29 Ekim 2014

Philipp Lahm: Kimse formamı istemedi



Almanya'nın en kariyerli futbolcusu. Kulüpler ve uluslarası düzeyde kazanmadığı kupa kalmadı.  İster savunmanın soluna koyun ister sağına; her zaman iyi değil "çok iyi"  oynar.  Guardiola bir adım ileri giderek 30 yaşında onu orta sahanın merkezine koydu, değişen bir şey olmadı. Lahm'ı diğerlerinden ayıran en önemli ayrıntı ise istikrar. O futbol kariyeri boyunca oynadığ maçların çok büyük bir kısmında "çok iyi" oynamayı başarmış efsane bir oyuncu. Manchester United ve Real Madrid gibi dev kulüplerinin teklifini  reddetti. 30 yaşında da alternatifinin dahi olmadığı bir zamanda milli takımı bıraktı. Gelin görün ki Lahm'ın Dünya Kupası Finali'nde Arjantin'e karşı giydiği forması evinde asılı duruyor zira kimse onun formasın istememiş. Süddeutsche Zeitung'a verdiği röportajda formasını maç sonunda kimsenin istemediğini dile getiriyor.


Lahm'ı diğerlerinden ayıran bir başka önemli özelliği ise Ballack, Effenberg gibi "ağır abilerin" yaşattığı "tek lider" kültürüne karşı verdiği mücadeleydi. Bir takımda tek bir insanın bütün sorumluluğu üzerine almasının doğru olmadığını dile getirirken gençlerin bireysel olarak var olmasına karşı yapılmış bir tehdit olduğundan da bahsediyordu. Geçen zaman içerisinde ise yetenekli gençlerin sorumsuzluğu karşısında bir adım geriye atmış gibi gözüküyor. Zira Philipp Lahm der ki "Çok yetenekli gençlerimiz var. Bazen onların kale direklerini taşımasının gerektiğini düşünüyorum".

Milli Takım'ı özlüyor musunuz sorusuna verdiği cevap ise ilginçti. "Şampiyonada ben tatilde olacağım ve eşimiin bana saat tam 7'de mutfak açıldığında orada olma zorunluluğum olmadığını anlatması gerekecek".

Bıkkınlığın bir başka şekilde ifade edilmesi..

Hiç yorum yok: