18 Şubat 2013

Sevgili Umut Bulut..


Bugünlerde kimse senden bahsetmiyor. Üstelik geldiğin günden beri bir iki maçı saymazsak takımın her zaman en çok mücadele edip ligde en fazla golü atan oyuncu olmana rağmen unuttular seni. Yalan yok, iki gündür biz de Drogba'dan başka bir şey konuşmuyoruz kendi aramızda. Burak Yılmaz'ı Şampiyonlar Ligi'nde attığı 6 gol biraz olsun kurtardı ama  seni herkes unutmak zorunda kaldı.

Daha da kötüsü bence şudur: Şikayet etme halini de elinden aldılar. Sana haksızlık yapıldığını dile getirebilir misin? Bir haksızlık var ama adı yok bunun.. 

Kiralık olarak geldiğin Galatasaray'da en çok golü atan oyuncu olman bir yana Galatasaray'ın oynadığı zaman baskı kurmasını belirleyen, her anlamda takıma katkı yapan oyuncu oldun. Kimse senden şikayet etmedi. Beklentileri öylesine fazlasıyla karşıladın ki sezon başı planlanan Burak-Elmander ikilisini dahi teoride bıraktın, gerçekte kendini yerleştirdin oraya..

Benim bile diyebilecek bir sözüm yok bu duruma ama sadece şunu söylüyorum: Senin yerine kendimi koyuyor, seni anlamaya çalışıyorum ben. 

Vaziyet kötü. Ben olsam isyan ederdim ama nasıl?

Kiralık olarak geldin, 21 maçta 12 gol atıp kilometrelerce koştun. Takımın ligde lider, Şampiyonlar Ligi'nde üst tura çıktı. Aslında her şey olması gerektiği gibi oldu ama neden sen kadro dışı kaldın, bunu ne sen kendine ne de sana bir başkası açıklayabilir sanırım. 

Golse gol.. koşmaksa koşmak.. 

Şöyle sana içten sarılasım, teşekkür edesim ve eğer olur da Drogba'dan dahi formayı alırsan "helal" olsun sana diyesim var benim.

1 yorum: