

Hakkında bugün BirGün'e yazdım..
Şuradadır.Başlangıçta bir süre bocalar. Eğitim aşamasıdır. Topsuz antrenmanı azdır ve bu sıklıkla eleştirilir. Barselona futbolu diye övülmez dalga geçilir skorlar değişirse tersi olur. Pasa dayalı bir yolculuğa hazırlar takımını. Taktik disiplin diğer detaylardan daha önemlidir. 32 yaşında Dortmund'da iken bugün genç milli takımın başında olan Freund'u tribüne yollamıştır istediğini taktiksel açıdan gerçekleştiremediği için.. Diğer türlü taşkınlıkları da bir o kadar kolay affeder, insandır olur der.
Takımın çehresini değiştirir. Onun takımlarını izlemek her daim keyif vermiştir bana. Set hücumları kurar ve tam bir bilinç ile karşı sahaya doğru adım atar ama bir yerde sonucu da yetenek belirler. Gekas kadar iş yaptı Lincoln kadar başarılı oldu. Bana göre zamanla kapattığı ve fakat çok önemli bir eksikliği söz konusu: Yarışmacı olmayan karakteri.. Oynattığı futbol onun imzasını taşıdığı andan itibaren taraftarları keyiflendirir iken bu rekabet ortamına göre oldukça naif kalan karakteri sorunları çözemez, sonunu hazırlar. Geçmişe göre daha sert ama yine de yeterli değil. İster futbol ister karakter.. Neresinden bakarsanız bakın Bülent Uygun'un tam zıttında yer alan bir adamdır. Doldur boşalt ya da on kişi savunma olmadı vur kırla değil futbol oynatır ve fakat diğeri çokca sonucu alır iken Skibbe'de galibiyet daha güzel gerçekleştirilir ve fakat daha zordur. İşler tıkırına girerse güzel futbol ve goller sonucu gelen galibiyetler hali hazırda beklenilendir. Bu bir zaman gerçekleşiyor ve fakat asli sorunu bir yerde bir sorun çıktığında futboldan bağımsız onu bir şekilde çözememesidir. Dolayısla en başında yanına Türk olan doğru yardımcılar atanması gelecek adına önemlidir.
Frankfurt'u düşürdü de perişan etti v.s. yok öyle bir şey. Her şey olup bittikten sonra yazılanlardır aslolan. Sitelerinde taraftarlarının da yazdıkları gibi aslında Frankfurt takımı yenilenemeyen kadrosuyla her zaman küme düşme adayıydı. O takımı aldığında zaten küme düşmekten son anda kurtulmulştu. Sadece Skibbe ile birden Avrupa macerası ihtimaline doğru yürüdü bir buçuk yıl boyunca.. Sonra o 9 maçlık golsüzlük serisi sona erdirdi her şeyi. O gidince takım tek bir galibiyet dahi alaman düştü. Zira kadrosuzluk ve yanlış transferler sonucu (Caio, Fenin) defansif oyuncularını ofanslaştırmak zorunda kaldı. Yoktan var etti, öğretti.
Vidal'ından Castro'sundan Kiessling'inden Adler'inden Wolfsburg'un aldığı Ochs'a kadar Schwegler'e kadar pek çok oyuncunun kariyerinde önemli bir yer tutar. Türkiye gibi bir ligin içerisinde futbol adamlığından ziyade herhangi bir kulubün altyapısı aslında ona göre daha uygundur. Zira yarışmanın/rekabetin koşullarının dışında mesele saf futbol olduğunda o en iyilerinin arasındadır.
Misal Tuchel daha iyidir. Neden ? Futbolu daha iyi bildiği için midir? yok değil. Tuchel kaba bir deyimle maççıcıdır sistemci değil. O maçı almak ister ve Skibbe'de olmayan hayvani bir motivasyon gücü söz konusu. Maç planı yapar ve bu onun en önemli kozudur. İki benzer onbiri arka arkaya göremezsiniz. Koşullar, sakatlıklar ve türlü türlü durumları avantaja çevirebilir. Şarkı türkü dinletir Haka dansı yaptırır. Devre bitmeden o devrenin önemli kesitlerini kenarda videoya alan adamı vardır ki devre arasında daha etkili bir yönlendirme yapabilmesi için.. İkinci yarıda bazen skor 3-0 aleyhine olsa dahi 4-3 alabileceğine inanır ve çokca da almıştır da.
Skibbe uzun sürece yayar sistemi yerleştirir. Sistemine güvenir ve onda başarısız olduğu dönemde dahi ısrar eder işletesiye kadar üzerinde titizlikle çalışır.Van Gaal'in pek çok açıdan benzeridir. Makinalaşır bir süre sonra yerleşim ve düzen.. Başlagıçta bocalar ama kısa zaman sonra bir Skibbe takımı kolay kolay karşı tarafa ezilmez. Topa sahip olma oranında yükseliş gösterse de bu maalasef en azından Frankfurt'da pozisyon üretimine yansımamıştır yeteneksizlikten dolayı.
4-2-3-1 oynatacaktır ve fakat bu taktiğin sahaya dizilişten öte benim için bir anlamı yoktur. Eldeki kadro ve toplam kadro gücü doğrultusunda ofans-defans dengesinin gözetilmesi sonucu çok fazla farklı versiyonları mevcut. Galatasaray'da Lincoln-Arda-Kewell-Baros klanı gezgin ve sürekli yer değiştiren idi.. Frankfurt'da ise Ochs-Kohler-Schwegler-Meier ise merkez forvetten kopuk ama aynı şekilden onu besleyecek bir birliktelik sağlıyordu. Mesele 'Merkez forvet' Batuhan'ı beslemek olduğu vakit gidiş yolu bekler üzerinden oyunu kenarlara kaydırıp kenar organizasyonlarına öncelik tanır. Leverkusen'deki Kiessling'in ya da Frankfurt'daki Gekas'ın ve hatta 2002 Almanya'da Klose'yi yıldızlaştıran performansların çıkışı bu şekilde olmuştur ve onun becerisi de kalesinden diğer kaleye olan yolculuğun sakin ama tam bir bilinçle yapılıyor olmasıdır. Burada Alman hocanın kurduğu düzen, taktik anlayış ve disiplin farkını ortaya koyar. Klasik on numara olmadığı vakit ayağı biraz top yapan ikinci forveti Halil'de olduğu gibi on numaraya yerleştirebilir. Maç içerisinde 4-4-2 dönüşümü sıklıkla görülür. Kabaca mevkilereden bağımsız 4-5-1 geçmişine bakıp beklenilen dizilim..
Löw'e benzetirim ben onu. Löw Stuttgart macerasında çok iyiydi Skibbe-Galatasaray gibi ama UEFA finali hariç lig başarısı yoktu. Stuttgartlılar bu dönemi Galatasaraylılar gibi unutmaz. Fenerbahçe'ye geldi ve arkasından da Adanaspor'a.. Klinsmann onu yanında istemeseydi kimse bugün Löw'den bahsetmeyecekti bile.. Skibbe'nin Voller ile kurduğu birliktelikte olduğu gibi Löw de Klinsmann ile.. Bu gibi teknik adamlar eski futbolcu değil. Biraz başarısız olursa silinir giderler.. Karizmaları büyük takımlar için yeterli değil. Klinsmann gelsin Bayern faciasına rağmen bugün yine iş bulur ama diğerleri zor.
beklentim: Bir süre sonra güzel futbol ve galibiyetlerin alınması. Ama o bilindik bocalama dönemi yine gelecektir ve küme düşme tehlikesi olmadığı vakit Eskişehir'in bu süreci bir şekilde teknik direktöründe ısrar ederek geçiştirmesi. Löw gibi belirli bir karizmayı elde ettiği gün başlayacaktır Skibbe dönemi.. Ya da silinip gidecektir. Göreceğiz..
(ikinci takımımız Eskişehir olmuştur bile)