20 Şubat 2009

Tatil Notlari.!


* Bir ölüm.. Yakinlarimi, sevdiklerimi üzdü, beni etkilemese -tanimiyorduk cok- dahi tek basina ölümün gölgesi yasama bakisinizi degistirebiliyor. Röportajlarda gerek Hannover kalecisi Enke'nin gerekse de Wichniarek'in yakinlarini kaybettikten sonra degisen yasam algisini dile getirmistik. En azindan onlari ve Adorno'nun minima moralia'sindaki su cümlenin icerigini cok daha iyi anladik.

"Carpitilmamis yasamin geriye kalan tek imgesi ölümdür"

iyi bakin, baska bakin, yamuk bakin ama bir seyleri degerli kilin ki ölümden öte bir sey olsun bu yasamda yoksa hepsibir ölüm haric'e cikar kapi ve yasanmaz kilar bu hayati. Camus'u anlamak intiharin öncesidir sadece. "Hepsibir.."

*Evimden ayri gecirecegim yaklasik 45 gün var. 15 gün türkiye ziyareti, 30 gün aileyi ziyaret, is , güc.. Haliyle blog aslinda kucuk bir tatile giriyor. Aliskanlik.. Kendi bilgisayarim, kendi odam olmadigi zaman yazmak cok zor..

*Her zaman "Ne kadar iyi ve güzel yaziyorsun" mailleri almiyoruz, cokca zaman elestiri de geliyor. Toplum olarak elestiri ve övgü konusunda abartiliyiz her daim. Babamla yaptigim mac tahminlerini koydum, bahis sitesi olduk birden.. Kalitemizi düsürdük filan.. Yahu futbol muhabbeti sonucta, kim yener, neden yenmez.. Bochum Schalke'yi yener diyoruz, bir tahminin disinda nedenini de koyuyoruz, kötü oynamis diyoruz, kalecileri haftanin kalecisi diyoruz ama hepsini birden muhtesem bir sekilde "Bahis" potasinda eritebiliyorsunuz.. Bir daha tekrar etmekte fayda var, ben cok tiklanan sitenin yazari degil yazdiklarimin okunmasi, tiklanmasi pesindeyim. Haliyle nasil cok insan olur teorileri beni hic ilgilendirmiyor. Kaliteli bir blog yazma derdinde degilim, yazdiklarimin "kalite" oldugu yeri arayan gezginim daha cok.. Böyle bir dusuncem olsa futbolun da detayi olan Bundesliga degil cok baska haberpostlarinin yer aldigi blog yapardik.. Lütfen bu söyle olursa cok güzel olur teorilerini bir kenara birakalim..

*Evimin disinda ya da ailemin yaninda gecirdigim zamanlarda yazi cok az olur ve fakat cok fazla mac seyredip futbol cok daha gündemde olur. Bir seylerden kacarim ve burasi bu acidan cok iyi.. Öyle olur ki is ve futbol disinda hicbirseye yer birakmam.. Sinirli bir süre de olsa Türkiye ziyareti disinda gecen bu nekahat dönemi benim icin iyi oluyor, Nisan ayinda ve sonrasinda yazacak,cizecek cok sey olacak demektir..

*Babam italyan restoranti isletiyor.. Sabah da acik olan bir tükkanin calisma saatleri arada üc satlik bir dinlenme zamani olsa da sabah 9 ile gece 12 arasi ve haftada 6 gün. Tam karsida her ülkeden her maci seyredebileceginiz bölmelerden olusan bir klup var.. Iste bu is ve futbolun birlestigi yerdir.. Ve fakat o kadar özgür degilsiniz öyle ki her Galatasaray macinda mutlaka orasinin bana ihtiyaci olur, Fener-Besiktas maclarini güle oynaya seyrederiz filan..

*Atilan maillerde bir yorumdan üzerimize kalan etiketler, postlari da etkiliyor. Skibbeci,Lincolncü borges adi altinda özgürlügümüz elimizden aliniyor. Yorumlar ve etkiketlemeler arttikca suya sabuna dokunmayan nefret ettigim haberpostlarini girmeye dogru yol aliyoruz. Eskiden idealist takilip sallamaz iken artik uzun uzun yapilan karakter analizlerinin fazlaligindan dolayi cekiyor insan kendisini.. Eger blogu bes ayin altinda bir süredir takip ediyorsaniz, özellikle sadece uzun bir post okuyarak tanimis iseniz blog yazarini biraz bekleyin, bakin, sagina soluna ilisin, okuyun sonrasinda genel bir analiz cok daha iyi olacaktir, hem sizin hem benim icin..

*5 yildir burada yani Almanyadayim,bu sürecte ikinci kez ülkeye gidecegim ve korkuyorum. Iki tane korkum var, birisi bana kalsin digeri de sizin oLsun. Onca degisikligi, onca bensizligi ve yasanmamisligi karsilamak cok zor geliyor. Yillar yili oldugu gibi kisa bir tatil sonrasi dönüs gibi yasadim ben bu geride kalan bes uzun yili.. Simdi bu kadar zaman gercekten orada olamamisligi hissetmek, yeni paralara olan uzaklik ve taksilere bindigimde "abi dur carpacaksin öndeki arabaya" hissi ile kivrilmak, emniyet kemerini aradigim zaman gülen taksici abinin "ötüyordu biz de kestik onu" cevabina hala sasirmak ve gülmemek, ve o yabancilik.. Cok acitiyor bu nedense.. Bunun ayrintisi coktur ama toplami da budur, korku..

*Blog top 10 yapmayi cok istedim ucan hollandalidan sonra ama sanirim simdilik zor. Blog yazarligi üzerine yazacaktim. Ara diyoruz ve elbette Istersem resim alti kucuk haber seklinde günde yirmibes post girebilirim ki yararlidir da Bundesliga ve baska baska konular üzerine.. Ama ben bu gibi haberleri bloglarda okudugum zaman vakit kaybi olarak görüyorum, esktradan blog yazari o kuru haber ile kendisi arasinda bir iliskiyi buraya koymuyorsa, benim icin her yerde bulabilecegim haberlerin kisayoludur ki bloglar, gönlümde bundan öte isleve sahiptir.. Ya resim ya yorum, ikisinden birisi ilgicekici, o vakte deger olmalidir.. böyle oldugu vakit ara da kacinilmaz oluyor bizde..

*Hep mail sikayeti ama cok güzelleri de var aslinda. Bir sekilde ölüm haberini alan tanimadigi insana mail atiyor, destek oluyor ya da begenen insan oturdugu yerde "Begendim" demek yerine mail ile bildirme ihtiyaci duyuyor ya da cok baska inanilmaz sürpriz insani yaklasimlar ki ne zaman yeter tamam desem bu gibi durumlar hadi devam sekline dönüstürüyor bikkinligi.

* Bugün yazdim, yarin yazmicam, aman kisa bir ara, simdi iki gün yokum demeyi ben de sizin kadar hos bulmuyorum. henüz bu konu hakkinda bir elestiri gelmese de durum ortada. Sanki dünyayi kurtarmayi yarida kesiyoruz da haber veriyoruz millete. Ama öyle degil.. bir kac gün yazilmadigi vakit az biraz iletisime gectiklerimiz soruyor,ediyor. Hepsine de ayni cevabi verme zahmetindense okuyanlari irrite edecek seklinde dünyanin en önemli yazarligini yapiyormuscasina haber verme kolayciligina kaciyoruz..

"arkadaslar ben maalesef üc gün yokum lütfen aglamayin ,etmeyin"

*Burasi artik kendi cevremdeki hemen herkesin okudugu bir yer. Bu da benim karalamalarima, futbol disi yazilarima sinir getiriyor. Bir yazi yaziyorsun yüz kisi her cümlesinden hesap soruyor oldugum yerde.. Öyle ki birisi cok kizmis bir cümleye ve dogum günümü bu yüzden kutlamamis mis mis.. Yuh.! Eskiden kimse bilmezdi, sadece futbolseverler, bir kac insan.. O zamanlar özgürmüsüz demek ki.. Annem bile okuyor artik, siz düsünün gerisini.! "Gel gel oglun yine sacmalamis bak bak ne diyor senin icin"

Anonim kalmak aslinda saglam bir disavurusun en önemli kosulu..

*Samimiyet temelinde bir seyler ciziktiriyorsunuz.. Her yerde karsidaki insanin kabul edebilecegi sinirlar icerisinde dogrucu davut olabiliyorsunuz ama burada, yazida böyle bir sinir yoktu ve cok güzeldi kendi adima.. Yalan söylemiyorduk zira muhattabimiz ile bire bir iliski icerisinde degildik aslinda.. Bu yüzden keyifliydi.. Ama simdi belki ordan kacip da buraya gelme nedenim olan insanlar da burada. Gecmise dönüp bir daha bu sekilde blog acsak isim misim borges filan hepsini bir kenara birakir cok daha keyifli postlarin atildigi bir yer insa ederdim ama iste.. Yillar önce iletisim yollarinin kapandigi pek cok güzel arkadasimi da buldum burada ben, sikayet etmemek gerek.. Anlamsiz maillerin oldugu yerde inanilmaz güzel iletisimler de oluyor ve iyi olanlar, kötüleri dövüyor ki buradayiz hala..

*Blogroll'a eklenmek isteyen bloglar varsa ekleyebilirim. Tek kosul yeni acilmis olmamasi, en azindan bir ayi devirmis, güncellenen futbol blogu olmasidir. Diger kategoriyi cok fazla zorlamak istemiyorum. Sadece futbolbloglari icin gecerlidir, kisa bir mail ve blog adresi yeterlidir, bir ara kaybettim bütün listeyi ve tekrardan toparlamak uzun bir vakti aldi. Arada unuttuklarim varsa hatirlatsinlar ve simdiden özür..

*Sabaha kadar yazabilirim sanirim, öyle susamisim böyle rahat konusmaya ama size de yazik elbette..

8 yorum:

aes dedi ki...

yazılarınızı bekleyeceğiz..eğer İstanbul'a gelecekseniz ve birşeylere ihtiyaç duyarsanız,yardıma hazırım..

Riggs dedi ki...

Lider oyuncu sevgin sik siky azdigin Effe ve Kahn dan asikar lakin ben Andreas Moller in es gecildigini dusunuyorum. Bir Moller profili patlatsan hic fena olmaz. Mevzu liderlikse, kanimca onun hamurunda ziyadesiyle var.

Borges dedi ki...

aes: Tskler, gelmeden önce bir post arariz bir sekilde görüsürüz pek cok insanla beraber ortak bir yerde.. Garantisi yok ama du bakalim diyoruz..

Riggs: Möller benim cocukluk askimdir efendim:) Lider oyuncu Möller ? Bilmiyorum ne kadar uygun.. Cok korkak idi Möller, futbol korkagi. Sakatlancam diye yüzde 70 ile oynadi hep.. Effe,Kahn,Ballack,Mattheus filan baska adamlardi Möller ile kiyasa bu acidan sokarsak eger, yoksa cok kaliteydi o cok baska..

sembolist dedi ki...

Borges,'geç keşfedilen bu yüzden kıymeti çok büyük' bir ada parçasısın benim için..Sen yazdıkça futbol benim için lezzetli bir yemeğe dönşüyor.Takım(galatasaray) odaklı bir futbol tutkunu iken,yazılarınla futbol odaklı takım tutmayı öğrendim.Son 1 haftadır günde 2 kez tıkladım bu sayfayı.''Niye yazmadı,bi şey mi oldu v.b '' sorularıyla dolu bir kaygı hali de sarmadı değil..
Bugün gazetelerdeki yazılardan önce senin maç hakkında ne yazacağını merak ediyorum.
Ellerine yüreğine sağlık..

Riggs dedi ki...

Tekmeden kacma hadisesine katiliyorum lakin yeteneginin farkinda olan ve bunun ozguvenini gostere gostere tasiyan birini her daim gordum sahada. Misal 96 Almanya kadrosunda Kahn da olmasina ragmen Moller'in ( Sammer i de es gecmeden) o itici gucunu yadsiyamam. Juve gunlerinde Baggio ile ayni takimda olmasina ragmen, takimin en as en karizma en baba adami kim diye sorsa biri, sadece 2 mac seyredip Moller diyebilirdim. Frankfurt gunleri ise bambaska guzelliklerle dolu ( son haftaya 3 takimin sampiyonluk iddiasiyla girdigi o dramatik sezon kendisi frankfurttaydi degil mi? Ben boyle seyleri google dan check etmeyi sevmiyorum )

Evet canavar gibi bir adam degildi Kahn gibi, ahanda bu adam takimin delisi, efendisi demek mumkun degil ama kendine has cok klas bir durusu vardi ki "lider" degildi de diyemiyorum. Sergen gibi belki, liderlik vasiflarinin hepsine haiz degil ama yetenekli ezik adam da degildi. Tam anlamiyla olmasa da Uwe Bein'da da vardi o durus ki gayet sessiz sakin bir adamdi o da. Uwe muve iyice karisti neyse

:))

Borges dedi ki...

sembolist:

"Takım(galatasaray) odaklı bir futbol tutkunu iken,yazılarınla futbol odaklı takım tutmayı öğrendim." ben buna cok sevindim, böyle bir degisime neden olmus olmak cok güzel.. Ne desek eksik kalir bu yoruma, sadece daha da yazasi, daha da ugrasasi geliyor insanin..

Tekrardan cok cok tskler.. Sagolun sevgili Sembolist.)

Riggs: Möllerin oyunculugu ise konu baskalasir sevgili Riggs.. 1996'daki kupada da payi fazladir. Dortmund-Besiktas ile karsilasmisti, 1-0 frank Mill'in golüyle Dortmund besiktasi eliyordu, Michael Rummenige, Mill,Möller..Sonra frankfurt, almanya,juventus, dortmund, schalke.. Uzun bir sürec ve ortalamasi, potansiyelinin her seye ragmen altindadir.. Son dönemlerde Dortmund ve Hitzfeld ile basarilar yakalasa da daha fazlasini umut etmistim ama yine de güzeldir Möller..

Uwe Bein ise bir baska posta konu olsun:)

pclion dedi ki...

Büyük geçmiş olsun borges, yeni duydum kaybını. İstanbul'a uğradığında benim de bir haberim olsun. Bülent abiden bir tavukçu organizasyonu bekliyoruz artık. :)

Borges dedi ki...

Pclion: Sagolasin..

Bilmiyorum nasil olacak ama tarih kesinlestigi vakit bir sekilde bir düzenleme yapariz diye düsünüyorum..