16 Ocak 2011

Bring Back FC St. Pauli.!



Önce daha önceden yazdığım "kimlik" yazısını şuradan okumanızı tavsiye ederim.

Kendilerine "Sosyal Romantikler" diyor. Aslında bu isim ilk defa eski başkan Corny Littman ile olan atışmaları esnasında başkan tarafından biraz da küçümseyici bir ifade olarak kullanıldı. "O sosyal romantikler.." St.Pauli'nin asi taraftarları ise bu yakıştırmayı alıp kendilerine isim yaptılar;Bizce böyle adlandırılmakta bir sorun yok dediler..

St.Pauli takımında yaşanılan değişimi şurada yine anlatmıştık

Hafta içi yönetime ultimatom verdi "sosyal romantikler" olarak kendilerini adlandıran grup.. Pek çok sıkıntıları vardı. Onlar bir dönem Bundesligada kalıcı olmak için "biraz" fedakarlık yapabilirlerdi ama bu yönetim sınırları aştı. Planlanmış olanın neredeyse iki katı kadar localar yapıldı. Kimilerinin içerisinde kadınların striptiz yaptığı barlar yerleştirildi. Onlar için çok önemli olan takımın maç öncesi tanıtımı esnasında sponsorlarla beraber sunum gerçekleştirilmeye başlanıldı. Çok fazla "buisiness seats" vardı. Bunların bir kısmının yıkılıp yeniden taraftarlara sunulması gerekiyordu. Tüm bu istekler ve daha fazlası için simgeleri olan kurukafa bayrağını kızgınlıklarının ifadesi olan kırmızaya dönüştürdüler. Yani "Jolly Roger" istekleri gerçekleşinceye kadar artık "Jolly Rouge" olarak kalacaktı.

Yönetim en son seçeneğin baskılar sonucu genel kurulda oylamaya sunulduğunu ama çoğunluğun kararı ile böyle bir şeyin gerçekleşmeyeceğini dile getirir iken bu protestoyu gerektiği kadar önemsemedi. Sesleri çok çıksa da azınlığın bir protestosu olarak değerlendirerek çok büyük bir yanlış yaptılar zira Freiburg maçında görüldü ki tribünlerin üçte ikisi bu protestonun içerisinde yer aldı. Dahası Freiburg karşısında iki kez öne geçmelerine rağmen oyunun belirleyici olan son bölümünde takımlarını yalnız bırakarak mesajını sert bir şekilde verdi Sonucunda kaybettirdiği iki puan ile.. Zira onlar için her ne şartta olursa olsun sportif başarı olacak diye bir kural yok.



Yönetim artık ne kadar ciddi olduklarının biraz geç de olsa farkında vardı maç sonu yapılan açıklamalardan anladığımız kadarıyla. "Bir kısım taraftar" olmadıkllarının da maalasef acı tecrübe sonucu farkına vardılar. Hafta içi verilen ultimatom sonrası oturup onlarla konuşuruz ama tehtivari söylemleri hoş değil derken alaycı yaklaşımlar da söz konusuydu. En çok da sesleri gür çıkan azınlık olarak tanımlamalar tuhaf kaçıyordu. Freiburg karşılaşması ise o meşhur siyahın ne kadarlık kısmı kırmızıya döndüğü açık bir şekilde görüldü.



Taraftar her şartta takımı destekler burada zırvalıktır. Taraftar burada takımın kimliğini korur her şeyden önce. Desteklemek için skorlara değil kimliğe ihtiyac duyuyorlar. Onlar için kimi ödünleri vererek Şampiyonlar Ligini almaktan ziyade belirlenmiş olan kimliği koruyarak bölgesel ligde dahi oynamakta sakınca yoktur.. Başarıya giden her yol mübah değildir ve St.Pauli bir futbol klubünden öte bir şeydir. Bunu çok kulup kendisine yakıştırır ama taraftar profili açısından bakarsak çok azı buna göre eylemler düzenler.. Helal lan hepinize..

4 yorum:

  1. St.Pauli ile ilgili her yazıdan sonra, bu kulübe ve özelliklede taraftarına hayranlığım giderek artıyor.

    YanıtlaSil
  2. St Pauli iyi guzel de, Cumartesi aksami ve sonrasinda gelisen olaylar hakkinda acil ve samimi gorusunu bekliyoruz tum medyanin ve bircok blog yazarinin nedense sessiz kaldigi gunlerde

    YanıtlaSil
  3. simon: Gazeteye yazdıgım icin burayı es gectik ama buraya da yazılacak.

    YanıtlaSil