1 Şubat 2010

Denizlispor - Galatasaray: 1-2



Mac hakkinda yorumlari okunmustur ama bu mac özelinde Galatasarayin transfer politikasi ve oyunu üzerinde biraz daha durabiliriz.

Öncelikle bu kadar fazla oyuncunun girip ciktigi takimin makina düzeninde bir pas alisverisi icerisinde bulunmasi cok zor. Iyi futbol ya da bu transferlerin olumlu sonucunu sahada görmek icin biraz zamana ihtiyacimiz var zira takimin iskeleti sürekli degisiyor.. Defansin iki stoperinden birisi yeni; takimin orta üclüsünde önemli rol oynayacak olan oyuncularin birisi ilk defa forma giyiyor, digeri ilk defa defansif orta saha rolünde.. Hucum hattinda ise Jo ilk defa ilkonbir cikiyor.. Keza yeni yeni forma bulan Ugur Ucar ya da Caner'in pek alisamadigi sol bek filan diye bahaneler sürüp gider..

Takimin en önemli sorunu defans ve orta saha konusunda oyunu domine edecek pas organizasyonunu saglayamamasi. Rakip kendisinden gücsüz ve sizin hucüm bölgenizde oynamanizi psikolojik yeniklik nedeniyle izin veriyor. Dolayisla gole kadar olan sürecte bu iki bölgeyi sorunsuz bir sekilde gecer iken iyi bir düzeyde pas alisverisi olmasi gerekmiyordu. Lakin golden sonra ve bundan sonraki güclü rakipler karsisinda da her zaman ihtiyaci olan pas ile oyunu kontrol etmek ve karsi yakaya yikma eylemi zorunlu kilindi. Iste bu sirada gariplikler peydah oluyor..

Nell iki tane cok ama gercekten cok önemli pas hatasi yapti. Her ikisinde de sürekli elestirilen Servet Cetin'in azmi tehlikeyi önlemistir. Beni sinirlendiren yanlis pas degil markajdaki adama pas atacak oyun akli olmasidir. Bunu Servet yaptigi zaman -ki cok yapar- tolere edebilirim zira onun diger yönünden faydalaniyorum ben. Lakin Nell de kaba görünümüyle popescu'dan ziyade Luganomsu bir hava icerisinde.. Her seye ragmen alinmasina yine de seviniyorum zira liderlik vasfi gerekliydi bu takima. Defans kurgusu bu sistemde cok önemli rol oynar. Bunun faydasini da yanindaki oyunculara söz gecirebilecegi zamani geride biraktiktan sonra görebilecegiz.. Kafa hakimiyeti ve zamaninda müdaheleleri arti puan olarak yazilsa da o yaptigi pas hatalari beni benden almistir.. Oyun zekasini sorgulamak istemedigim bir defans istiyorum ben.. Kötü ya da isabetsiz pas atmasi degil yanlis yere topu göndermek istemesidir sorun..

Su soru cok net bir sekilde önümüzde duruyor:

Efendim sol bekten sol aciga dogru hizla kosturan bir Caner Erkin'in üzerine o bölgenin hucumcu forvete en uygun adamlarindan olan Kewell'in geri dönüsünün üzerine Arda'nin da verimli olabildigi yer oldugunu biliyoruz.. Keza her zaman tipik bir forvetten ziyade forvetin kenarinda cok daha iyi konumlanabilecegini dusundugum Jo.. etti 4.

Diger tarafa gecersek eger fit oldugu vakit hicbir sekilde kesilmesi pek de dogru olmayan Keita'nin yani sira Baris'in o bölgede defansif katkisini da göz önünde bulundurarak önemli isler yapmaya basladigi sirada Giovanni eklemesi..Elano'yu pas geciyorum.

Galatasarayin Üc önemli hucum bölgesi var. Transferlerden parlayan isimlere ve yeni cikan genclere kadar hepsi bu bölgenin alternatifi olma yönünde ilerler iken Denizlispor karsisinda da gördük ki orta üclüye seflik yapacak, pas alisverisini saglayacak saglam bir iki yönlü orta sahasi eksik.. Toplar geri dönüyor sürekli ve bunun yeniden kazanimi esnasinda cok ciddi bir enerji kaybi söz konusu.

Koca takimda dün de bu isi her seye ragmen cok iyi yapabilen tek bir isim var. Ayhan Akman.. Son ceyrekte defansdan alip yanindakilerle iletisime gecip topu nasil ileriye tasir herkese basit bir sekilde gösterdi. Insiyatif alacak ve oyunu yönlendirir iken kendisini sürekli bosa cikararak defansin ve diger orta ikilinin pasif görüntüsünü yok etmelidir.. Ben Emre Colak'i bu acidan iyi bir alternatif olarak düsünmüstüm lakin Rijkaard onu önde kullanmak istedi. Sahsen bunu da anlayabilmis degilim..

Gerek Nell'in yaptigi pas hatasinin özünde gerekse de ancak Ayhan gibi hareketli olundugu vakit ancak gerceklestirebildigi bu pas trafiginin/topu hucum bölgesine tasiyabilmenin bir baska sorumlusu ise orta sahadaki oyuncularin bosa kacma, bosluk yaratma konusunda eksik ya da sorunlu olmalaridir. Buraya transfer olmamasi gercekten üzücüdür..

Elano tam bu noktada sahanin tamamina hakim sahadaki tek futbolcu olarak ise yarayabilir. Lakin ancak ve ancak rakip size genis alanda bosluk birakabildigi zaman.. Böyle oldugu vakit hayvani bir sekilde iki güzel pasini gördük ki birisi gol ile sonuclaniyordu Jo biraz daha becerikli olabilseydi..



Caner cok ama cok önemli bir oyuncu. Kesinlikle sol bek oynamalidir, sol bekligi ögrenmelidir. Zira takima yaptigi katki yaraticilik boyutunda inanilmazdir. Ve hatta ben Caner'in Defansif orta saha da rahatlikla oynayabilecegini düsünüyorum zira bosluklari cok iyi bir sekilde görebiliyor, ezbere gitmiyor ve sol bekte ezber bozuyor. Burada bahsedilen hizli olusu ,adam eksiltmesi ya da calimlari degil iceriye dogru pas ile dalmasindan bahsediyorum. Hakan Balta'nin neredeyse bire bir zitti bir görünüm icerisinde.. Zira o bölgede calima kacip top kacirtmasiyla da Balta'yi aratmasi isin diger tarafi.. Lakin bu bölgenin adami olmayi ögrenmek durumundadir. Nerede risk almamasi gerektigini de görebilecek bir oyun zekasi da gerekiyor.. Ve yine söylüyorum oyun acilimi, takimi farkli sekilde yönlendirisi hem defans hem de ofans anlaminda cok ama cok iyi.. Farkli ve diger Galatasarayli futbolcularda olmayan bir futbol kafasi var.




Philip Lahm'in bir boy ya da iki boy ufagi Ugur Ucar.. Cok garanti, cok efendi bir oyun tarzi var. Görev adami ve her iki kanadi da Lahm gibi güzel bir sekilde kullaniyor. Biraz daha zamana ihtiyaci var ama böyle bir oyuncu cok fazla degerlidir. Lahm'i Man U ve Barca seviyesinde oyuncu yapan sadece yetenegi degil o bölgenin her iki kanadini ayni sekilde kullanabilme becerisiyle kendisini teknik adamlar icin önemli kilmistir zira oradan adam cikmaz.. Roberto Carlos'un ismi bir ömür yasayacaktir bu yüzden.. Ugur Ucar bu opsiyonu ile beraber her daim vazgecilmez olacaktir lakin kendisini gelistirmesi gerekir.. Sabri hala orasinin vazgecilmezidir su durumda..



Hepsini toparladiginizda zamanla bir seyler elde edilecektir ama bence su soru cok önemlidir: Neden Giovanni Dos Santos transfer edildi.Mevkisi itibari ile Galatasarayin bugün ihtiyaci olmayan bölgelerde ancak oynayabilir.

Ben de olsam yine de transfer ederdim. Bir risk ama tutarsa asi kesinlikle Dünya Yildizina Galatsaray sahip olacaktir. Arda'nin da olasi transferi konusunda böyle bir oyuncu gereklidir. Ve fakat ilk macinda ilk driplinginde kendisini göstermek istemesi gayet olagan olan adama kirk yillik Galatasarayliymis gibi neden pas atmadin diye iki kolunu da yukariya kaldiran Arda biraz daha oturup düsünmelidir Kaptanlik konusunda neler yapmasi gerektigini.. Nonda'yi sevdigi gibi digerlerini de sevip kucaklamalidir. Ne gerek var ilk macinda adami hedef yapip "bencil bu" geyikleriyle ugrastirmaya ? Kaptansin yahu.. Keza diger ikinci kaptan. Durun daha adamin ilk maci..

Thomas Hitzslperger Lazio'ya gitti. Baktiginiz vakit aslinda Galatasaray da alabilirdi ve cuk diye otururdu orta sahaya.. Van Nistelrooy ikna edilemedi, olsaydi yine cuk diye otururdu bu takima. Bunlarin yerine Jo ve Giovanni. Aradaki farkin acilmi ise aslinda cok basit: Galatasaray gelecegin takimini kuruyor, bugünü degil yarini insa ediyor.. Ve biraz da bunu yaparken tam bir beceri sergileyemiyor ve bugününden biraz da vazgeciyor gibi. Elestirmiyorum lakin sunu da eklemek istiyorum:

Ben bir Galatasarayli olarak Polat dönemi icerisinde bir daha yeniden baslamak, yeniden planlar kurup yeniden bir takim insa edilmesine katlanamam artik. Öyle veya böyle bu yol Rijkaard ile Galatasaray küme dahi düsse devam etmelidir. Yeter artik..

15 yorum:

ashermarten dedi ki...

Thomas Hitzslperger'in transfer edilmesini çok isterdim.Dünkü maçta da o tip bir oyuncuya ihtiyaç olduğu gün gibi ortaya çıktı.Keşke böyle bir fırsat değerlendirilseydi..

L dedi ki...

abi bu uğur'a sallayanlara ne diyosun. bazıları diyor yok sabri'nin değerini yokluğunda anladık vs. sanırım bilinçsizce deli gibi koşmak makbul artık futbolda.

Borges dedi ki...

ashermarten: Ben de isterdim ama Giovanni, Jo satin alinabilirse Galatasarayin gelecegidir. Oturursa belki artik yine ve yeniden dönemleri bu kadar sik tekrar etmez kendisini.

Lappapzade: ben ugur'u begeniyorum oldukca güvenli ve oyunun her iki yönünde de vasatin üzerine cikiyor. lakin Sabri'nin de hakkini yememek gerek, bu sezon Kewell ile beraber en iyi performansi sergileyenler arasinda. Bu kadar iyi oldugu vakit Ugur'un vasatligi degil Sabri'nin güzelligi konusulmalidir. Birisini kötü bulmiuyorum aksine Sag bek sorunsuzdur bana göre ki Nell bile orada oynayabilir.. Ugur'un sakatligi ve ayri kaldigi zamani da düsünürsek biraz daha sabirli olmakta fayda vardir..

serdar dedi ki...

Ben Neill yorumuna çok katılamıyorum. 2 önemli pas hatasının dışında çok önemli atak başlangıçlarına da imza attı. Attığı on topun 8'ini rakibe 2'sini taça atan Servet'tense bu haliyle Neil'i tercih ediyorum.

Dos Santos transferi bugünün takımı için çok gereksiz bir hamle gibi görünüyor, dediğiniz gibi. Fakat Arda'nın satışına kesin olarak karar verildiğini tahmin ediyorum. Dos Santos, Caner ve hatta Emre Çolak bile bu planlamanın bir parçası gibi görünüyor. Yoksa Hitzslperger şu an çok önemli bir problemin çözümü olabilirdi gerçekten.

Geçtiğimiz 30 küsur maçta görülen şey; Galatasaray takımı topla oynama şansını bulamazsa bu kadro yapısıyla Bucaspor'dan da Denizli'den de, Atletico'dan da gol yer... Defans dörtlüsünün her maçta değişmesi bu doğrultuda çok daha önemli bir sorun bence.

Caner'in sol beke adapte olması OK ama aynı anda hem Caner, hem Emre, hem Gio; hepsi birden yerine alışacak şeklinde bir oyun oynanıyor, bu çok önemli krizlere gebe.

Borges dedi ki...

serdar: Eger dogru algilarsak ve yanlis beklenti icerisine girmezsek oyuncuya da burasini zindan etmis olmayiz. Nell, Premiere Ligden geliyor, en kötü denilen Ferdinand bile burada süper pasör diye gecer.. Bir kalitesi bu konuda da vardir ama Popescu ya da Meira degil. Bunun yaninda ise onlar kadar kirilgan da degil, bu lige bu acidan da uygun. Ve fakat hepsinin disinda defansin nerede ve nasil olmasi gerektigi konusunda deneyime sahip, lider karakterlidir. Hepsi de budur aslinda..

Emre icin bir seyler söylemek simdilik zor.

Giovanni tutarsa hepsinin önüne gecer, bunu bilir bunu söylerim. potansiyeli Messi kadardir ama son dönemlerde yasadiklarinin üzerine nasil bir cikis saglayacak orasi muammadir..

Confeng dedi ki...

Merhaba Borges,

İki konuya değinmek istiyorum izninle, birincisi Neill. Aslında o bahsettiğin iki pasın dışında çok güzel paslarını da gördüm ben, hem de uzun mesafeli, ayağa ve doğru sertlikte. Belki de orta sahada bahsettiğimiz iki yönlü futbolcuyu gördüğümüz vakit o iki pas hatasını da yapmayacaktır, ben son 3 maçtır Galatasaray defansında bir kendine güven görüyorum, her ne kadar Uğur'da biraz uyum sıkıntısı belirse de.

Diğer mesele ise Caner. Ön libero mevkiinde iyi performans sergileyebilir demişsin ve nedenlerini de açıkça belirtmişsin. Ama bence, Caner'de bir ön liberoda olması gereken belki de en önemli şey yok, o da iki ayağını da kullanma yetisi. İki ayağını da kullanmasını geçtim, sağ ayağını inanılmaz kötü kullanıyor Caner. Orta sahada pas dağıtabilecek bir isim topu sağından soluna alayım derken kritik top kayıplarına imza atabilir ve bunlar birer kontra atak olarak çok canımızı yakar. Daha yaşı genç tabii, geliştirilebilir belki ama şu anda en büyük eksiği budur -ki Sabri'nin de böyle bir eksiği vardı ve bu sene bunun üzerine giderek iyi işler çıkarmaya başladığını gördük.

Saygılarımla,
Kubilay

Borges dedi ki...

Confeng: Caner icin bir kucuk öngörü,. ben onun herkes gibi sol bek olmasi taraftariyimdir defansi ögrenebilirse eger. Bir ayagini iyi kullanamamasi konusunda hak veriyorum sana..

Nell yanlis pas attigi icin degil dogru yere atmadigi icin ki gol olmamasi servet in cengaverligi sayesindedir. Lakin toplamda faydali olmustur ve olacaktir da.. Belki dedigin gibi orta üclüyle ilgisi oldukca fazladir, post icerisinde de belirtildigi gibi bosa kacma sorunu..

Sacit Tekin dedi ki...

Borges selam,

Caner konusuna katılyorum. Kesinlike sol bek oynamayı öğrenemesi, onu içselleştirmesi şart. Hakan Balta modern bir bek değil. Koskoca GS kariyerinde tek asisti olmayan bir bekin sorgulanması şart ki Rijkaard'ın da Hakan'ı pek tuttuğunu sanmıyorum, Caner biraz ısınırsa oraya, sol kanadın işlerliği 2 katına çıkar.

Burada bir soru?

Orta sahadaki problemi Rijkaard görmüyor mu? Xavi-Inıesta tarzı adamlarını bu oyunun kitabını yazdığı yerden gelipte bu kadar kısır adamlarla şampiyonluk yolunda sıkıntı yaşanmayacağını görmüyor mu?

Bu noktada transfer zaman de planlama hatası var bana göre. Elano yerine Emre Belezoğlu gibi ısıran ve oyunu 2 yönlü oynayan adam alınması şarttı. Elano için sürekli aynı şeyler konuşulacak, güçlenirsa boş alan bulursa vs. vs.

Bu noktada bahsedilen ve Lazio'ya kaptırılan Thomas gerçekten ihtiyacımız duyulan isimmiydi? Ne dersin?

Borges dedi ki...

Sacit Tekin: Thomas hakkinda fikirlerimi yazdim zaten burada, post olarak da attik. Cok iyi olurdu ama kacti o firsat.

Rijkaard görüyordur ve mutlaka kötü de olsa bir plani vardir. Simdi ilerleyen haftalarda görecegiz nasil oldugunu.

O sorun takimin kendi iceriksinde cok iyi paslasma yaratarak cözülebilir, bloklar arasi baglantiyi belki farkli sekilde kuracaktir, bilmiyoruz. Lakin kim gelirse gelsin rotasyon ve yeni gelen oyuncular saonrasi artik bir iskelet kazandirilmali bu takima. Tamam Arda var Sarp da ama daha fazlasi lazim diye dusunuyorum. Sorunun bir parcasi da gereginden cok fazla olan ilkonbir degisimidir.

benden bu kadar dedi ki...

Lahm'i Man U ve Barca seviyesinde oyuncu yapan sadece yetenegi degil o bölgenin her iki kanadini ayni sekilde kullanabilme becerisiyle kendisini teknik adamlar icin önemli kilmistir zira oradan adam cikmaz..

eheh ben buna cümle üzerindeki alamancı etkisi derim :D

Orhan abi, alınmazsın diye yazdım yalnız, kusura bakma vallahi.

caner sol bekliği öğrenirse türkiye tarihinin en kaliteli sol beki olur, doğrudur. ama öğrenebilir mi, burası çok ama çok büyük muamma. 22 yaşındaki insanı yontmak zor olur sanki abi. 22 yaşındaki defans oyuncusu hücum yapmayı öğrenir belki de, hücum oyuncusu defans yapmayı öğrenir mi, bilmiyorum. sonuçta defans yapmak temel eğitim gerektirir, halı sahalarda herkesin forvet oynamasının, ülkede tonla orta saha-forvet çıkarken adam gibi defans çıkmamasının sebebi bu değil midir?

Galip dedi ki...

Harika bir analiz ve yorumlar da çok doyurucu.
Borges özellikle en son yorumun benim de günlerdir aklım d aolan şey. Bu takım artık rotasyon olayını, takım daha koordine olup ritmini bulana kadar azaltmalıdır. Eger bu sezon da başarı ;özellikle maddi konular gerektiriyorsa, isteniyor ise belki daha conservative bir kadroya agırlık verilebilir (örnegin sağ kanat sabri ve keita ile Galatasarayın ısıran tarafı iken; canerin sol beke yerleştirilmesi daha yavaş yapılarak hakan balta ile devam edilebilir, orta göbek te arda ve elano nun aynı anda bulunması özellikle zorluk derecesi yüksek olan maçlarda düşünülmeyebilir, Topal, Sarp olabilir ancak form da bir ayhana Galatasarayın şu dönem de ihtiyacı var). Borges Bana Giovanni nin En büyük katkısı ( ritmi ve formunu yakaladıkdan sonra) forvet arkası serbest adam olacagğı şeklinde bu durum da Arda ya Sol kanat yolu görünebilir..

aksilaz dedi ki...

Orta sahada hala çok fazla kırılganız. Tek başına Braga bile dağıtabiliyor. Umarım Rijkaard'da Gerets'in bizim ligimiz için örtüşen tek ön libero, önünde AMC ve çift forvetli sisteme dönmez. Takımda bu tip bir hava seziyorum ve korkuyorum. Bu sistemle ligi götürürüz ancak ciddi başarı asla gelmez.


Bu yaz transfer dönemindede öyle bir hareketlilik olursa gerçekten kaldırılamaz bu. Hem klüp hem taraftar kaldırılamaz. Biraz kabuğa çekilip bu kadro ile başarı peşinde koşulmalı. Katılıyorum yorumuna.

Burak Beşinci dedi ki...

Borges selam,

Aklın yolu bir oluyor genelde maç yorumun hakkında değilde sadece Uğur Uçar'ın mevkisi hakkında birşey söylemek isterim.

İki kanatta oynayabilmek için vucut dengesinin minumum %35-65 gibi olması gerekir.Lahm'da %45-55'Dir her halde.Uğur'un vucut dengesi sağa fazlaca baskın konumda. sol bekte sol ayağını destek olarak kullanabilmesi için çok ama çok zor.Ömrünü vermesi gerekir sol ayağını güçlü hale getirmek için(orta açması için demiyorum yanlış anlama olmasın)

Öte yandan bende dahil her Galatasaray'lı dumura oynamıştır oynanan futbol sonrası.Yine de sol bekin ve sağ açığın yerinde oynamadığını,Emre'nin daha tam hazır olmadığını,Jo ve Neil'in maç temposunu yakalayamadıklarını unutmamak gerekir.

Denizlispor ile karşılaşmak ve bu maçta futbolcularımızdan birisinin ayağının kırılmamaış olması fikstür ve sağlık bakımından şanslarımız oldu.

Başkanson dedi ki...

Selamlar olsun ;
bu gs ile ilgili benim canımı sıkan şey şu oldu; lig başlamadan önce süper bir teknik ekibimiz vardı çok iyiydiler barça ya 90dk laliga temposunu kaldırabilecek bir ekiptiler.
ne oluyor da bizimkiler de işe yaramıyor bu işler ? arda koşmaya çok da tenezzül etmiyor, dahası patlayıcılığı kalmadı, bizim 15 yıllık mirasımız olan "orta saha da basan durmaksızın pres yapan takım" özelliğimiz gitmiş yerine "topla kale arasına giren açık alan kollayan, gardı daha düşük yorgun savaşçı" stili gelmiş. tamam gio ve jo kısmını anlıyorum ama m.sarp, barış, ayhan o bu şu...

bissürü koşan adamımız olsa bile bu takım çok rahat atak yiyor hem de hiç olmadığı kadar. böyle gidersek ayvayı yeriz sezon sonunda. Kaldı ki sezon başından beri yapılan tüm bu ciddi harcamalar aslında şamp. ligi için ve 2. olursak o iş cidden zora giricek.

Borges, bu konularda fikrin nedir acep ?

Borges dedi ki...

Baskanson: Sezonu erken acmasi, her ne kadar Skibbe'nin sistemi ile benzestirseler de takim halinde birlikte uyumun cok daha önemli olamsi nedeniyle uyum sürecinin sürekli degisen onbirler, sakatliklar, yeni transferler nedeniyle olusamamasi gibi pek cok etken vardir. Rijkaard kendi sistemi icin kadroyu yeniden yapilandirmak durumunda. Magath kendi sistemini takima monte eder iken ya da sampiyon olur iken hemen hemen tüm ilkonbir oyuncularini bizzat kendisi transfer etmisti. Dolayisla beklemek, biraz bu isimlerin oturmasi gerekir derim ben.

Özellikle birbirleriyle uyumlu olundugu vakit hem defans hem ofans soruu ortadan kalkar, böyle olmadigi vakit bireysel yeteneklere hucum hem de defans.. ZAman ve biraz da plansizlik ile hareket edilmesini ben ekleyebilirim..