Kendi takımının en az koşanıdır. Bundesliganın golcüleri arasında merkez forvet oynamamasına rağmen en az koşanı yine Podolski'dir. Bir ihtimal Mohammed Abdellaoue ile çekişir. 10 km'yi asla bulmaz bu ikisi diğer yandan misal Huntelaar yer yer 13 km koşar.. Üstelik sıklıkla kenarda da oynar Podolski, buna rağmen.. Ama nedir? Hoffenheim galibiyete doğru gider iken kafayı çakıp 16.golünü atıp puanı kulübüne kazandırır. Golün oluşumu dışında çok fazla da göremezsiniz.
Quaresma, Hamit ve hatta Arda tartışması da biraz böyledir.
Pazartesi sabahı okuyacağınız BirGün yazısındaki teorim Türkiye Milli Takımı'nın Arda-Hamit gibi maç başına gol oranı düşük iki kenar oyuncusunun hücuma verdiği genel zarar üzerine kurulmuştur. Stoch ya da Olcan Adın gibi bir kenar oyuncusu olmayan milli takım bunun eksikliğini çekmiştir. Merkez forvetin gol atmak kadar bugünün tek forvetli sistemlerinde bir diğer önemli amacı kenardan içeriye girecek olan arkadaşlarına alan açmaktır.Golden sorumlu aslında sahada dört oyuncu olur.
Quaresma daha skorer daha üretken olmadığı için eleştirilebilir iken Beşiktaş'ın asıl problemi geride kalanların da hücuma katkılarının yeterli seviyede olmamasıdır. Simao -kimse kimseyi kandırmasın arkadaşım- beklendiği gibi performans veremedi. Hücumda çeşitlilik sağlayamadı. Beşiktaş'ın bir diğer vurucu gücü olamadı.Dolayısla Beşiktaş'ın en önemli silahı Quaresma ve Fernandes'in frikikleri oldu.Sonuç da olağan.. in aşağı Q7 çık yukarı Q7.. Oysa sol kenarın ve merkezin çalışsa q7'ye belki top gelmez maç boyunca v.s.
Bizim ülkemizde iki "merkez" forvetli 4-4-2 tek "merkez" forvetli 4-2-3-1'e göre daha ofansif daha hücumcu olarak algılanır. Büyük bir yanlıştır. Oysa ben size Bundesligadan örnek vereyim: Kim geride konumlanıp kontra takımıysa hemen hepsi iki forvet kullanır. İsviçre'yi Dünya Kupa'sından hatırlayın, dizilimi 4-4-2'dir. Hannover tamamen kontraya dayalı savunma futbolu oynar, 4-4-2'dir. Keza bunu da uzun uzun burada yazmıştır. 4-2-3-1 dediğin kabaca 4 hücumcu ile oynanılır. Real Madrid'de Ronaldo mı daha golcüdür Higuain ya da Benzema mı? Dortmund'da Götze ve Kagawa? Bayern Münih'te Ribery ve Robben? Gladbach'da Reus.. Hermann..
Takımların golcülerinin Bundesligada büyük bir kısmı kenar forvetlerinden oluşuyor artık. Hanke'den fazla gol atmıştır Reus. Efendim Stuttgart'da Cacau ya da İbisevic'den fazla gol atmıştır Martin Harnik ki 2012 yılında 8.golüne ulaştı bu adam. Ve bunlar kenar oyuncusu olarak geçmez 4-2-3-1 ise mevzu bahis dizilim. Hepsi kabaca forvettir.. En az "merkez" forvet kadar gol atmakla yükümlüdürler. Biz milli takımda oyuncu kadrosu nedeniyle -Arda'yı mı kescen Hamit'i mi?- hep defansif 4-3-3 ya da 4-5-1 oynamak zorunda kaldık buna göre pek de uyumlu olmayan "merkez forvet" Burak Yılmaz ile üstelik..
Bu şekilde konumlanılırsa tek başına kalan Burak ya da herhangi bir x golcüyü durdurmak oldukça kolaydır zaten. İşin sırrı onu tutsan diğerinin içeriye girip gol yapabilme tehlikesinin varlığıdır. Cumartesi günü Heynckes Gomez'i çıkardığı anda iki kenarın da etkisi azalmış, kazanma şansı kalmamıştır zaten zira birbirlerine bağlıdır hepsi.
4-4-2 ile 4-2-3-1 arasında yapılan kıyasylamaya ve verilen 2-3 örnekle 4-4-2 nin daha defansif bir taktik olduğuna kanaat getirilmesine katılmıyorum. bu taktikler içi futbolcularla doldurulunca anlam kazanıyor. birkaç örnek ile bunları ofans taktiği defans taktiği olarak birbiriyle kıyaslamak bence anlamsız. çünkü futbolcu isimleri ve sahadaki kombinasyonlar belirliyor aslında takımın ofans ve defans şamblonnunu. mesela dün beşiktaş'ta ekrem 4-2-3-1 in kanadıydı ve hiç de "kabaca 4 hücumcu" tanımınıza uymuyordu:)
YanıtlaSilya da ispanya milli takımının uzun zamandır oynadığı (son dünya kupoası hariç) torres'li villa'lı nizami 4-4-2 de gayet ofansif futbol örneğidir.
ha yine de dünyadaki örnekler incelenerek bir genelleme yapılacaksa şahsi kanaatim 4-4-2 oynayan takımların daha ofansif futbol oynadığı öynünde olur.
mcan: Daha önceden detaylı açıkladığım için pas geçmiştim ama bir daha üzerinden geçeyim. Dizilim tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Dizilimin içerisinde yer alan oyuncunun niteliklerinin yanı sıra teknik adamın saha içerisi için belirlediği stratejidir ofans ya da defans ayarını çeken.
YanıtlaSilİspanya örneğinize katılmıyorum ki Villa kenarda oynardı Torres merkez forvette olduğunda. 2008 ve 2010 da da başarıya götüren 4-2-3-1 idi.
Bugün Real Madrid, B.Dortmund gibi liginde zirveye oynayan bol gollü galibiyetler alan takımlar 4-2-3-1 ve dört hücumcu ile oynuyorlar. Defansif stratejiyi belirleyenler de genelde iki merkez orta sahalı 4-4-2... Genelde durum bu ama Bremen gibi iki forvetin arkasında on numara yerleştirip kenara da bir on numara koyarak ofansif bir kadro kurabilirsiniz.. v.s. v.s.
İki forvet değil mesele. 4-4-2 de İsviçre,Hannover ve hatta Gladbach gibi sıklıkla savunma futbolunun tercih ettiği dizilimlerdir ama baklava 4-4-2 (on numara içeren) haliyle ofansiftir ama kalmadı bunlardan..
ispanya konusuna şahsen katılmam. villa torres'e kıyasla daha gezici bir forvet olsa da, 2010 haricinde ispanya klasik çift forvet oynamıştır. ki çift forvet ile oynuyor olmak 2 merkez santrfor ile oynamayı da gerektirmez diye düşünüyorum. birbirini tamamlayan 2 forvetin biri daha fazla gezen, top alan, alan boşaltan bir partner de olabilir.
YanıtlaSilyıllardır okuduğum bu bloga ilk kez yorum yazma sebebim de artık kabak tadı veren 4-2-3-1 ezberi. iyisi (nadiren) çok kombinasyonlu hücum futbolu ortaya koyuyorken, kötüsü ise yalnızlaşan bir forvet, günah keçisi bekler yaratan kanatlar ve aşırı kısır bir futbol ortaya çıkartıyor. o yüzden çift forvet varyasyonlarını deneyen her takıma sempati duyuyoruz:)
ki birçok kişi gibi ben de futbolda trendin artık çift forvete doğru dönmesini beklyorum orta vadede..
mcan: İspanya'da Villa kenarda oynadığında bazen merkeze çekilir ve onun yerine de misal bir diğer forvet değil de İniesta yerleştirilirdi ki dünya kupasında bunun doğruluğu-yanlışlığı üzerine çok fazla konuşmuştuk. İki forvet değil.. Villa, Almanya'nın Podolski'si gibiydi diyelim. Ki 4-2-3-1 olduğunda yanlarına "ön alan oyuncusu" yazılır kabaca.
YanıtlaSilForvet ve forvet arkası ya da kenar forvet-dış forvet gibi tanımlar da söz konusu ki bu yazının başlığı zaten dış forvettir.
Ben, Mehmet Scholl ve sanırım artık sen de 4-4-2'ye doğru tekrardan evrileceğini düşünüyoruz ya da umut ediyoruz.. Hayırlısı bakalım:)
Kesinlikle katiliyorum. Turkiye'de gercekten 4-2-3-1 oynayan bir takim bulmak zor. Cogu skor katkisi yaratmayan kanat oyunculariyla 4-5-1 oynayarak 4-2-3-1 oynadiklarini saniyorlar. Tek merkez forvetle oynandiginda belki TSL icin istenen sonuclar merkez forvetin kalitesine dogru orantili olarak alinabiliyor Ama iş avrupa arenasina gelince Nisan ayini cogu zaman goremiyoruz.
YanıtlaSilTrabzonspor'un gecen seneki Burak, Umut, Jaja'li kadrosu belki de son donemde TSL'deki en yuksek ofansif guce sahip kadroydu. Hatta zaman zaman Alanzinho'nun da saha da ayni anda bulundugu zamanlar oldu.
Yine TSL'den örnek verirsek bu sezon Sivasspor'un kalibresine gore ulastigi gol sayisi da dikkat cekici. Eneramo, Grosicki, Pedriel ve arkalarinda Erman gibi ofansif yönü de guclu bir o.saha oyuncusu var. Belki IBB'de bu kapsama sokulabilir. Webo, Doka, Visca 3'lusu gercekten yuksek kalitede ama istenen sonuclarin gelmemesi bence biraz da defansif yönlerindeki zaafiyetten her iki takimda da.
Şöyle bir Milli Takimimiz en basta olmak uzere ligimize baktigimizda bir dis golcu yok gibi birsey. Belki de en son Nihat Kahveci bu role en yakin adamimizdi. Yani istense o sekilde zamaminda kullanilabilirdi.
Bursa bugun Sestak'i bu sekilde kullanmaya calissa da istedigi verimi alamiyor. Belki de yukaridaki ornege en uygunu Eskisehirspor. Merkez forvetlerinin suana kadar toplam attiginin daha fazlasini sag dis olarak kullanilan Kamara atti. Takimda normal bir katki koyabilecek merkez santrafor ve sol dıs golcu olabilseydi belki de bugun cok daha farkli noktada olabilirdi.
Ulkemizde bu tarz yerli oyuncu pek yetismiyor acikcasi. Almanya'daki Sercan Sararer ilerde milli takimimiz icin belki de bu acigi sag taraf icin kapatabilir. (Yazisi nerede kaldi borges? :)
selamlar.