Muazzam bir dili var. Eğer ki bu blogu okuyor, bu yazılardan keyif alıyorsanız bilin ki elinizden bırakmakta güçlük çekeceğiniz bir kitap yazılmış. Tüm samimiyetimle söylüyorum ki Avrupa Şampiyonası esnasında sadece bir maçın beş dakikasını elimden Siminya’nın kitabını bırakamadığım için kaçırdım, Kayseri’den gelen ve benim için bu kitabı alıp getiren ortak da şahittir.
Orta okuldan terk, 13 yaşında ülkücü, 18 yaşında komunist ve aslında herhangi bir ist olmayan görücü usulu gündelikçi ablalarını evlendirmiş, teyzesi hayat kadını, dayakçı ve kumarcı bir babaya sahip olsa da bunlar Siminya’nın yaşanmışlıklardan kurguladığı kitabını daha iyi ya da daha kötü yapmıyor kesinlikle. Elbette her şeyin dışında size oldukça –bana değil- yabancı bir yaşamın içerisinde hükmü olmayan kadının nasıl yaşadığını merak edip de sayfaları çevirmek de isteyebilirsiniz ama mesele o değil. Üstelik o tüm bu ağır yaşam koşulları içerisinde size isyan etmiyor, gelin beraber gülelim ağlanacak halimize deme cesaretini de gösteriyor.
Yazdığını okuyacak olana saygı duyuyor. Doğuda, varoşlarda, ülkenin büyük bir kesiminde varlığını sürdüren kadın yaşamına dair sıkıntıları dile getirip saksının iki buçuk gramını dahi çalıştırınca akla düşecek olan çözümlerden bahsetmiyor bile. Sizi aptal yerine koymuyor, daha çok o yaşam nedir ne değildir onu gösteriyor. Marjinal yaşamı ile o yaşama marjinal kalmış kişiliğinin çarpışmasından doğan hikayeler bekliyor sizi. Eğlenceli olduğu kadar hüzünlü, komik olduğu kadar trajik ama olabildiğince de estetik..
Siminya’nın yazmayan karşı bir yeteneği var. Tüm bu marjinal yaşamının içerisinden çıkarıp önümüze koyduğu hayat hikayesinden çok sıklıkla anlatış biçiminden, uslubundan etkileniyorsunuz. Teyze’si hayat kadını olan insanın ne düşündüğü değil de hayat kadınlarına Siminyaca bakışın ne olduğu çok daha fazla önemli oluyor.Tam da bu yüzden kendisine de söylediğim gibi yazmalı o, ne olduğu önemsiz, belki de sadece yazmalı.
Kitabını okumak bana çok iyi geldi. Anlattığı her kısa hikayesini uzatıp yeni karakter olarak içerisine ve girip ona yardım ettim. Üç sayfalık küçük anlatışlar romana dönüştü bende. Bazen babasını döven iri kıyım mahalle delikanlısı, olmadı onu okulu bırakmasına engel olan Mahmut hocavari bir öğretmen, sıklıkla da kardeşine tüm bu dünya içerisine yeni yaşamın yolunu açan abisi.. Bazen belalısı bazen sevgilisi ama en çok da ona yeni ve başka bir yaşam hakkı tanıyan herhangi bir seçenek.. Bu sonuncusu olabiliriz belki.
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=604821
http://www.dr.com.tr/Kitap/Kiz-Kismi/Siminya/Edebiyat/Deneme-Yazin/urunno=0000000402277
Sayende güzel bir blog daha kazandım. Benim blokları takibe baslamam eksibesiktas'ın yanında ki blog sayfaları ile basladı ve 10 tane blogu merakla takip eder oldum. yanlarına 1 tane daha eklendi. Başka önerecegin blok olursa sayfanın yanına ekle. Senin bloku takip ederken onları da takip edebilirim. Saygılar...
YanıtlaSil