Bu kitaba başladım, ortasından! İyi bir derleme yapılmış, çok hızlı (biraz eksik olabilir) çevirdim.. keyifliydi. Nihayetinde pek çok ayrıntı sonrası Pep finalde Manchester'ı taktiksel farklılığı nedeniyle alt ettiğini söyleyebiliriz..
Alex Ferguson:
Biz o maçı kazanmalıydık çünkü o dönem biz daha iyi takımdık.
Pep Guardiola:
Man U fantastik bir takımdı. Sadece yedek kulübesine bakarak bunu görebilirdiniz:
Rafael, Nani,Scholes, Berbatov ve Tevez
Alex Ferguson:
Thierry Henry harika bir futbolcu. Samuel Eto’o da inanılmaz bir futbolcu. Ama
bunlar o zaman bize sorun çıkaracak konumda değillerdi, ne demek istediğimi
anlıyor musunuz? Wembley finali çok başkaydı.
Pep Guardiola:
Manchester finali savunarak oynamayacaktı, bu onların doğasında yoktu. Biz
oyunun her türlü gelişimine göre çeşitli planlar hazırlamıştık.
Alex Ferguson:
Eto’o merkezde başladı ve Messi sağda ama sonra yer değiştirdiler. Eto’o sağa
geçti ve Messi merkezde boşluk aramaya başladı. Bu final maçında Messi asıl
aktör değildi, inanın bana.
Pep Guardiola:
Messi bu boşluk bulma konusunda iyiydi ve orada rahat oynuyordu. Biz Real Madrid maçında da bunu yapmıştık ama
o günden sonra bir daha denememiştik. Bu
taktik üzerine yeniden düşündüğüm zaman..
Belki biz bunun sağladığı o dinamik yapı nedeniyle kazanmayı başardık..
Alex Ferguson: Aslında
Paris’teki Arsenal-Barça maçını düşündüğünüz zaman Eto’o sol kenarda oynuyordu
ve burayı arkalı önlü koşularla maç boyunca iyi çalıştırmıştı. Bu konuda
tecrübesi vardı ama Roma’daki maçta biz onu kenarda olacağını hesaplamamıştık.
Maç içerisine yer değiştirmelerini elbette düşündük ama bize bu denli sorun
çıkartacağını beklemedik.
Pep Guardiola:
Manchester baskı altındaydı ve savunma kaleye doğru kayıyordu. Eğer başlarda
yakaladıkları pozisyonlardan birisini gole çevirseydi işimiz bitebilirdi zira
bu takım kontralarla sizi çok rahat öldürebilirdi. Özellikle Ronaldo.. Bir
kanat oyuncusu ama Avrupa maçlarında bazen merkezde oynuyordu. Böyle olduğu
zaman onu durdurmanız imkânsız çünkü o nadir bulunan bir yetenek.
Alex Ferguson:
Oyunu kontrol altına aldığımız noktada kendi kalemize attığımız gol maçın
kırılma anıdır. Çünkü Barça geride olduğunda oyunu oynayabilme becerisine fazla
sahip değil.
Pep Guardiola: Final maçlarında ilk golü atan büyük bir
avantaj sağlar, bu birisinin hoşuna gitse de gitmese de..
Alex Ferguson:
Eto’o ilk golü atınca Messi büyük bir problem olmaya başladı çünkü Barça orta
saha kalabalığı nedeniyle her zaman adam fazlalığına ulaşıyor ve onlardan topu
almak ne kadar zor biliyorsunuz ama yine de bize çok güçlü bir şekilde
saldırdıklarını söyleyemeyiz.
Pep Guardiola:
Roma’daki maçı düşününce “ne kadar iyi oynadık” diyordum. İki yıl sonra Wembley’deki maç öncesi
Roma’daki maça bakınca “O kadar da iyi oynamamışız ve özellikle ilk dakikalarda
gol yemediğimiz için oldukça şanslıymışız diye düşünmeye başladım.
Alex Ferguson:
Barça orta sahasında birinin diğerine pas atması çok da tehlikeli değildi bizim
için. 1991’deki finalde Roma’daki
finalde oynadığı gibi oynuyordu Barça. Salinas ve Laudrup hücumda, Beguiristain
sol kenar ama ceza sahasının dışında konumlanıyorlardı. O zaman biz şöyle diyorduk “Bizim dörtlü
defans pozisyonunu aldıkları sürece orada istediği kadar topa sahip olabilirler”
Yalnız 20 yıl sonra çok başka kalitede bir oyuncu fark yarattı
Pep Guardiola:
Bize karşı oynamak biraz.. Eğer biz iyi
oynuyorsak sürekli paslaşarak rakibi geri iteriz. Bazen bu sanki rakip kendi yarı sahasında
bizi bekliyor görüntüsü oluşturur ama aldatıcıdır, biz onları oraya itiyoruz.
Alex Ferguson: İkinci
golü düşünürsek.. 1.69 boyundaki adam İngiliz takımına karşı uzak direğe kafa
golü atıyor. Bu olmamalıydı.
Guardiola: İkinci
yarı biz ilk yarıdan daha iyi oynadık.
keyifliymiş..
YanıtlaSil