25 Ağustos 2010

Maç Yazıları.!



Türkiye'de futbol yorum programlarının çoğunun lig maçından daha fazla izlendiği, maç yorumcularının teknik direktörlerden daha fazla itibar gördüğü, daha çok tanındığı ve daha fazla para kazandığı bir dönemde yaşıyoruz. Öyle ki; şöhretli eski futbolcular jübile yaptıktan sonra teknik direktör olmak yerine ulusal kanallarda birer koltuk, ulusal gazetelerde birer köşe kapıp maç yorumu yaparak kariyer edinmeyi tercih ediyorlar.

Bu mesleğin bir okulu ve yazılı standartları yok ama bir odağı var. MAÇ. Esas olan maçı yorumlamak, maçı yazmak. Türkiye'de ise gelenek maçı bir kenara bırakıp kulüp yönetimlerinin, teknik direktörlerin, futbolcuların, hakemlerin ve hatta taraftarların teknik sosyal, psikolojik ve ekonomik açıdan doktora yapmış bilirkişi edasıyla yorumlanması. Maç hakkında görsel ve yazılı basında karşılaşacağınız yorumların kapsadığı alan incir çekirdeğini dolduracak kadar ya var ya yok.

Maç ile yapılan kritiklerin ortak özelliği ise normatif olması. Yorumcu ve yazarlarımızın birçoğu futbol sezonu boyunca maçları kendi ideal futbol algı ve doğrularına göre izleyip ona göre yorumluyorlar. Eh, haliyle maçları izleyememiş insanların ertesi gün televizyon ve gazetelerde yorumculardan maç hakkında öğrendikleri ise aşağıdakiler oluyor:

* Teknik direktörlerin hangi diziliş ve taktikleri kullanması gerektiği, kimi değiştirip oyuna alması gerektiği,
* Futbolcuların hangi mevkide hangi görevle oynaması gerektiği,
* Hakemin hangi kararı vermesi gerektiği,
* Taraftarların hangi dakikada nasıl ve ne tür tezahürat yapması gerektiği,
* Yönetimlerin ne kararlar alması gerektiği,

Bunların hiçbiri değersiz görüşler değil ama odak olmaktan ziyade normatif ve öznel yorumlar.

Oysa maç yorumculuğunda esas, dayanağı olmayan, doğruluğu kanıtlanamayacak varsayımsal bir yöntemle maçta olması gerekenleri değil; maçta olanları, sıradan bir futbol izleyicisinin gözden kaçırdığı detayları, bilmediği teknik konuları somut veriler ve görsellerle anlatmaktır.

Maç Yazıları sitesinde bilgimizin el verdiği ölçüde bunu yapmaya çalışacağız.

* Teknik direktörlerin maçta hangi diziliş ve taktikleri kullandığını, oyuna nasıl müdahale ettiklerini,
* Futbolcuların hangi mevkide hangi görevle oynadığını,
* Hakemin ne kararlar verdiğini,
* Taraftarların maça nasıl katıldığını,

vb. maçla ilgili birçok detayı somut veriler, görseller ve hikayeler eşliğinde öğrenmek ve tartışmak isteyenleri bekliyoruz.

MAÇ YAZILARI.!

Ekip şimdilik şöyledir efendim:

Borges
Cartalete
Lambuja
Noat Samisa
PCLion FC
Tardini Büfe
Uzun Paslar

8 yorum:

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Cok guzel bir dusunce, kutlarim.

Pan Monroe dedi ki...

işte tam olarak istediğim oluşum da buydu. Buna ek olarak; detayda analiz edilecek bir husus daha var.

Hocaların oyuncu tercihlerinin futbol adına en çok konuşulan şey olduğu yadsınmaz bir gerçek. Özellikle bu tercih iyi sonuç vermediğinde, en çok duyduğumum yorum da şudur:

"Ya bu adam burda oynar mı, X hoca görmüyor mu? "

bu yorumun öznelliği bir tarafa, eksik olan şey; hocanın neden o oyuncuyu seçtiğinin analiz edilmemesidir. Herkesin ortalama bir zekaya sahip olduğunu düşünürsek "Yusuf sol bek oynar mı, Arda uç adama nasıl koyulur?" gibi yorumlardan ziyade, hocanın bunu ne düşünerek yaptığının pek konuşulmaması oldukça tuhaf.

Velhasıl, futbol adına hayırlı bir iş olmuş. E bize de takip etmek düşer.

Koray Gök dedi ki...

biz de ekibe girmek isteriz, olmadı şevkle takip ederiz.

www.mikrofonlarimizistanbulda.com

hakkitasci dedi ki...

tebrıkler cok guzel dusunce, takıp edecegım

Kurt dedi ki...

scugnizzi yi de bence alın kadroya...

Borges dedi ki...

Herkes yazar olabilir aslında ve bu kadro genişleyecektir yakında. Bu kadar insan bu iş için az zira ileride takımlarımızın Avrupa maçlarını da ele almayı düşünüyoruz.

delgado dedi ki...

çok güzel bir girişim. bu devrimci harekette görev alan herkese çok teşekkürler.

varol döken dedi ki...

maç yazısı sonrası dinlenmeler için etap birahanesinde sponsorluğa talibim:)