibi, benim de neredeyse hayatimin bir parcasi oldu bu blog. Her sabah ise gittigimde ( saat farki dolayisiyla) gazeteye bakar gibi senin bloga bakiyorum. Arti, sanirim sen de gec saatlere kadar oturuyorsun, koydugun yazilari ilk gorenlerden biri benim. Yani saatlerimiz de uyusuyor :)
Bu blogu yaklaşık 3-3.5 senedir takip ediyorum. Yazdıklarınız, eleştrileriniz, bizimle paylaşmış olduğunuz biyografiler; Alman ligine karşı büyük bir sempatiye vesile oldu. Kendi adıma, bu değerli fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkürler. Doğum gününüz kutlu olsun. Yolunu bir gün Amerika taraflarına düşer belki. Yüzyüze görüşmek dileğiyle.
Mutlu yıllar abi
YanıtlaSilŞakşakçılığı pek sevmesem de öyle veya böyle bu blog hayatımızın bir köşesine yerleşti.Nasıl Dostoyevsky, Camus, Orwell okuduktan sonra paragraflar insanın aklından hiç çıkmaz aynı şekilde senin de bazı yazıların aklımıza kazınıyor.
YanıtlaSilSahada defalarca seyrettiğimiz oyuncularla ilgili yapıtığın karakter analizleri onları birer roman kahramanına dönüştürüyor.
Ballack üzerine yazdıkların, 6 ay bir garson kızın peşinden koşması, diğer futbolculara bir teknik direktör gibi dayattığı mücadele vs çözümlemelerin hep akılda kalır nitelikte.
Robert Enke'yi düzenli aralıklarla hatrılatman, fotoğraflar paylaşman keza takdire değer.
Beckenbauer üzerine yazdıkların; kırık,çıkıklarla oynamanın sadece Bülent Korkmaz'a ait birşey olmadığını öğrenmemiz:)).
An gelir Hrant Dink ile ilgili yazı okuruz burada an gelir Erdal Eren belgeseli izleriz.
Ülkenin en popüler yorumcusu, Ntv'nin milyon dolarlar ödeyip kadrosunda tutabildiği Rıdvan Dilmen'i korkusuzca eleştirebilmen...
Daha saymakla bitmeyecek güzelliklerle dolu bir blog...
Şahsen tanımasam da birgün yolun Ukrayna taraflarına düşerse bir vodka içmeye uğrarsın elbet:)
İyi ki doğdun, İyi ki varsın Borges.
İkinizde sağolun.
YanıtlaSilBir programda söyledim. Dergiye, gazeteye yazdım, televizyona konuştum oraya buraya da ama hiçbirisi burada olduğum gibi güzel gelmiyor bana. Böylesine bir özgürlük çok başka.
Dahası.. isterim on yıl sonra misal tam buraya bakabilmek.. Bak mesela üç yıl önce şöyleymiş bugün:
http://devrimderki.blogspot.com/2008/12/iyi-ki-dogdum.html
On yıl sonra bir daha bakarız kendimize:)
Yukaridaki arkadasin da dedigi gibi, benim de neredeyse hayatimin bir parcasi oldu bu blog. Her sabah ise gittigimde ( saat farki dolayisiyla) gazeteye bakar gibi senin bloga bakiyorum. Arti, sanirim sen de gec saatlere kadar oturuyorsun, koydugun yazilari ilk gorenlerden biri benim. Yani saatlerimiz de uyusuyor :)
YanıtlaSilNeyse, Kanada'dan mutlu yillar, nice senelere hocam!
Sağlık ve huzur dolu nice yıllara.
YanıtlaSilBu blogu yaklaşık 3-3.5 senedir takip ediyorum. Yazdıklarınız, eleştrileriniz, bizimle paylaşmış olduğunuz biyografiler; Alman ligine karşı büyük bir sempatiye vesile oldu. Kendi adıma, bu değerli fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkürler.
YanıtlaSilDoğum gününüz kutlu olsun.
Yolunu bir gün Amerika taraflarına düşer belki.
Yüzyüze görüşmek dileğiyle.
Doğum günün kutlu olsun mutlu ol senelerce,
YanıtlaSilSana boncuktan kuş yaptım konacak pencerene.
Demiş Ahmet Kaya :)
Nice senelere. :)
YanıtlaSil...mutlu yillar...
YanıtlaSilnice senelere borges :D herkes bi yerlere çağırmış, ben de mersin veya urfaya beklerim. tantuninin ve kebabın hasını tadarız belki bi gün beraber
YanıtlaSilİyi ki varsın Orhan, iyi ki varsın Borges. Nice yıllara...
YanıtlaSilşarkı söylerdim ama sesim berbat... nice yaşlar olsun diyorum.
YanıtlaSilSevgiyle.
Doğum günün kutlu olsun ,nice senelere :)
YanıtlaSilnice senelere, nice senelerce görmek dileğiyle...
YanıtlaSilDoğum günün kutlu olsun. Mutlu yıllar dilerim :)
YanıtlaSilHepinize çok içten bir teşekkür..
YanıtlaSilGüzel insan olunca blog da güzel oluyor ister istemez. İyi ki varsın Borges..
YanıtlaSilDoğum günün kutlu olsun.
YanıtlaSilmutlu ve huzurlu yıllar dilerim...
YanıtlaSil