9 Şubat 2008

Ruhr derbisi



Istatistik bilgileri bir ara veririz , toplamda Schalke'nin üstünlügü söz konusu. Almanyanin en önemli ya da atesli derbisidir. Yeni ismiyle Iduna Park'ta oynanacak.. Muhtemelen 80 bin kisi izleyecek.. Muhtesem bir derbi atmosferi vardir. Tam anlamiyla "derbi" dir.. Bir daha önemle belirtelim ki o ligin en önemli takimi olmaniz en önemli derbinin bir parcasi olmak icin yeterli degildir, Juventus ya da Bayern Munchen'in derbileri de önemlidir velakin pek cok buyuk takimin ayni sehirden diger takimiyla "denklik" sorunu vardir.. Bundesliga da tüm sorunlari asip gelen ve en öne yerlesen derbi budur. Birbirine yakin seviyede buyuk klup olan iki takimin dev mücadelesi..

Ilk macta Schalke 4-1 üstünlük sagladi rakibine.. Oturmamis bir kadrosu vardi Dortmund'un ve ayni zamanda biraz da "sans" yaninda degildi. Aynen Stutgart macinda oldugu gibi cok iyi kesilen ortalardan bulduklari gol ile iyi oynamadiklari halde farka dogru gittiler.. Özellikle ilk macta Christian Pander muhtesem oynadi, iki orta bir korner ile daha baslamadan derbiyi bitirmisti.. Simdi her ikisi de formda, oturmus kadrolari var. Derbinin sonucu ne olur bilemiyoruz.. Dortmund hala istikrar özlemi cekiyor, ne zaman ne yapacagini sanirim basindaki teknik adam dahil kimse bilemiyor.. Bayern ile oynasalar yenilirler diyemiyoruz.. Bir hafta alti atiyor, diger hafta bes yiyor, bu ilk devrenin sonunda gerceklesti.. Ezelden beri boyledir de.. Her daim tehlikeli oyunculari vardir.. oyle ki Buyuk takim ile kucuk olma yolunda atilmis adimlarin arasina sikisip kalmistir Dortmund. 1997 yilinda kaldirdiklari sampiyonlar ligi sampiyonlugu, kitalar arasi kupasi ile zirveye ciktiktan sonra gelen maddi cöküs ve arkasindan kuculme.. 80 bin ortalama ile oynayan bir takim ne kadar kuculebilir ? Zamanla asacaktir maddi sorunlari, asmamasi da mumkun degildir aslinda.. iyi bir yönetime, istikrarli bir teknik kadroya ihtiyaclari var.. Doll'un basarisiz sonuclar aldigi zaman dahi arkasinda durarak biraz olsun bana göre ilerleme kaydettiler.. Bremen'i kupada elediler, moralleri yerinde ve derbiyi bekliyorlar..


Schalke lige yine iyi basladi.. Gecenlerde lincoln elestirisi vardi takim üzerinde.. Schalke lincoln'un boslugunu dolduramadi. Söyle ki 18 macin 6 tanesi 1-1 bitti. Bunlarin ve diger maclarin hemen hepsinde Schalke öne gecmesine ragmen baskiya boyun egiyor, o baskidan takimi kurtaracak, ataga kaldiracak ne yaptigini bilen sefleri yok. Rakitic, simdi Bremenli olan Mesut Özil hemen hepsi 20'li yaslarindaydi.. Ve hep beraberlige razi oldular. Yanlis hatirlamiyorsam Cottbus maglubiyeti haric herhangi bir takima yenilmediler yine de ligin tepesinden uzaklastilar, gereginden fazla berabere kalarak.. Cok da yerindeydi bu elestiri. Leverkusen macini gördüm bugün, O yasli adam dediklri Schneider ve Barbarez'in takimi nasil yönettigini izledik, Hakan Sükür'ün bugün takim icin ne kadar önemli oldugunu gördük.. Lider eksikligi cekiyor Schalke.. Kuranyi var diyeceksiniz ama o henüz Stutgart'lu kuranyi olarak belleklerde.. Kristiyayiccim da keza Bremenli gibi.. Velhasil, her seye ragmen ara transfer döneminde yaptiklari ve Stutgart karsisinda aldiklari farkli sonuc ile lige güzel bir baslangic yaptilar.. Derbinin "beraberlik" favorisi..

Bana göre bu mac berabere bitmez, velhasil iste orada bu sene de olamadik, bir baska sefere diyoruz..

Klose ve Intikami



Yarin Bayern-Bremen maci var. Bunu mactan önce ayri bir postta islemeye calisicaz ya bakalim..

Güzel bir oyuncudur Klose.. Yeteneginden, ortaya koydugu performansindan kuskumuz yok ama iste bir de karakteri var... Üzerine geliyorlar, eski takimina karsi negatif anlamlari iceren demecler vermesi icin her seyi deniyorlar, ama o bildigi gibi sakin ,sessiz kaliyor.. Bir Bremenli gibi.. Burada klublerin ortalamasi vardir her daim.. Misal Tim Borowski transferi bana göre klubun onay verdigi veya istedigidir, ben sakatlik dedim, bir baskasi bayern'e yakisir o dedi.. Arrogant, kendini begenmis, havali.. Bremene uygun degil dedi.. Iste boyle, mutevazi karakteri vardir Bremen klubunun.. Schalke,Dortmund ve bunlarin da ötesinde Bayern.. Aksi yönde istikamet ederler..

Neyse efendim, Klose ilk Bremen macinda ciddi darbeler almis, Naldo ile sert gecen bir ikili mücadeleler dizisi yasamis.. akabinde 10 gün takimdan ayri kalmak durumunda kalmis. bugün Hitzfeld "sansi var, cok daha agir sakatlik gecirebilirdi" diyor.. Bir baskasi da intikamdan söz ediyor peki Klose ne diyor bu rovans icin ?

Sunu diyor :

"Biz futbol oynuyoruz, Satranc degil tabi iki ikili mücadele olacak ve savasacak insanlar.. Ben memnunum bu gibi duellolardan, ikili mücadelelerden".

Naldo yok.. Gecen hafta bana göre cok haksiz bir kirmizi kart ile oyun disi kaldi Bochum macinda.. Ve onun yerine Milli takimdan da arkadasi Per Mertesacker ile kapisacak..

"aradik birbirimizi sans diledik " diye devam eden demecler serisi..

Super bir adamdir Klose.. Her bakimdan..

6 Şubat 2008

Quality Driving School






Alelacele.!



Kimi yerde trafik sagdan akar, ona göre arabalar yapilir, kimi ülkelerde de soldan.. Kimi zaman bu iki farkli trafik kurallari olan ülkelerden araba alinir ,satilir.. ne yapacaksiniz ? hizli bir sekilde monte edeceksiniz sagi sola, solu saga.. Direksiyon oturtulmus, gaz, fren de tamam.. daha ne? Co-pilotlugun temeli bu sekilde atilmistir.. Yanindaki adam soyleyecek kacla gidiyorsun, benzin ne durumda filan..

Neden Poker ?




Leverkusen'in formda oyuncusu Barnetta ile yapilan röportaji okuyordum.. Basarili bir sezon geciriyor Bayer Leverkusen takimi.. Bremen yenilgisi haric son üc aydir hep galip.. Pek cok sey söylüyor takimin iyi havasinin nedenleri hakkinda.. Teknik kadro yeterliligi ve ayni zamanda "arkadaslik" diyor.. Birincisi malum zaten, her yerde üzerine binlerce yorum yapiliyor.. Mesele "arkadaslik". Bu gercekten önemli. Maddi sorun yasamak bir acidan kötüdür belki ama baska acidan arkadaslik baglarini kuvvetlendirir, daha bi takimin kenetlenmesine yol acar.. Hakan Ünsal UEFA kupasini aldigi döneme iliskin ayrintilardan bahsederken o mac temposunda kamplarda sürekli oyun oynadiklarini, Hagi'nin saklambac oynadigini, Umit Davala'nin saklanmak adina balkondan asagi sarkmasi gibi onlarca detaydan bahsediyordu..

Leverkusen'in web sitesinden antalya ile ilgili görüntülere baktigim zaman inanilmaz güzel arkadaslik ortami oldugunu farkettim.. Kaleci Adler, dünyanin en sempatik adami Adler "ben bir numarayim " ya da "kale benim olmali" gibi soylemleri ucuz ve tuhaf bulan karakterli, yetenekli adler kazaginin icerisine soktugu iki top ile milleti kirip geciriyordu.. Su yorumumu yazmama neden olan sey de Poker.. Poker oynuyorlardi takimca.. sürekli..




Basa dönelim, Muhabir Barnetta'ya soruyor her takim pileysiteysin oynuyor.. misal bu oyunun da krali Mario Gomez imis.. yüksek ihtimal Pro Soccer.. Siz neden Poker ?

Poker topluca, bes ya da alti kisilik oynanabilen bir oyun ve takim ici arkadasligi, uyumu daha da artirabiliyor, sonuc itibari ile topluca istirak ettiginiz ayni anda isterseniz tüm kadronun oyuna girebilecegi, oyunda olabilecegi ve birbirlerini taniyabilecegi bir baska acidan tanimak zorunda oldugu bir oyun...


Bu isin cok kücük bir ayrintisidir velakin toplamdaki büyük dogrunun da göstergesidir.. Takim ici denge, takim ici uyum, arkadaslik..

Leverkusen takimi Barbarez,Schneider gibi yasi gecmis deneyimli kurtlarin yani sira tam da oynama zamani olan yaslarda "Rolfes, Gekas" gibi oyuncular ve genc yetenekler "Kiessling, Vidal,Adler "

Cok güzel bir uyum, cok iyi bir takim ve yakaladiklari cok iyi bir hava var..

Sans bu ya, Bremen sonrasi en begendigim ikinci takim idi Bundesliga da.. o da rakibimiz oldu. Tehlikeli, güclü, yetenekli, genc ve en önemli bos zamanlarinda Poker oynayan bir takim.!!

Ailecenek.!

Gecen Haftanin Bundesliga Karmasi




Sasirdigim ya da beklemedigim bir futbolcu pek yok gibi. Kennedy eski takimina karsi golü hazirlayip ikincisini de kendisi atti, Fenin hat.trick yapti ve üc gol pasini da yunan Amanitidis verdi, keza Van Bommel iyi oynamasinin yani sira Bayern'in ikinci golünde geriden cok hos bir pas verdi.. Heiko Westermann'in cikisi sürüyor, milli de oldu ve cok önemli ücüncü golü atti, durumu 3-1'e getirdi. Ono da keza Fenin gibi iyi bir baslangic yapti, Bremen karsisinda ilk golün asistini verdi -ofsayt olsa dahi- ikinci golü de kornerden ortaladi.. Kuranyi sakatlik sonrasi iyi bir "comeback" yapti ve iki gol ile taclandirdi güzel oyununu.. Simon Rolfes hemen her hafta su onbirin icerisinde yer almalidir bana göre, istikrar abidesi.. Willi de 141.macinda ilk golünü attigindan olsa gerek listeye girmis eski freiburg'lu .. Wolfsburg'un tek gol ile gectigi deplasman galibiyetinde kaleci benaglio'nun dört muhtesem kurtarisinin da öneminin alti cizilmis.. Onca kaleci tartismasinin arkasindan dogru secim olmus gibi duruyor..

5 Şubat 2008

Löw & Ballack




Löw, Ballack icin bir iki kelam etmis. Liderligi ve disariya yaydigi pozitif enerjiden bahsetmis.. Toplamda su gercektir ki: Lider oyuncudur ve karizmasi da vardir. Özellikle Almanyanin eksikligini cektigi oyuncu tipidir bir baska acidan. Neden Zidane ya da Totti kadar degil bir baska soru isareti olabilir iken hakkinda yapilacak en iyi yorum "buna da sükür" dür.. Zira arkadan gelen "Lider" oyuncusu pek de yok almanyanin..

Avusturya karsisinda yaklasik bir yil aradan sonra Alman milli formayi sirtina gecirecek Ballack.. Son dakikalarin golcüsü, bilmem kac puan getirmistir o kafasi.. Güzel adamdir ama sevmesi zordur, zaman aliyor baya. En az bir yil "yahu siradan futbolcu bu be" serzenisleri olacaktir..

4 Şubat 2008

Derbiden Görüntüler #2



Aedeaaaaa.!

Bayern Yedek Klubesi



50 milyon euro'nun üstü. Bundesliga icin biraz fazla, diger büyüklere göre "aman aman" olmayan toplamda da 55 milyon euro gibi bir rakama tekabül eden ..

Schlaudraff,Sosa (formda, yedek olmayabilir artik ),Breno, Podolski,Van Buyten diye gidiyor.

Derbiden Görüntüler #1



Cok hos.. Aslinda Alex ile Inter Kalecisinin birbirleirine karsi olan yaklasimi cok hosuma gitmisti, Fenerbahcenin tarihindeki belki de en iyi oyununu ortaya koydugu mac olan Fener-Inter macinda.. Bu da ona yakin hoslukta..

Bundesliga Maclari



Bundesliga basladi..

Acilis maci ligin en zengin ve en fakir klubu arasinda yapildi. Yüksek ihtimal düsecek olan (bana göre, sondan dördüncüdür ama düsecek olandir yine de) Rostock ile Bayern Munih arasinda.. Pek cok insan fark bekler iken beklenilmeyen oldu ve Bayern oldukca zorlandi, tatsiz tutsuz bir mac oldu.

Bayernin dengesi bozulmus. Bild Kahn'in saciyla, basiyla ugrasiyor ama takimin genel havasina kaptaninin genel görüntüsü gayet uyuyor, daginik her sey. Misal, Kloseyi cok seyrettim. 100 mac olmustur canli canli izledigim.. Ilk defa bu adamin ben dogru düzgün pas atmadigi icin bir baska futbolcuya cikistigini gördüm. 2-0 olmasina ragmen rakibin üzerine gidemediler ve Rostock Kahn'in kurtarislarina ragmen defansin sacmaligindan gol buldu ve biraz gücü/sansi olsaydi kesinlikle beraberligi yakalardi.. Bayernde isler iyi gitmiyor, takim düzeni yok, disiplin yok. Hitzfeld'in gidecek olmasi buna bir etkendir mutlaka ama bilmedigimiz baska sorunlar da var mutlaka ki..

Haftanin Sürprizi pazar günü gerceklesti ve Bochum Bremen'i evinde yendi. Bremen'in kötü gününde olmasi bir yana, cok haksiz bir kirmizi kart yedi.. Naldo dokunmadigi halde son adamdan atildi. Sonucunda ikinci golü bulan Bochum galibiyet elde etti..

Karlsruhe Nurnbergi yendi. Nurnberg icin cok önemli bir macti, alir demistim, ama Karlsruhe cikisini sürdürmeye devam ediyor, Schalke Stutgart'i dörtledi. Gecen sezon Dortmundu da yenmisti ayni sekilde. yine ayni sekilde goller hep kanatlarda faul sonrasi serbest vuruslardan gelen ortalardaydi, bu da oyle bir macti. Cok önemlidir iyi orta yapmak. Üc orta üc gol, baskili oynamasaniz dahi maci kopartirsiniz..

Frankfurt ve Berlin karsilasti. Berlin deplasmanini ara dönemin Transfer krali Frankfurt oldukca kolay gecti. Fenin hat-trick yapti ki beklemedigim bir durumdu. Bir sifir öne gectikten sonra kontralarla iki gol buldu hem Frankfurt ve ayni zamanda Fenin. Bu gollerden ikincisi dikkat cekiciydi aslinda. Fenin yakladigi ara pas ile kaleye dogru giderken aslinda hizli olabilse arkasindaki oyuncu yetisemez ve kaleci ile karsi karsiya kalma durumu söz konusuydu. Fenin ise bekledi, önüne aldi rakibini, Romanin Mancinisi ile özdeslesmis olan hareketi yapip rakibini gecip Romario klasinda golünü atti. Kendine güveni gercekten görülmeye degerdi aslinda..

Galatasaray'in rakibi Leverkusen kaldigi yerden devam ediyor,Bremen maci ile ara vermisti galibiyet serisine ve Cottbus ile girdigi gol duellosunda galip olan tarafti. Simon Rolfes'a dikkat derim ben.

Dortmund.. nasil desem bu takim on yildir "oturmamis". herkesi yenebilir ve her takima yenilebilir bir görüntüsü var, hangi teknik adam gelirse gelsin bunu degistiremiyor .. Duisburg'un i$akusu yok velakin üc gol buldu.. Son saniye golü ile beraberligi kurtaran dortmund'uin haftaya ne yapacagini kesirmeki mümkün degil.. Cok önemli iki puanindan oldu Duisburg, can cekisiyor ve sonuncu sirada.. Oysa o iki puan o takimi iki sira yukari cikaracakti, sonunculuktan kurtaracakti..

Hamburg da keza sürprizlerinden haftanin.. Berabere kaldi Bundesliganin deyim yerindeyse "güclü" ekiplerinden Hannover ile.. Hem Hitzfeld ve ayni zamanda Stevens sorunlar yasayacak demistim, Hitzfeld bir ihtimal bunun altindan kalkacaktir ama Stevens icin kolay degil. Bir takimin futbolculari seneye takimin basinda olmayacak olan bir teknik adam altinda verimli olamaz, otoritesi cok da saglam degildir.. Sadece teknik adami degil en iyi oyuncusu dahi seneye yok ve bana göre bu cok önemli bir sorun takim adina.. Iyi transferler yaptilar, genc yetenekleri aldilar ama .. Teknik adam her daim isin basidir.. bu boyle.

Bekledigim gibi gerceklesen mac Wolfsburg maciydi. bielefeld'i sahalarinda yendiler.. Magath iyi bir teknik adam ve gerekli zamani da buldu devre arasinda. 8 milyon euroluk Grafiteleri de golle tanisip deplasmanda tek gol ile üc puani getiren isimdi. Istikrarli bir görünümü olacaktir ve bir kac yila VW'nin de destegi ile güclü takimlar arasina girecektir Wolfsburg..

Bundesliga 2'de ise Gladbach sasirtti herkesi. Ayni zamanda utanilacak bir skora imza attilar Kaiserslautern karsisinda.. Rakip Kaiserslautern iki kirmizi kart görmüs, 1-0 yenik durumda ve buna ragmen son dakikada dahi olsa beraberligi yakaliyor ki birisi evinde, lider, en güclü takiimiz diye böbürlenirken Kaiserslautern tarihinin en kötü dönemlerinden birisini yasiyor..


St.Pauli gecen sezon ilk macinda Köln karsisinda yüzde yüz sahanin hakimi iken iki gol ile kaybetmisti. Bu sene ise yine iyi basladi, öne de gecti son dakikalarda gelen gol ile Daum'u yenemediler, beraberlik de iyi sonuc bir baska acidan.. Hoffenheim deplasmanda yenecek demistik, yendi de.. bu takim cikarsa birinci lige pek de surpriz sayilmayacaktir..

Augsburg.. Frankfurttan Thurk'u aldilar.. Thurk gibi birinci ligde dahi siritan, Frankfurt'un dönem dönem parlayan, güzel ve önemli gollerin adami neden kendi istegiyle Augsburg'a transfer oldu anlamadim. Velakin ilk macinda 1860 Munihi takim deplasmanda yener iken iki gol birden atiyordu ki nerden baksan yakismaz o bundesliga 2'ye aslinda..

Fürth yendi, iki gol ile Aue'yi gectiler.. Ama Fürth bu. Her daim basa oynar her daim bir süre sonra yenilirler ve birinci lige cikamaz. Köy takimi, bizim buraya da cok yakin ya da sürekli iliskilerimiz vardir efendim Fürth kasabasi ile. Nurnberg ile arasinda bir cadde vardir, türkleri coktur ama iste Nunrberglidir oranin halki. BU yüzden masraftan kaciniyorlar sanirim ya da nedir anlamis degilim. velakin bilincli bir sekilde birinci lige cikmak istemedikleri asikar.. bu yüzden bahis filan oynuyorsaniz son maclarda "en garanti" maci dahi olsa Fürth'den kacininiz..

Jakarta



Kötü hava sartlari.. Endonezyada yagmur, Cinde de Kar yagisi.. orada da olumsuz hava kosullarinin "tuhaf" ciktilari mevcut.

ürkütüyor yavas yavas..

Hakan Sükür'ün Oyundan Cikarilmasi



Dogru yanlis tartismasi degil bu. Lugano Kirmizi kart gördükten sonra Kalli'nin "üzerimize gelecekler ,Orta Sahayi kalabalik tutup kontralarla gol bulacagim" düsüncesi sona erdi ve birden bu karar hatali oluverdi. Bunun disinda yine cikarmazdim ben olsaydim, Baski kurma aracidir Hakan Sükür.. Ümit Karan da o kadar istekliyken ve iyi onar iken tercihi bu oldu. Mutlaka ki oyuna etki eden bir karardi velakin anlamadigim nokta sudur.

Deplasmanda Cumartesi Besiktas'i yenen, kendisinden önce bes macini da kazanmis Caykur Rize'yi beslersin, Sans, oyuncularin motive olmasi, oyuncularin Kalli'ye cevabi olur.. Keza yine Ligde Bursayi yener, deplasmanda Ankaragücüne dört gol atarsin, rakip takimin defans problemi, Oyuncularin motivasyonu olur, su olur, bu olur, kalli olmaz. Takim aslinda onbes gol atacakti, Kalli oldugu icin bes gol atti. Ya da biraksaniz takimi oyuncular kuruyor, taktik, su bu. Kabul.. oyuncular kursun, motive olsun o yüzden oynasin.

Velakin sormazlar mi adama madem oyuncular bu kadar iyi, motive olmuslar ,su bu. Neden Hakan Sükür ciktigi vakit devam motive olmadilar. Teknik direktörün bir vasfi yok, cok da bir etkisi yok oyuna. Oyuncuyu cikarinca nasil bir etki ediyor ? Bu kadar önemli midir Teknik adamin varligi ? bugüne kadar bunca yanlis karara ragmen onca basarili sonucu almis insanlar, neden basarili olamiyorlar en ufak bir degisiklikte kaderi etkileniyor takimin ? Teknik adam tarafindan alinmis en ufak bir karar bu kadar etkiliyse bir teknik adam nasil onca basarida etkisiz kalabilir ?

Bülent Tulun iki baslik atmis yazisina. "Oyuncularin zaferi" "Hakan Sükür'ü almak hataydi" gibi.. Maci degil mac öncesi yasanilanlari yorumlamak adi altinda abuk subuk yönetim elestirisi vesaire.

Maci insanlar izlemiyorlar, insanlarin izledikleri, istedikleri tek sey öne sürdügü düsüncelerin gecerlilik kazanmasi icin ayrintilari yakalamak.. bu insanlar mactan da keyf alamiyorlar, yazik..

Bir de Galatasaray deplasmanda üc, dört atmasin, lider olmasin, kadiköyde fenere kök söktürsün, yenilmesin mi ?

Nasil bir eziyettir abi sizinkisi...