4 Kasım 2010
İstanbul #2
96'da tanışmıştım.. Bir dershane önü arkadaş ziyaretinde otuz saniye sonra hayatımı değiştirecek olduğundan habersiz başlamıştı her şey.. Araya çok şey sığdırdık aslında. Anlat anlat bitmez şeyler.. Borges derdi ya 'biçimlerim ve ölümlerim sayılamayacak kadardı' diye.. İşte hepsine tanık olmuş tek insan olarak kaldı öyle..
Sene 2010 ve İstanbul'a onunla başladım ve onunla da sonlandırdım..
Araya kimler sığmadı ki ?
Bülent Timurlenk, Coşkun Çelik, Mustafa Sapmaz,Parma Maniac,İch, Arvo,Noat Samisa, Onur Erdem, Mehmet Çelik,Varol Döken, Ahmet Orhan,Uğur Karakullukçu, Herbokubilenadam,Atahan Altınordu,Eray, Sözen, Ata İsmet Özçelik diye giden bir liste var. Aklıma gelmeyenler daha fazladır sanırım.
Bir şekilde 'hey burdayım' ben diyen hemen herkesle görüşmek istedim ama vakit ve trafik daha fazlasına izin vermedi.
Yazdığım gazete BirGün'ü, sık sık konuk olduğum radyo olan Lig Radyo'yu ve nedense calışanların coğunluğunu tanıyıp sevdiğim NTV Spor'u ve arkadaşlarımın çalıştığı Galatasaray Dergisini yakından görme imkanına sahip olduk ki çok keyif aldım ben..
..öyle ki bu insanların hiçbirisi ile ilk defa görüyormuş hissini yaşamadan konuştuk, ettik.
Araya bir ASY bir de İnönü sığdırdık..
Daha ne olsun ki ?
Eksik kaldı bir kaç bir şey.. Alper Öcal son anda gelemedi mesela.. Noat ve Parma ile ikinci kez görüşmeyi ve daha konuşulabilir bir ortamda futbol içip sarhoş olmak istedik.. Onur Erdem'in hediye ettiği kitabı da yanımda götürmek isterdim eğer o giderken yanında götürmüş olmasaydı ya da CoşkunÇelik-İchgillerle bir kez de Beyoğlunda görüşüp.. Keza Voodoogirl'ün buluşmaya az kala yaşanılan kimi talihsizliklerden dolayı gerçekleşemeyen o görüşme..
Vakit işte.. Buna da şükür.
Ben samimi bir şekilde söylüyorum ki tek bir insan konusunda dahi hayal kırıklığına uğramadım. Bu çok güzeldi..
Hissiyatlar konusunda ise sonra.. Şu an etkisindeyim ve dışarısına çıkıp olan biteni kavrayacak durumda değilim. Sanırım hepsi için çok çok zamanım var..
30'undan sonra başka bakarsın biraz hayata. Çok uzun gelmez eskisi gibi mesela.. Burada iken sık sık Türkiye'ye gideceğimi sanırdım ama 6,5 yılda iki defa işte. Bir daha olur mu ya da tutup ordan bir ev mi ararım kendime bilmiyorum.. Yaşam bu. Bir kez olsun bunca zamanı paylaştığım insanları görmek beni çok mutlu etti.
Gerisi teferruat.. Onlara da ilerleyen zamanlarda..
Dedigin gibi, ilk kez görüsmüyor gibiydik. Son gorusme olmaz insallah.
YanıtlaSilBir kez daha bulusamamak ise bize de dert oldu. Saglik olsun...
Viele Grüsse aus Istanbul:)
Eyw. O günün başından sonuna çok keyifliydi hele ki ASY sonrası dürüm;)
YanıtlaSilWir sehen uns wieder;)
Abi ayağına sağlık, gayet güzel bir gece oldu benim için de, futbol sohbeti de normal sohbetin de oldukça keyifliydi. Artık bundan sonra yeni statta misafirimiz olarak gelirsin diye düşünüyorum :)
YanıtlaSilAta İsmet Özçelik: Güzel bir geceydi hele ki benim için.
YanıtlaSilArayı uzatmamak en büyük derdimiz şimdi;)
şimdi memlekete geldin diye sevinsek mi üzülsek mi bilemedik :D iki hafta boyunca buralar boş kalınca da pek iyi olmadı be abi :)
YanıtlaSileksik kalanlar listesinde adımın geçmemesini kınıyorum.
YanıtlaSil:)
vdgrl ahahha çok çok haklısınız.. lakin bu postların editlenebilmesi müthiş bir şey ;)
YanıtlaSilBen de aynen daha önce defalarca görüşmüşüz hissiyatındaydım. Tanımaktan, tanışmaktan memnun oldum. Orhan da bizim gibi çayın, sigaranın dibine vuruyormuş meğer.
YanıtlaSilTekrar görüşmek üzere...
Mehmet Çelik: Birgün sonrasında gerçekleşen tesadüfü buluşmayı da unutmayacaktır burası;)
YanıtlaSilEyvallah:))
YanıtlaSilDünya küçük...
vay bee feci kıskandım.
YanıtlaSilcok guzel adamsin vesselam, tanimasam da birebir, aslinda taniyor gibiyim, okuduklarim senin yazdiklarin yeter...
YanıtlaSil