3 Nisan 2012

Cisse!



Arkadaş ne sömürdün be Bundesligayı.. Bir de kerameti kendinden menkul analizler buradaki oyuncuların niteliğini masaya yatırıyorlardı. Şu yıldızlar Bundesligada ne kadar yıldızdı o da ayrı bir tartışma konusu. Hadi Cisse neyse de ben çok sevsem de Demba Ba'yı burada büyüklere kakalayamazdın mesela. Mesele hangi futbolcu hangi kalitede değil.. Hangi ortamın içerisine gidiyorlar odur her şey.

Demba Ba Bundesliga içerisinde misal bir Lincoln kadar yıldız bile değildi. Birisi gitti Premiere Ligi salladı diğeri de bizi başka türlü sallamak zorunda kaldı. Keza Boateng kardeşler daha burada çıkış yapamadan soluğu orada aldılar.Güntekin Onay'ın kendisi bile hatırlamaz 2002 Leverkusen'in son üç haftaya beş puan farkla girip Ulf Kirsten'in sakatlanması sonucu oynamak durumunda kalan Berbatov'a ettiği küfürleri.. Ben onun anlatımıyla izlemiştim o maçları. O kadar kötüydü ama sonradan iyileşti ve Premiere Lig.

Şöyle bir baktığın vakit Bundesligayı en çok sömüren Premiere Lig olmuş. Rosicky'si Hleb'i Boateng kardeşleri Berbatov'u Demba Ba'sı Cisse'si ve şimdi Podolski.. Maden bulmuşçasına saldırmaya devam ediyorlar.. Ryan Babel'ı bile yeniden satarsa Hoffenheim şaşırmam.

Aslında uyumazsam işleyeceğim konu da Freiburg'un tanınmadık, bilinmedik ünsüz hocası Christian Streich.. Adamlar Cisse gibi bir golcüyü satıp öyle bir çıkış yakaladı ki inanılmaz.. Newcastle'da coşan Cisse'yi misal yine Freiburg gibi mütevazi bir takım bugünlerde hatırlamıyor, adını bile anmıyor. Takım onsuz coşmaya başladı yerine transfer bile yapmadan.. Dolayısla o lig bu ülke kıyası çok da anlamlı değil. Alacaksın ve bu başarı değil; Onu oynatabilecek, verim alabilecek yeteneğe ve beceriye sahip olacaksın. Bu Quaresma için de geçerlidir Cisse için de.. Sonra o oyuncunun şurası bozuk burasının tuşu çalışmıyor ancak kendi beceriksizliğinin bahanesidir. Oynatan oynatıyor ki küme düşme potası takımından alıp yıldız yapıyor..

Hiç yorum yok: