19 Ağustos 2010

Real'in Almanları.!



Eski maçları ben keyifle izlerim.. Bugün Almanyada futbolun içerisinde olan insanların yüzde doksanı eskiden futbolcu idi. Bu eski maçlardan beni en çok etkileyen isimlerin başında Günter Netzer gelir.. Gecmişin estetik,çalımcı,hızlı on numalarından.. İçeriye fişek gibi dalangillerden.. Madrid'in başarılı almanlarının da başında geliyor..

1973 yılında gerçekleşen ilk alman transferi ve bunu gerçekleştiren isim ise Madrid nefretinin altında yatan isimlerın başında gelen klubün 35 yıl başkanlık yapmış efsane başkanı Santiago Barnebeu..



1975 yılında Şampiyon ve 76'da 'Duble' yapan Netzer zamanının tipik şımarık bir on numarasıydı. Hızlı arabalar, güzel kızlar ve özellikle diskolar onun vazgecilmezleriydi. Sonrasında disko isletti v.s.. En unutulmazı belki de Gladbach'daki son maçında kendi kendisini oyuna sokup bir de gol atması olsa gerek... Eski maçlar dahi olsa onu seyretmekten ben inanılmaz keyif alıyorum.. Güzel bir yorumcu olamasa da sağlam bir on numaraydı..

Khedira'yı veren yeni menajer Bobic der ki: Kapınızda Real Madrid varsa oyuncuyu vermekten başka çareniz yoktur. Real, Netzer'i aldığında oyuncunun pasaportu dahi yoktu ve buna rağmen der Netzer bir Diplomat ya da bir ülkenin başbakanı gibi İspanya'ya geçişim sağlanmıştır..

Netzer'e yıllığına kaç para istiyorsun diye sorduklarında aldıkları cevap 350 bin marktır. Real Klubü starların bu miktarın ücte birini aldıklarını söyler söylemez Netzer kapıya yönelir.. Bu sorunun arkasından sizin için Real Madrid ne anlam ifade ediyor'a Netzer'in verdiği cevap onu en iyi şekilde tanımlar..

.350 bin mark.!



1973'de Netzer'in arkasından gelen isim Paul Breitner. Hemen herkesın Bayer ile beraber andığı Breitner ve bencilliği ile nam salmış Netzer Madrid ilinde sevilen Alman ikilisiydi. Breitner, 74 Dünya Kupası sonrası transferini açıkladı. Madrid'in başında bulunan Yugoslav teknik adam Miljan Miljaniç onu çok istiyordu ve onu defanstan alıp orta sahaya yerleştirdi. Kimliğine yansıyan Maocu sıfatı nedeniyle bu transfer sonrası yaptığı seçim nedeniyle fazlasıyla eleştirilmişti oysa Breitner Maocu filan değildi.. Transferin perde arkasında Netzer ile herkesın korktugu Franco'nun has adamı Barnebeu ile şu diyaloglar yaşanmıştır:

S.B: Herr Netzer, bizim teknik adamın çok çılgınca bir fikri var: Breitner'ı transfer etmek istiyor..

Netzer: Mümkün, buraya fazlasıyla uyar..

Barnebeu amcam çekmecenin birisini açar ve Breitner'ın o çok ünlü Mao portresini çıkarır..

-Peki bu resim ?

Netzer: Sandığınız gibi değil.. O Maoist değil..

Bu sefer diğer çekmeceden Che ile olan fotosunu çıkarır

-Peki bu resim ?

Netzer: Aman allahım.! O Che fanatiği de değil..

-Garanti ediyor musun peki ?

(Netzer röportajından alıntıdır)

Netzer garanti eder ve transfer bu şekilde gerçekleşir..




1976 yılında karşılaşan Bayern-Madrid karşılaşması muhtemelen Breitner için oldukça hüzünlü geçmiştir.. Stat onu ıslıklamaktadır.. Bır taraftta sarıldığı Gerd Müller ve diğer yanda da yıllar yılı oda arkadaşlığı yaptığı dostu Uli Hoeness.. Bayer Şampiyon Klupler Kupasında o dönem esiyordu ve Madrid de bu rüzgarın önünde tutunamadı.. Breitner ilk yılında duble yaptı..



Hem Netzer hem de Breitner gidince bir Alman eksikliği hisseden Real Madrid klubü hemen kendisine uzun yıllar hizmet edecek bir ismi yine Netzer'in klubünden 1977 yılında transfer etti: Uli Stielike.. 82 DK'da Fransa-Almanya maçının penaltıları deyince aklıma gelir benim bu isim ve penaltıyı kaçırdığı vakit öyle bir üzülür ki.. Hali hazırda Alman milli takımının Dünya Kupaları tarihinde sanırım penaltı kaçıran tek isimdir kendisi..

Belki de yıldız olmamasına rağmen en başarılı Alman futbolcusu Stielike'dir zira 1979-82 arası tam 4 kez lgin en iyi yabancısı seçilmiştir.



8 yıl Madrid takımında liberoculuk oynar ve 3 Şampiyonluk görür iken bir de UEFA kupasına(1985) şahitlik eder. O dönemde de bir başka Alman diğer yakada top koşturmaktadır..



Bugün herkesin yakından tanıdığı Bernd Schuster, 2 yıl da Madrid ilinde oynadıktan sonra 2007'de teknik adam olarak tekrardan bu klube gelecektir..



1996 yılında ilk Alman kaleci transferini de gercekleştiren Real Madrid Bodo İlgner'i kadrosuna katar. Yaklaşık beş yıl boyunca Madrid kalesini koruduktan sonra 1998 yılında..



Şampiyonlar Ligini de alır bugün Bayer Leverkusen'in başında bulunan Alman hoca Jupp Heynckes ile.. Heynckes bu başarıya rağmen kupayı aldıktan hemen sonra kovulmaktan kurtulamaz..



Toschak nasıl ki Geremi'yi, Baliç'i alır Schuster de Metzelder'i.. Bu transferi o zamanda bu zaman da hiç anlamadım aslında.. Turnuvaların en güzel futbolcusu olur iken klüp takımlarında yıllar yılı senede üç maçı geçememiştir. Misal 2004-2006 arası oynadığı maç sayısı 5'i geçmez ama 2006 DK ya da 2008 Avrupa Şampiyonasının en güzel futbolcusu olmuştur hep..



Ve fakat Madrid klubünde ömrü ya klubede ya da hastanede.! 3 yıl içerisinde 23 Lig maçına ancak çıkabilmiştir..



Ve şimdi Khedira..



ve Özil.. demiş iken.. Türk Milli takımında oynasa ne olurdu sorusu ? Belki o zaman Almanya puan puana gittiği Rusya'yı Rusyada yenemez idi.. Mesut bu maçtaki kilitin açılmasında rolü oldukça fazlaydı.. Belki Rusya direkt katılır Almanya eleme oynayarak giderdi ve belki Milli takım Mesut ile maçlarını yenerdi ya da yenemezdi ? Hamit olmasaydı Avrupa Şampiyonasında ne olurdu ya da Yıldıray olmasaydı 2002 Dünza Kupası hıc olur muydu ? Mesut olsaydı 2010 DK olur muydu ?

Gereksiz ve net cevabı olmayan sorular bunlar. Khedira üstteki oyuncular gibi Alman değildir ve Mesut da öyle.. Milli takım baz alındığından bu şekilde tanımlamak durumundayız.. İki yerde de oynayabiliyorsan iki yere de ait değilsindir aslında..

"Hiçbir yere ait olmayanları iyi tanırım, her yere aitmiş gibi davranırlar" (K.K)

12 yorum:

brs dedi ki...

abı postla bı alaksı yok ama sana bı sorum olucak juve dıegoyu bırakmıyomus sence bu yuzdemn mısımovıc transferınde bununla alakalı bı problem cıkarmı cvplarsan cok sevınırım :)

Borges dedi ki...

brs: Maalasef gelısme sımdılık budur. Diego gelseydı Mısımovıc tamamdı.. Ama dur bakalım daha diyoruz:)

brs dedi ki...

eyvallah abı twıtden gordum sımdı van der vaart olayını ılk defa real den yana duruyorum :)

Dejan dedi ki...

ben de bu netzer'i sevmem.
overath yüzünden tabi, onun o müthiş uzun paslarını daha az izledik netzer yüzünden belki de. :)

Elbette milli takım için konuşuyorum :)

flamboyant forward dedi ki...

podolski de penaltı kaçırdı geçen dünya kupası :) steilke artık tek değil :)

Oğuz Öztürk dedi ki...

Metzelder şanssız sakatlılar yaşamamış olsaydı Real Madrid defsansı için vazgeçilmez bir isim olabilirdi. Metzelder'i en beğendiğim zamanlar Euro 2008'e rastlıyor. Hem Almanya takımının en güven veren oyuncularından birisiydi, hem de turnuvanın en göze çarpan defans oyuncularından biriydi. Üstün hava hakimiyeti, zamanında müdahaleleri ve ileri driplingleriyle iyi işler çıkartmıştı.

mst dedi ki...

"Türk oldugu tartisilir ama asla Alman diye bakamam." borges bu cümle ne anlama geliyor.türk oldugu tarışlır ne demek????

Borges dedi ki...

mst: Türklük algısı ile ilintili. Ana dili almanca olan kendisini bu şekilde en iyi ifade eden ve ne orası ne burasını tam anlamıyla yansıtan bir durum söz konusu. Bu durumda cok şey tartışılır ama Alman olduğu tartışmasız sacmadır. İstese de olamaz veya öyle hissedemez..

Borges dedi ki...

Podolski vardır doğrudur.

brs dedi ki...

abı hoeness acıklama yapmıs mısıvomıc kalıcak demıs bundan sonra uzulebılırız artık heralde dımı ?

Borges dedi ki...

brs: Şu an için durum bu. Ama Misimovıc cok da huzurlu değil.. umut az ama yine de her şey her an olabilir..

mst dedi ki...

ya ben kürt oldugu soylentileri vardi onun için türk milli takimini secmedigini okumuştum..onun için sordum cvp için teşekkürler..