16 Ocak 2012

" Vefa Yanılsaması "



Lefter'lerle Alex'ler ya da Hakan Şükür'lerle Metin Oktay'lar arasında bir fark var. Yeşilçam'ın Mesut Engin'leriyle bugünün Kıvaç Tatlıtuğ'ları arasında da fark var. Geçenlerde Mesut Engin'in nasıl yaşama veda ettiğini görünce bütün gün kendime gelemedim. Filmlerini hala izliyoruz ama adamın kendisi sokakta yaşıyorkmuş, evsiz, barksız. O şekilde de öldü. Oysa misal Kıvanç Tatlıtuğ'un bugün değil ailesi, sülalesi , soyu sopu.. doğduğu şehrin tamamına bakacak parası var.

Mevzu sadece Arda Turan olmasın diye bu örneği veriyorum. Birisi 400 küsur gol atsa dahi bunun karşılığı olarak sade bir yaşam sürmek zorunda kalır iken misal Alex yıllık 3.5 milyon kemiksiz alması bir yana taraftarların taptığı bir oyuncudur. Demem o ki bugünün büyük kuluplerinde oynayan yıldız olmuş istisnasız her oyuncu verdiğinin karşılığını maddi ve manevi olarak alıyor. Bırakın yıldız oyuncuyu yarım devre performans gösterip de büyük bir kulube imza atmış herhangi bir oyuncunun kazandığı para, aldığı ilgiyi milyonumuz milyon yıl çalışsak alamayız. Benim için bugünün yıldız futbolcusunun vefa sözcüğünü ağzına alması bir kaç istisnai durum haricinde oldukça yakışıksız.

Arda Turan altını çizerek söylüyorum ki bir kaç maçlık olağan dışı performansı hariç diğer futbolculardan farklı olarak ne yaptığını bugün ben algılayamıyorum. Galatasaray onun hele ki Hakan Şükür sonrası liderlik ettiği dönemde ne bir başarı kazanmış ne de bir önemli maçları üstün performansıyla almış. "Bu" dediği için bunu çarpıtıp eleştirmek insafsızlık belki ama orada mutlu olduğuna da "şu kadarcık" bir inancım dahi yok. Şurada yazdığım gibi burasını özleyecektir. Kun Aguero'ları, Diego Forlan'ları, Fernando Torres'leri görmüş o taraftar ona bugünkü futbolu sonucu ne kadar ilgi gösterecek merak ediyorum. Belki biz de Galatasaraylılar olarak başımızı öne eğeriz ama bugün diyorum ki Arda Turan fazlasıyla sevilmiş, yüceltilmiş bir futbolcu. Bunun değerini de maalasef bilmiyor.

Daha önceden de yazmıştım. Robben iki yıl önce öyle goller attı ki takım şampiyonlar liginde bu goller sonrası turlar atladı, milyonlarca avro kazandı. Misal Manchester United'ı eleyecek o volesi sonrası övgülere Van Gaal aldırmadı ve şunu dedi:

"Atacak tabi.. o kadar parayı biz ona bunun için veriyoruz".

Yalan mı? Haksız mı?

Bülent Korkmaz, Küçük Hakan v.s. gelmiş bilmem kaç yaşına. Geçmişteki başarısı adına Galatasaray'ın o günlerinde forma giymek, sözleşme yenilemek istiyorlar. "değer" olduğundan dolayı kovamadıkları için türlü türlü dalavere çevirmek durumunda kalıyor yönetim ve gitmeyen oyuncu bu yüzden "vefasızlık" yapıldığını öne sürüyor. Nasıl bir "vefa" anlayışları var hiç anlamadım. Rize'ye gidip forma şansı bulamıyorsun, futbolu bırakıyorsun ama o zamandaki performansınla Galatasaray'ın onbirinde olmadığın için vefasızlık söylemine giriyorsun Galatasaray'da oynadığın için sana para verilerek konuşturulduğun bir ortamda..

Daha bir ay önce Del Piero'ya kapıyı gösterdi Juventus daha da oynamak istiyorsan dedi ki güle güle.. Bu vefasızlık mıdır?

Gerçek ne biliyor musunuz? Kendinizi çok fazla seviyorsunuz. Galatasaray'dan bile fazla. Meseleniz bu, sorununuz da..

Sevgili Arda Turan kardeşim;

İlk defa bu deyimleşen cümleyi belki de ilk defa bu kadar yerli yerinde kullanıyorum. Sevgili Arda Turan, bir Alex değilsin ama gel gör ki onca golü atmış, şampiyonlukları kazandırmış ve yeri gelmiş, yuhalanmış Alex'ten bile fazla sevildin, ilgi gördün ama yetmedi, isyanın bitmedi. Biz sana "yetemedik" arkadaşım. Mutlu olduğun yerde mutlu bir hayat sürmeni diliyorum. Acı gelecek belki ama ne liderliğini, ne de futbolunu Galatasaray'da en azından bugün görmek istemiyorum. Orada atacağın gollerine, her pasına, adına yapılacak her övgüye seviniyorum ama Galatasaray'da bugün o HakanŞükür eğitimli liderliğini de isyanını da futbolunu da en azından ben istemiyorum.Lütfen buradaymışçasına o isyanvari cümlelerin olmasın artık.. Galatasaray'da bugün olsan öyle bir inanç yerleşmiş ki bende yine bitmeyecek sanki bu acıklı gündemler..

Çok açık ve çok net.. Orda kal.. Biz kusurluyuz, kabul ediyoruz. Yetemedik bir türlü.. inancım odur ki Atletico taraftarı sana hak ettiğin ilgiyi verecektir. Senin Galatasaray'sız olduğun yerde mutlu olduğun gibi buradakiler de bugünlerde fazlasıyla sensiz umutlu ve mutlu. Orada sana burada bize başarılar..

Saygılar

25 yorum:

Mayor dedi ki...

Besiktasin parasiz oldugu zamanlarda Suleyman Sebanin hadi oglum Sari deyip Metin Tekin'e bos mukaveleye imza attirmasini hatirlatti bu yazi bana. Ki onun oynadigi takimin herkesten cok hakki vardi kaprise, isyana, saza soze. Oyle adamlar bizi biz yapti, bugun hissedemiyorum o sevgiyi kendi takimima baktigimda.

Borges dedi ki...

Mayor: O dönemin ve daha da eskilerin hikayelerini dinlesek tuhaflaşırız zaten. Futbolun popülerliği, reklam medyası ve iletişim alanındaki devrimler derken bugünün yıldız futbolcusu bana göre "1" verir "5" alır.

Baskı, şu bu fazladır, haksızlıklar oluyordur ama karşılığıında da inanılmaz bir sevgi vardır. Denge hep vardır bir açıdan..

sMAnia dedi ki...

10 no yazi ..


tesekkürler baba

selaminko dedi ki...

eline sağlık.

Alkan Gültekin dedi ki...

doğru tespitlere dayalı çok doğru bir yazı olmuş. Yalnız arkasında daha iyi bir takım ve Fatih Terim olsaydı (bu sene mesela) daha değişik bir Arda seyredebilirdik, bu açıdan gereğinden erken ayrıldığını düşünüyorum hala.

Arda'nın oraya gittiğinden beri sürekli burasıyla ilgili konuşmasının altında yatan bence "yalnızlık" hissi. Buradaki ilgi, alaka ve sevgiyi göremeyince sürekli burasıyla ilgili yorum yapma ihtiyacı duyuyor ve burada olup da söyleyemediklerini oraya gidince kontrolsüzce konuşmaya başladı. Aynı şekilde Hakan Şükür için de, bir dönem sürekli Galatasaray'ı konuşması o eski şaşalı günlerine duyduğu özlemdendi. Çünkü bu adamları geldikleri yerlere Galatasaray getirmiştir, buradan bağımsız olarak Hakan Şükür, Hakan Ünsal değil GALATASARAYLI HAKAN; Bülent Korkmaz değil GALATASARAYLI BÜLENT; Arda Turan değil GALATASARAYLI ARDA'dır, ve asıl vefa borcu olanlar kulüp değil bunlardır. Zira gelip geçici olanlar, Metin Oktay, Lefter, Baba Hakkı gibi efsaneleşmiş ve kulüple özdeşleşmiş efsaneler dışında, her zaman futbolcular olmuştur.

son olarak birileri Arda'ya artık Galatasaray forması giymediğini anlatmalı artık.

mamo chello dedi ki...

şunu ço samimi soruyorum.gerçekten takımlar arasında bir kıyas şu bu derdinde değilim.ama nedir bu galatasaraylıların derdi.vakt-i zamanında Feyyaz Uçar bizden ayrılığ Fenere gitmiş.yıllaaar yıllaaar sonra da,"Beşiktaşı neden bıraktın gittin?" diyen sinirli bir taraftara,"bırakmadık kardeşim,gönderildik!" diye bir sitem bulunmasının haricinde tek kalem yazı,tek kelam,söz duymadık!neden Galatasaraylıların bu tepkisi!hangisi o kulübü,tribündeki taraftar kadar sevmişte,neyin vefasızlığıymış!hangisi Galatasaraydan büyük bu adamların!!

Abelardo dedi ki...

Galatasaray'ın iyi gidişatı, ispanyadaki performansı vs. birleşince doğal olarak dengesi bozuldu ardanın. İyiki gitmiş galatasaraydan yoksa takım içinde oluşan arkadaşlık havası oluşmayacak ve yabancılar takımı bu kadar sahiplenemeyecekti. Neden ve nasıl oluştuğunu anlamakta güçlük çektiğim bir yabancı futbolcu düşmanlığı oluştu ardada. Avrupaya gitti kendini geliştirecek ,kafası rahat edecek derken o aynı şarkıyı söylemeye devam ediyor.Şunuda unutmamalı a.madrid kendisi için azımsanmayacak bir bonservis parası ödedi, kendi aldığıda cabası. Başka bir takımda oynarken galatasaray hakkında bu kadar kafa patlatması, öncelikle oynadığı takıma bir vefasızlık ve saygısızlık. Adamların onun için yaptığı yatırımın hakkını verip işene odaklanmalı.

cin gibi dedi ki...

Yazı için teşekkürler

altına imzamı atarım o derece olmuş yani

julien sorel dedi ki...

söylenecek ne varsa söylemişsin. eline sağlık...

arda turan'ın durumu hakan şükür'ün liderliği ile yan yana yazılamaz. hakan şükür bugün türkiye dışında tanınan 200+ golü ile karizması, yaşı, tecrübesi olan adamdı. yabancı futbolcuları etrafında toplayamasa da belli bir saygıyı uyandırabiliyordu. 22 yaşında kaptan yapılan, koca götüyle yabancı futbolculara pas vermekten imtina eden arda ile kıyaslanamaz.

arda zaten bu sene fatih terim korkusundan geçen yıllarda olduğu gibi rahat olamayacaktı, 60'tan sonra eli belinde gezemeyecek, oyundan alındığında atar yapamayacaktı.

küskün, moralsiz ortalıkta gezip, basındaki yavşaklara malzeme vereceğine tam zamanında ayrıldı, kendi de rahat etti, takım da rahatladı.

bu kadar iyi anlaşan, kenetlenen, takım ruhuyla hareket eden futbolcular görmeyi özlemişiz. yolu açık olsun...

monochrome dedi ki...

Ben katılmıyorum şahsen bu düşüncelere. Dün Lefter'e ağlayanlar, "böyle adamlar artık yetişmiyor" diye yakınanlar, bugün "Arda git gözüm görmesin" minvalinde yazılar yazıp yorumlar yapıyorlar. Lefter, Metin Oktay, Baba Hakkı olabilme kıstası nedir? 400 gol atmak, takımını zaferden zafere koştumak mıdır? Günümüzün bayrak adamları (Arda'nın da olmaya çalıştığı) bugünün şartlarından beslenerek bayrak adamı oluyorlar. Twitter, facebook gibi iletişim ağlarını kullanan, taraftarla bişekilde iletişimi olan adamlar. En basitinden Henry'nin hikayesi günümüz için iyi bir örnek. Arda da zaten tamda böyle bir konuşmanın ortasında söylediği sözler için yerden yere vuruluyor. Neymiş Galatasaray çok iyi gittiği bir dönemde Arda'nın futbol gündemini Galatasaray dan daha çok meşgul etmesi problemmiş. Hergün 1000 tane adam sistemi düzeni hunharca eleştirecek, Arda çıkıp konuşamayacak. Çok büyük bi yanılsama var ortada. Geçen günlerde Uğur Meleke güzel bir yazı yazmıştı bu konuda, onu okumanızı tavsiye ederim. Bir Beşiktaşlı olarak son 5 senede takım iyi gidiyor ortamı bozmayın, bırakın uefa ya gidelim diye diye geldiğimiz nokta belli. Arda'nın bayrak adamı olmaya çalışmasını hayranlıkla izliyorum ve gelişen tepkiyi gerçekten anlamlandıramıyorum. Kulüpler kulüp oldukları için değil böyle futbolculara sahip oldukları için değerlidirler. Yarın birisi çıkar kulübün değerini 0 yapar, o zaman Arda'lar Lefter'ler aranmaya başlanır. Fenerbahçe'nin durumu ortada. Leftersiz, İslam Çupisiz ya da Alex'in sahada yaptıkları olmasa ne anlam taşırdı bugün Fenerbahçe? İyi günde böyle adamları sahiplenmezseniz, kötü günde 1000 yıllık Metin Oktay'ı aramak zorunda kalırsınız. Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal eleştirilerini de anlamak zor. Maldin'i "oynayabilecek gücü kendimde hissediyorum" demesi 40 yaşında kontrat yenilemesine yeterli oluyorken, "o halleriyle oynamak istediler" diye eleştirilmeleri gerçekten benim futbola bakışımı zorluyor. Yana yakına aradığımız değerleri, önümüze konduğunda elimizin tersiyle itiyor olmamız çok enteresan geliyor şahsen bana. Ben çıkmış olsaydım o televizyona daha fazlasını söylerdim gibime geliyor. Herşey çok mükemmeldi Arda'nın eleştirisi herşeyi mahfetti.. Tüh. Hagi'ye jübile yapmayan, yapamayan bir kulüpten bahsediyoruz.. Herkesin her muhabbette futbol romantiği olup, konuşması gerektiğini hissettiğinde birer menajere dönüşmesi akıl alır gibi değil. Bence birazcık daha sağduyu. Bahsedilen adam 24 yaşında ve söylemeye çalıştıkları yaşından büyük. Sıkıntı bumudur? Bırakın konuşsun, sindirmeyin adamı.

Borges dedi ki...

monochrome: Bence olayı netleştirelim.

Arda, Galatasaray'a ne kazandırmış. Eğer bu önemli değilse Sabri neden Arda kadar yüceltilmedi, değerli olarka görülmedi.? Neyi kıstas alacağız. Başarı önemli değil diyorsunuz peki neyi kıstas alıyoruz burada? Bunu geçtim.

GAlatasaray taraftarı Arda'ya ne yapmış? Misal Alex yuhalandı, kaç kere bunu gündeme getirdi? Arda sinmiyor ki? Gerek TFF'nin yayın organına gerekse de tv prgoramında gerekse de her yerde kendisine vefasızlık yapıldığuı öne sürülüyor, lütfen açıklayın GS taraftarı nerde vefasızlık yapmış?

Başarısı yok, kazandırdığı yok ama uğruna her maç ona tapılmış, yönetim değil taraftar sevgisi on numarayı, Sabri dururken kaptanlığı Arda'ya verdirmişş, maaşı yükseltilmiş ve gitmek istediği zamanda da gitmiş. Yahu ne yapmışız biz Arda'ya.

Bakmayın bugün yazılanlara.. En çok o sevildi, en çok ona tapıldı. Takım küme düşüyor, küme düşme tehlikesi yaşar iken yuhalanmış ve bunu konu etmiş her yerde.. Bu mudur ?

Milan Maldini hariç 30 yaş üzeri oynatıyor ki hepsi Hagi gibi özel oyuncular. Juventus bugün Del Piero'yu istemiyor, gerçekten vefasızlık mı? 37 yaşında Bülent oynamak ve oynatılmak durumunda mı? Maldini mi hepsi. Kaç tane Maldini var dünyada ? Bir tane "istisna" dan genelleme yapmak ne kadar mantıklı? Oysa onlarca Del Piero var..

BoZcAn dedi ki...

Budur, doğru yorum budur doğru cevap budur anlayacağını da pek sanmıyorum.Biz kendisini yücelttikçe o kale arkasındaki üç-beş dengesiz taraftarın sözü ile tüm taraftarı yargıladı.Kendisini Metin Oktay veya Hakan Şükür mü sanıyor.Galatasaray için bence bir Tanju kadar bile emeği geçmemiştir.Tanju Ard yıldız değil dediğinde kızıyordum ama hakikaten bunlar bir yıldızın yapacağı davranışlar değil.Kendisine bol bol mululuklar diliyoruz.Atletico maçlarını izlemek dahi gelmiyor içimden bu hareketleri yüzünden,sanki asist yapınca dönüp bizlere hareket çekecekmiş gibi hissediyorum bunu da bana o hissettiriyor.

ubs17 dedi ki...

Arda turan2ı bir kardeşim gibi severim. sadece ben değil tüm galatasaray taraftarları arda'yı benim gibi sever. Biz onu taa florya günlerinden genç milli takımlardan biliriz. A takım forması giymesini yıllarca bekledik. Sağ bek oynadığını orta sahada paytak paytak kostugu donemleri. Genç milli takım da iki numara, olimpik milli takımda 10 numara oynadığı günleri biliriz. Velhasıl arda galatasaray taraftarının kıymetlisidir.

Ben sırf arda ilk onbir oynayacak diye 2006-2007 sezonu ikinci haftası kayseri maçına tatilimi kesip gitmiş birisi olarak şunları açık yüreklilikle söylüyorum ki şu yazının altına imzamı atarım.



2008 avrupa şampiyonasından beri ben dahil bir çok galatasaray taraftarı arda2nın avrupa'ya transferini destekldik. hatta onun iyliği için bir an önce gitmesi gerektiğini söyledik. zira biz hasan şaş örneğini biliyoruz. arda ki hiç bir zaman bir hasan şaş olmadı.

günden güne Emre "abi'si" leşen arda belli ki SUAT KAYA'nın dediği gibi orada her söylediği gündem yaratmayınca buraya sarıyor. Ama benim de aylardır kafamı kurcalayan bir soru var ki arkadasımla paylasıyorum devamlı. arda takımda kalsa galatasaray bu durumda olabilir miydi bugun?

belki postla ayrı düşeceğim tek nokta hakan ünsaldır. zira hakan ünsal sunes'ın blacburn'unde dogrudan 11 oynarken fatih terim'in hatrına galatasaray'a gelmiş ve bir bucuk sezon sonra fatih hoca tarafından kadro dısı bırakılmıstı.

monochrome dedi ki...

Olay bence gayet net. Bence linç kültürüne burda bir zincir daha ekleniyor. Benim bahsettiğm şey bu. Sabri'nin benim gözümde değeri başkadır. Gökhan Gönül mü? Sabri mi? sorusu için defalarca bisürü insanla Sabri savunuculuğum yüzünden tartışmışlığım var. Tabi ki savunurken oynadıkları futbol değildi kıstasım. Sabri belki yuhalanmamış ama kendi taraftarı yüzünden bir linç girişimine mağruz kalmıştır. "artık nur topu gibi bi linç kültürümüz var. mesela sabri sarıoğlu. bu adama uygulanan aşağılama linç kültürümüzün bi parçası değildir de nedir. etrafta dolaşan videolar, ardı arkası kesilmeyen eleştiriler, hatta sözlüğümüzde sabri sarıoğlu üzerinden bitmek tükenmek bilmeyen bi eğlence anlayışı. aslında masum görünmesine karşın büyük bir linç girişiminden başka bişey değildir." 2 sene önce yazdığım bi yazıdan alıntı bu. Sabri'yi delidir, ne yapsa yeridir kalıbına oturtan yine Galatasaraya tribünü değildir belki ama Galatasaraylılardır. Arda'nın başarısız olduğunu düşünmüyorum, 23 yaşında bir adam kulübündeki ve teknik yönetimindeki problemler yüzünden başarısız olduğunu düşündüğü takımının kötü gidişi yüzünden sorumlu tutuluyor ve ıslıklanıyor. 23 yaşında ve kaptanlık görevi verilmiş bir adamdan bahsediyoruz. Çok mu anormal?

Son konuşmasını canlı izledim Lefterin ardından yapılan programda neden Lefterler yetişmiyor sorusu tartışılırken, Banu abla ve Bağış abiyle olan yakınlığınıda göz önünde bulundurarak (sanırım yakın ilişkileri var konuşmalarından ben bunu çıkarttım) bağlanıp gördükleriyle ilgili kulüpler bazında bi eleştiri yaptı. Ki bunuda en yakın olduğu camia Galatasaray dan örnek vererek yaptı. Taraftardan bahsetmedi. Kulüp yapısına değindi. Bülent Korkmaz'ın gönderilmesi taraftar vefasızlığı değildir. Zaten Arda'da taraftardan bahsetmedi.

Taraftarın olduğundan fazlasını vererek Arda'ya tapmasını anlayabilirim ama kulübün olduğundan fazlasını vermesidir belki problem zaten. Buda yapıdaki çarpıklığa bir örnektir. Bütün bunların eleştirilmesi gerekir. Bu eleştirinin futbolun içindeki insanlar tarafından yapılması futbol için daha değerlidir. Arda bi ucundan tutmuş çok mu? Ben bunu anlayamıyorum.

Avrupa liglerini sen benden iyi bilirsin ama Maldini, Del Piero konusunda da sana katıldığımı söyleyemem. Maldini-Milan ilişkisi dediğin gibi takım yaş durumuyla kotarılabilir belki ama son sezonunda istisna Maldin'nin nekadar oynatıldığını biliyoruz. Çocukluğumdan beri bir Del Piero delisi olarak, Juventus'un Del Piero'yu göndereceğine zerre inanmıyorum. Del Piero Juventus taraftarı için istisnadır. O da Maldini gibi kulübede bir sezon geçirip futbolu bırakır diye düşünüyorum. Gençlerle ilişkisini herkesin bildiği Arsen Wenger Thierry Henry'i kulübe geri getiriyor ve bunu kimse Arsenal'in eksiği var, Henry lazımdı diye açıklayamaz. Orda da Henry değeri Wenger tarafından kullanılıyor. Uzun uzadıya bu konuya girmek istemiyorum tabiki ama sanırım ben biraz romantik tarafta kalıyorum bu konuda.

Borges dedi ki...

Mmonochrome: Şimdi evden çıkmak durumudnayım, geldiğimde okuyup gerekli yorum yazabilirim ancak..

Tekin Tutku dedi ki...

Sağ olasın Borges, sürekli vefasızlık söylemiyle itham edilen Galatasaray'ımızın cefakâr taraftarı olarak içimizde biriken sessiz öfkeyi çok güzel bir üslup ve mantıkla ekrana yansıtmışsın. Şu yazıyı, umarım eski futbolcumuz Arda da okur ve biraz vicdanı varsa utanır. Galatasaray kalıcıdır ve Arda da artık Galatasaray'ın futbolcusu değildir. İspanya'da mutlu olsun ve lütfen Galatasaray hakkında konuşmasın artık.

Borges dedi ki...

monochrome:Arda bizzat kendisi merkezde olmak istedi. Bu sorumluluğu o istedi. kaptan Lincoln olduğunda "artık gs'da kaptan olmam" dedi. Lincoln'a övgüler geldiğinde ankara maçları sonrası mutsuzluğunu açık açık deklare etti. O takım ileriye doğru gidebilirdi ama Arda istedi Bülent korkmaz'ı. arda istedi merkezde olmayı, sevilip sayılmayı. Ne kadar çok GS'lı olduğunu o gözümüze soktu her demeciyle. O takımdan sorumlu lider karakterini o istedi ve bu takım ligden düşme potasına girdiği zamanda onu sorumlu tutup da şarkı yaptığında tüm bu kazançlarından maddi manevi unutup orasını merkez belledi, haksızlık ve nankörlük yaptı. 25 milyon taraftar var. bir kısmı mutlaka ki tepki verecek, bunun önüne geçemezsiniz. Hakan Şükür hem başarı anlamında hem de katkı olarak çok daha fazlasını verdi ama onun çektiklerini biz çok yakından biliyoruz.

Del Piero daha bir ay önce İtalya dıoşına transfer olacağını açıkladı. Kulubü de onayladı. Şimdi durum değişse de bu acı gerçek. Ne yani başarı kazandıran 37'ye kadar oynamalı ve diğer başarısızlığın sorumlusu olmalı mıdır? Sana trilyon tane örnek verebilirim zamanında bırakmayanların sonrasında yaşadığı kovulmalara, kepazeliklere..

Arda çok kötü oynamadı. Mücadelesini verdi sonuna kadar ama Atletico'da da veriyor, yerden kayıyor kalpten oynuyor Ernst de oynuyor. Yahu bu nedir? "büyük oyuncu" olarak etki edebilmiş mi? fener maçlarından final maçlarına kadar.. 2010 ya da 2012 milli takımın en büyük yıldızı olarak ne'si var geride?

12 milyon bonservis. Sadece bu yüzden dahşi ben çok teşekkür ediyorum bin beş yüz tane plaket veriyorum. Ama gel gör ki buraya gelecek yine o gündemler bitmeyece.. yok yok.. ben istemem.

beş altı maç sonra herkes tarafından sevildi, on numara verildi, kaptan yapıldı maaşı yükseltildi ki yönetim deği laltını çiziyorum taraftar sevgili bunu yaptırdı. Ama tüm bu yılar ieçrisinde bir "yuhalama" gs taraftarının vefasızlığı oldu. Çok açık bir şekilde nankörlüktür bu.

GS taraftarı Hakan Şükür efsanesini yaratmıştır. BUgün Fenerbahçe "bence " yetenekli golcüsünü Mersin'e gönderiyor, Nobre'yi almak için üzerine de para verecek.. Eee?

Nankörlük etmiştir, bence'si budur. GS onu bu ülkenin gözbebeği haline getirdi. O gitti Atletico'ya. Gitsin de artık mutlu olsun ve iyi baksın geçmişine çünkü çok sevildi çook..

Berkay Tetik dedi ki...

Alex'in yuhalanması ile ilgili bir Fener'li olarak yorumumu yazayım:

Alex yuhalandığı zamanlar sanıyorum 3 sene önce falandı. Hatta Ümit Karan çıkıp; "Alex Fenerbahçe ile sözleşme imzalamazsa böyle kaliteli bir oyuncuya Galatasaray'ın kapısı her zaman açıktır" demişti. O maçta son dakikalarda hoca onu oyundan aldığında ıslıklanırken Aziz Yıldırım ayağa kalkıp kenara gelene kadar alkışlamıştı.

Ama bir türlü sebebini hatırlayamıyorum. Sanırım alınan kötü sonuçların faturası ona kesilmişti.

Alex tarzı oyuncular kolay yetişmiyor fakat Alex gittikten sonra Fenerbahçe'nin en az bir 3-4 sezon bocalama dönemi olacaktır. Senelerdir tek forvet oynamaktan sıkıldık açıkcası. Ha Alex zaten 2. forvetin yapacağı herşeyi yapıyor fakat yinede tam bir forvet değil, forvet arkası.

Bu yazının bu konu ile bir alakası yok ama Alex'in yuhalanması 2 kere vurgulanınca yazmak istedim :)

Borges dedi ki...

Berkay Tetik: Alex'i geçelim. Hakan Şükür kadar bizzat Galatasaray trivünlerinde yuhalanan, şaban denilen, bugünkü Sabri esprilerinin milyon katının yapıldığı, sürekli ezildiği başka bir futbolcu var mıdır? Peki Hakan Şükür'ün -ister sev ister sevme- kazandırdığının milyonda birini Arda Turan kazandırmış mıdır?

Bir kez bir şarkı çalındı yuhalandı. unutulmadı gitti bu arkadaş. Öncesindeki pankartlar, sevgi mesajları, her maç en çok sevilen sayılan kaptan yapılan maaşı yükseltilen on numaraya getiren GS demek Arda demeye kadar götürülen o sevgi gitti, o bir maç kaldı.

Budur bak vefasızlık dediğin, nankörlük dediğin şey.. başka bir şey değil.

M.Cagdas dedi ki...

Yaziya kismen katilsam da monochrome'un soyledigi bir cok seye de katiliyorum. Siklikla yaptigimiz gibi Arda'nin da bir linc kulturune kurban gittigini dusunuyorum.

Simdi deniyor ki Sabri'ye Hakan Sukur'e de taraftar bunlari yapti, isliklandilar, dalga gecildiler, ve bu adamlar bir sey demedi. Peki bu dogrumudur, yani olmasi gereken bu mudur, bu adamlar ses cikarmiyor diye Arda'nin da yuhalandiginda ya da koca bir tribun kis arkadasina kufur ettiginde sineye cekip hicbir sey olmamis gibi mi davranmalidir?

Yani surdan bile biraz anlayabiliyoruz nasil bir anlamsiz linc kulturu var. Neymis, "bu kulup" demis de vayy nasil dermis. Yani su laftan bile okuz altinda buzagi arayan insan art niyetlidir kusura bakmasin kimse.

Ben Arda'yi da hatali goruyorum tabi ki, gittin Ispanya'ya, sus biraz artik, ozlet kendini, orda mutlu olmaya bak. Baglanip durma telegole. Zaten insanlar agzindan cikacak en ufak bir lafa bakiyor polemik uretmek icin, sana olan nefretlerini(!) buyutebilmek icin. Sen en temiz duygularinla "gik" desen ondan da bir anlam cikarilacak, malzeme verme artik.

Merak etmeyin Turk medyasinin ve taraftarin ogutecek malzemeye ihtiyaci vardir, dolayisyla bu Arda olmazsa ileride belki Emre olacaktir, atiyorum biraz parlarsa Mertan olacaktir.

Hulasa, ben Galatasaray taraftarinin Arda'nin ve GS'nin basarili olmasini istemeyenlerin gazina getirildigini dusunuyorum. Sakatlik numarasi yapip bilerek oynamadigi bile konusuldu yahu, insaf.

QuaresmA dedi ki...

Arda ne vermiş Galatasaray'a lafına katılmıyorum. O berbat kadrolarla tek başına şampiyonluk alacak hali yoktu işte. Arda bi Messi çıkmadı, bu kadar basit. Yeteneği sınırlı çıktıysa "Arda ne verdi?"den ziyade "Ne verebilirdi ki?" diye sormak lazım.

Evet Hakan Şükür'ün çok daha fazla kupası var ama o kupaları sadece Hakan Şükür mü aldı ? Çoğunda Hakan Şükür takımın en iyi hücumcusu bile değildi. Arda ise takıma girdiğinden beri Lincoln hariç takımın en iyi hücumcusu oldu, ama diğerleriyle arasında uçurum olunca da pek birşey verememiş oldu. Nasıl versin ki ? Her milli maçta ayağına baktığımız adamdan verim alamayanlarda olmasın suç ?

Borges dedi ki...

Quaresma: Hakan Şükür çıkar Kahn'a golü atar, Almanya'yı yener. Belçika'da mucizeyi gerçekleştirip o kafayı atar, çeyrek final gördürür ve dahası çoktur bunun.

Hagi çıkar, olmadık yerden olmadk gollerle olmadık zaferleri tattırır.

bıraktım ben mucizeeyi. Herhangi bir derbi herhangi önemli bir maçtya Arda ne yapmış? 2010.. 2012 gitti. Çok değil bir galibiyete ihtiyacımız vardı Almanya olurdu Hırvatistan olurdu.. Ne yaptı ben soruyorum. Hiçbir şey yapmadı değil her daim de GS'da ortalamanın altına düşmemiştir de böyle büyük futbolcu konumunda en azından bugüne kadar GS'a çok bir şey verememiştir. O Lincoln'lü zamanda çok başka şey olabilirdi, önüne geçen etkenlerden birisidir Bülent Korkmaz'ı da getiren koşulları hazırlamıştır, getirmiştir ama ne olmuştur? Tarihinin en kötü sezonunlarından biri de Bülent Korkmaz vesaire ile yaşandı.

Sahi ne yaptı? Sabri kadar Hakan Balta kadar değil briaz daha iyiydi de başka neydi?

zachpaulsen dedi ki...

altına imzamı atarım yazdıklarının.
arda olmamıştır, ol(a)mamıştır, olabilme ihtimali olan bu sezonda da herkesi yüzüstü bırakıp gitmiştir. kendini bile yüz üstü bırakmıştır bence.
orada mutlu değildir; neden gittiğini bile kendisi bilmiyor? maalesef ben bu hikayenin sonunu biliyorum. içimizde buruk bir acı bırakacak ama Arda artık Galatasaray'a dönemez. En azından benim tanıdığım Fatih Terim oradayken dönme ihtimali yok.
gideceği yer belli!

Adsız dedi ki...

Futbola bu kadar anlam verilmesi zaten hata. Penaltı kazanmak için yada rakibe sarı kart göstermek için kendini yere atan adamların en doğru kendileriymiş konuşmaları, yıllık milyonlarca dolar kazanan adamların vefa, takıma bağlılık muhabbeti çevirmeleri son derece sinir bozucu. Bir de takım yöneticilerinin her olay karşısında "tarihi şan ve şerefle dolu" takımlarının haklarını savunmak adına yazdıkları büyük kelimelerle dolu açıklamalar tam bir komedi. Bu açıklamalardan daha kötüsü ise bu açıklamaların haber olup, bunları yazanların taraftarın sevgilisi olması. Önüne kamera koysan 2 kelimeyi bir araya getiremeyecek tek vasfı para olan adamlar, takım yöneticiliğini de piyasada ki bilinirliklerini arttırmak için kullanıyorlar ve bilin bakalım bilinirlik nasıl artar. Haber olacaksınız ki piyasaya sizi tanısın.

Ferhat dedi ki...

Hakan Şükür'ün Avrupa'da dikiş tutturamayıp kürkçü dükkanına ikinci dönüşündeki hali gözümün önüne geliyor. UEFA kupasından sonra bir jip mevzusu için bırakıp gittiğinde taraftar bir şey olmamış gibi Inter, Parma ve Blackburn'de tutanamayan Hakan'ı sahiplenmişti.Buna ek olarak Torino'da sürekli ağladığında ona kucak açan kükçü dükkanı sayesinde unutulup gidecekken tekrar yıldızlaşmasını da hatırlıyorum.

Ama "kırgın" kral ikinci dönüşünde "abi" ağırlığını kullanıp takımda kafasına göre bir ortam yaratarak teknik adamlara, yöneticilere atar yaptığı zamanları da hatırlıyorum.Gerets, Feldkamp ve Hagi dönemlerindeki takım üstündeki kontrolü belkide Arda'nın bugün bildiğimizden çok başka bir adam olabilmesinin önündeki kırılma noktasıydı.Belki Blackburn'de barınamayan Hakan'a kucak açmasak o da takımı kontrol eder hale gelmese Arda o ortamda yetişmeyeceğinden ne Abiciliği ne yabancı nefretini görecekti o ortamda.Daha başka bir adam olabilecekti belki de.

Küçükler büyüklerini örnek alır.Arda'daki sürekli ilgi isteme durumu, yabancı oyunculara nefreti, teknik adamlara karşı tavrı hep Hakan Şükür'ün ikinci dönüşündeki davranışlarını andırıyor.

İspanya'da başarılı olamazsa muhtemelen Athletico Madrid'den daha alt seviye bir takıma kiralanır veya satılır.O zaman kürkçü dükkanının değerini hatırlar.

Milyon euroları alıp çatır çatır harcarken vefa lafı edenlerden tiksinir oldum.Köpek gibi çalışıp emekli olduğumuzda veya başka bir şirkette çalışmaya başladığımızda eski işyerine vefasızlık ettiler diye biz de sızlanalım. Arda'nın kazandıığı paranın yanında kıt kanaat çalışanların esamesi okunmaz elbet ama o vefa istiyorsa biz niye istemeyelim? Aynı mantıkla çalıştığımız yer "ücretini verdik ya daha ne istiyorsun?" derse Galatasaray bunu niye söyleyemesin?

Arda ilgi bekleyen ergenler gibi konuşmak yerine Athletico taraftarına bakıp Galatasaray taraftarının kendisine verdiklerini gözünün önüne getirsin.Athletico bizim ona verdiğimiz verebilir mi? Dürüstçe bu soruyu sorsun kendine.Ve mümkünse artık Hakan Şükür'den ne öğrendiyse onları tatbik etmekten vazgeçşin.Ne bizden aldığını Athletico veya bir başka takımdan alabilir ne de kaptan olmasını kendine yediremediği Lincoln kadar olabilir bu kafayla.

Arda Türkiye sınırlarında gerçekte olduğundan daha büyüktü Galatasaray taraftarı sayesinde. Şimdi gerçek büyüklüğünün farkına varmaya başladı.Hakan Şükür'ün Avrupa'da başarısız olması gibi o da onu olduğundan daha büyük yapanın eksikliğini farketti.Bence laf çarptırıp gündeme gelmeye çalışmak yerine Athletico'da kalıcı olmaya çalışsın.Daha büyük bir takıma gitmesi çenesinden çok ayaklarını geliştirmeaine bağlı.Yoksa yakında döner kürkçü dükkanına.