2 Nisan 2010

Van Gaal ve Magath.!



Hafta sonu iki basarili takimin müthis bir karsilasmasi bizi bekler.! Ve fakat daha öncesinde bu iki güzel takimin teknik adamlarini mercek altina Türkiyede Futbol Yönetimi analizi altinda islemek gerekir.

Bu iki güzel hocaya iliskin ayrintilara gecmeden önce bir kac sey belirtmek gerekir. Türkiye'nin belki de "Basari" adina en tepesinde duran isim olan "Hakan Sükür" eger Galatasaray degil de Bochum'da oynasaydi sizce bugünkü geldigi noktanin yarisina dahi erisebilir miydi ?Misal Arda Turan Galatasarayda yaptigi etkiyi genc yasinda muadili olarak addettigim ve yeteneginden asla süphe duymadigim Liverpool'un transfer ettigi Ryan Babel kadar Premiere lig'e etki edebilir mi ? Kucuk Hakan karabük ilinde futboluna devam etseydi bir yetenek göz göre göre kayboluyor diye feryat eden olacak miydi ? Futbolcularin hemen hepsi Galatasaray'a neler verdigini konusur iken neler aldigini pek dile getirmemeleri artik sinirimi bozmaya basliyor. Kewell, Nell gibi oyuncular dünyanin her klubünde ayni basariyi yakalayabilecek konumda olan insanlar lakin Arda Turan da dahil olmak üzere pek cok futbolcunun kendilerine uyumlu olan kosullari yakaladigi ortamlarin disarisina ciktiklari vakit isleri o kadar da kolay olmayacaktir. Özer-Arda farki yetenek degil sahip olduklari kosullarin farkidir. Basarili olma denen nanenin icerisinde bu kosullara uygunluk ayrintisini distalayan yaklasimlari bugün dahi anlamakta zorluk cekiyorum. Hakan Sükür yatsin kalksin Galatasaray'a dua etsin zira o Feldkamp sansina ve Galatasaray gibi bir klubün kendisine sundugu kosullar neticesinde bir basari yakaladi. Ayni söylemler Emre Belözoglu icin gecerli degildir, hangi klube giderse gitsin yetenegini sergileyebilecegi, her kosulda gecerli olan bir futbolu vardir.

Emre Belözoglu, Emre Güngör,Fabian Ernst, Ibrahim Toraman, Ferrari, Nell, Kewell ya da Servet Cetin hangi kosullar icerisinde olursa olsun sergileyebilecekleri yetenekleri ve bunun sonucunda yakalayacaklari basari miktari cok fazla degismeyecektir. varolan yetenekleri her kosulda ayni seviyeye cikabilecek durumda iken Fenerbahce'nin Alex'i, Galatasaray'in Hagi'si, Hakan Sükür'ü, Arda Turan'i, Kucuk Hakan'i daha cok yeteneklerine oldugu kadar bunlari degerli kilacak kosullara sahip olduklari icin de sükretmeliler.. Özellikle Hakan Sükür, tarafrarlarin ona hayranlik besledigi kadar onun da Galatasaray gibi bir klubün icerisinde futbol hayatina devam ettigi icin her gün üc kez Ali Sami Yen'in önünde egilip tesekkür etmelidir. Nankörlük sadece yöneticilerde degil bu kisir yetenekleri ile onlari önplana tasiyan kluplerine yaptigi vefasizlik nedeniyle futbolcularda da vardir..

Nedir mesele ? Her yetenek her kosulda aciga cikmaz.! Bugün bunun en cok farkinda olan adam kimdir derseniz ben size Felix Magath derim. Magath'i digerlerinden ayirip sürekli basarili kilan en önemli artisi varolan yetenegini her sekilde para etmeyecegini ve belirli kosullar olmadan basarisizliga mahkum oldugunun farkinda olmasidir. Van Gaal ise göreve geldigi andan itibaren sistemini ve kosullarini hazirlamak icin 24 saat calisan bir hocadir ve bu yüzden onun basarisi her daim kendisinden süphe edilmeye baslanildigi andan itibaren gelir.. Süresi de budur.!

Siz bir takimin basinda olsaniz hangi hocayi tercih edersiniz ve kriterleriniz nelerdir ? Eminim sizin vereceginiz cevaplarin icerigine bugün milyon dolarlik kluplerin basinda olan yöneticiler oldukca uzak kalacaklardir. Yüksek ihtimal Magath ya da Van Gaal tercihi yapan futbol kluplerinin para babalari/sirket yöneticileri sadece sunu dile getireceklerdir:

Avrupada ismi olan bir hocayi transfer ettik..

Bu yüzden de basarisizlik kacinilmazdir.

Heynckes ve Rehhagel gibi hocalari kovan ve ülkede bir tane olsa yeter de artacak olan Hoeness bunlardan dolayi pismanligini dile getirmistir lakin hicbir zaman kendisinin elinden sampiyonlgu alan Magath pismanligi olmamistir, sizce neden ? Veya Bayern Münih Van Gaal yönetimi altinda cok kötü günler gecirdigi zaman baskanlik nedeniyle verilen röportajlarin icerisinde Van Gaal'e olan güvenlerini dile getirmislerdir, neden ? Magath Wolfsburg öncesi tarihi ve gelenegi olan, Wolfsburg'a göre cok daha iyi bir secenek olan Dortmund klubüne neden gitmemistir ?

Bunlardan hangisi Türkiye Süper Liginde size basariyi daha da önemlisi ne sekilde garanti eder ?

Eger bir klup Felix Magath'i teknik direktör olarak ise aliyorsa o klubün futbola dair ne kadar kurumu varsa hemen hepsini Magath'in yönetmesini saglayacak sekilde yeniden yapilandirmalidir. Futbolun transferinden altyapisina kadar her seyini bu adamin eline vereceksiniz. Sportif direktör diye bir yönetim biciminiz varsa onu da sonlandiracak ya da basina Magath'i getireceksiniz.. O klubün futbol adina en büyük otoritesi olmak zorundadir. O yillar önce futbolculugu esnasinda Süper Kupa Finalinde karsilastigi iskoc takiminin basinda bulunan Ferguson'dan bunu ögrenmis, Ernst Happel'in "Sizden korkmayan insanin size saygisi olmaz" mottosu ile insa etmistir teknik adamligini.. Böyle olmadigi icin Dortmund klubüne gitmemis, Wolfsburg'u secmistir. Meselesi para degil otoritesini saglayacak olan gücü ona Watzke'nin vermemesidir. Bugün Galatasarayli futbolcularin yaptigi gibi yakinmalar, isimsiz gazetelere röportaj vermeler gibi durumlarin hicbir etkisi olmayacaktir. Gerekirse oyuncuyu bes dakika icerisinde sahadan alir, bu Arda Turan bile olsa "satin bunu " diye emir verebilir ve beklentisi ona kosulsuz bir sekilde itaat edilmesidir. Bu senenin basinda ve devre arasinda Stuttgart takiminda oldugu gibi yeniden "yildiz oyuncu" kivamina getirdigi Kuranyi'yi elden cikarmak icin calisti. Magath geldigi klubün yildiz olan tek ismi olacaktir.. Otoritesini saglamayacaginizi düsünüyorsaniz böyle bir adam ne kadar basarili olursa olsun onu takiminizin basina getirmeyeceksiniz.! Basari bagli bulundugu kosullarindan ayri ele alinip degerlendirilemez.!

Kisa sürede cok da transfer yapmadan size basariyi garanti edecek olan bu adamin Hoeness'e göre uzun sürecte basarisizligi da kacinilmazdir. Cunkü basarisinin temelinde futbolculara gereginden fazla bir yükleme yapilamsi yatar. Bu yükleme esnasinda sakatlik degil ama oyuncu isyani kacinilmazdir. Henüz liseye giden Matip'i, Milli takimda sonu gelmis iken klubünde de verimi tartisilir olup topun agzinda olan Kuranyi'yi, en pahali ve en kötü transfer diye adlandirilan Farfan'i, Rakitic'i, ismini onunla duydugunuz Scmidt'leri kosturmak, her türlü yükleme yapmak imkan dahilindedir ama basariyi yakalamis ve her yerden teklifler alan futbolculara ayni sekilde itaat etmesini bekleyip onlarin yukarisinda olmak kolay degildir. Wolfsburg'da isimsiz onca yildiz oyuncuyu yukari cikarir iken Dünya Kupasi da kazanmis milyonlarlarca dolara patlamis Zaccardo gibi italyan oyunculara etkisi olamamistir. Bayern Münih dahil kovuldugu bütün kluplerden futbolcu isyani nedeniyle gönderilmistir. Hoeness onun iyi bir teknik direktör oldugunu kabul eder ama belirtilen nedenlerden dolayi uzun süreli bir basarinin Magath ile yakalanamayacagi görüsündedir bugün dahi.. Ve Magath Wolfsburg, Bayern, Stuttgart gibi basarili oldugu kluplerde ücüncü yilini dolduramamistir.. Daha da önemlisi bu hafta rakibi olan Van Gaal'den en önemli farki takimdan gittikten sonra geriye cok da bir sey birakmamasidir ve fakat görevde kaldigi süre boyunca size kazandirdiklari cokca zaman yeter de artar bile.. Lakin o basarilarla kutsanan oyuncular da kademe atlamasi nedeniyle eskisi kadar itaatkar olmadiklarindan dolayi ücünün besinin bir araya gelip de sizi görevden almasi, size acik bir sekilde suikast düzenlemesi de kacinilmazdir. bugün Galatasaray'da da olacak olan ve hatta gerceklesen asagi yukari budur.

Magath, isbilmez yönetimlere taktiksel olgunluga erisememis futbolculara ilac gibi gelir ve bu acidan Galatasaray'in ya da Türk kluplerinin vazgecilmezi olabilir. Lakin baskanin futbol yönetimi konusundaki otoritesini de elinden almasi nedeniyle misal Fenerbahce ile ne kadar anlasabilecegi süphelidir. Oyunculardan istedigi Türkiye Süper Ligine göre kotarilmasi ihtimal dahilinde olan eylemlerdir. Basarisi gerekli kosullar saglandigi zaman kacinilmazdir.!

Stuttgart'i düsme potasindan alip Sampiyonlar Ligi vizesi aldirmis olabilir. Bayern'e iki sene üst üste duble yaptirmis ve bu acidan bir ilke imza atmis da olabilir, Wolfsburg gibi tarihinde besinciligi dahi olmayan bir klubü sampiyon yapmis da olabilir.. Isimsiz futbolcularla gün itibari ile Sampiyonluga kosuyor da olmasi da süpriz degil. Tüm bunlar size gelir gelmez basarili olacagi anlamini tasimiyor.

Magath'i alip transferi kendiniz yapmaya calisir, otoritesini sarsacak sekilde oyuncularla iliski kurmaya calisan Feldkamp döneminde oldugu gibi baskanlar olur, iki ay sonra kovulabilir düsüncesini oyunculara yayip yine otoritesini sarsacak kosullari yaratirsaniz her yerde basarili olan gelir siz de basarisiz olur. Gariptir ki ona gerekli kosullari hazirlamakla mükellef olan insanlar kendi basarisizligini degil de hocanin Türkiye'ye uyum saglayamadigindan ya da futbolu bilip bilmedigi konusunda tüm dünyaya ters düsecek seklinde fikir yürütürler..

Mesele Skibbe, Rijkaard ya da Gerets de degildi. Feldkamp dedigin hoca sana bir yilda dört kupa kazandirmis, Almanya'da sampiyonluk görmüs üst düzey bir hoca idi. Ve fakat yildiz oyuncularla arasi olmayan hocanin eline Lincoln'ü verirseniz, Teknik direktör-Oyuncu iliskisi konusunda son derece disiplinli olan bu hocaya arkadan oyun cevirirseniz istifa eder, onca paraya aldiginiz oyuncunun yildizini söndürür vesaire.. Basarisiz olur ama bu hocadan degil neyi aldiginin bilincinde olmayan, "avrupada ismi var" demekten baska analize girismeyen yönetimlerin sportif direktörsüzlügünün ya da futbol aklinin yeterli olmamasiyla ilintilidir.

Van Gaal ise basari acisindan poh pohlanarak en üst seviyeye cikarilan Mourinho'dan hicbir eksigi olmayan bir hocadir. Ajax ile UEFA kupasini da Sampiyonlar Ligini da almis bir hocadir. Gitmis La Liga da üst üste iki yil sampiyonluk yasamis, Alkmaar gibi bir takima sampiyonluk kazandirmis ve her bakimdan kendisini her alanda ispatlamis bir hocadir. Bu demek degildir ki size gelir gelmez basarili olacaktir.. Buna bakip ismi aliyorsunuz ve onu basariya götüren kosullari distalayip hareket ederek basariyi engellediginizin farkinda olmayarak sucu yine hocaya atiyorsunuz..

Van Gaal bir kere Hollandalidir ve bu ülkenin ekolünün güclü bir temsilcisidir. Magath'in tam zittina yönelik bir oyun anlayisi vardir. Bizim ülkemizde yetismis oyuncular ne kadar Magath'in istediklerini sahada yapabilecek yetkinlikte iseler o kadar da Van Gaal'den uzak bir anlayisa sahiptir.

Van Gaal, sahanin icerisinde olagelen her türlü kimildayisi kontrol etmek ister. Bir oyuncunun kosu yolunun mesafesini dahi öncesinden belirleme cabasi icerisindedir. Istedigi sistemi sahada uygulayabilmek icin cok ciddi bir süreyi ister onlardan.. Biyografisinde de dile getirildigi gibi o bütün kluplerden kovulmaya ramak kala basarili sonuclar almaya baslamistir. Son derece disiplinli bir hocadir. Iniesta, onun döneminde yukari ciktigindan bahseder iken yanlislikla calan bir cep telefonuna verecegi tepkiyi hayal bile etmek istemezsiniz diye belirtiyordu. Bu onun amatörlüge ve is disiplininden yoksun olan insanlara olan tavrini aciklamasi bakimindan yeterlidir.

Ülkeye uyarlarsak amatörlüge kesinlikle prim tanimayan, is ahlaki cok iyi olan ve son derece profesyonel alanlarin icerisinde ancak basarili olabilecek bir yapisi vardir. Almanya gibi pek cok bakimdan üst düzey yönetimlerin oldugu yerde dahi pek cok konuda sikayeti olan bir hocanin ülkede calistigini hayal dahi edemiyorum. Burada gecirecegi zamanin yarisini futbolcularina/basina ayar vermekle gececektir ve oyuncularla iliski acisindan Rijkaard-Skibbe ekolünün tam zittinda yer alir.

Sistem hocasi olanlarin en önemli istedigi yetenek degil taktiksel konuda belirli olgunluga ulasmis taktiksel disiplini olan oyunculardir. Bugün Pranjic degil de Badstuber orada oynuyorsa bunun temelinde oyuncular arasi yetenek degil Badstuber'dan Stuttgart okulunun kurucularindan olan rahmetli babasindan kendisine miras kalan taktiksel olgunlugu yatar. Thomas Müller cok yetenekli oldugu icin degil soguk kanli yapisi ile teoriyi sahaya digerlerinden cok daha iyi pratize edebildigi icin Van Gaal'in vazgecilmezidir. Burada bir kiyas yapacak olsak oyunculardan beklentisi acisindan Magath neyse onun tam zitti Van Gaal'dir. Taccardo, italyan basinina Wolfsburg ile tek bir taktik idmani yapmadigidan bahseder iken abarti olsa da ne demek istedigimi cok iyi anlatan bir demecidir. Fizik-Kondüsyon ve Taktik savasimidir Magath-Van Gaal ve secim yapar iken bu gibi kistaslari göz önünde bulundurmazsaniz bugünkü Rijkaard konumu da kacinilmaz olacaktir.. Her ikisinin ortak noktasi otoriter olmalaridir ve yine bu bizim ülkemizde o kadar da kolay degildir.

Iki basarili Hocanin da olasi Türkiye maceralari "basarisiz" olarak sonlanabilir ve inanin bana henüz buraya gelmeden söylüyoruz ki mesele teknik adam ve oyuncular degil tüm bunlarin yönetimini beceremeyen kluplerin futbola amatörce bakisidir.

14 yorum:

aksilaz dedi ki...

Cumartesi günkü maçı birde bu gözle izleyelim. Tipik bir beraberlik maçı gibi duruyor ancak Magath'ın direnci Van Gaal'ı anlık zaaflarından faydalanarak yıkabilir. Herkese iyi seyirler şimdiden.

Ülkemizdeki eksikliği çok güzel yazmışsın. Takımları yönetenler o tipte olunca biz taraftarlarda ister istemez onlardan etkilenip onlar gibi davranıyoruz.

TA dedi ki...

başarılı bir yazı.

bana göre iki tarzda hoca vardır.

birinci tarz hocalar elinde sistem şablonu belli olan hocalardır.bunlar hazır oyuncu talep ederler.genellikle iyi takımlarda görev alırlar.insan(yıldızları) idare etme kabiliyetleri üst düzeydir.aragones-rijkaard delbosqe bunlara örnek gösterilebilir.bunlar eğer bir takımda başarısız olurlarsa söyleyecekleri şey 'ne yapayım sistemim iyi ama elimdeki bu oyuncular yeteneksiz,sistemime uymuyor' tam böyle söylemeselerde buna yakın şeyler söylerler.rijkaard ve aragones türkiyeye gelmiş canlı örnekler.
eğer zengin değilsen ve lüks transfer yapamayacaksan bu tarz hocaları getirmemek lazım.birde bu tarz hocalar gün görmüş hocalar değillerdir.rijkaard aragones delbosqe hayatları boyunca tek bir yolda ilerlemiş hocalardır.kışı yazı ilkbaharı sonbaharı yaşamış hocalar daha çok tercih edilmeli.
magath mesela küçük takımıda görmüş büyük takımıda görmüş.ve başarılı olmuş.van gaal küçük takım görmüş ama az alkmaar da görmüş.yani hollandada. uyguladığı sistemin en rahat yeşereceği meyve vereceği bir ortamda.

ikinci tarz hocalar magath tarzı hocalardır.eldeki oyuncuları sistem içinde büyüten hocalar.tam türkiyelik.fergusonda bu hoca tipidir.birçoklarının düz diye bildiği oyuncuları büyütmüşlerdir.ve yıldız kapasiteleri olan oyuncularıda süper yıldız haline getirirler.(rooney-ronaldo).

bu hoca tarzı neden tercih edilmeli.çünkü bu tarzda xavi aramana ineaste-messi aramana gerek yok(arasanda bulmak zor.bulsanda almak zor).diğerinde var.manuda tek yıldız olan ronaldo gitti.değişen birşey yok. ama messi-xavi-ineaste giderse barcada çok şeyler değişir.

nasılki anadoludan oyuncu alırken acaba büyüklerde oynar mı sorusu varsa(çok yetenekli olsa dahi) büyük kulüpler teknik adam tercihinde de bazı özellikleri sormak zorunda dır. hollandalı ve ispanyol hocaların yurt dışında fazla rağbet görmemesinin bir nedenide bu olsa gerek.istisnalar var tabi.5 büyük ligde kaç hollandalı teknik adam var?

özetle kulüplerin tercihi eldeki oyuncuların performansını artıran teknik adamlar olmalıdır.zaten iyi teknik adamlıkta bu olsa gerek.yoksa xavi tarzı ineaste tarzı messi gibi transfer yap sonra başarılı oldu diye göklere çıkar.madrid gibi paran varsa bunu yaparsın.başarıyı satın alırsın.(barcada ise durum paranın yerini yetenek almıştır.ikiside hemen hemen aynı şeydir.barca yeteneğe mahkum madrid ise aynı şeye mahkum ama parayla alıyor bunu.fark yok bu bakımdan.manu ise daha çok sisteme mahkum.oyunculara değil) ama wolsburg isen magath sistemi ile başarılı olursun.

TA dedi ki...

total futbol sistemi 1970 lerden beri bilinen birşey.acaba neden dünya futbolunda yaygınlık kazanmadı?futbolseverlerde çok seviyor sanırım.(ben değil).40 yıldır var olan ve sevilen birşey yaygınlaşmaz mı? hollanda ve barca sınırları içinde kalmış bir hadise.

çünkü bu sistem bana göre oyunculara çok bağlı bir sistem.diğer sistemlerde oyunculara bağlı ama bu daha çok bağlı.yani yeteneğe bağlı.dünyada da yetenekli oyuncu sayısı oldukça az.yayılmamasının nedeni bir bu olabilir birde 1990 lardan sonra futbolda fiziğin ön plana çıkması sonucu yetenekli oyuncuların yeteneklerini sahada göstermesi zorlaşmıştır.barca gösterdiğine göre bu iddia çürüyebilir.barca birazda yetenek fizik karışımı birşeydir.elona sadece yetenekse(o da tartışılır ya) xavi hem fizik hem yetenektir.bu durumda birinci şık daha ön plandadır.dünyada hem yetenek hem fizik aynı bünyede olan futbolcu sayısı az olduğundan bu total futbol anlayışı yaygınlık kazanamamıştır.ikinci şıkkında etkisi vardır .sertlik ve alan daraltma saf yeteneği bitirmiştir.

onun için barca gibi oynamaya çalışmak saçmalıktır.dünyada kimse bu saçmalığa girmiyor ama galatasaray, taraftarlarını bu saçmalığın olabileceğine inandırıyor.barca sistemi saçma değil başka bir yere transfer edileceği düşüncesi saçma.
tarihten derste almıyor yönetimler.yakın geçmişte delbosqe-aragones dersleri aldı fb-bjk.sanırım üçlü tamamlanacak-rijkaard-delbosqe-aragones-gs-bjk-fb) gs bu ekolden eksik kalmasın bencede:)

insanlar bu basit soruyu sormuyorlar.neden barca tek kaldı.?herşeyin transfer edildiği dünyada barcayı kimse transfer etmiyor.insanları kandırmak iyi birşey olmasa gerek.

rijkaard sanırım gio-elano tarzı(sadece yetenek) topçularla 1970 lerin total futbolunu oynatmaya çalışıyor ve sırıtıyor futbol.

senin fikrin nedir acaba.neden bu barca sistemi yayılmıyor??? hep barcanın hollandanın tekelinde kalıyor.sadece bunlar bu sistemi istiyor deyipte geçebilirsin yani:)

hem sevilip hemde yaygınlaşmayan dünyada başka birşey varmıdır?

Borges dedi ki...

Öncelikle Total Futbol örneginden baslayalim. BU felsefe 70'lerden sonra yayginlassa da zamaninda devrim yaratan iceriklerinin pek cogu bugün her takimin temel prensibi haline gelmistir. birlikte hareket etme, uyum, pres ve bosluk arama/yaratma cabalari gibi pek cok olgu zamanin devrimi olup da bugün yayginlasan 8 saatlik calisma dilimi gibi bir durum söz konusu. Icerisinde yer alan ilkelerin pek cogu gecerliligini korumaktadir.
Lakin temelinde birlikte oynamis oyuncularin biirbilerine olan uyumu söz konusu. Bu yüzden böyle bir felsefenin hayata gecirilebilmesi icin cok uzun bir zaman dilimi ve buna göre programlanmis bir proje olmasi gerekiyor. Barca gibi oynamaniz icin alt yapiniz olmasi gerekir. Xavi-Iniesta yetenek degil uyumun/uygunlugun gücüdür. altta yirmi yillik bir cruyff calismasi yatar. Ilkonbir oyuncusunun 7 tanesi alt yapidan gelmedir Sampiyonlar Ligi finalinde.. Birakin oyunculari teknik adami dahi La Masia'dan gelir. Kopya edebilmeniiz icin böyle bir uyum, calisma ve zaman gerekir ve bu yzden kopya edilmesi imkansiza yakindir.

Lakin Rijkaard'in tek tecrübesi de Barcelona degildir. Hollanda 2000 Barca olmasa da muhtesem bir futbolun ciktilaridir. Gereken sadece her bölgesine minumum bir tane uyumlu oyuncusu olmasidir. Ilk senede bunu basaramadi ve pek tabi ikinci senesinde o boslugu kismen doldurabilir, zaman gerekiyor. Fatih Terim'in uyumu icin de ayni sekilde zaman gerekiyordu.

Barca degil de Hollanda futbolu imkan dahilindedir. Barca'nin bu seviyesi degil ama Rijkaard zamaninda oynanilan cok da zor degil. Ronaldinho-Deco-Marquez ya da Ettoo,Davids transfer edildi ve cok da güzel pas futbolu oynanabildi. Lakin oradaki Davids eklemesi ile küme düsme potasindan yukari dogru tirmanan ve 14 yil sonra BArca'ya Sampiyonlar ligini getiren RIjkaard burada "davids" hamlesini yapamadi. 5 yil sonra Sampiyon,14 yil sonra sampiyonlar ligi küme düsme potasindan bu noktaya gelmistir, dogrudur oyuncu yoktur ama bilin ki oyuncu olmadigi gibi barca'nin düstügü durumdan daha iyi olmasina ragmen onu bekleyecek sabirli futbolsever de yoktur. Sadece taktiksel acidan yetkinligi olan oyuncu sikintisi degil sabirsiz futbolsever de RIjkaardgilllerin neden burada yapamayacaginin aciliminin icerisinde vardir.

Magath gelir ve istedikleri Türkiye'de vardir. Calismak, fiziksel mücadele vesaire. Van Gaal,Hollandali gelirse isi zordur.. Lakin Magath gider, basladigin yere geri dönersin(Wolfsburg), Rijkaard gider ve ardindan gelen teknik adam ilk yilinda 6 kupa kazanir.

benden bu kadar dedi ki...

"Almanya gibi pek cok bakimdan üst düzey yönetimlerin oldugu yerde dahi pek cok konuda sikayeti olan bir hocanin ülkede calistigini hayal dahi edemiyorum."

"bu ülkede" olacak sanırım abi burası. ayrıca cok guzel bir yazı olmus. bir sey sormam gerekirse,

magath icin yaratılan ortama abdullah avcı koyulsa ne olur abi? kaldıramaz mı sence? (abdullah avcı rastgele bir ornektır)

Borges dedi ki...

benden bu kadar: Yazip cikmak zorunda kaldim, simdi o ve diger hatalari düzeltiyorum yavas yavas. gece umariz hatasiz bir yazi olarak son halini alir.

Tesekkürler düzeltme icin.

Abdullah Avci baskisiz bir ortamda futbol oynatiyor yillardir. Simdi bunun tam tersi bir konumda neleri basarabilir kestirmek cok zordur. bu 80 bin seyircili Dortmund takimindan seyircisiz Genclerbirligine dogru giden Doll'un bir benzeridir..

Seyyid Ali dedi ki...

Aslında Kalli Magath ekolünün öncüsüdür Türkiyede;Daum ve Lucescu da takipçileridir.
Kalli 2. gelişinde yeni bir temel atmış, Leverkusen maçındaki bozgundan sonra Avrupada başarılı olmak için daha farklı bir oyun yapısının gerekli olduğunu düşünerek yerine Skibbe'yi önermiştir.
1993te başlayıp 2001e kadar devam eden kaos futbolu hem Galatasaray'ı hem de Milli takımı en üst düzeye çıkardı.Sistemin temeli olan oyuncular yaşlanıp ego patlaması yaşayınca 2. Terim dönemi ve sonrasında başarısız sezonlar yaşanmaya başladı.
Yazıda da bahsedildiği üzere Rijkaard ve Skibbe'yle hedeflenen bir sistem yaratmak, oyuncudan bağımsız ve şuan Avrupada geçerli olan pas futbolunun temellerini atmak.
Derwall'e gösterilen sabır umarım Rijkaard'a da gösterilir; arkasında Mustafa Denizli'nin hoyratça gibi harcadığı bir sistem bırakır.

Borges dedi ki...

Seyyid Ali: Kalli-Magath dediginiz gibi benzer özellikler tasir ama bunlarin arasinda Lucescu bulunmaz. Eger Van Gaal'in güzel oyun ve ofansif yani olmasa birlikte anabilirdik taktiksel agirligi yüzünden.. her hoca her zaman digerlerinden bir sekilde ayrilir ve insanlar istedigi gibi kategorilendirme isine girebilir lakin her hoca her kosulda basarili olamaz, basarili olan insanlarin basariyi getiren kosullarini da gözardi etmeksizin uygulamaya gecirmelisiniz..

Feldkamp takimin basinda iken takima karismayacaksiniz, otoritesini sarsmayacaksiniz Magath gibi. van Gaal varsa ona uygun oyuncularin yetistirilmesi adina zaman vereceksiniz gibi devam eder..

Seyyid Ali dedi ki...

Benim Lucescuyu dahil etmemdeki sebep elindeki oyuncu yapısına göre sistem belirlemesi ve arkasında pek birşey bırakmadan gitmesidir.
2002de 6 kiralık oyuncuyla yaptığı ortadadır,keza beşiktaşta 100 yılda kurduğu takım da.
Rijkaard'dan bir Barca yaratmasından çok bir sistem yaratmasını bekliyorum şahsi olarak; futbolcuya yada teknik direktöre göre çok fazla değişklik göstermeyen.
10 senedir çağırdığımız 2000 ruhunun,Metin Oktaylar'ın artık devri kapandı.Bize Kewell,Baros ve Neill gibi profesyonel yaşayıp sahada görevini yapan adamlar gerek,gazla 3 maç alıp 10 maç yatanlar değil.

KEREM dedi ki...

Rijkaard, Van Gaal gibi hollanda ekolüyle uzun yılların planlamasını yapabilirsiniz,Magath'la devamı garanti olmayan bir basarı yakalarsınız.Bunu anladım yazıdan.Bu Daum-Rijkaard içinde söylenebilir mi? Türkiye gibi taraftar ve medya baskısının üst düzeyde olduğu bir ortamda Alman ekolu daha ağır basıyor gibi.Bakalım Adnan Polat devrim dediği Rijkaard hamlesine, bu sene yakalanamayan basarısızlığa(su an itibariyle) ve buna mukabil baskılara karsı ne kadar dayanabilecek.

Borges dedi ki...

KEREM: Almanlarin sizden istedigini gerceklestirebilecek konumda olmaniz nedeniyle bir benzerlik vardir. Keza Van Gaal'a gelesiye kadar yüzyilin hocasi Rinus Michels dahil -iki kere gelmistir Bundesligaya- Almanyada basarili olamamistir.(Stevens bir istisnadir) Zira burada oldugu gibi aslinda Almanyada da düne kadar "taktik" küfür ile esanlamli idi. Lakin Almanya degisiyor, Türkiye de degismek durumunda. Temel bilgiler, taktiksel olgunluk ve daha benzer ayrintilar konusunda gecmise göre yol katediolmistir. Gecmise bakarak kesinlikle Alman stili cok daha "uygun" bu ülkeye..

Rijkaard kim ne derse desin sadece Hollandali oldugu icin dahi süre verilmesi sart.. Baska bir ayrinti bugünü kurtararak da gelecege dair planlar yapilabilir. Sampiyonlar Ligine gidersen 15 milyon euro arti karizma ile daha güzel bir gelecek cizebilirsin kendine..

Dolayisla tek bir dogru yoktur ama herkes kendi dogrusunu gerceklestirmek üzere biraz kollari sivamalidir

umutation! dedi ki...

abi bu arada Lucas Neill'i hep Nell diye yazıyorsun sinirim bozuluyor okurken :D

Protanopia dedi ki...

Hem Van Gaal hem de Magath'ı çok iyi aktarmışsın abi, teşekkürler.

Bizdeki yönetimler hakikaten enteresan. Takımın başarısızlığında neredeyse tüm sorumluluk yüklenilecek kadar hoca önemli görülürken neden teknik direktörün başarılı olması için koşulları hazırlamaya çalışmıyorlar. Yani o kadar yönetim sadece oyuncu transferi ve ekonomi için mi var? Tabi bir de arka planda hocaya sallamak için!

Yine Magath'a dönersek ben sevemiyorum bu adamları. Futbolu güzelleştirmiyorlar çünkü. Ama Van Gaal gibi otoriterken aynı zamanda adam gibi futbol oynatıyorsa o zaman anlamlı oluyor.

Erdem Karakuş dedi ki...

Türkiye'ye karakter açısından Van Gaal veya Mourinho gibi bir teknik direktör gelsin isterdim açıkçası. Bizde basına, oyunculara, yönetime ayar verecek hoca lazım. Misal Fatih Terim de bu ekolden, bu yüzden ne milli takım döneminde, ne de Galatasaray döneminde oyuncular çok tartışılmıyordu, hep Terim tartışılıyordu. Bir nevi kalkan görevi görüyor.