
Hafta sonu iki basarili takimin müthis bir karsilasmasi bizi bekler.! Ve fakat daha öncesinde bu iki güzel takimin teknik adamlarini mercek altina Türkiyede Futbol Yönetimi analizi altinda islemek gerekir.
Bu iki güzel hocaya iliskin ayrintilara gecmeden önce bir kac sey belirtmek gerekir. Türkiye'nin belki de "Basari" adina en tepesinde duran isim olan "Hakan Sükür" eger Galatasaray degil de Bochum'da oynasaydi sizce bugünkü geldigi noktanin yarisina dahi erisebilir miydi ?Misal Arda Turan Galatasarayda yaptigi etkiyi genc yasinda muadili olarak addettigim ve yeteneginden asla süphe duymadigim Liverpool'un transfer ettigi Ryan Babel kadar Premiere lig'e etki edebilir mi ? Kucuk Hakan karabük ilinde futboluna devam etseydi bir yetenek göz göre göre kayboluyor diye feryat eden olacak miydi ? Futbolcularin hemen hepsi Galatasaray'a neler verdigini konusur iken neler aldigini pek dile getirmemeleri artik sinirimi bozmaya basliyor. Kewell, Nell gibi oyuncular dünyanin her klubünde ayni basariyi yakalayabilecek konumda olan insanlar lakin Arda Turan da dahil olmak üzere pek cok futbolcunun kendilerine uyumlu olan kosullari yakaladigi ortamlarin disarisina ciktiklari vakit isleri o kadar da kolay olmayacaktir. Özer-Arda farki yetenek degil sahip olduklari kosullarin farkidir. Basarili olma denen nanenin icerisinde bu kosullara uygunluk ayrintisini distalayan yaklasimlari bugün dahi anlamakta zorluk cekiyorum. Hakan Sükür yatsin kalksin Galatasaray'a dua etsin zira o Feldkamp sansina ve Galatasaray gibi bir klubün kendisine sundugu kosullar neticesinde bir basari yakaladi. Ayni söylemler Emre Belözoglu icin gecerli degildir, hangi klube giderse gitsin yetenegini sergileyebilecegi, her kosulda gecerli olan bir futbolu vardir.
Emre Belözoglu, Emre Güngör,Fabian Ernst, Ibrahim Toraman, Ferrari, Nell, Kewell ya da Servet Cetin hangi kosullar icerisinde olursa olsun sergileyebilecekleri yetenekleri ve bunun sonucunda yakalayacaklari basari miktari cok fazla degismeyecektir. varolan yetenekleri her kosulda ayni seviyeye cikabilecek durumda iken Fenerbahce'nin Alex'i, Galatasaray'in Hagi'si, Hakan Sükür'ü, Arda Turan'i, Kucuk Hakan'i daha cok yeteneklerine oldugu kadar bunlari degerli kilacak kosullara sahip olduklari icin de sükretmeliler.. Özellikle Hakan Sükür, tarafrarlarin ona hayranlik besledigi kadar onun da Galatasaray gibi bir klubün icerisinde futbol hayatina devam ettigi icin her gün üc kez Ali Sami Yen'in önünde egilip tesekkür etmelidir. Nankörlük sadece yöneticilerde degil bu kisir yetenekleri ile onlari önplana tasiyan kluplerine yaptigi vefasizlik nedeniyle futbolcularda da vardir..
Nedir mesele ? Her yetenek her kosulda aciga cikmaz.! Bugün bunun en cok farkinda olan adam kimdir derseniz ben size Felix Magath derim. Magath'i digerlerinden ayirip sürekli basarili kilan en önemli artisi varolan yetenegini her sekilde para etmeyecegini ve belirli kosullar olmadan basarisizliga mahkum oldugunun farkinda olmasidir. Van Gaal ise göreve geldigi andan itibaren sistemini ve kosullarini hazirlamak icin 24 saat calisan bir hocadir ve bu yüzden onun basarisi her daim kendisinden süphe edilmeye baslanildigi andan itibaren gelir.. Süresi de budur.!
Siz bir takimin basinda olsaniz hangi hocayi tercih edersiniz ve kriterleriniz nelerdir ? Eminim sizin vereceginiz cevaplarin icerigine bugün milyon dolarlik kluplerin basinda olan yöneticiler oldukca uzak kalacaklardir. Yüksek ihtimal Magath ya da Van Gaal tercihi yapan futbol kluplerinin para babalari/sirket yöneticileri sadece sunu dile getireceklerdir:
Avrupada ismi olan bir hocayi transfer ettik..Bu yüzden de basarisizlik kacinilmazdir.
Heynckes ve Rehhagel gibi hocalari kovan ve ülkede bir tane olsa yeter de artacak olan Hoeness bunlardan dolayi pismanligini dile getirmistir lakin hicbir zaman kendisinin elinden sampiyonlgu alan Magath pismanligi olmamistir, sizce neden ? Veya Bayern Münih Van Gaal yönetimi altinda cok kötü günler gecirdigi zaman baskanlik nedeniyle verilen röportajlarin icerisinde Van Gaal'e olan güvenlerini dile getirmislerdir, neden ? Magath Wolfsburg öncesi tarihi ve gelenegi olan, Wolfsburg'a göre cok daha iyi bir secenek olan Dortmund klubüne neden gitmemistir ?
Bunlardan hangisi Türkiye Süper Liginde size basariyi daha da önemlisi ne sekilde garanti eder ?
Eger bir klup Felix Magath'i teknik direktör olarak ise aliyorsa o klubün futbola dair ne kadar kurumu varsa hemen hepsini Magath'in yönetmesini saglayacak sekilde yeniden yapilandirmalidir. Futbolun transferinden altyapisina kadar her seyini bu adamin eline vereceksiniz. Sportif direktör diye bir yönetim biciminiz varsa onu da sonlandiracak ya da basina Magath'i getireceksiniz.. O klubün futbol adina en büyük otoritesi olmak zorundadir. O yillar önce futbolculugu esnasinda Süper Kupa Finalinde karsilastigi iskoc takiminin basinda bulunan Ferguson'dan bunu ögrenmis, Ernst Happel'in "Sizden korkmayan insanin size saygisi olmaz" mottosu ile insa etmistir teknik adamligini.. Böyle olmadigi icin Dortmund klubüne gitmemis, Wolfsburg'u secmistir. Meselesi para degil otoritesini saglayacak olan gücü ona Watzke'nin vermemesidir. Bugün Galatasarayli futbolcularin yaptigi gibi yakinmalar, isimsiz gazetelere röportaj vermeler gibi durumlarin hicbir etkisi olmayacaktir. Gerekirse oyuncuyu bes dakika icerisinde sahadan alir, bu Arda Turan bile olsa "satin bunu " diye emir verebilir ve beklentisi ona kosulsuz bir sekilde itaat edilmesidir. Bu senenin basinda ve devre arasinda Stuttgart takiminda oldugu gibi yeniden "yildiz oyuncu" kivamina getirdigi Kuranyi'yi elden cikarmak icin calisti. Magath geldigi klubün yildiz olan tek ismi olacaktir.. Otoritesini saglamayacaginizi düsünüyorsaniz böyle bir adam ne kadar basarili olursa olsun onu takiminizin basina getirmeyeceksiniz.! Basari bagli bulundugu kosullarindan ayri ele alinip degerlendirilemez.!
Kisa sürede cok da transfer yapmadan size basariyi garanti edecek olan bu adamin Hoeness'e göre uzun sürecte basarisizligi da kacinilmazdir. Cunkü basarisinin temelinde futbolculara gereginden fazla bir yükleme yapilamsi yatar. Bu yükleme esnasinda sakatlik degil ama oyuncu isyani kacinilmazdir. Henüz liseye giden Matip'i, Milli takimda sonu gelmis iken klubünde de verimi tartisilir olup topun agzinda olan Kuranyi'yi, en pahali ve en kötü transfer diye adlandirilan Farfan'i, Rakitic'i, ismini onunla duydugunuz Scmidt'leri kosturmak, her türlü yükleme yapmak imkan dahilindedir ama basariyi yakalamis ve her yerden teklifler alan futbolculara ayni sekilde itaat etmesini bekleyip onlarin yukarisinda olmak kolay degildir. Wolfsburg'da isimsiz onca yildiz oyuncuyu yukari cikarir iken Dünya Kupasi da kazanmis milyonlarlarca dolara patlamis Zaccardo gibi italyan oyunculara etkisi olamamistir. Bayern Münih dahil kovuldugu bütün kluplerden futbolcu isyani nedeniyle gönderilmistir. Hoeness onun iyi bir teknik direktör oldugunu kabul eder ama belirtilen nedenlerden dolayi uzun süreli bir basarinin Magath ile yakalanamayacagi görüsündedir bugün dahi.. Ve Magath Wolfsburg, Bayern, Stuttgart gibi basarili oldugu kluplerde ücüncü yilini dolduramamistir.. Daha da önemlisi bu hafta rakibi olan Van Gaal'den en önemli farki takimdan gittikten sonra geriye cok da bir sey birakmamasidir ve fakat görevde kaldigi süre boyunca size kazandirdiklari cokca zaman yeter de artar bile.. Lakin o basarilarla kutsanan oyuncular da kademe atlamasi nedeniyle eskisi kadar itaatkar olmadiklarindan dolayi ücünün besinin bir araya gelip de sizi görevden almasi, size acik bir sekilde suikast düzenlemesi de kacinilmazdir. bugün Galatasaray'da da olacak olan ve hatta gerceklesen asagi yukari budur.
Magath, isbilmez yönetimlere taktiksel olgunluga erisememis futbolculara ilac gibi gelir ve bu acidan Galatasaray'in ya da Türk kluplerinin vazgecilmezi olabilir. Lakin baskanin futbol yönetimi konusundaki otoritesini de elinden almasi nedeniyle misal Fenerbahce ile ne kadar anlasabilecegi süphelidir. Oyunculardan istedigi Türkiye Süper Ligine göre kotarilmasi ihtimal dahilinde olan eylemlerdir. Basarisi
gerekli kosullar saglandigi zaman kacinilmazdir.!
Stuttgart'i düsme potasindan alip Sampiyonlar Ligi vizesi aldirmis olabilir. Bayern'e iki sene üst üste duble yaptirmis ve bu acidan bir ilke imza atmis da olabilir, Wolfsburg gibi tarihinde besinciligi dahi olmayan bir klubü sampiyon yapmis da olabilir.. Isimsiz futbolcularla gün itibari ile Sampiyonluga kosuyor da olmasi da süpriz degil. Tüm bunlar size gelir gelmez basarili olacagi anlamini tasimiyor.
Magath'i alip transferi kendiniz yapmaya calisir, otoritesini sarsacak sekilde oyuncularla iliski kurmaya calisan Feldkamp döneminde oldugu gibi baskanlar olur, iki ay sonra kovulabilir düsüncesini oyunculara yayip yine otoritesini sarsacak kosullari yaratirsaniz her yerde basarili olan gelir siz de basarisiz olur. Gariptir ki ona gerekli kosullari hazirlamakla mükellef olan insanlar kendi basarisizligini degil de hocanin Türkiye'ye uyum saglayamadigindan ya da futbolu bilip bilmedigi konusunda tüm dünyaya ters düsecek seklinde fikir yürütürler..
Mesele Skibbe, Rijkaard ya da Gerets de degildi. Feldkamp dedigin hoca sana bir yilda dört kupa kazandirmis, Almanya'da sampiyonluk görmüs üst düzey bir hoca idi. Ve fakat yildiz oyuncularla arasi olmayan hocanin eline Lincoln'ü verirseniz, Teknik direktör-Oyuncu iliskisi konusunda son derece disiplinli olan bu hocaya arkadan oyun cevirirseniz istifa eder, onca paraya aldiginiz oyuncunun yildizini söndürür vesaire.. Basarisiz olur ama bu hocadan degil neyi aldiginin bilincinde olmayan, "avrupada ismi var" demekten baska analize girismeyen yönetimlerin sportif direktörsüzlügünün ya da futbol aklinin yeterli olmamasiyla ilintilidir.
Van Gaal ise basari acisindan poh pohlanarak en üst seviyeye cikarilan Mourinho'dan hicbir eksigi olmayan bir hocadir. Ajax ile UEFA kupasini da Sampiyonlar Ligini da almis bir hocadir. Gitmis La Liga da üst üste iki yil sampiyonluk yasamis, Alkmaar gibi bir takima sampiyonluk kazandirmis ve her bakimdan kendisini her alanda ispatlamis bir hocadir. Bu demek degildir ki size gelir gelmez basarili olacaktir.. Buna bakip ismi aliyorsunuz ve onu basariya götüren kosullari distalayip hareket ederek basariyi engellediginizin farkinda olmayarak sucu yine hocaya atiyorsunuz..
Van Gaal bir kere Hollandalidir ve bu ülkenin ekolünün güclü bir temsilcisidir. Magath'in tam zittina yönelik bir oyun anlayisi vardir. Bizim ülkemizde yetismis oyuncular ne kadar Magath'in istediklerini sahada yapabilecek yetkinlikte iseler o kadar da Van Gaal'den uzak bir anlayisa sahiptir.
Van Gaal, sahanin icerisinde olagelen her türlü kimildayisi kontrol etmek ister. Bir oyuncunun kosu yolunun mesafesini dahi öncesinden belirleme cabasi icerisindedir. Istedigi sistemi sahada uygulayabilmek icin cok ciddi bir süreyi ister onlardan.. Biyografisinde de dile getirildigi gibi o bütün kluplerden kovulmaya ramak kala basarili sonuclar almaya baslamistir. Son derece disiplinli bir hocadir. Iniesta, onun döneminde yukari ciktigindan bahseder iken yanlislikla calan bir cep telefonuna verecegi tepkiyi hayal bile etmek istemezsiniz diye belirtiyordu. Bu onun amatörlüge ve is disiplininden yoksun olan insanlara olan tavrini aciklamasi bakimindan yeterlidir.
Ülkeye uyarlarsak amatörlüge kesinlikle prim tanimayan, is ahlaki cok iyi olan ve son derece profesyonel alanlarin icerisinde ancak basarili olabilecek bir yapisi vardir. Almanya gibi pek cok bakimdan üst düzey yönetimlerin oldugu yerde dahi pek cok konuda sikayeti olan bir hocanin ülkede calistigini hayal dahi edemiyorum. Burada gecirecegi zamanin yarisini futbolcularina/basina ayar vermekle gececektir ve oyuncularla iliski acisindan Rijkaard-Skibbe ekolünün tam zittinda yer alir.
Sistem hocasi olanlarin en önemli istedigi yetenek degil taktiksel konuda belirli olgunluga ulasmis taktiksel disiplini olan oyunculardir. Bugün Pranjic degil de Badstuber orada oynuyorsa bunun temelinde oyuncular arasi yetenek degil Badstuber'dan Stuttgart okulunun kurucularindan olan rahmetli babasindan kendisine miras kalan taktiksel olgunlugu yatar. Thomas Müller cok yetenekli oldugu icin degil soguk kanli yapisi ile teoriyi sahaya digerlerinden cok daha iyi pratize edebildigi icin Van Gaal'in vazgecilmezidir. Burada bir kiyas yapacak olsak oyunculardan beklentisi acisindan Magath neyse onun tam zitti Van Gaal'dir. Taccardo, italyan basinina Wolfsburg ile tek bir taktik idmani yapmadigidan bahseder iken abarti olsa da ne demek istedigimi cok iyi anlatan bir demecidir. Fizik-Kondüsyon ve Taktik savasimidir Magath-Van Gaal ve secim yapar iken bu gibi kistaslari göz önünde bulundurmazsaniz bugünkü Rijkaard konumu da kacinilmaz olacaktir.. Her ikisinin ortak noktasi otoriter olmalaridir ve yine bu bizim ülkemizde o kadar da kolay degildir.
Iki basarili Hocanin da olasi Türkiye maceralari "basarisiz" olarak sonlanabilir ve inanin bana henüz buraya gelmeden söylüyoruz ki mesele teknik adam ve oyuncular degil tüm bunlarin yönetimini beceremeyen kluplerin futbola amatörce bakisidir.