Dedim ki bugün masada ben... geleceğe dair kurgulanan bütün iyi yaşam koşullarının mutluluk getireceğine artık inanmıyorum..
2000’li yılların başında cm oynardım. Bir gün ekşi sözlükte çok değerli bir yazar olan Cyrano’nun cm ile artan kültür birikimi başlığını görünce yerlere yattım gülmekten. Bu kadar mı olur dedim? Aynı şeyleri yaşar mı insan bu kadar?
Almışım oyuncuları, Pirlo İnter’de
kiralık.. Cassano Bari’de. Tsigalko dahi yok piyasada. Lunden’ler,
Kallstrom’lar, Elmander’ler, Cernat'lar, Sharbel Touma'lar yok.
Benimkileri dizmişim bir güzel sahaya, vermişim taktiği, başlamışım maçı
beklemeye. Benim maç Pazar günüydü. Cuma’dan “continue” tuşuna bir bastığımda
elime dergi, kitap ne varsa alırdım zira o maçlar altta tek tek geçerken ömür
biterdi. İki dergi, bir gazete okurdun. Sezondan önce eline yeni aldığın kitap
biterdi, sezon bitmezdi. O maç günü gelesiye
neler okurduk neler..
Pentium II 32 MB Ram
bu..
Oyuna öyle kapıldık ki dergiler, kitaplar bitti ama Continue’daki
zaman geçmek nedir bilmedi.
Ağır işkence çekiyorduk. Beş dakika üç saatte geçmiyordu.
Bir gün paramız olunca PC’nin RAM’ini yükselttik.
İşte arkadaşım, o zaman bağırdık evde
"Hayat budur işte"
mutluluk buydu.
O Continue’ya bastığında şap diye geçen hafta sonu’ydu.
Peki sorarım size, kardeşimin eline verdiğimiz milyon ışık
yılı hızda bilgisayarda bizim aldığımız keyfi neden almıyor, neden o hızın
değerini bilmiyor ve hatta yavaşlıktan şikayet ediyor?
Dedim ki bugün masada ben... geleceğe dair kurgulanan bütün iyi
yaşam koşullarının mutluluk getireceğine artık inanmıyorum. Eğer bugün bazı koşulların daha iyi olması için mücadele ediyorsam da bu sadece bugün bu koşulların altında eziyet çekmiş insanların bundan sonraki yaşamının bir kısmında daha mutlu yaşamalarıdır. Ama bunu gelecekteki insanlık için ya da misal torunum için yapmam.
Dedem benim Balıkesir’den 81 km olan Akhisar yolunu yürürdü,
ben arabayla giderdim torunum ise ışınlanacak ama hepimiz aynı oranda mutlu ya
da mutsuz geçireceğiz yaşamımızı. Belki de torunum dedemden daha mutsuz olacak, ondan milyon kez daha iyi koşullarda yaşam sürecek olmasına rağmen.
Annanemin dedesi günde 16 saat çalışırmış, annanem 12 ben 8
torunum bütün gün balık tutacak değişen yine bir şey olmayacak.
O ramleri yükselttiğinde sahip olunan hızın sevincine ancak o yavaşlığın eziyetini çekmiş olanlar erecek sadece. O da bir süreliğine.
Bu yüzden dedim sevgili iki arkadaşıma; Bir daha dünyaya gelecek olsam ve kendi elimde kendi yaşamımı kurgulama şansım olsa.. Önemi yok. değişen toplamda çok fazla bir şey olmazdı. Değil mi yeni Borges bugünün eziyetlerini çekmemiş olacak o zaman işte bugüne göre kurduğum yeni dünyada o en fazla bugünkü kadar mutlu ya da mutsuz olacak..
Neyin eksikliğini çekiyorsanız onun kepçe kepçe olduğu bir yaşamda sizi mutlu edecek olan aslında bugünkü eksikliğinden dolayı çektiğiniz karın ağrılarıdır. Onlarsız hayal kurmayın. Bir şekilde bugün çok mutsuzum. Ama biliyorum, yakın gelecekteki g mutlu anın başlangıç noktası burasıdır.
Sevgili Borges yada Orhan Bey,
YanıtlaSilOkumadan atladığım bir yazın yok, bu da birçoğu gibi çok iyi. Bir aralar işlerinin yoğunluğundan çok yazamıyordun ama şimdi iyi oldu. Arada sırada her baktığımda futbola, hayata dair dolu dolu yazılar. Belki de aynı kuşağın insanları olmamızdan daha çok hitap eden şeyler buluyorum kendime.
Tebrikler ve teşekkürler...
harika...
YanıtlaSilGenar: Elbet bir gün buraya daha fazla vaki ayıracak şekilde bu hayatı düzenleyeceğim. O zaman daha çok yazı, daha çok okumak daha çok..
YanıtlaSilWooouuuuooowwww...Süpersin
YanıtlaSilwwwwooooouuuooowwww...Süpersin
YanıtlaSilFarkettigim kucuk bir ayrintiyi (ya da tesaduf diyeyim) hemen soyleyeyim, Baslik "Mutluluk Falan" ve altinda Schubert'ten Serenad. Ne yalan soyleyeyim, Zulfu Livaneli hakkinda yazdigina emin gibiydim ama CM ile baslayinca beklentimin gerceklesmeyecegini farkettim. Ben de cok kitap bitirmisimdir (orn: Kaptan - Marcel Desailly) cografya bilgimi de cok arttirmisimdir. Ama dedigin gibi zaman mutlulugu getirmiyor. Daha cok zamanimiz oldugu asikar yasama dair, ama nasil degerlendiriyoruz soru bu.
YanıtlaSilmutluluk çok acaip bişey.. düşünün ronaldosunuz. çuvalla para kazanıyorsunuz, dünyanın en güzel hatunlarından biri sevgiliniz..dünya futboluna da adınızı yazdırmışsınız kalitenizle ama bi tane hobit sizi mutsuz edebiliyor ve belki de hobitin aldığı bi altın top ödülünden sonra gizlice ağlar günlerce unutamayabilirsiniz..mutluluk kaypak bişey.. şartlar iyileşse farklılaşsa bile kendisini yeni duruma kompoze eder bi şekilde..
YanıtlaSilTeşekkürler mösyö borges.
YanıtlaSilÇay içerken yazı iyi gitti valla :-)
kendini ya da düşüncelerini ifade edebilme gücü bir insandaki en önemli yetenek olabilir. bir kez daha cümlelerinizde, eğip büküp bir hal yoluna koyamadığımız duygularımızın altını çizip adını koyduğunuz için kendi adıma teşekkür ederim.
YanıtlaSil