
96'da tanışmıştım.. Bir dershane önü arkadaş ziyaretinde otuz saniye sonra hayatımı değiştirecek olduğundan habersiz başlamıştı her şey.. Araya çok şey sığdırdık aslında. Anlat anlat bitmez şeyler.. Borges derdi ya '
biçimlerim ve ölümlerim sayılamayacak kadardı' diye.. İşte hepsine tanık olmuş tek insan olarak kaldı öyle..
Sene 2010 ve İstanbul'a onunla başladım ve onunla da sonlandırdım..
Araya kimler sığmadı ki ?
Bülent Timurlenk, Coşkun Çelik, Mustafa Sapmaz,Parma Maniac,İch, Arvo,Noat Samisa, Onur Erdem, Mehmet Çelik,Varol Döken, Ahmet Orhan,Uğur Karakullukçu, Herbokubilenadam,Atahan Altınordu,Eray, Sözen, Ata İsmet Özçelik diye giden bir liste var. Aklıma gelmeyenler daha fazladır sanırım.
Bir şekilde 'hey burdayım' ben diyen hemen herkesle görüşmek istedim ama vakit ve trafik daha fazlasına izin vermedi.
Yazdığım gazete
BirGün'ü, sık sık konuk olduğum radyo olan
Lig Radyo'yu ve nedense calışanların coğunluğunu tanıyıp sevdiğim
NTV Spor'u ve arkadaşlarımın çalıştığı
Galatasaray Dergisini yakından görme imkanına sahip olduk ki çok keyif aldım ben..
..öyle ki bu insanların hiçbirisi ile ilk defa görüyormuş hissini yaşamadan konuştuk, ettik.
Araya bir ASY bir de İnönü sığdırdık..
Daha ne olsun ki ?
Eksik kaldı bir kaç bir şey..
Alper Öcal son anda gelemedi mesela..
Noat ve
Parma ile ikinci kez görüşmeyi ve daha konuşulabilir bir ortamda futbol içip sarhoş olmak istedik..
Onur Erdem'in hediye ettiği kitabı da yanımda götürmek isterdim eğer o giderken yanında götürmüş olmasaydı ya da
CoşkunÇelik-İchgillerle bir kez de Beyoğlunda görüşüp.. Keza
Voodoogirl'ün buluşmaya az kala yaşanılan kimi talihsizliklerden dolayı gerçekleşemeyen o görüşme..
Vakit işte.. Buna da şükür.
Ben samimi bir şekilde söylüyorum ki tek bir insan konusunda dahi hayal kırıklığına uğramadım. Bu çok güzeldi..
Hissiyatlar konusunda ise sonra.. Şu an etkisindeyim ve dışarısına çıkıp olan biteni kavrayacak durumda değilim. Sanırım hepsi için çok çok zamanım var..
30'undan sonra başka bakarsın biraz hayata. Çok uzun gelmez eskisi gibi mesela.. Burada iken sık sık Türkiye'ye gideceğimi sanırdım ama 6,5 yılda iki defa işte. Bir daha olur mu ya da tutup ordan bir ev mi ararım kendime bilmiyorum.. Yaşam bu. Bir kez olsun bunca zamanı paylaştığım insanları görmek beni çok mutlu etti.
Gerisi teferruat.. Onlara da ilerleyen zamanlarda..