25 Ekim 2013

Kopenhag Kriterleri


Galatasaray kendisi için çok önemli olan 3 puanı güzel bir futbolla aldı. 90 dakikanın getirilerine bakalım.
Artıları çok, başlayalım saymaya. Aylar sonra ilk defa üç puanı “sürekli akın geliştirerek” aldı. Pozisyon üretimi ve sıklığı dikkat çekiciydi.  Maçı doksan dakika önde oynarken kontraya fırsat vermeyecek düzeyde bir savunma başarısı söz konusuydu. Sneijder oyunu uzun toplarla genişletti,  Bruma Galatasaray’ı çizgiye indirdi. Galatasaray çizgiye indiğinde Burak ve Drogba gücü açığa çıktı. Yine Sneijder iki santrforun arkasına sızmayı başardı. Mancini’nin kafasında Selçuk’u değil Melo’yu öne yakın oynatma fikri olduğunu da gösterdi. Özellikle maçın en ilgi çekici detaylarından birisi Melo’nun ön alan presinde zaman zaman Sneijder yerine rakip savunmanın merkezine baskı uygulamasıydı. Burak ve Drogba kenarlara açılan iki stopere gidince öndeki oyuncuya baskı yapan Melo rakibi atağa kaldırmadı. İlerleyen dakikalarda ise açılan ortaya kafayı vurarak takımı öne geçirmesi ise sürpriz değildi.
Galatasaray’ın artısı Mancini profesyonelliği de olabilir. Dış etkenlerden etkilenmesi çok güç bir karakter olarak umut verdi. Bu memlekette Hagi karakterinde olmak gerekir, bildiğini her türlü tepkiye rağmen gerçekleştirmek. Mancini de bu güveni dışarıdan taraftarlara veriyorZaman içerisinde Mancini’yi daha iyi tanıyacağız.

Dikkat edilmesi gereken ayrıntılar:

-Öncelikle Galatasaray henüz Burak-Drogba-Sneijder üçlüsünü oynatacak bir şablon geliştirmiş değil. Burak ve diğer pek çok oyuncunun ekstra performansı söz konusuydu savunmada. Daha da önemlisi rakip Kopenhag ve maçın galibiyet oranı da 1.20. Gelecek için ölçü alınmamalı. Özellikle kenar hücumcuları kuvvetli takımlar karşısında işlerin nasıl olacağını merak ediyorum ama umut verici bir gelişme söz konusu.

-Juventus’da Riera, Karabük’te Ceyhun gibi Mancini’nin oyuncuları tanımamaktan ileri gelen yanlış tercihlere Dany da katıldı. Üç maçı da mağlubiyet ile tamamlamamış olması bunların hata olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Sağ beke alternatif olabilir ama sola en azından süre gerekiyor. Galatasaray Kopenhag maçında sol kenardan akın geliştiremedi. Dany asisti ise sağ kenardan yaptı. Dany-Burak ve hatta o bölgeye yaklaşan Sneijder çizgiye inemedi. Sneijder ortaları ceza sahasının köşesinden içeriye doğru çok kez kesti ve fakat savuşturmaları sorun olmadı. Galatasaray Bruma-Eboue kenarı ile  maçı kazandı.  Burak-Dany ise aslında oldukça kötü bir birleşim. Yine de Burak’ın savunma açısından ekstra eforu ile maçın domine edilmesinde katkısı bir hayli fazlaydı.


-Bayern Münih tek bir atak bile yemeden kaleye çektiği 29 şuta ve attığı 5 gole rağmen özeleştiri konusunda oldukça iyi. Gerek Guardiola gerekse de Robben rakibin güçsüzlüğü nedeniyle bazı hataların görülmediğinin üzerinde durdu. Aynı şey Galatasaray için de geçerli. Kopenhag özellikle deplasmanlarda ligde dahi fazlasıyla başarısız ve çok gol yiyen bir takım olduğu unutmamak gerekir. Semih’in oyun sıkıştığında içerikli pas atamaması, Dany’den  en azından hızlı bir şekilde sol bek olamayacak olması ve nihayetinde size saldırmayan bir takım karşısında Burak-Drogba-Sneijderlı savunmanın ne denli etkili olacağının test edilmemiş olması. Kayserispor deplasmanı ise tam anlamıyla bir sınav olacak.

1 yorum: