24 Aralık 2009

Arda Turan Ayrintisi.!



Hazir bahsi gecilmis iken ekleyelim, ben onun bu sene basindan beri sergiledigi performansdan dolayi gayet memnunum. Gecmiste o kaymalari, kosturmacalari arasinda gram efektif olmadan cabalamalarini geride birakti. Arda Turan analizinde özellikle bu efektif olmayasini, ilk parlama esnasinda bize gösterdigi oyuncu kimliginden gittikce uzaklastigini belirtir iken ya güzel bir hoca ile calismasini ya da Avrupaya gitmesini istemistik gelisimi acisindan.. ilk secenek gerceklesti ve oldukca güzel bir yola girdigini belirtmeliyiz sanirim..

Galatasaraylilarin yüzde doksan dokuzu ile ben Arda konusunda ayrilirim. Bugüne kadar her yaptigi eylemi yüzde yüz dogru buldugumu söyleyemem. Hatta acik acik genc yasinda bence biraz gereginden fazla sorumluluk almasindan dolayi cok fazla hata yaptigini dahi görebiliyorum.. Bakin bugünkü röportajinin bir ayrintisi sudur:

"Benim hayatım Galatasaray. Hani bir futbolcu, yerine başkası oynadığı zaman içinden der ki; birazcık kötü oynasın da kıymetim anlaşılsın.. Ben kendi içimde onu bile yendim."

Yenmistir. Ve inanirim ki bundan sonra yolu aciktir onun.. Cok güzel bir yola da girmistir kendisi. Hem oyuncu performansi acisindan hem de karakter olarak.. Lakin bugüne kadar böyle güzel bir adami kazanan Galatasaray takimi kesinlikle bu bedeli de ödemistir derim ben ve bu cümle bana cok da tanidik gelmistir..

9 yorum:

Sinan Yılmaz dedi ki...

Ve bunu yenebilmesi Rijkaard'ın adaleti sayesindedir.
Elano'yu da Kewell'ı da Keita'yı da o klube de çokça gördü çünkü.
Bu sene o klubeye en az uğrayan oydu. Bunu yenmesinde Rijkaard'ın ona güvenmesinin ve takımdaki bütün oyunculara adil davranmasını bilmesinin payı büyük

Borges dedi ki...

Extensor: Arda Turan'in hatalari vardir ama su unutulmamasi gerekir. Sevaplari fazladir günahlarindan ve hatalarinin sorumlulugu da aslinda kendisine ait degildir. O yasinin verdigi ya da alabilecegi sorumlulugunun cok fazla üzerine cikmistir. beklenilenden fazlasini yapmis ama insanlar daha fazlasini istemistir bir bakima. Bu bir yönetim meselesidir, idare edilmesi konusudur. Lahm da inanilmaz yeteneklidir ve söz sahibidir ama takimda belki de tam olmasi gereken yerde olmasi gereken konumdadir.. Arda Turan'da pek cok sey erken baslamis, erken gelismistir .. toparlayacaktir ve elbette bunda Rijkaard'in payi oldukca fazla olacaktir...

serdar dedi ki...

Dün maç içerisinde Barış'la Sabri atışıyordu sanırım. Buna müdehale etmesi çok önemliydi. Arda'nın kaptan olması takımda bir dönüşümün işaretidir. Kararın doğru olup olmadığını sonuçlarını görmeden değerlendiremeyiz bence. Şu an sorsanız ben Kewell kaptan olsun derdim. Ama bu karar verilseydi de olumsuz bir yan görecektik bunda, eminim. Ayhan veya Sabri gibi kaptanların alternatifi Arda ise doğru seçim yapılmıştır...

Belki şu karıştırılıyor. Takımın oyun lideriyle kaptanın aynı olması şart değil. Bülent Korkmaz-Hagi, Puyol-Xavi/Iniesta/Messi örnekleri var önümüzde.

Arda dün akşam inanılmaz bir maç çıkardı bence. Eski 10 numaralar gibi her pozisyonu hazırlayan, oyunu yönlendiren, 'inceci' paslar atan oyuncuydu ama takım savunmasını aksatmadan yaptı bunu. Oyun zekası giderek gelişiyor.

Borges dedi ki...

serdar: Ben ikisini birbirine karistirmiyorum. Olaylar birbirleri ile baglantilidir aslinda. Gecmisten gelen bir gelenegin devamidir Galatasaraydaki durum. Örgütlenme, birlik ve beraberlik hem olumlu hem de olumsuz anlamda yer alir. Bir grubun verdigi kararlar dogrultusunda yönetilir. Bu size UEFA kupasini getiren en önemli etkenlerin basindadir lakin yer yer de isler tersine dönebilir. Arda Turan, sahsen gecmiste söz sahibi olmus futbolculara göre daha cok sevdigim, daha cok takdir ettigim oyuncudur da..

Bireysel futbolcu performansi ise bunlarin disinda bir yerdedir. Bu sezonun basindan itibaren düsüsleri olsa da benim bekledigim yönde oyunun gelistiriyor.. Hic görüyor musunuz gerilere gelip deli gibi defans yaptigini ? Geriden top alir ama defansi da "luzumu" kadar yapar, abartmaz.. Benim linkini verdigim analizin oldugu sirada isler cok baskaydi.

Ve bu ikisi birbirlerinden oldukca farkli konulardir.. Performans ya da liderligi.. Iyi olacaktir ama bunun icin hatalar yapacak, olgunlasacak ve o konuma gelecektir. Genc bir kaptan hata cok yapar, takim ceker ama cok genc de olmasi gereken kaptan konumuna/olgunluguna ulasir. Ekmek kadar köfte hayatinin her alaninda isler..

aksilaz dedi ki...

Arda'mız gücünü ekonomik kullanmayı ve minimum hareketle max verim almayı öğreniyor bu sene. Dahada gelişeceği kesin.

Tek olumsuz yönü olmayan şutları. Şutlarınıda sol ayakla yaptığı ortalar kadar geliştirirse işte o zaman seyrine hiç doyum olmayacak. Hoş biz bu halindende çok memnunuz. Gönül istiyorki burda başladı burda bitirsin.

os dedi ki...

Dediğin yönde kendisini çok iyi geliştiriyor borges, haklısın o konuda.
O dediğin saçma adam kovalama, koşturma merakı yüzünden Beşiktaş'tan yenilen bir gol var, Delgado'nun attığı ve Arda'nın ofsaytı bozduğu.

Hani şu durumda eleştirmek biraz insafsızlık olacak, kaptan diye tribünlere çağırdığımız, tv başında topal-servet paslaşmalarını izlerken "arda gel de al şu topu" serzenişlerimiz, evladımız diye sevdiğimiz bu adamın her şeyi doğru değildir dediğin gibi.

Ama hakikaten sevapları günahlarını katlıyor.

Kendisini maça verdiği zaman inanılmaz oynuyor. Tahminim de kendisini maça verebilmesi için oluşması gereken şartlar önemli.
Diğer oyuncularda bu şartlar 3 taneyse, Arda'da 8 tane şart var.

Bizde de hata var, Çok şey yükledik adama, Kaptansın dedik, maç sonunda "Arda ortaya, üçlü çektir cimboma" diye bağırıyoruz. Adam'da kaptanlık pazubandını gösteriyor yakışmaz diye. Sonuna kadar haklı.

Yine senin dediğin gibi FR ile 2 yıl çalışması onu tamamen temizleyecek, o 2 yıl sonunda da hep beraber Nirvana'ya ulaşacağız diyorum ben.

Bu arada geri dönüşünden beri yorum yapmamıştım. Geç oldu ama kusura bakma, Hoşgeldin borges.

serdar dedi ki...

Borges: Ben karıştırılıyor derken seni kastetmemiştim :) Kayıt altına alınsın...

Galatasaray, Rijkaard, Lucescu, Kewell, Messi, Lincoln ve diğerleri tartışılırken eski dönem futbolcu bozması yorum kültürünün bizim izleyici kitlemize (en üst kaymağına bile) bulaşmış ezberlerine karşıtım ve Arda konusu bunun en güncel örneği.

Adam sene başında kazanılan maçlarda frikik kullandığında "Aferin, sorumluluk alıyor, doğru kaptan büyük lider" nidaları vardı. Aynı frikiklerin yorumu binden fazla sebeple kaybedilmiş maçlarda "Vazgeç artık frikik kullanmaktan, sana mı kaldı, kaç golün var frikikten?" nidalarına dönüştü...

Keita'nın geriye gelmediği maçta "Ama Keita da büyük yıldız" denir ama Arda gelmezse "şımardı" oluverir bir anda...

Yanlış anlaşılmak istemem :)))

Bir de bu örgütlenmecilik davasının çok abartıldığı (hem olumlu hem olumsuz yanlarıyla) düşüncesindeyim. Dandrikten sınıf başkanlığı bile yapmış herkes bilir ki: 3'den fazla kişinin hedeflerini organizasyonun hedefleriyle paralel hale getirmek istiyorsanız bu kişilere belli bir aidiyet ve ortak hedef soyutunu aşılamalısınız. Fenerbahçe başkanı Brezilyalılar çetesinin, Galatasaray başkanı Hakan Şükür ve çetesinin varlığından haberdar değil midir? İsteseler engelleyebilirlerdi. Mutlaka Chealsea'de de, Barcelona'da da, Boca Juniors'da da vardır bu birlik hareketi. Bu birlikteliğin avantajları kadar dezavantajları da olacak. Senin söylediğin gibi bu bir "yönetme" sanatıdır. Bazen teknik direktör yönetebilir (Fatih Terim-Galatasaray), bazen menejer yönetemez (Sinan Engin-Beşiktaş).

Borges dedi ki...

aksilaz: Tek olumsuz yönü derken onu nasil sahiplendigini söylüyorsun ki takdir ediyorum ve sahiplenilmelidir ama cok da hata yapmistir.

os: Tek basina futolunu mercek altina aldigin zaman ben ondan memnunum. Kötü-iyi performanslar gösterebilir ama gidisati iyi yönde ve bu önemlidir.

Serdar: 20 yasinda bir adamin her seyi dogru yapmasi cok zor. Hele ki kendi cikarina-sinirine-fikirlerine ragmen dogruyu bulmasi pek kolay degil. Örgütlenme-cemaatci yaklasim maalasef bizim takimimizin kökeninde vardir. Bu basariyi getirdigi gibi oyuncu grubunun arasina giremeyen nice yildizlari da söndürmüstür, zarari da olmustur. Lakin her takimda vardir. her takimda pas atilmayan oyuncu mevcuttur, her liderin yedigi oyuncu vardir. Ben bunlara fazlasiyla egilirim ve görürüm-duyarim da. Misal Lincoln'un Baros'a attirdigi bir ankara deplasmaninda gol vardir ki nonda bombos pozisyondaydi.. Neler neler dönüyor isin icerisine girildigi vakit.. Elano bugün bunlarin da kurbanidir..

Bunu engelleyemezsiniz, insan dogasinin icerisindedir ki Arda'nin alintiladigi sözün üzerinde bir daha düsünün. o "artik" diyor ama eskiden kendi cikari adina takim icindeki kimi oyuncularin kötü oynamasini istediginden bahsediyor, bilmem anlatabildim mi ? Bu aslinda gecen sezon verdigi demeclerden dahi anlasilabilir bir durumdu. Özellikle Ankara deplasmani sonrasi söyledikleri..

Hatalari bir baskasina göre degerlendirdiginizde ancak "olagandir" diyebilirsiniz ama hata yoktur diyemezsiniz. Ben gelismeyi görüyorum ve olacaktir da..

BAsit bir sekilde HAkan Sükür'e bakin. Ne olursa olsun geldigi son noktada bana göre mükemmel bir takim lideri olmustur ama Arda yasinda arda'dan bin kat beter bir adamdi pek cok bakimdan..

Yani gelisecektir ve bunun bedelini biraz ödemistir takim. Belki biraz gec bir kaptanlik verilisi daha dogru olabilirdi ama belki de bu yüzden ileride "biraz daha" iyi kaptan-lider olacaktir, inaniyorum..

kutay dedi ki...

2008 yılındakı "takımın beynı ardacım" ı bır kenara bırakırsak, son 2 senedeki gunahları bence sevaplarından daha fazladır..

günahı fazla dıye yerın dıbıne sokmak da yanlıs olur ama.. hangımız gumahsızız. sonucta arda gıbı karakterler bızı 364 gun sinirlendirse, 1 günde yapacagı hareketle aşık eder.

yine de, herkesın kendi yorumudur, ardanın daha fazla gunah işlememesi için, yurtdışına çıkması farzdır.