18 Ağustos 2010

Hilbert Üzerine #2



Dünya Kupasi öncesinde Eksi Besiktas Blogu icin Roberto Hilbert analizi yapmistik. Aslinda icime sinen güzel bir analiz olmadi zira o dönem Dünya Kupasina oynayacak olan iki ülkeyi (Almanya-Isvicre) ntvspor.net adresinde yayinlanacak olan bir proje icin analiz etmekle mesguldum. Cok kisitli bir zaman icerisinde(2-3 saat) ama cok severek o güzel bloga hizli bir sekilde ciziktirdik. Yazi uzun ve icerik acisindan bakildiginda tekrarlari cok olan ve bazen konuya giremeyen yapisi ile özellikle dilin cok güzel bir sekilde kullanildigi eksibesiktas'a cok da uygun degildi. Bu gibi elestirileri -henüz görmüs degilim- kabul edebilirim ama orada yazilanlari yazinin uzunlugundan dolayi futbolcuya "sadece" övgü olarak algilanmasini hicbir sekilde.. Fink analizi de uzundur lakin hakkinda cok da olumlu olmayan pek cok görüs sigdirilmistir icerisine..

Karakter vurgusu yapilmistir zira Fürth'e söz verip teklifler olmasina ragmen tekrardan "söz verdigi icin" geri dönmüstür ve ben bir sekilde hep Fürth takiminin icerisinde olan bir insanim.O takimin futbolcularina daha yakinim.. Ona bu acidan bakisim belki cok baska.. Bunun disinda yer yer sunlari söylemisiz..

"Daha da önemli olan sorun ise, onun 2006/07 sezonundaki formuna geri döndürecek bir ortamı Beşiktaş saglayabilecek midir ya da oyuncu o benim tanidigim güzel dönemin futbolcusuna geri dönebilecek midir? Bu acidan baktiginiz vakit iki farkli Roberto Hilbert profili ortaya cikiyor ve her ikisini de üzerinde durmakta fayda var."

Arkadaslar bu oyuncu cok degil iki yil öncesi Milli olmustur. Alman Mili takiminda oynamasi icin sahada güzel isler yapmasi gerekiyor ve dolayisla bir seyleri olmali ki o noktaya ulassin. Almanyada her oyuncu milli olmuyor takdir ederseniz..

"Querasma'nın her anlamda zıttı bir futbolcuyu -haber yalan değilse- kadrosuna katmıştır."

Çok top kaybedip isabetli orta kesememesi üzerine eleştiriler olacaktir. Hücumcu yönü sorgulanacak, takıma ne kadar "efektif" katki yaptiği masaya yatırılacaktır. Tekniğini yetersiz, katkısını da istikrarsız addedip "kötü" transfer olarak yargılanacaktır. Ama burada dahi defansif katkısı, mücadelesi her zaman alkış alacaktır.

"son iki yılını göz önüne getirip, Galatasaray'ın gecmis yillardakı Sabrisine benzer bir orta isabet oranı ortaya koyuyorlar.. (5'te 1 diyelim)"

Mevzubahis konu Roberto Hilbert ise iki acidan yaklasilmalidir bana göre. Fürth'den Sampiyon Stuttgart'in önemli ismi olasiya kadar gecen sürec..(Olumlu yanlari) Stuttgart'in Sampiyon oldugu seneden(2007) bugüne kadar olan zaman dilimi..

Bu ikisinin karisimidir Hilbert.. Efektif olma konusunda "istikrarli" degildir ki belirtilmistir ve fakat mücadeleci yapisi, fizigi ve hizli olmasi nedeniyle kanatta efektif olamadigi zamanlarda dahi takima özellikle ofansif acidan güclü takimlar karsisinda fayali olacaktir.

Velhasil yazinin uzun olmasi oyuncunun mükemmeliginden/yildizligindan ziyade yildiz olmadan önceki dilimden itibaren takip edilen futbolcu olmasindan kaynaklidir ve dahasi hicbir futbolcu bambaska bir kültürün icerisinde yaptigi ilk mac itibariyle yargilanamaz.. Insaf yahu.. Birakin ülkeyi ve hatta okulu, sinif degistirince kendisine gelemeyengillerin atari salonundaki cocugun oyun karakterlerine oldugu gibi futbolculara yaklasmasi cok hos degil..

Hilbert kalitesi itibari ile bence "ucuza" kapatilmis güzel bir transferdir ama Guti,Querasma ve belki de Robinho'nun oldugu yerde ona bakis acisi farkli olacaktir ve bu da onun sansizligi olsa gerek.. Onun ne oldugundan ziyade bagli bulundugu kosullar icerisinde nasil algilandigi ile ilintilidir. Ernst bugün gelseydi ayni sekilde oynasa dahi bu kadar sevilir miydi saniyorsunuz ?

Bazen sansa da ihtiyaci olur futbolcunun..

12 yorum:

Şairler Parkı dedi ki...

Bizim tribün her daim Guinti, Ernst gibi adamları çok sevmiştir. Fakat buna rağmen sonda söylenen cümleye de katılıyorum. Yıldız oyuncu kavramı biz de pek olmamıştır. Ve şu an o kavramdan 2 adet mevcut. Herkes kendinden geçmiş halde Guti ve Quaresma'yı izliyor. Geri kalan oyuncular üst performans gösterse dahi ilk akla gelecek olan isimler diğer ikisi olacaktır. Zamanla bu denge oturur diye düşünüyorum, öyle umuyorum daha doğrusu.

Hilbert, son maçta oldukça başarılıydı. Normal şartlarda hepimizin Hilbert'i konuşuyor olması gerekirdi, üstün bir efor sarfetti diye. Ama şu an şartlar normal değil.

Umarım takımda kalır. Çok faydalı olacağına inanıyorum.

Ege

Cartalete dedi ki...

Teşekkürler...

Son maç şunu ortaya koydu; sahada Quaresma varken, bir diğer kanattaki uzak forvetin "teknik özelliklerinden" çok, 1-mental olarak uzak forvet oyununu bilmesi, 2-denge açısından savunma dönüşlerinin iyi olması, 3-Quaresma'nın uzak direğe giden orta&paslarına karşılık verebilecek fizikte olması

Hilbert'de teknik aksaklık var, fakat saydığım 1-2-3 durumlarının hepsinden var biraz biraz...
O nedenle mevcut şartlarda "ilk tercih" olabilir kontenjan sıkıntısı yaşanmayacak maçlarda.
Veya bir stoperin Türkleşeceği Süper Lig maçlarında...

pclion dedi ki...

Transfer konjonktürü diye bir şey var. Hilbert o dönem için önemli bir doğruydu ama Beşiktaş yönetiminin değişen stratejisi içinde anlamını yitirdi. Doğru ya da yanlış gibi bir sonuç çıkaracaksak yanına bir de zaman ölçütünü yazmalıyız.

O yüzden senin analizine laf söyleyenler öncelikle üstteki tarihe ve Beşiktaş'ın o dönemki durumuna göre değerlendirme yapmalılar. Transferler de takımın kadrosuna ve yapısına göre anlamlanır ve bu değişikliği öngörmek de pek mümkün değildi. O yüzden çok da önemseme derim...

Borges dedi ki...

Bana bu yaziyi yazdiran bir sözlükte gördügüm söyle bir yorumdur:

"borges hakkinda onca uzun yazdi ama bir sey göremedik".

yazi uzun da icerigi nedir kimse gidip okumuyor sanirim. Yoksa hizli derim yavas cikar, mücadeleci derim baska bir sey cikar anlarim da böyle kaba saba yorumlar cok fazla yapiliyor..

t_okan dedi ki...

"Onun ne oldugundan ziyade bagli bulundugu kosullar icerisinde nasil algilandigi ile ilintilidir. Ernst bugün gelseydi ayni sekilde oynasa dahi bu kadar sevilir miydi saniyorsunuz ?

Bazen sansa da ihtiyaci olur futbolcunun.."

İşte tam da burası bazı şeyleri açıklar nitelikte, bu adamı da bi Q7 gibi algılayıp çok üst düzey performans bekliyoruz. Ama ben daha düşük bi kalite beklerken Helsinki maçında süperdi arı gibiydi ileri geri. Kaliteli olduğunu gösterdi adam

sozcelyk dedi ki...

quaresma guti gelen yıldızlar ,gelecek denenler robinho adebayor grafite ve hatta ibrahimovic (bu bile kiralık gelecektir diye söylendi öehh).

hilbert transfer olduğu an itibariyle şanssız bir futbolcu öyle ki son iki yılı pek de iyi geçmemiş bir oyuncunun ibrahimovic konuşulan bir takıma gelmesi dolayısıyla o takıma iki maçta adapte olmasını beklemek eşşeği suya sokup sokup çıkartmaktır.

ama tüm bunlara rağmen plzen maçını saymazsak sizin ilk değerlendirme yazınızın ne kadar doğru olduğunu helsinki maçı gösterdi, hilbert budur diyebildik tekniğinin yetersiz kaldığı anlarda defansa yardımıyla alkış aldı 2007 perofrmansına yakınsadığıunda bir gol attı iki tane çok güzel pozisyon hazırladı dikine iki kere de kaleyi yokladı.

quaresma guti gibi yıldızların alındığında yabancı kontenjanı sorunumuzun baş gösterceğinden ve hilbertin kesik yiyeceğinden emindim ve resmi siteden kendisine şunu sormuştum.

--

Kadroya giremediğin zaman yıpranır mısın yoksa sıranın sana geleceğine inanarak daha çok mu çalışırsın?
Selman

Ben profesyonel bir oyuncuyum. Her türlü şartı kabullenip çalışmaya devam ederim. Her zaman formayı kapmak için mücadele ederim. Hiçbir oyuncu 18 dışında kalmak istemez. Ama iyi bir futbolcuyum ve her zaman 18 kişilik kadroda yer alırım.

--

vallahi haklıymış ben ilk maçımı oynadıktan sonra basında '' hilbert son şansını da değerlendiremedi , bursaya kiralık verilecek '' haberini okusaydım intihar ederdim.

gerçi kendisi 'iyi ki türkçe bilmiyorum basını takip edemiyorum' diye konuştu dün ehah.

son olarak ben çok sevdim hilbert'i sessiz sakin işini yapan mücadeleci bir adam , ernstten eksiği yok , hep oynasın , yetersiz diyenlerin de köküne kibrit suyu.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Borges,

Abi gecen gun Robinho transferini neden istemeyecegimi anlatan uzun bir yazi yazdim. Altina yorum geldi: "Dusunuyorum da bir insan Robinho'yu niye istemez anlamiyorum, bir bildigi vardir diyorum ama..." Birader ustte yazdik senin icin paragraflarca?

Senin Fink yazina da "O kadar uzun yazmisti hani numarasi nerede?" dendi bir noktada.

Bizim millete ayrintili analiz fazla geliyor. En sevilen yazar Yilmaz Ozdil hocam. Uzun yazdigin anda konu onemli saniyorlar, halbuki en onemsiz konunun bile bir cok parametresi, bilinmeyeni vardir. Cok yonlu analiz, her konuda lineer dusundurulmeye alismis bunyelere ters gelebiliyor.

O yuzden he deyip gecmek lazim sanirim bazen.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

@borges

valla hilbert'i görünce aklıma sen ve yazın geliyorsun. kendimce böyle basit bir sebebi var hilbert'i desteklememin. senin dediklerin doğru çıksın istiyorum. dediklerin doğrudur da, türkiye şartlarında görülebilsin istiyorum.

3 hafta evvel hilbert tırt diye mesaj attı arkadaş. 3 gün evvel bi mesaj daha atmış, bu hilbert iş yapar diye :)

Borges dedi ki...

Jessıe: Benım sahsen dedıklerımın dogru cıkmasından zıyade dedıklerımın dogru bır şekilde anlaşılması derdı var. Efektif olma konusunda istikrarsız desek de bu övgü olarak anlaşılıyor nedense..

İnsanlar biraz daha dikkatli okumalıdır.

Bunun dısında bır Nobre tanımı yapılmasını isteseler herkesın kabul edecegi bir tanım mümkün müdür ki ? Böyle bir şey bu oyuncu transferi..

julian-kerem dedi ki...

Borges,
Enteresan olan su. Sen adam hakkinda uzun yazi yazdin diye sanki transfere onay vermis sayildin. Bunun bir ileri safhasi Hilbert'in gol attigi mactan sonra roberto2010 rumuzuyla gelip Borges abi yuzunu kara cikartmadim diye yorum atmasi olacak.

Besiktas kadro yapisina gelirsek, baska transfer yapmazsa Besiktas, yabanci kisiti olmayan maclarda sagon pozisyonunda Hilbert an itibariyla Holosko ve Nihat'in onune gecti. Sebepleri sunlar:
1. Besiktas'in zayif bolgesi olan sagbeke en cok yardim edecek oyuncu
2. Uzak forvet oyununu Holosko kadar biliyor. Attigi golde yaptigi kosu cok onemli, Bobo'nun bosalttigi yere girdi
3. Devamliligi yuksek, Nihat gibi kaybolmuyor. Ayrica iceri girmeyi, sagbekin onunu acmayi, orta saha ic oyunculariyla yardimlasmayi biliyor. Holosko gibi defans adaminin icinden gecmeye calismiyor.

Burada tek soru bu uc oyuncudan hangisi Guti ile daha iyi anlasacak. Cunku su anda Guti uzun top atmaya niyetlendigi zaman tek opsiyon Quaresma. Nihat ve Holosko topsuz kosu ve araya kacma anlaminda Hilbert'in onunde olabilir. Eger Besiktas'in gol planlarindan birisi bu olacaksa, ozellikle deplasmanlar icin, o zaman Nihat veya Holosko tercihi mumkun.
Selamlar,

Cem

SinnFein dedi ki...

Ekşi sözlük'te Hilbert yorumunu okumuştum ki öyle alel acele yazılmış bir yazı değildi kanımca! Hatta oldukça çok sevmiştim çünkü iyi senaryo ve kötü senaryo ile Hİlbert'İ çok iyi anlatmıştın..

Hatta yazını okuduktan sonra benim de Hilbert'e karşı bir sempatim oluştu ve gittim internetten bir sürü maçını izledim..
Ve birçoğuna absürd gelebilri ama Q7'den Guti'den ziyade Hİlbert'dir benim gözümde Beşiktaş'ın asıl oyuncusu. Savaşan koşan ve elinden geldiğinin en iyisini yapan bir adam gördüm sahada!

Helsinki maçında adam arı gibi çalıştı. Orta açtı yetmedi defansa geldi, orta sahada adam kovaladı ve attığı gol sadece direk dibinde dokunulan kafa değildi!
Ama işte malesef benim güzel ülkemde bunlar görünmüyor ve Beşiktaş taraftarı da her ne kadar Çarşı farklı densede bu ülkenin kültürü ile yoğrulmuş Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı...

Adam EksiSözlük'te yorum yazmış ve demişki Q7'nin sıkıştığı noktada kanatta bana güven vermiyor diye!! daha Beşiktaş'ın ne oynadığını bile bilmeyen hatta anlamayan adamlar yorum yapıyor işte...!
Ve umarım bu adamı göndermezler!

CemK dedi ki...

Hilbert #1 ve #2 yazılarını yazdığınız zaman okuma imkanı bulmuş böyle savaşan birinin takıma katılması beni mutlu etmişti.

Şimdi tekrar karşılaştığım bu yazı beni tebessüm ettirmeye yetti. Bahsettiğiniz şans sağ bek eksikliği ve Shuster'in beklerin önüne boş alan açan oyun stiliyle geldi, Quaresma'nın sakat olduğu o haftalarda kanat organizasyonlarını tek başına yürütmeye çalışan, canla başla savaşan bir Hilbert ortaya çıkardı.Biraz varyasyonlu (sağ bek) olsa da iyi bir Hilbert senaryosu karşılaştık diye düşünüyorum.

Şimdi ise tekrar bir yol ayrımını gelmekteyiz. Eğer 3 Portekizli transferi olursa yabancı sınırı nedeniyle Hilbert büyük bir ihtimalle yedek kalacak. Bu durumda röportajında belirttiği gibi yedek kalmanın onu etkilemez inşallah =)