2 Eylül 2010

2010: Jürgen Klopp'un Dortmund'u.!



Pek çok bakımdan bugün geldiği noktadan baktığımızda ülkemizde örnek alınmasını sağlayacak bir geçmişe sahiptir Dortmund klubü. Burası düne kadar paranın har vurulup harman savrulduğu bir yerdi. Belki Leverkusen'in hediye ettiği bir Şampiyonluk görse de bu ekonomik savruculuğun bedelini uzun yıllar orta sıralara demir atarak ödemek durumunda kaldı. Sacchi'nin de üzerinde durduğu gibi tüm başarılardan soyutlanmış olarak klubün sağlıklı bir ekonomisi olmadığı sürece hangi teknik adamın ya da hangi oyuncunun buraya gelmesi önemli değil; Hemen hepsi niteliklerinden bağımsız bir şekilde başarısız olmaya mahkumdur.

Bir yerde durdu Dortmund. Baştan aşağı yenilenmeye ve farklı politikalar izlemeye başladı. Eskiden olduğu gibi milyon eurolar verip transfer yapmak yerine oldukça makul fiyatlara kimsenin tanımadığı oyunculara yöneldi. Bu iyileşme sürecinde Magath'ı da istediler ama onun gelmesi sıfırdan başladıkları yeni dönemin bütün insanlarını devre dışı bırakacağı için mümkün olmadı. Watzke-Zorc ikilisine eklemenebilecek isim olarak Klopp gibi Almanyanın en umut vaad eden teknik adamını getirip Voltranı oluşturdular..

Düşünebiliyor musunuz Dortmundlularla konuştuğum zaman Şampiyon olduğu dönemden utanç duyuyorlar. O dönem harcanılan paraların ve koşulların ne kadar kötü olduğundan bahsediyorlar. Bugünkü beş milyonu geçmeyen transferler ile başlayan yeni dönemin tam da zıttında oturan o günleri 'kara günler' olarak adlandırıyorlar..

Velhasıl çalışma, değişim, istikrar, belirlenen politikalar ve her şey ürünlerini vermeye başladı. Bir klup sağlıksız bir ekonomi doğrultusunda ilkesiz bir şekilde yönetilirse; İçerisinde bulunduğu her şeyi yer, bitirir.

Silgi gibi sildikçe silinir kendisi de..

Artık bu yeni dönem Dortmund benim için geçen senelerde Leverkusen ve Hoffenheim futbolunu oynamasını umut ettiğim ve üzerine bu açıdan diğerlerinden daha fazla eğileceğim güzel futbolun adresidir.

Kadrosunda bulundurduğu 31 futbolucunun yaş ortalaması olan 24.3 onu Bundesliganın ikinci en genç takım yapıyor ama sahaya sürdüğü ilkonbirin ortalaması Dortmund'un Bundesliganın en genç takımı olarak diğerlerinden ayırıyor. Son çıkardığı ilk onbirin ortalaması 23,7. Defans ikilisi 21 yaşlarında iki genç (Subotic-Hummels) Ön üçlüsü 20 yaş ortalaması.. Dahası takımın kaptanı Kehl her an (maalasef) sakatlanabilir ve 30 yaşındaki oyuncunun yerine girecek 21 yaşındaki Bender ile hepten bir gençler ordusuna dönüşecek..

Dahası..

Bugün Subotic,Hummels,Barrios,Kuba,Kagawa gibi oyuncular ortalama 3 milyona transfer edilmiş iken misal Subotic'in transfermarkt değeri 15 Milyon euro olsa da 20-25 gibi rakamların teklif edildiğini biliyoruz ve keza Hummels de benzer değere sahip. Çok başarılı bir transfer çalışması söz konusu. Barrios çift haneli rakama ulaştı ve Kagawa 21 yaşında ve çok beğendiğim bu oyuncu Japonya ikinci liginden alınmadır. Takımın piyasa değer en yüksek oyuncusu Subotiç de zamanında burada değindiğimiz gibi ikinci ligin en pahalı transferiydi ki 3 milyon civarıdır ödedikleri rakam.. Toplamda 15 milyon verip 60 milyon alabilecek konuma ulaştılar..

Velhasıl geleceğin takımı yavaş yavaş kuruyorlar ve bu kadronun sonu doksanlı yıllara onları geri döndürecektir.

Takımın Önemli İsimleri:



Nuri Şahin

Maske ile dahi oynamak durumunda. Almanya için Dünya Kupasında Schweinsteiger neyse Dortmund için Nuri Şahin aynı anlamı taşıyor. Aslında normal koşullar altında buraya takım kaptanı çok sevilen Sebastian Kehl'i alırdım ve fakat sakatlıkları ve sakatlanma ihtimali onun takımın kilit ismi olmasını engelliyor. Başka açıdan kenarları çok sağlam çalışan dortmund klubünde o golün iki önceki adımı oluyor genelde. Defansif ikiliden birisi olduğu gibi orta sahada bir pasör ve oyun kurucu kimliği var. Takımın temel direğidir. Yavas yavas Dortmund demek Nuri Şahin'e doğru gidiyor..

Bizzat kendisinin de üzerinde durduğu gibi geliştirmek zorunda olduğu pasörlüğüdür. Ve artık direkt olarak gole dönğştürücü kimliğine çıkartmasıdır. Nuri Şahin'in abartısız bir şekilde belirtmek gerekirse mevkisinin dünyadaki en iyisi olması için daha fazla yeteneğe değil sadece daha fazla çalışmaya ihtiyacı var. Bu genç yaşında parlamış, en iyisi olmus, en gelecek vaad eden konumunda en genç golü atan ve büyük klupler tarafından istenilen oyuncu gibi her konuma ulaştıktan sonra yere çakılmış, yurt dışına gidip oynayıp geldikten sonra araya evlilik de sıkıştırmış ve tekrardan yükselmiştir.

Ve arkadaşlar..

100 Bundesliga maçını çoktan geçmiş 21 yaşındaki bu oyuncu Dortmund'un lideridir. Genç kadro oluşturmak ve her zaman bunların tecrübesizliği sorun iken Dortmund klubü aslında sanıldığı kadar genç değil onunla..



Shinji Kagawa

Japonya ikinci liginden 350 bin dolara alındı. İlk iki maçta ilkonbir başladı ve bu senenin en pahalı transferi 4,5 milyon euro karşılığı alınan Lewandowski'yi yedeğe attı. Değeri 350 bin euro diye Klopp ona başka bakmadı zira hazırlık maçlarında çoştu.. Forvet arkası oynuyor ama o üçlünün her bölgesinde rahatlıkla oynayabilir. Teknik ve çalışlan bir oyuncu. Oralardan gelen insanların her daim fiziksel sıkıntıları olmuştur ki Kagawa'da da bu aynı şekilde ama çalışarak kapatabileceğine inanıyor. Diyor ki çalışan insan her şeyi becerebilir. Tek ufak bir sıkıntı belki şu soruya verdiği cevabın içerisinde olabilir. Almanya'daki ilk izlenimleri olarak sessiz ve kendi halinde insanlar olarak belirttikten sonra:

Bild: başka ?

Kagawa: Güzel kadınlar.! Bu kadar sarışını hayatım boyunca bir arada hiç görmedim.!



Lucas Barrios

Ben bu gibi oyuncuları sever ve takımımda görmek isterim. En çok misal Nistelrooy.. Cezasahaiçi golcülerini dışarıda seyretmekten değil kendi takımımda isterim çünkü bu oyuncular bir ve bazen iki atamazsa üçüncüyü mutaka.. istatistik yapıyor golleri olsa da bence içgüdüsel olarak orada bulunma durumu küçümsenecek bir şey değil. Algılanamadığı ve tüm yetenek vuruş anında yapılan estetiğe göre belirlendiği için hakkı da yenen insanlardır çokca.. Gerd Müller gibi hayvani bir istatistik yapılmadığı sürece çokca değerinin altında karşılık görürler.. Onun atacağı minumum goller bellidir ama formda olduğu vakit hem kendisini hem de Nuri Şahin'i ve haliyle takımı yukarıya taşıyacak önemli ismidir..



Taktik

Klopp geçen sene lige çok kötü başladı. İlk 7 hafta sonunda 15.olunca 4-2-3-1'e geçti ve her şey birden yerine oturdu. Arkasından 12 hafta yenilmeden üst üste maçlar oynadı ve sonunda Nuri'nin kaçırdığı penaltı ve yenilen ofsayt gol ile istediklerini elde edemese de geleceğe umut dağıttı. Spox lig öncesi kısa bir analiz yapıp bunu öngörmüştü. Taktik doğrudur ama Kuba'nın sakatlığı oraya geçen hafta ilk golünü de atan 18 yaşındaki genç yetenek Gotze'yi yerleştirdi. Akabinde Lewandowski yerine de Kagawa..

4-2-3-1.!

Neredeyse takımların yüzde 60'ı bu dizilişle sahaya çıkıyor ama bu oyun felsefelerinin aynı olacağını anlamına gelmez. Galatasaray Skibbe ile bunu oynadığı vakit oyun kurucu Lincoln idi. burada ve misal Almanya'da oyun kurucular defansif orta sahadır. Hollanda'da işeri tersine çeviren öndeki Sneijder'in geri gelip yer yer 4-3-3 oynatacak şeklinde oyun kurucu olmasıdır. Bana göre hücum kalitesini ve oyun felsefesini belirleyen arkadaki ikilinin ne kadar ofansif olduğudur. Dolayısla hem Kehl hem de Nuri ofansif 'DMC'lerdir. Ofansif oldukları sürece de defans konusunda sorun da yaşıyorlar. Leverkusen maçının kaybedilmesinin temelinde savunma konusunda sorunlu olması yatar.

Mario Götze'yi burada işlemiştik ve ben çok beğenirim. Lakin genel bakış içerisinde takımın savunma-ofans dengesi oturmak durumundadır ve burada Kuba'nın varlığı biraz daha işleri rayına oturtacaktır. Aynı şekilde Nuri'nin bu formu Kehl yerine Bender'i daha 'mantıklı' kılsa da öyle bir yetenek ve oyuncudur ki Dortmundlular tapar o adama.. Sakat olmadığı sürece oynamak durumundadır..

Toplamda bu yapısı ile futbol oynamak isteyen ve oldukça hücum yönü kuvvetli bir 'Genç' takımdır..



Teknik Adam: Jürgen Klopp

Önce buradan Mourinho'nun röportajını ve arkasından buradaki Klopp postuna bir göz atın. Pek çok insan tek başına taktik zekanın futbola yeteceğine inanır. Sahada onbir robot oynatırsanız bu mümkündür ve diğer türlü insan faktörü olduğu sürece şu yukarıdaki ilişki de önemli rol oynar başarının içerisinde..

Rinus Michels'i bilmeyen yoktur. Taktiksel zekasını FİFA 1999 yılında yüzyılın en iyisi olarak ödüllendirmiştir ama bakın bakalım Schumacher, Bonhof ya da Littbarski ne diyor bu güzel hoca hakkında ?

Klopp hali hazırda bu işi bilimsel olarak algılayıp spor akademisini bitirmiştir. Mainz ile yaptıkları ortada ve o kadar sevilir ki bu bazen çok şeyi tek başına değiştirir. İlişki kurar oyuncularıyla.. her maç sonrası her oyuncu teknik adamından bir mail alır o günkü performansı ve istatistikleri ile ilgili.. 'koşmak' önemlidir ve koşturur, mücadele ettirir yani. Ne zaman ki istatistikler karşı taraftan daha az koştuğunu gösterir işte teknik adamın kara yüzü ortaya çıkar. Paraguay'ı Dünya Kupasında zorlu yapan ve bu kadar koşturan eklenti iki tane Dortmund forvetinin burada hiç yapmadıkları mücadeleyi Klopp ile rutine çevirmesidir..

Bana göre alışılmadık başarılara sahip hocaların 'bir şeyi' diğerlerinden farklıdır. Gerekli olan her yönden minumum yeteneğinin dışında bir nokta onu ileriye belki en uca götürür. Mourinho'da Taktiksel Zeka Fatih Terim'de Motivasyon vesaire.. Klopp'da bu 'dürüstlük' ve 'çalışkanlık'tır.

2 yorum:

  1. bu takım gerçekten de belirttiğin gibi çok genç. ancak bu sezona iyi başlayamadılar. onlar için büyük bir problem olacağını sanmıyorum zira geçen senenin stuttgartına bakarsak ilk yarıda neredeyse puan alamayan stuttgart ligi beklenenin çok üstünde sıralarda bitirdi.
    dortmundda en sevdiğim oyuncu grosskreutz dur. kanat oyuncusu olmasına rağmen iç bölgelerde baskı oluşturur ve topu kaptığında durdurulması çok zor bir oyuncudur. sanıyorum tek eksiği 90 dakika bu tempoya dayanamamasıdır.
    nuri şahin ve lucas barrios'un takıma katkıları yadsınamaz. ancak yazıda sakat olduğundan dolayı adı geçmeyen muhammed zidan ı da unutmamak gerekir.En önemli oyuncular sıralaması yapsak kesinlikle ilk 5 e girer sanıyorum.

    YanıtlaSil
  2. Boz: Artık sistemi farklı ve Zidan arkadaki üçlüye alternatif bir oyuncudur. Klopp onu çok sever gittiği her yere götürdüğü oyuncu da olabilir.p Lakin bu yeni oluşumun önemli bir futbolcusu olur mu bilmiyorum. Dediğin gibi yükselen formu olan Greusskreutz o tarafı kapattı. Götze, Kuba gibi alternatiflerin olduğu yere de Zidan da gelecektir.

    Bakalım nasıl gelişecek ? Şu an için kilit oyuncu değil bu kesin.

    YanıtlaSil