14 Nisan 2010
Avrupa'da Böyle Baski Yok Ne Güzel Yaaa....!
..ve ben Avrupa'ya gitmek istiyorum diye yalandan Türk Futbol Yildizi sizlanmasi..
Simdi bi küfür edecegim taa oradan duyulacak yeminle..
Sunu unutmayin ki bu hayatta muazzam bir denge var. Hayatin her alaninda..
Avrupada futbolcu olmak isteyen kesim eger Türkiye'de siradan, orta sinif bir futbolcuysa anlarim bu dilegini. Zira hangi meslegi yaparsa yapsin ve hatta özellikle vasifsiz siradan insanin orada ve burada yasami arasindaki fark cok büyüktür. Lakin Türkiye'nin kaymak tabakasindan olanlar, ister futbolcu olsun ister herhangi bir insan, Türkiye'yi birakip da buraya geldigi an afallar, geri dönmek ister.
Orada sürdügü salatanati burada parayla,san, ün ile filan süremez.. Türkiye Türkiye diye aglasirlar bu kesimin her insani.. Ülkedeki o cok sikayet ettigi baskiyi bile özler, yalandir o isyan.. Cunku size o baskinin karsiligi bir ilgi, alaka vardir ki baska yerde bulmaniz mümkün degildir. Bu Jo meselesi gibi.. Nasil ki onu baska hicbir yerde o sekilde karsilayan bir taraftar olamazsa ayni sekilde Jo'yu dünyanin bugün hicbir yerinde girerken, cikarken, ayagina top aldiginda ve tam golü atacakken isliklayacak bir taraftar yoktur. Bu is karsiliklidir..
Alisamiyen net artik kimseyi karsilamaya gitmeyeceklerini, kimseye acik cek vermeyeceklerini dile getiriyor. Güzelim siz o ceki dolduruyorsunuz, hic korkunuz olmasin. O Alkislari Lincoln de Jo da fazlasiyla size geri ödedi, haberiniz olsun. Bence bir dahaki transferi daha fazla insanla havaalaninda karsilayin zira gün gectikce verdigimizi fazlasiyla geri alma konusunda hircinlasiyoruz biz..
Lincoln'ü biraz da transferin olayli/heyecanli gecmesinden dolayi binlerce insan karsiladi. Masallah adam buradan gidince futboldan sogudu, alti ay top oynamadi. Skibbe, bir daha oynamayacak ama cocugu belki hevesini geri getirir diyordu ki öyle oldu.. O alkislari ve hepsini geri ödettik biz.
Bir denge her zaman vardir..
Arda Turan isyan ediyor.. Ülkenin tepesindeki insan bu isyani yapiyor. Kendisinin de dillendire dillendire bitiremedigi gibi cok güzel bir hayati olan bu ülkenin kaymak tabakasindandir. Ne yapmistir inanin bir Galatasarayli olarak cok da anlayabilmis degilim. Üc tane kupa mi kazandirmis, Sampiyonlar Liginde tur mu atlattirmis ya da Galatasaray taraftarina muhtesem basarilar mi kazandirmis hic bilemedim. Bu sene olur da Avrupa'ya transfer olursa geriye bize ne birakacak, birisi cikip bana anlatsin lütfen..
Ama sakin ola ki Avrupaya ayak basmasin. Pire icin yorgan yakmasin..
Burada.. Robben var. Adam Ligde tek basina bilmem kac puan aldiriyor, Sampiyonlar Liginde bir tanesini bizimkiler atsa yüz yil gösterilecek golleri siraliyor, üst üste maclar kazanidirip bir yil icerisinde bonservisine ödenen parayi misliyle geri kazandiriyor ve bakin Van Gaal ne diyor:
"E normal.. Biz ona o kadar parayi bu golleri atsin diye verdik. Onun görevi bu"
Thomas Müller var. Harbi harbi yetenek. Parladigi dönem onu öven spikeri az daha dövüyordu Van Gaal.. Bu yasta bir cocuk bu kadar övülmez diye. Biz Monarsi ile yönetilseydik Arda Turan'i kral yapardik. Öyle sevdik ve öyle de bir hayat sunduk ona.. Isyani bana "komik" geliyor arkadaslarim..
Dahasi.. Robben'inden Riberysine kadar gayet mütevazi hayatlar yasaniyor burada. Sinema kapattirmaniza hic gerek yok cunku sizi kimse o kadar rahatsiz etmez. Kimse sizinle o kadar ilgilenmez.
Arda Turan'a yanlis-dogru ilk defa bir tepki koyuldu. Mübarek on bes ulusal gazete yarim ya da tam sayfa bu tepkiye, haksizliga ayrildi. Bilmiyorum ki bu Arda Turan tepkisi mi övgüsü mü oluyor toplamda ?
Ya ben bunun neresine aciyayim yahu ?
Sürekli olarak "Süper bir hayatim var, kiskaniliyorum biraz" ya da "bir yanimda güzel kiz, altimda süper araba e dogal süper bir yasamim var" beyanatlari veriyorsun ama bir yandan da sürekli sikayet..
Galatasaray iki yildir dördüncü. Galatasaray iki yildir en cok kazandigi Türkiye Kupasinda ceyrek finalin ötesini göremiyor. Galatasaray Skibbe ile 4.tur, Rijkaard ile 3. Tur'da iki yildir Avrupaya erken veda ediyor. Iki yildir Fenerbahce'ye yeniliyor. Galatasaray o Hakan Sükür yönetimindeki sampiyonluk disinda üc yildir bir basari elde edemiyor. Galatasaray bir dönem Porto ile beraber Avrupanin en cok Sampiyonlar Ligine katilim gösteren ekibi iken unuttum ben o dönemleri artik.. Galatasaray'da gecen sene yildiz performansini Lincoln bu sene de Keita göstermistir..
Simdi Arda Turan cocuk degil, 23 yas bitti. Ne kazandirmis ? Hic..
Yine de iyi Galatasaraylidir, ortalamanin üzeri bir yetenegi vardir. Gelistirirse her türlü kupayi da getirebilir. Samimi, psikoloji dilinden cok iyi anlayan, neyi nasil söyleyecegini bilen bir Galatasarayli. Ama buradan kendisine sesleniyorum lütfen Avrupa'ya gelmesin.. Ülkedeki yasami, saltanati burada sürdüremez. On kisiyi gecip de golü atsan da Basbakan kadar gündemde burada kalamazsin.. Baski var lakin o baskiyi olusturan nedenlerin icerisine bir bakin.. O ilgi, o salatanat, o Emniyet Müdürü ziyaretleri, o ülkenin gözbebegi konumundaki itibariniz..
Emin misiniz onlari birakip burada "siradan" insan olmaya dogru yol almaya ?
Iyi düsün.. Benden sana ve diger Türkiye Yildizlarina bir tavsiye.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
26 yorum:
Abi güzel yazmışsın fakat sorunun tepki olduğunu düşünmüyorum ben.
Arda'ya yapılan tepkinin şekli bu mu olmalıydı? Yani biz bir şeye tepki vermek için, kızdığımızı belli etmek için illa mahremiyete saldırmak zorunda mıyız?
Yani Arda beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, kız arkadaşına bir jest yaptı diye mi takım bu hale geldi? Tüm takıma tepki veriyoruz deyip Arda, Jo ve Leo'dan başkasına tepki verilmedi ki. Çünkü beceremiyoruz biz. Birine sinirlenip anasına, bacısına küfrediyoruz veya direkt dalıyoruz.
Arda hakikaten haklıdır be abi. Oradaki baskıyla buradaki baskının bir olacağını düşünmüyorum. Tabii ki yurtdışında yaşamadığım için bilemiyorum. Fakat oynadığı futbol konusunda eleştiriyi daha rahat kaldırır Arda diye düşünüyorum. Yoksa burada her gün yok onu giydi, yok bunu giydi, yok kız arkadaşıyla şunu yaptı, yok fotoğrafları çıktı. Alakalı, alakasız binlerce adam Arda hakkında yazı yazdı yahu "Şımardı." başlığıyla.
Gitsin abi. Gitsin. Çünkü burada da bir şey olmayacak Arda. Zira çok çabuk tüketen bir toplumuz. İnan abi Arda'nın futbolu 1 konuşuluyorsa hayatı 10 konuşuluyor.
Sonra hakkında rezil tezahüratlar yapılıyor, "Paris Hilton yakışır sana!" diyenler tarafından.
bir sabah uykusuna bir de senin bakış açına hastayım borges:)
van gaal'in verdigi ayarların bir alt sürümlerini zaman zaman rijkaard'da da görebiliyoruz bu arada.
ellerine sağlık,teşekkürler yazı için.
Avrupa'da yaşayan biri olarak sozlerine katilmamak mumkun degil. Verdigin ornek sadece futbol için de gecerli degil. Genellenebilir, ve gunluk hayatımıza uyarlanabilir. Iyi veya kotu orasini tartismiyorum ama avrupa'da insanlar hayati daha "birey" ve "profesyonel" yasiyor. Bizde ise -biraz aile yapimizdan olsa gerek- cocuklugumuzda bizleri "bagimli kisilik" olarak yetistirmeleri ozgür ve bireysel olmamizi engelliyor. Ozellikle su anda 30+ yasinda olanlar bunu daha iyi anlayacaktir.. Korumaci ve sahiplenen bir toplum yapimiz var ve herkesin ne yaptigini, ne giydigini, ne yedigini ictigini, ne konustugunu, ne kadar kazandigini, kiminle yatıp kalktigini, hemen hemen herşeyini merka eder dururuz.. Ve bunu cok iyi bilen media yonetimi; toplumun bu ihtiyacini futbolcularin ozeline girmeyi beceriyor.
TR'de bazi seyler cok zor deigisir. Eger herkes gibi bireysel olmayi goze alip, hayatlarini sadece top oynayarak gecirmek istiyorlarsa avrupa'ya buyursunlar..
Çok güzel bir yazı olmuş..Sonuna kadar haklısın..Hala arda'ya haksızlık yapıldı demesin kimse..denilecek tek şey kız arkadaşı üzerinden yapılan proteto yanlışdır..
Arda'nın taraftar ve basın tarafında bu kadar şişirilmesini hakketten hayretle karşılarım ne zamandır..sanki adam platini bizim haberimiz yok..Şu takımın oyununu arda yavaşlatıyor dediğimde yemediğim hakaret kalmamıştı diğer bloglarda..
Topu ayağına alacan yanda boş adam var..ama o yabancı die ona pas atmıcan girecen 4 kişinin arasına..adam yanında boş, pas versen gol olacak sen 4 yıldır geliştirmeye çaba harcamadığın olmayan şut yeteneğinle şut çekecen..takım kontra'ya çıkacak sen pası atsan gol pozisyonu olacak 3 'e 3 pozisyon..ama sen topu korner direği önüne götürüp korner yaptırmaya uğraşacan..ee adam çalımlıcan ya..Her maç elin belinde gezecen..Koşamıcan..Sonrada arda messi'den iyi...oldu oldu..o zaman ender arslan da steve nash'den iyi..
Bu kafayla barcelona'da milan'da yada geçtim onları premiere league'de kafaya oynayan herhangi bir takıma gidebilir mi..gider tabi yedek klubesinden izler maçları..ha tabi oraya girebilirse..
Buyursun gitsin..Dos Santos'u izlemek daha zevk veriyor be..en azından adam dikine gidiyor..koşabiliyor..
Sakuragi: Arda Turan'in yetenegini tartismiyorum ama onun bu konumuna gelmesini saglayan sadece yetenegi, takima katkilari degil. Öyle olsa ortada basari olurdu.. Yok öyle bir sey. Bu isyan ettikleri ülkenin kosullari, Galatasaray taraftari bu duruma getirmistir, Hakan Sükür icin de bu gecerlidir. Belki bu sevgiyle, bu destek ile sürekli burada birinci sinif bir futbol klubünde oynaya oynaya kendisini sorumluluk sahibi hissederek gelistirecek ve nice basarilara imza atacaktir, ama bu nedir yahu ?
Henüz bir sey vermemistir, potansiyeli var ama o kadar. lakin vermedigi halde Kral yaptik, bas taci ettik biraz protestoyu da cok görmesinler lütfen..
Avrupa'ya giderse burasinin degerini fazlasiyla anlayacaktir.
Zaten istese de gidemez, nereye gidecek? Liverpool'u pek severmiş. Platonik aşk olur ancak Liverpool Arda için. Gitti diyelim, kimlerle rekabet edecek forma için; Babel, Kuyt, Benayoun, Maxi Rodriguez. Arada bir Carling Cup'ta falan oynatırlar sevinsin diye. Liverpool'da oynayacak adamın önce Süper Lig'in tozunu atması lazım.
Abartan bazı arkadaşlar Barcelona falan diyorlar, Arda haftada bir maç oynarken 60 dakika zor dayanıyor, Barcelona ise son bir ayda üçü CL, biri R.Madrid 10 maça çıktı, ama kimsenin gıkı çıkmadı.
Tuncay gibi laf olsun diye Boro'ya, Stoke City'e gider ancak, orada Tuncay kadar bile oynayamaz.
Merak etmeyin hiç, zaten istese de gelemez oralara.
tanju'nun son açıklamalarını okudun mu abi?
Scugnizzi: Okudum ama benim derdim o degil. Ben Arda'nin yetenekli olduguna ve hatta burada kalirsa zamanla gelisecegine inaniyorum ama gel gör ki bugün takima verdigi cok fazla bir sey yok. GAlaatsaray taraftarininin büyüttügü bir isimdir.
Dikkat edersen en cok yükseldigi zaman da cok da verimli olunamadigi Skibbe dönemidir zira yükselmesinin temelinde sadece "futbolu" yok, daha cok Galatasaray taraftari, Türkiye kosullari..
Eleştirilmesi gayet normal. Her şeyi uçlarda yaşayan bir toplumuz, iki üç hafta sonra tekrar kral yaparız biraz iyi oynarsa ona da eminim.
Ama şunu söylemek gerek bir sporcu özel hayatı üzerinden de eleştirilir. Çünkü özel hayatında yaptıkları eğitimi hakkında bilgi verir bize. Hangi okula gittiğini değil, ama mantalitesinden izler gösterir.
Sevgilisiyle, gezecek tabi genç adam, ama PAF takımdaki arkadaşına araba almalar, sinema kapatmalar saçma. Arda gibi adam istese filmin bir makarasını alır, evine de perdeyi kurdurur izler filmini. Görmemişliğin ne alemi var şimdi?
Zamanında yanılmıyorsam Anderlecht'in hocasıydı-- transfer parasının yarısıyla Ferrari alan Engin Verel'i kadro dışı bırakmamış mıydı? Kültür meselesi değil mi bu?
Borges selamlar.
Birkaç gün evvel bu konuda benzer birşeyler karalamıştım postlarından birisine ; daha ne diyebilirim ki. sen ne dediysen arda ve türk futbolcuları konusunda aynısını düşünüyorum. tugay dışında bunu yanlışlayabilen ve kendini aşıp baştan yaratabilen birisini de hatırlamıyorum. nihat gittiğinde ülkemizin çok büyük ve sükseli bir yıldızı değildi mesela...
................
bugün gaza gelip te "arda zaten o kadar iyi değil" diyecek halimiz yok açıkçası ama son bir kaç yıldır bir şekilde söyleyip yazdığımız, yani sözün uçup yazının kalabildiği fikirlerimiz mevcut. ısıtıp burada uygun hale getirmek gerekirse :
- arda bugüne kadar hiçbirimize tehlikeli bir bitirici ve sert bir şutör kimliği sunmadı. 18 in dışından attığı golü ben hala hatırlamıyorum.
- bu sene başı kendisine depar özelinde patlayıcılık ekledi ve daha yumuşak paslar atmaya başladı yeni pozisyonu sayesinde. fakat kendisine iyi bakmadığı kabak gibi ortada olduğu için (fazla kilolar ve 60 dakkalık topçu damgası...) bazı şeyleri düzenli olarak yapamadı. dahası sol açıkta yer aldığında kendisini "kıdemi düşürülmüş topçu" olarak gördü ve "10numara pozisyonundan daha düşük" mevkide daha düşük motivasyonla oynadı.
- ama hala benim bu lig de gördüğüm açık ara en iyi top çalan oyuncu ve zor pozisyonlarda oyunu iyi açmayı hala becerebiliyor.
bu özellikleri ve hataları onun bu noktada olmasının sebepleri. yani hem uzayamadı hemde kısalamadı.
..................
"hayatım dünyalar güzeli süper klas yaşıyorum" diyen ve sonunda aslında asılı olarak ek duran "girdi mi ?" sorusu bu noktada kötülük getirdi. neyse borges bu konuda dediklerimi bir daha yazmayayım. sonuçta protestolarda doğru ve yanlış şeyler de vardı. oyuncuları protesto etme fikri onlarda "aaaa taraftarlar sadece reina daki masraflarımızı ödemiyomuş, aston martin arabamı almak dışında şeyler de yapıyomuş" dedirtti "hayatını güzel yaşayan ve iyilik hoşlukların çekim merkezi olan elit etiler-bebek-florya" "b-e-b-e-l-e-r-i-n-e". Evet bebe diyorum çünkü başta arda nın yaptığı adamlık değildi. yoksa ben hakan balta nın sabri nin keita nın neill in "amaan bana ne kaybedersek kaybedelim" diyeceklerine inanmıyorum. en azından gamsız olacaklarını sanmıyorum.
arda da cansiperane oynuyor ve bacağı delinse bile oynuyor.bu hareketleriyle resmen canımızı yiyor ve manevi olarak omuzlarımız üstüne alınıyor ama kabahatleride aynı seviyede bence. (kabahat sinema olayı değil tabiki.)
bu istediklerini ve fazlasını chelsea de ya da valencia da da yapabilir. ama onlar arda o takıma gelirse onun suyunu çıkarır 12kilometre koşturur o fazla kiloları misli misli verdirir.
türk oyuncularının yeterli mental güçte olmadıkları belli ve sebebi eğitim düzeylerinin düşük olmasıdır.
nice üni. mezunları da gurbetten geri dönüyor ama bunların olayı daha farklı : vip muamele isteriz diye tutturuyorlar iç dünyalarında. türkiyedeki ayrıcalıklı kadro haklarını ve garanti ilk 11 lerini istiyorlar. buna nihat ve tugay hariç gitmiş tüm "yıldız etiketli milli" oyuncularımız dahil.
Neyse Arda konusuna gelirsek, Arda'nın yeteneği olduğpu kesin. Son Avrupa Şampiyonası'nda oynamaya başladıktan sonra takımın tüm havasını değiştirdiğini düşünüyorum. Ama Borges'e de kesinlikle katılıyorum. Henüz yeteneklerinden ne Galatasaray nede Milli Takım nemalanabildi. Liverpool yada Adnan Polat'ın dediği gibi Avrupa'nın en büyük 5 liginin zirve takımlarında forma giymek için önce içerde tam anlamı ile kendini ispat etmek gerekir. Yada Londra'da Oxford Street'deki Nike mağazasının Arda posterleri ile kaplı olması henüz yeterli değildir.
Ancak Borges'e katılmadığım nokta -her ne kadar taraftarı heyecanlandırmak adına "yeni Metin Oktay" olarak lanse edilmiş, kaptan yapılmış olsada- taraftarın kaptanı üstelik kız arkadaşı üzerinden protesto etmesidir. Açıkçası çok ama çok ucuz bir protesto şekli.
Türk halkı olarak hep mazlumu tutar severiz. Sevdiklerimiz ya güçsüzdür yada fakir. Ve hep bizim sevgimizle fakir yada güçsüzün güçlendiği, bizim sevgimiz yada varlığımız olmadan onların bir hiç olduğunu düşünürüz. Tamamı ile saçmalık.
Arda bu seviyeye yeteneği ve oynadığı takıma olan sevgisi ile gelmiştir. Başkalarına şirin gözükmek için, taraftarın "fakir ama yetenekli kaptanı" olmak yerine yeteneğinin ona sağladığı imkanları kullanmasında ne gibi bir sakınca var? İyi para kazanıyorken niye güzel/büyük evde oturmasın, niye pahalı araba ile dolaşmasın?
Haftasonu yapılan protestoda acaba "Ulan bu seviyeye ben getirdim, ben nasıl yaşıyorum adam nasıl yaşıyor" düşüncesimi yatıyor? Yapılan tezahurata bakıldığında başka bi sonuç çıkmıyor. Yada her Türk erkeğinin beraber olmak istediği bir kız ile aşk yaşaması mı sorun.
Takıma, futbolcu'ya tepkini, maçlara bilet almayarak, takımın ürünlerini almayarak, takıma sırtını dönerek, belkide -hakkın olmasada- direkt futbolcuya hakaret ederek gösterebilirsin. Ama ailesi/kız arkadaşı üzerinden yapılan, protesto falan değil alçaklıktır.
Borges'e katılmadığım bir diğer nokta ise Arda'nın kendisini Türkiye'de geliştirebileceği yönündeki yorumudur. Tam tersi Arda bir an önce Türkiye'den ayrılması ve Avrupa'nın beş büyük liginden birinde hangi seviyeden olursa olsun bir takıma gitmesidir. Arda burada kendini geliştirme şansı yok. Çünkü o burada en yetenekli, en iyi futbolcu. Hatta bazılarına göre Messi'den iyi. Türkiye sınırları içinde iyi olabilir ama bu yeteneklerinin tamamını kullanmaması için neden değilki. Bu sebeple Tuncay'ın yaptığı gibi takım düzeyi gözetmeden bir an önce Premier League yada La Liga'da bir takıma gitmesidir.
Tuncay'dan "laf olsun diye Boro'ya Stoke'a giden" diye bahseden arkadaşa ise laf olsun diye oynadığı takımlarda olabilmenin öyle oturulan yerden klavye başından sallamak kadar kolay olmadığını hatırlatmak isterim. Tuncay'ın burada en iyi iken, tuttuğu takımın kaptanı ve taraftarının sevgilisiyken bu kararı alması en hafifinden takdir edilmesini gerektirir.
Bu sene belki Stoke yerine belki Villa Park'da olacaktı. Ama küçük bir tercih ile Stoke'ta oynuyor. Ancak yeniden Premier League'de kendine yer bulması önemlidir.
Önümüzdeki yıllarda Tuncay hedeflediği gibi üst düzey PL. takımlarından birinde oynamaya başladığında bu sefer ne denecek acaba? "Tuncay'ı bu seviyeye bizim sevgimiz getirdi" mi?
2 yıl önce Hollanda'ya Türk Bankasında çalışmak üzere iki arkadaşım gitti. Bu sene ise oradaki sosyal anlamda yaşadıkları sıkıntılar ve hayatın çok sıkıcı olması sebebi ile geri dönme kararı aldılar.
Oğlum olduktan sonraki hedefim Hollanda'daki Türk bankalardan birinde iş bulmaktı. Oğlumun eğitimini Avrupa'da alması, spor kariyeri olursa orada spora başlaması düşüncesiyle..
Ancak sonrasında en nihayetinde orada azınlık ve yabancı olacağımı düşündüm. Arkadaşlarımda Hollanda'lıların Türk'lere bakış açılarının pekde hoş olmadığını belirtince, bu düşünce, çocuğa durduk yerde zülm olacakmış gibi geldi. Sonuçta bir sınıf içinde yabancı olmak ve çok da sevilmeyen bir yabancı olmak kolay bişi değildir. Buradaki kazancım Allaha şükür iyi, iyi bir pozisyonda çalışıyorum. Ama Hollanda'ya gittiğimde vizyonum gelieşecek,i ekendimi daha çok geliştirme fırsatım olacağı kesin ama orada daha sıradan birisi olacağım ve bulabileceğim iş buradakinden daha alt pozisyonda olacak. Bu sebeple bu düşüncemden kesinlikle vazgeçmiş durumdayım.
Kaan Kavuskan: Simdi Zieler'in -Man u daki genc yetenek kaleci- röportajini okuyorum. Diyor ki: 90 ps arabanin üzerine cikamiyoruz, kural bu. ferguson'un kurali. Opel Corsa'm var benim.. ELbette A takimindakilerin de Arda gibi arabasi var ama gelisme sürecini görülebilmesi adina önemli bir detaydir.
Baskanson: Yetenegini ben asla yadirgamiyorum, burada belirtilen durum biraz yeteneginin disinda. Bu konumunu sadece yetenegiyle elde etmedi. Türk Halkini iyi taniyor ve Galatasarayin kosullario da ona cok uygun.
Bu konumu ve yetenegi arasindaki farki "yeteneksiz Arda" diye bilincli bir sekilde yorumlamayin. Arda yeteneklidir yalniz Galatasaraya vedigi ile elde ettigi konum birbirini tutmaz.
Serhat: Arda Avrupa Sampiyonasinda cok fazla göze batmadi. Bunu kabul edelim. 15 milyon gelse satilacak ama gelmiyor. Zhirkov, Aschavin 20 milyonun üzerinde Premiere Lige transfer oldu. Arda, misal 2002'deki Türkiye'nin Hasan Sas'i kadar dahi parmamaistir ya da Avrupa Sampiyonasindaki Ceyrek Final oynayan takimdaki Hakan Sükür kaar dahi par´lamadi. Parlarsa ben görürüm buradan, okuyorum burasini her gün.. Yok öyle bir sey.
YSetenegini kim inkar ediyor ? Ama bu konumu tek basina yetenek midir ? Degil.
Ayrica Sinema ayrintisini dogru buldugumu nereden cikardiniz ? Bir dokundurmadir o. Yanlis, hatali bir protesto. Haksizlik tamam..
Ama ben haksizim cok kötü burasi Avrupa'ya gidecegim diyen burasini özler.
Tuncay da Askerlik problemi olmasaydi coktan gelmisti bile. Ne kadar iyi olursa olsun buradaki ortami bulamaz, burada kralsiniz yahu.. Sikayet etmeyin her zaman.
Arda, Premiere Lig'De de oynar, belki burada yapamadigini orada yapar ama buradaki itibarini asla ve asla orada alamaz.. Kariyerin idüsünüyorsa bunu göze alip gitsin ama bu kosullari da bence kötülemesin.. Cunku Türkiye durumu iyi olan insanlar icin her zaman cennettir..
Michael Phelps'in bir partide marijuanalı görüntüleri ortalığı sallamıştı.
Biz buradaki futbolculardan rol model olmalarını istemiyoruz, bu konuda Amerikalılardan ilerideyiz galiba? Buna itiraz edilebilir ama ABD'deki marijuana algısının farklı olduğunu hesaba katarsak biraz zorlama da olsa analoji kurulabilir.
Esasında bütün sorun, dünyanın her yerinde fazla göze batmak sanırım.
Bu konuda ayrım yapılmamış protestoda, Jo partisini bir gün geç verse veya Arda home theater olayına girmiş olsa mesele bu kadar büyümezdi.
Protesto haddini aştı ama karşı tarafta da enteresanlık var.
Arda ne istediğini bilmiyor görüntüsünde.
Avrupa mı Türkiye mi, sembol oyuncu olmak mı takımın en iyi futbolcusu olmak mı, altyapıdan yetişen yıldız olmak mı kaptan olmak mı.Sahada oynayacağı mevki bile muallak.
Hem Avrupa'ya gitmek isteyip hem de 10 numara pozisyonu talep etmek çelişkili görünüyor.O mevki üst düzey Avrupa liglerinde pek tercih edilmiyor artık.
Bütün bunların ötesinde, etrafında hiç mi tavsiyede bulunanı yok anlamıyorum.Bu son yazdığımdan yola çıkarak, demek ki Arda'nın istediği tam da şu anda bulunduğu konum.Bu konumun kötü tarafını şimdilerde gördü, hepsi bu.Asıl tercihi bundan sonra yapacak belki de.
Kendimizi neden hep dev aynasında görüyoruz, neden sadece başarılar üst düzeyinde üstündeki elit takımlarla elde edilir gibi bir yanılsama içindeyiz.
Hep Real Madrid, Barcelona, Manu, Chelsea, Liverpool, gibi takımlar akıllarda. Yahu Porto, B.Münich, Leverkusen, Stuttgart, Sevilla, Valencia, Marsilya, Lyon... gibi takımlar çok mu kötü takımlar? Türkiye'deki takımlardan çok mu kötüler?
Ama hiç bir oyuncunun ya da vatandaşın "benim favorim (oynamak istediğim takım,...vb.) yukarıda saydığım baş altı ve hatta baş takımlar" dediğini duyamıyoruz... olmaz. daha çok, popüler kültür esiri bir halk gibiyiz.
Türkiye'de oynana futbol ortada. Hiç bir albenisi yok! Futbolla resmen vakit öldürülüyor. Küfredilip, rahatlanıyor, eleştirilerek orgazm olnuyor. El kol hareketleri ile sosyal hayata tepki gösteriliyor. Kısaca demek istediğim; Futbol zevk için değil bilinç altını rahatlatma çabası için takip ediliyor.
Şimdi bu iki şeyi birleştirelim; Hep en tepedeki takımlarla takımını, otakımın oyuncusu ile kendi takımının oyuncusunu eş gören taraftar ve futbol ile bilinç altını rahatlatan taraftar profili.
Tabiki, bu kriterlere daha çok ekleme yapılabilir ya da yukardakiler üstüne yüzlerce saat konuşulabilir. Önemli olan esasında bu profili tanımlamak değil profilin içinde bulunduğu ruhi duruma açıklık getirebilmektir.
bu ruhi durum esasında türkiye vatandaşı profilinden pek farklı değildir.
Esasında biraz kendimize bakmamız biz ne yapıyoruz, neden böyleyiz?
Kendimizi "Arda neden kendini geliştiremiyor" diye uyutacağımıza "ben son senedir hangi melekemi geliştirdim" diye sorabilmeliyiz?
Türkiye'de kim kendini çok üstün meziyetlerle donatabiliyor ki? Belki, geliştirebilenlerin oranı %10'dur...
Şanslı, çok zeki, çok zengin, çok hırslı ... evet herhangi bir sıfatınızın başında çok yok ise siz türkiye'de kendinizi ne kadar geliştirebilirsiniz? Böyle bir kültür yok! kişinin kendi kendini geliştirmesi diye bir kültür yok. %75'i Toplum psikolojisi ile hareklet eder.
Bence, biz hep konulara yüzeysel girişler ve incelemeler yaparak; Konunun geçici çözmünü bulup güne devam etmeyi marifet sandığımız ve devrimlerden korktuğumuz sürece, iki adım ileri gitmek için 3 adım geri gitmekten başka hiçbir şey yapamayız.
Bu toplumda halen psikoloji, felsefe gibi düşünçe gücüne hükmedebileceğiniz bilimler gereksiz, vasıfsız, işe yaramaz, ... gibi sıfatlarla tanımlanıyor. Mental gelişim için gerekli olan bilimler ayıplanıyor, tü kakalaştırılıyor.
Ve biz de Arda'nın omuzlarına bindirilen yükün altında kalıyor diye eleştiriyoruz. "Gelişmedi" diye eleştiriyoruz, "Sinemeya gitti" diye eleştiriyoruz, "ceketini, donunu" eleştiriyoruz. Ya biz ne yapıyoruz!?
Eleştiren profillere de eleştirmeyen profillere de karşıyım. Zira yüzeysel lakırtılardan öteye geçilemiyor. Popüler olanı tercih etmekten öte bir durum değil bu.
Ben Türkiye'de, kişi, hangi takımın taraftarı olursa olsun; futboldan zevk alabilsinler istiyorum. Ama 90 dakika sonrası galibiyet zevki değil sadece...
Bilmiyorum derdimi anlatabildim mi!? Umarım anlatabilmişimdir:)
Sade: Sen derdini cok güzel anlattin ama ben sanirim yeteri kadar anlatamamisim..
BU yazinin konusu en azindan Arda'nin yetenegi degil, Arda'nin su anki konumu ile Galatasaray'a verdikleri arasindaki ucurumun nedenleridir. O nedenler de Galatasaray seyircisi, Ülkenin dilini cok iyi bir sekilde Arda'nin konusabilmesidir.
Ve bunlari bilmiyormuscasina burada baski cok gitmek istiyorum dedigi icin bana celiskili gelmesidir.
Arda en buyuk cikisini gecen sene yapmistir. Bu seneye göre daha kötü oldugu bir sezonun icerisinde futboluyla degil, Skibbe dönemi Galatasaraylilik ruhuyla yapmistir. Bu cikisi Avrupada yapamaz, yapamadigi gibi, yapsa dahi ulasabilecegi konum buradakinin cok cok altinda.
bu yüzden "orada baski yok yaaa" diyerek burada bana göre cok da bir sey yapmadan elde ettigi konumu yadsimasi oldukca tuhaf.
Her futbolcu kazandirdigi ve kazandigi kupalarla ölcülür. Herkes Messi'den Dünya Kupasini bekler cunku bu cok cok önemlidir. Ballack buyuk bir kupa kazanamadigi icin neredeyse psikologa gidecek. Daha iyiyim diyorsan elinde kupan olacak..
E Arda'nin nesi var yahu ?
Yetenegi ise tartisilir. Ayni zamanda Modric Hirvatistanda cok müthis sartlarda mi gelistirdi kenidisni ya da Berbatov Bulgaristanda ? Brezilya, Arjantin'in konumu cok mu farkli ?
Lincoln hirsizlik yaptigindan bahsediyor Dede ile beraber.. Bunlar BUndesligada uzunca süre oynamis insanalr, nedir alt yapisi ?
Üstelik burada ben konu edilmiyorum, bu lafziliktir yahu. Beni ülke taniyor, bilmem nerelere kadar ismim gündemde kahraman gibi hayat mi yasiyorum ? Benimle Arda'nin kiyasi da sacma. Ben tr de olsam tribüne giderim, formami alirim, gerekli destegimi saglarim orada degilsem de böyle yazilarimi yazarim. Diger türlü ne yaptigim aynen Arda'nin özel hayatinda ne yaptigi gibi kimseyi ilgilendirmez..
Mesele Arda Turan degil digerleri icin de gecerli. Bugün Tuncay Sanli da ayni sekilde. Askerlik olmasaydi on bin kere geri dönmüstü coktan. Nihat burada yildiz olamadan gitti. Tugay istisnadir ama sorunlu zamanlarinda yine gitmistir kafasini dinlemek icin.. Baska da yok zaten..
"Öyle bir çıkmazdır ki düzenden yana olanın da, düzene karşı olanın da aynı sularda çırpınmasıdır. Haksız olana karşı çıkanın da haksız olduğu ortamdır. Kişilik kazanamamış bir yarı aydınlar ortamında kimsenin yarım yamalak düşünce ve duygu "müktesebatı"nı (kazanılmış bilgi) irdelemeye, kendi, edimleri ile hesaplaşmaya niyeti yoktur çünkü. Herkes kendinden o kadar memnundur ki bütün endişesi esnaflığın nasıl süreceğidir, dükkanda mal eksik olmasın, reklam da iyi yapılsın yeter..."
Oğuz Atay.
@borges
öyle bir tehlikeli oyunlar oynamış ki seyyar sahne isimli topluluğun erdem şenocak isimli kişisi, keşke burada olup izleyebilseydin, sonra da üstüne çok değil ama 2 kadeh atıp içlenebilseydik, bak o zaman ne arda ne bu kalabalık ne bazı anlamlara gelmeyen kelimeler kalıyordu...
www.tehlikelioyunlar.net
VArol Döken: Bazen bilmezsiniz, kucuk bir davetiyenin ülkede olan kucuk bir etkinligin varliginin buralarda nasil yaralar actirdigini, ne pismanliklar dogurdugunu.
Görmek istemez miydim saniyorsun o oyunu. Sadece rahmetlinin o cok istedigi hayalinin gerceklesmesine tanik olmak dahi yeterdi. Der ya orada Hikmet:
"kelimeler Albayim.. Bazi anlamlara gelmiyor.!"
Öyle bir sey iste bu.. Tadini cikar bence..
arda yı "gs yi çok seviyorum ama beni soğutmasınlar" dediği günden beri sevmiyorum. bu lafı söylediğinde formu da üst düzeydeydi, dokunulmaz durumdaydı. başkasına göre "e haklı çıktı işte, bu günleri görmüş, işler kötü gittiği an yuhalanacağını biliyordu bunun mesajını verdi. daha o zamandan şimdi iyiyiz ama yarın öbür gün yuhalamayın" demek istedi falan filan diye yorumlayanlar olabilir. ben ise kendindeki hakan şükürümsü karaktere yoruyorum, günün birinde hasan şaşlaşacağını bildiğinden o zamandan bunun yolunu yapıyordu diyorum. borges defalarca yazmıştır bayern i, bi çok örnek vermiştir ve hep şunun altını çizmiştir "her şey bayern için". o adamlar (bayern e sahip olanlar) kendilerini değil kulübü seviyorlar onun için çalışıyorlar. ama gs için böyle değil, o sülük çete kendini seviyor, ölene dek takıma sahip olmak istiyor bu uğurda her şeyi yapabilecek tipler. ve bu "f tipi" örgütlenme arzusuna karşı adnan polat ın her zaman yanındayım. arda üzerinde de etkili olduklarını düşündüğümden arda nın avrupa ya gitmesini çok istiyorum. arda içinde bu daha iyi olacaktır zira bende burda kalırsa kendini asla geliştiremeyeceğini savunuyorum, hoş böyle bi niyeti var mı onu da bilmiyorum, avrupa da zorlarlar adamı burda çete reisliği daha zevkli, hayat daha kolay dendiği gibi. ha ayrıca evladımız kaptanımız canımız ciğerimiz diyen arda ya toz konduramayan arkadaşlar bence hiiç güvenmesinler ona, günün birinde sarı lacivert çubuklu formayla görürlerse yıkımı ağır olur. fazlasıyla sahip bence bu potansiyele kendisi, gs yi suçlar o da "abileri" gibi vefasızlar falan der burda bana oğlu gibi yaklaştı aziz başkan falan der..
neyse çok uzattığım, karman çorman ettiğim için çok özür dilerim. klavyesi olan yazıyo işte.. "ulusalcı değil şovenist" yorumcuların yabancılara olan yaklaşımına nasıl karşıysam türklerin bu dokunulmazlığına o derece karşıyım.. tersine bi şovenizm belki de bilemiyorum.. taraftar protestosunda yerden göğe haklıdır, yanlışı abuk sabuk yapmasıdır, yoksa bu takımda bazı isimler en yakın kapıdan çıkıp gitmelidir. takım içi huzuru bozanlar bilerek pas vermeyenler kız arkadaşı üzerinden eleştirilmemelidir.. hakan şükür ve arkadaşları sonsuza dek uzak tutulmalıdır.. yönetimde bi kaç etkili isme "bu heriflerle uğraş" talimatı falan verilmelidir meydan bunlara kalmasın. her dakika konuşuyorlar. aslında en iyisi 2-3 kişiye blog okuma görevi verilmeli, borges, tardini filan okusunlar, ona göre hareket etsinler valla bi kaç seneye cl gelir bu ülkeye :) eren loğoğlu nun "futbolcuya dayalı düzen" yazısını okusalar bile büyük atılım olur. o düzenden çıkamadı ne yazık ki kaptanımız da..arda turan mehmet topal servet çetin vs. gittikleri gün hiç şüphesiz harika bi gün olacak.. tez zamanda gelmesini diliyorum.. bi de şu +2 saçmalığı tamamen kalksa net 8 yabancı aynı anda sahada olabilse, doğru yabancı tercihleriyle dünya yansa hasırı yanmaz brezilyalılara değil lucas neill gibi adamlara takım içi liderlik devredilse, türklerin sayısı ve etkisi iyice azalsa. ne güzel hayallerim var böle..
başkalarının rüyasında göremeyeceği paralar kazan, sıradan vatandaş olsan o tipinle çantasını taşıyamayacağın kadınlarla takıl, sözleşme zamanı geldi mi bi anda en profesyonel ol, imza sonrası arma öp bende sizdenim filan de gazla apaçileri, sıkışınca da ağla sızla. oh ne güzel hayat be. :) bnm için futbolcu işçidir, dünyanın parasını alan bir işçidir, işini yapmalıdır. yok efendim siz hayatınızda her şeyi doğru mu yapıyorsunuz bilmemne.. hayır yapmıyoruz ama hayatlar bambaşka, beklentiler bambaşka hepsinden önemlisi kazandıklarım bambaşka.. fazla acımasız olduğumu düşünmüyorum çünkü leo franco ya yapılanı büyük bi haksızlık görüyorum. hatalı gol yemek, gol kaçırmak, hata yapmak, formsuz olmak, kötü gününde olmak tüm bunlar normal şeyler.. ama niyet, işte o çok önemli. keita yı baros u geçtim gio neden ıslıklanmadı. 1 tane golü yok. ama takım için çaba harcıyor bu görülüyor.. futbolcuların seks partilerini gayet normal karşılayan keşke beni de çağırsalar diyen bir insanım.. ama o gece yapmayacaksın bunu jo gibi.. sahada isteneni ver, parala kendini, sonra istersen uyuma bana ne..
futbolcuların alayı cahil. arda bunların arasında en iyisi o bile yetersiz gerisine bakmaya gerek yok. saçma sapan demeçler ve hareketlerle bunu belli ediyorlar.. halk cahil. kime nası protestoda bulunacağını bilmiyor. arda nın sahada attığı tripleri, bilerek pas vermemesini, göt göbek büyütmesini değil sevgilisini, sinema olayını işe karıştırıyorlar.. basın zaten kötü niyetli. futbolcularla arkadaş olmaları da çok büyük bi çarpıklık.. bir başka postta değinildiği gibi samimiyetsiz rıdvan ın arda ya gio hakkında ya da jo hakkında söyledikleri arda üzerinde hiç mi etki bırakmıyor? kesinlikle bırakıyor. zaten türklerin genelinin içinde olan bişeyi körüklemiş oluyor. serhat ulueren gibi haber olsun da ne olursa olsun zihniyetindeki kişiler arkadaşlığından ötürü hakan şükür e laf söyletmezken, yabancıları her türlü yıpratıyor, hikmet karaman daha iyidir rijkaard ın yerine gelmeli filan diye saçmalıyor.. basın - futbolcu arkadaşlığı içine sıçan bi şey ortalığın kısacası. hak ettikleri eleştirileri almıyor yerliler, yabancılar asılıyor.. allahın belası "hakanlar" başta olmak üzere sülük çeteye hiç girmiyorum. cahil futbolcu topluluğunun içine fazlasıyla sinmiş "abi kültürü"nden kurtulamadık gitti zaten, bu adamlarda arda yı servet i vs dolduruyor.. aziz yıldırım ın gözünü seveyim onun takımına birisi bunu yapsa betona batırıp denize atar o herifleri..
Biz Anadoluyuz...
Yapacak bir şey yok :)
arda kullanılıyor. malum medya kendine bir yıldız yarattı.yönetimde bu kullanılmaya ses çıkarmadı.reklamın iyisi kötüsü olmaz anlayışıyla.beckham nasıl yakın zamanda popüler kültür için medya tarafından yaratılmışsa(oyunculuğu var ama neden diğer yetenekli oyuncular değilde beckham seçildi.uygun yapısı olduğu için!) arda da bu operasyona uğradı.tüm rol modeller gibi ardanın sevgilisi ile gündeme gelmesi lazım.bechkam da olduğu gibi.her yaptığı manşetlerde olması lazım.bechkamda olduğu gibi.bu medyanın tüm dünyada yaptığı birşey.neden böyle yapıyor medya.reklam ticari kaygılar vs.arda herşeye evet diyen bir yapısı var kanımca.nasıl ki beckham'ın her yaptığı gazetelerde buna benzer arda nın da oluyor.rol model(yıldız) yaratılıyor ve onun üzerinden reklamlar.neden arda seçildi? sempatik ve yetenekli.arda giderse yada arda olmasaydı bu başkası olabilirdi kanımca.
yönetememek problemi çıkıyor.arda eğer galatasarayın 11 inde sadece yetenekli bir oyuncu olarak kalsaydı performansı daha üst düzeyde olabilirdi.ama birilerinin yönlendirmesi ve kendi isteğiyle yetenekli+ popüler bir oyuncu oldu.popüler tüketim kültürü içinde yerini aldı.yoksa memlekette arda gibi başka yeteneklerde var popüler olmayan.
özetle ardaya futboldan başka işlerde de rol alması istendi(açılışlar davetler reklamlar sevgililer vs) ve kabul etti.performans ise düştü.
Avrupa'da sinema kapatmayla bitmezsin,esas polis amirini ziyaret edersen siler taraftar ama gelde anlat.
Ne yapmistir inanin bir Galatasarayli olarak cok da anlayabilmis degilim. Üc tane kupa mi kazandirmis, Sampiyonlar Liginde tur mu atlattirmis ya da Galatasaray taraftarina muhtesem basarilar mi kazandirmis hic bilemedim. Bu sene olur da Avrupa'ya transfer olursa geriye bize ne birakacak, birisi cikip bana anlatsin lütfen..
işte budur abi. bir şey vermeden çok şey vermiş muamelesi çekiyoruz gençlere hata da bu. Ve artık Arda genç değil haberimiz olsun.
yazının geri kalanı da çok güzel. "uzun yazılar okunmaz" lafı yeri geldiğinde anlamlı oluyor ama sizin blogunuzda böyle bir durumla karşılaşmadım hiç.
tek nefeste.
saygılar.
Sunset Blvd. Klasiklerden güzel filmdi.
Van Gaal ne diyor:
"E normal.. Biz ona o kadar parayi bu golleri atsin diye verdik. Onun görevi bu"
Anadolu takımı taraftarı olduğum için Ardanın söylemlerine bakıp bizim futbolculara bakıp onların şimarıklıklarıyla Arda'nın söylemlerini yan yana koyunca ne söylese yeğdir diyesim var
Arda daki yeteneğin 10/1 var yok futbolcu olmuş 18 yaşında yıllık 200-300.000 € para alıyor yöneticiye diyoruz bu adam bu kadar para alıyor ama katkısı yok neden oynatıyorsunuz ama o daha genç tamam genç genç olmasınada onun yaşında üniversite öğrencisi aylık 270 lira katkı kredisi hesabına yatana kadar aç geziyor bırakta oda ayda aldığı 20.000 liranın karşılığını versin vermesse kov gitsin.
maç sonun roportaj üzerimizde çok baskı var neyin baskısı ?Yabancı sınırlaması kalksa
Vangal'in mantalitesi bu ülkeye ne zaman yerleşir o zaman biz bir adım öteye gidebiliriz belki.
Yorum Gönder