5 Haziran 2010

1974: Sepp Maier & Uli Hoeness Kacisi.!



Bu gol önemlidir. 1974 Dünya Kupasinda ilk ve son kez olmak üzere Dogu ve Bati Almanya karsilasir.. 1-0 ile sürpriz bir sekilde Dogu, Bati'yi yener. Kaptanlar yazisinda tam bu zamanda Beckenbauer'in kendisini gösterdigini ve takimi ayaga kaldirdigini belirtmistik. Öyle bir zaman ki tüm Alman gazeteleri Bati Almanya oyuncularina saldiriyor ve herkes cökmüs bir vaziyette gelen siddetli saldirilari kendi mesrebince savurma gayreti icerisinde.. Takimin tam bu bitmis halinden yukari cikip Dünya Kupasini almasinda siklikla Beckenbauer'in payindan bahsedilir ve fakat isin bir de bilinmeyen bir boyutu var.. Sepp Maier anlatiyor o gece ve sonrasinda yasanilanlari...

" O gece Helmut Schön olmadan tüm takim oturduk, konustuk. O kadar süre bir arada kalinca herkes her seyi söyleyebilme hakkini kendisinde görüyor. Ictik, birbirimize bagirdik, cagirdik.. Tam o anda Uli Hoeness ile benim aklima bir fikir geldi. Neden simdi eslerimizin yanina gitmiyoruz ki ? Biz onlari o gece mutlaka görmek istiyorduk.. Kadinlarimiz bizden yaklasik 100 km ötede bir hotelde kaliyorlardi. 1974 yilinda Kizil Ordu Fraksiyonu aktif idi. Polisler ve onlarin kurtlarinin gözetimi altindaydik, 24 saat kontrol adina her yer aydinlikti.. Kacmak icin cok kötü bir zamandi aslinda..

Biz tanidigimiz bir güvenlik memuruna Hamburg'a gitmek istedigimizi ve bir arabaya ihtiyacimiz oldugunu söyledik.. Adam söyle bir bize tuhaf bir sekilde bakti ve yardim edemeyecegini söyledi. Siz icmissiniz baya ve bu sekilde araba süremezsiniz dedi. Bizi bu cevap pek tatmin etmedigi icin sonrasinda ekledi " Tamam o zaman, ben götüreyim sizi.."

Ve fakat memur arkadas öyle yavas sürüyordu ki bizim o kadar vaktimiz yoktu. Ben sonunda dayanamadim, cekil kenara, ben sürecegim deyip o iyi adami arkaya gönderdim ve Uli Hoeness ile ben önde yolculuga devam ettik..

Hotele üc km kala kirmizida isikta gectim zira frenler tutmuyordu artik.. Durmam gerekecegi zaman yüz metre önceden frene basiyordum ve daha cok el frenini kullaniyordum. Neredeyse sabah olmustu ve sabaha karsi 5'te biz otele gelebildik. Orada bizi eslerimizle beraber Uli'nin bir kac arkadasi bekliyordu ve biz hanimlarimizi haftalardir görmüyorduk, amacimiz sadece bir kac saat onlarla oturup konusmakti..

Barda oturur muhabbet eder iken bizi Kölner Express gazetesinden Karlheinz Mrazek gördü. Onu görür görmez burada olanlar hakkinda tek satir yazmamasi üzerine konustuk ve biraz da tehtit ettik, yazarsa onu dövecegimizi söyledik. Bir sey yazmadi ama biz zaten Dünya Sampiyonu olmustuk ve ondan sonra aslinda cok seye izin cikiyor haliyle.. Mrazek ile o günden sonra sürekli görüstük ve bugün dahi kendisiyle iletisim halindeyim..

Biz Hotelde oturur iken güvenlik memuru da frenleri yaptirmak icin tamirhane tarzi bir yer ariyordu ama o saatte hicbirisi haliyle acik degildi ve biz o bozuk frenlerle geri dönmek zorunda kaldik. Elbette bu geri dönüs yolculugunda yine en büyük yardimcim el freniydi. Kaldigimiz otele bir kac kilometre kala ben arkaya gectim ve araba otelin kapisindan gecer iken Uli ile battaniyenin altina saklandik, kimse bizi yakalayamadi.

Hizli bir sekilde giyinip saat tam 10'da yani zamaninda antreman sahasinda olduk. Benim sag elim el freninden dolayi yanmis ve kabarciklar cikmisti. Helmut Schön bu durumu hemen farketti ve bana ne oldugunu sordu. Hafif sakatligim var dedim ve yerimi yedek kaleciye birakip biraz mola verdim.."

Vettel- Becker Almanya Onbirleri.!



Vettel, Baklava 4-2-2'yi tercih etmis buradan anladigimiz kadariyla.. Ve Klose'ye güveni tam.. Almanya bu sistemi rakip takim gücsüz oldugunda ya da mutlaka gole ihtiyaci var iken oynamayi düsünüyor zaten. lakin genel oyun anlayisi 4-2-3-1.



Boris Becker, Podolski'ye yer vermemis. Sunu söylemek isterim ki hasta bir Bayernlidir kendisi. Ve fakat benimle uyusan kismi geri dörtlü konusundaki secimidir. Löw, Dünya Kupasinda Badstuber'i solda oynatip Lahm'i tüm sezon boyunca orada oynadigi ve oyuncunun sevdigi mevki oldugu icin sagda oynatacak.. Oysa Lahm sola gecse sagin alternatifleri daha iyi, misal Boateng.. Lakin iki forvetli sistemi Löw gibi ben de cok dogru bulmuyorum.. 4-2-3-1 eldeki bu kadroyu sanilanin aksine daha ofansif yapiyor, secenekleri daha fazla cogaltip önde cok daha fazla hareketlilik olmasinin nedeni..

2 Haziran 2010

Bir Kaiser Bir Hoeness.!



Sevgili Kaiser yeni bir tartismayi dogurmak istiyor. Son oynanilan milli macin öncesinde milli marsi her futbolcunun söylemedigine dikkat cekmis ve bu yanlis anlamalara neden olacagi icin herkes tarafindan söylenmeli diye görüs bildirmis. Klose haric etnik kökeni alman olmayan hicbir futbolcu söylemiyor. Mesut,Khedira,Podolski,Boateng, filan.. Beckenbauer, 1984'de her futbolcunun söylemesini sagladim derken Löw, her futbolcunun söylemesi güzel olurdu ama bu kisinin kendi kararidir zira pek cogunun anasi, babasi Alman degil.

Ben.. Bu gibi zorlamalardan nefret ederim ve artik kosullar 1984'de oldugu gibi degil. Gecmiste en fazla dedesi baska bir uyruktan olup tamamina yakini has Almanin olusturdugu milli takimda bugün kosullar oldukca farkli. Beckenbauer biraz böyledir Almanyada.. Futbol dünyasinda sadece onun sonuna kadar sacmalama hakki vardir ve cok fazla itiraz görmez zira sayginligi neticesinde biraz da oldugu gibi kabullenme durumu vardir..

Bunun disinda 2006 yili Almanya icin önemli bir tarihtir. Ben ilk defa Almanlarin o zaman icerisinde tekrardan bayraklara sarilip "Almanya" diye bagirdiklarina sahit oldum. Dünya Kupasi bunu tetiklemedi belki ama degisimi görünür kilmasini sagladi. Umarim bu degisim cok fazla ileriye gitmez, rahatsiz edici boyuta ulasmaz. Geldigimden bu yana bu ülke icerisinde son bes yilin bir bayrak göstericiliginin ivmesini yapsak durum felakete dogru yol aliyor gibi duruyor aslinda.. Cogunluk oldugunuz yerde düsünmeniz gereken her zaman "azinligin" haklari oldugun bir daha hatirlatmak gerekir. Ve o bayraklarin hemen yanibasinda dolanan sloganlar inanin iyi sonuclar dogurmuyor genelde..



Beckenbauer böyle der iken Hoeness de farkli bir noktaya parmak basiyor. Afrika'da Dünya Kupasi düzenlemesi icin henüz erken oldugunu düsünenlerden.. Dogdugundan bu yana akli paraya calisan bir adam belki su noktada oldukca haklidir: Sadece dört hafta sürecek bir festivalin gerceklesmesi adina 50 bin kapasiteli onca stadi insa edip yillar yili bu statlarin icerisinde bes bin kisi ile mac oynanmasi cok ciddi bir ekonomik ziyandir diyor.. Afrikada Dünya Kupasi gerceklesmesi gerekir ama bunun biraz daha zamana ihtiyaci vardi gibi devam ediyor..

Haklidir abi.

Bizim ülkemizin de 50 bin kisilik Urfa'ya, Adiyaman'a misal statlar yaptirmasini da ben komik bulurum. 20 milyonluk Istanbulun icerisinde milyonlarlarca taraftari olan üc büyükler dahi 30 bin ortalamayi tutturamadigi bir yerde bunlar geride kalan yillar icerisinde kullanilmayacak ve daha da kötüsü ortalama seyirci gelse dahi etki etmeyecek, toplamda yarardan cok zarari olacaklardir..Kucuk, modern, bakimli. güzel statlar gelisim adina gereklidir. Hedef Üc büyükler haric maksimum 30 bin seyirci olmalidir. Ki zaten ülkenin sorunu statlarin kapasitesi olmasa gerek.. Onlarca stadiniz olsa ne olur ki icerisini dolduramadiktan sonra ? Sadece varolmasi, onun dolmasina yetmiyor ki? Tüm bunlarin geliri-gideri dogru bir sekilde hesaplanmalidir. Arada EURO 2016 baskisi yoksa biraz daha ihtiyaca göre yapilandirma gerceklestirilmelidir.

1 Haziran 2010

Üzeri Cizilen Adam: Andreas Beck.!



3 futbolcunun sakatligi sonrasi Löw yeni bir isim daha kadroya katmak istemedi. Hali hazirda 4 isim disarida kalacakti ve fakat 3 kisi sakatlaninca üzeri cizilecek olan tek bir isim kaldi. O da Andreas Beck oldu. Zorunlu iki defansif orta sahanin sakatlanip bir de tandeminden insan eksilince herkesin bekledigi bir isim olmustu: Beck. Pek cok sey belirlenmis oldu. Söyle ki..

..Neuer 1 Numara oldu, Lahm Kaptan ve Beck de yolcu. Su konumda kadro nasil olacak hala belirsizligini koruyor. Kaleci Neuer. Tandemin sefi Mertesacker ama yaninda kim olacak ? Lahm sag da mi sol da mi oynayacak ? Finaller öncesi sagda oynanilacagi kararlastirilmisti lakin öyle sakatliklar oldu ki defansif orta saha icin bile düsünülmeye basladi. Keza Jansen, Aogo.. Sol bek de sorunlu bölge.

Defansif orta sahalar Schweinsteiger ve Khedira. Yedegi ilginctir ki Kroos olabilir zira Macaristan macinda kadronun en genc ismi defansif orta saha olarak oynamisti.

Öndeki üclünün ikisi de kesin: Podolski ve merkez de Mesut Özil. Sag kenar icin pek cok aday var.. Trochowski ve Marin adaylar arasinda.

Forvette normal kosullar altinda Klose oynayacak iken formsuzlugu ve Cacau'nun ya da Gomez'in formda olmasi isleri iyice karistiriyor. Kiessling cok daha iyi olur gibi duruyor buradan bakinca.

Daha genis analizini cok baska yere yazmak icin artik masanin basina gecme vakti..

31 Mayıs 2010

Kahrolsun Devlet Terörü.!



Türk solu Denizlerle, Yusuflarla ve onlarin tarihiyle Filistine her daim yakin durmus, yaninda olmustur. Tanka karsi tas atan cocugun elinden tutmustur. Bugün sadece "dini seciminden" dolayi kendisiyle özdeslestirip kibirinden, hakarete ugramis kimliginden dolayi bagiranlarin aksine devlet terörü karsisinda insanin, gücsüzün, mazlumun, bir halkin yaninda olmuslardir. Deniz de Yusuf da pek coklari gibi Filistin Kurtulus Örgütüne katilip El Fetih kamplarinda egitim görüp Israil'e karsi filistinlilerle beraber savasmistir. Biz biraz da bunlarla büyüdük..

Ben, Borges.. Hicbir dine inanmiyorum. Herkesin kabul/iman etmesi gereken bir dogru varsa dünyadaki her insana ayni mesafede durmasi gerekir, diger türlü cografi kosullara göre olusmus olani insanlara dikte edilemeyecegini, evrensellik kazanamayacagini düsünürüm. Aklimin belki size göre yanlis da olsa calismasi sonucu olan durum budur. Aklim, Aklin böyle bir sonuc dogurmayacagina kanaat getirmistir. Hicbir insani su dinden oldugu icin kendime yakin görüp digerleriyle arasina ayrimcilik sokmam. Insan insandir. IHH gibi sadece belirli bir dine mensup insanlarin yardima muhtac olacagi gibi bir ayrimciligi da gütmem, onun oldugu yerde tek basina "yardimin" da olamayacagini da bilirim ben.. Ama sonuc ne olursa olsun savunmasiz bir gemiye bir ülkenin topyekün saldirmasindan ziyade o cesaretin oldugu yerde benim kanim donuyor, aklim basimdan gidiyor.. Sadece bu saldiri dahi Filistinlilerin caresizlikten canini acitmak icin son kozlari olarak intihar bombalarini kullanacak seviyeye nasil geldigini belki birileri anlamistir artik..

Insanlara üzülüyorsunuz, elinde caki ile bir devletin donanmasina karsi koyuslarini akliniza getirip isyan ediyorsunuz, deliriyorsunuz da bazen.. Ve fakat..

..akabinde ülkemin icerisinde gelisen yahudi düsmanligini görünce, o Hitler'i kutsayan zihniyetin bir insana aciyabilmesini düsünemiyorum ben. Olsa olsa kendisi ile ölen insanlarin dini kimliginden dolayi özdeslestirip kibirinden dolayi savas cigirtkanligi yapmasi olarak algiliyorum. Istedigi daha fazla acili insan olmasin degil, hakarete ugrayan benligi karsi saldiriyla dinginlessin, rahata, huzura ersin, onlara böyle baskaldiran cezasini ceksindir ve bu da Israil kadar midemi bulandiriyor. En azindan birisine tüm dünya öfke kusar iken bu gibi zihniyetler de bu öfkeden kendi irkciligini, savaskanbengilini, kibirini ve insansizligini gizliyor.. Abilerinden ögrenmis olsa gerek, yardim/insanlik maskesi altinda her türlü ayrimcilik, öküzlük makbul.. Hitlere kutsarken onun yolundan gidenlerin Solingende yaktiklari Türkleri de unutmasinlar. Bugün kutsadiklari zihniyet basa gelse milyon tane müslümana neler yapacagini ögrenmek icin lanetledikleri yahudilerin tarihine bir göz atmalari yeter.

Israil gücü ile eziyor, gücü ile insanlarin canini acitiyor, tasa karsi roketlerle karsilik veriyor. Bir digerinin caniligi, caresizliginden ileri gelir. Edilgenlik icerisinde yapilmis her türlü katliam mesru degildir ama cikis noktasi da ana gücün, zorbanin temsilcisi konumunda olan Israil devletidir. Ben ister kürtlerin haklarinin korunmasi adina isterse de Filistinliler gibi caresizlikten olsun bombayla, pusuyla, tüfekle, hinlikle tüm bunlarin sorumlusu olmayan sivil halka zarar verme eylemini hicbir sekilde tasvip etmiyorum ama mesele neyi tasvip edip etmedigimizden ziyade bunun nasil sonlandirilmasi gerektigidir. Bu yüzden meselenin özü "güclülerin" tavrindadir her zaman..

Fitili atesleyip atesleyip, aksiyonlarin sahibi olarak reaksiyonlari kendinize neden yapip istedigini aldiginiz sürece hep siz kazanacaksiniz, bizim acilarimiz bile sizin zaferinize giden yolda türkü olacak, biliyorum ama bazen sadece üzülüyorum artik, lanet ediyorum. Tüm bu olagelen durumun icerisinde Devlet Terörünü iyi algilayip kendi ülkenize de ayna olmasini diler iken birileri sizden habersiz bir sekilde bir yerlere bomba atip katliam yaptigi zaman nasil ki onu siz yapmis olmuyorsaniz Israil devletinin yaptigini da israilliler ya da tüm dünyadaki Yahudiler onaylamiyordur.

Tepkisiz kalmayin ama bu tepkiye yahuhilerin de ortak olabilecegi sekilde söylem gelistirin. Susmayin ama digerlerine de kara calmayin, yasamini karartmayin. Hedef bellidir, genisletmeyin halkayi. Ve ne olur insanlara bakar iken irkini,dinini önplana getirip deger vermeyin. Kim bilir, hayat bu.. Belki bir gün benim gibi yasaminizin geri kalanini Türk ve Müslüman olmayan bir kesim ile gecirmek zorunda kalabilirsiniz.. O zaman azinlik olarak disarida kendi ülkenizin engelleyemediginiz ve kabul etmediginiz her türlü eyleminden sorumlu tutulmanin acisini ve ötekilerin vicdanina kalan yasaminizin icerisinde insanin kimliginde yazanlardan ziyade vicdaninin ne kadar önemli oldugunu anlamak durumunda kalabilirsiniz.. Insansiniz, yasamadan da empati kurup dogruyu-yanlisi görebilirsiniz.. Hala inaniyorum ben bir seylere..

Bayern Macina Sike Sorusturmasi.!



Bu haberin kaynagi Stern oldugu icin üzerinde durmakta fayda vardir diyorum. Bild ya da benzer skandal haber meraklilari olsaydi sallamazdik..

Magath'in kovulusunun ardindan gelen Hitzfeld, yeni sezonda Ribery-Toni ikilisiyle müthis bir takim olusturmus ve Sampiyon olup DFB Kupasini da alarak duble yaptigi sene UEFA kupasini almak icin yari finale kadar gelmislerdi efendim. Dönemin UEFA kupasini da kaldiran Zenit takimi ile evinde 1-1 berabere kalmasinin ardindan deplasmanda 4-0 yeniliyor. Iste bu 2008 yilinda oynanilan UEFA kupasi yari final ikinci maci üzerine sike sorusturmasi aciliyor.

Rus Mafyasi Bayern'e simdilik sözde olan antlasma geregi 50 milyon euro vermis. Arshavin'in yoklugunda Kahn'in son uluslarlarasi tecrübesini yasadigi macin skorundan ziyade ele gecirilen bir telefon konusmasi sorusturmayi baslatmis. Iki yildir UEFA sessiz sakin bu isin pesindeymis Stern'in haberine göre..

Mischa: Onlara ödediler adamim..

Guennadi: Ben bilmiyorum ahaha ahaha(gülüyor)

Mischa: Bayern'e ne kadar verdiler biliyor musun ? Bayern'e tam 50 ödediler.!

Guennadi: Bayern'e 50 mi verdiler ?

Mischa: Evet, 50.

Guennadi: Evet, olabilir. Baska türlü nasil olabilirdi ki ? Diger türlü yenmeleri imkansizdi.

Mischa: Felcli gibiydiler. Kosmadilar bile..

13 Mayis 2008'deki bir konusmanin icerisinde "Bayern'e 50 milyon ödediler" icerigi bir daha geciyor ama para birimi belirtilmiyor. Ruble olursa bu 1,3 milyon euro'ya denk geliyor ki genelde rus mafyasi uluslararasi islerde euro ya da dolar para birimi ile is yapiyor.

Yukaridaki Guennadi olarak gecen isim Tambowskaja adli Hollanda,Almanya,Malta,Ingiltere,Yunanistan,Israil,Isvicre ve Isvec'te etkili olan örgütün lideri Guennadi Petrov.

Ben Bayern Münih'in klup olarak böyle bir sey yapacagini düsünmüyorum kesinlikle. Degil böyle bir yolsuzluk, ufak bir kural hatasini dahi iclerine sindiremeyen bir yapi var. Ve fakat oyuncular üzerinde de duruluyor ve özellikle Kahn'in son uluslararasi maci olmasi, Hitzfeld'in Kahn performansi icin yaptigi "Felaket" yorumu da ekleniyor.. Henüz kesinliklik kazanmasa da böyle bir sorusturma var.. Bakalim altindan neler cikacaktir..

30 Mayıs 2010

Westermann da sakatlandi.!



Macaristan ile oynanilan hazirlik maci sonrasi sakatlanan Westermann Dünya kupasi kadrosundan cikartildi.

Bu sezonun basinda bana Almanya'nin ilk onbiri nasil olacak deseydiniz verecegim cevap bugün yüzde seksen gecersiz olacakti. Bu ne bahtsizliktir böyle yahu ?

Rene Adler, Michael Ballack, Träsch,Westermann, Simon Rolfes..

Adler,Ballack, Westermann ilkonbirin as elemanlariydi. Macaristan macinda sol bek oynasa da aslinda Mertesacker'in partneri olarak yeri garantiydi. Simdi Friedrich oraya gececektir ve Badstuber ile Serdar yedekleyeceklerdir tandemi. Ve fakat kadro gittikce gücsüzlesiyor.

Westermann ayni zamanda Ballack ve Träsch sakatliklari sonrasi Khedira'nin yoklugunda defansif orta sahayi yedekleyebilecek adaylar arasinda yer aliyordu. Cok yönlü bir oyuncudur ve bu bölgede az cok oynamisligi da mevcut idi.. Ama dedik ya; Frings Laneti..

Bence uzatmadan Frings'i kadroya almak gerek yoksa sonu gelmeyecek bu talihsizliklerin..