
Berlin'e ucak ile gitmeyi hicbir zaman düsünmedim. Zira yolculuk da alinacak olan hazzin önemli bir parcasiydi. Her ne kadar ucak yolculugu cok daha ucuz ve en önemlisi cok daha zahmetsizce olmasina ragmen.. Aslinda bileti aldigim Augsburg Ultraslan'i kurma girisimlerinde olan grup ile beraber muhtesem bir otobüs yolculugu yaparak Berlinde olup cok daha baska planlar icerisinde olacak iken Eniste'yi kiramadik onunla gidecek seklinde planlar yaptik zira o bu blogun en gizli kahramanidir.. Bir sekilde üstelik VIP olan bundesliga biletlerinden ikinci Bundesliga maclarina kadar bize sagladigi imkanlar bir yana(Reklam verdigi sari sayfalarin ikramidir ona da ) , sürekli Bundesliga tarihi üzerine yapilan muhabbetlerin sonucu buraya giren onca postun yaraticisidir.. Özellikle bizim eksikligini cektigimiz 1990 öncesi Bundesliga tarihine dair muthis anilari, tespitleri ile her daim saygiyla anilasi bir insan olmustur nazarimda, tuhaf kacacagini bilmesem suraya fotografini koyar günde üc kez tapardik kendisine, o denli önemli bir insanogludur hayatimda.. Ama iste aksilik ya, isi ve gereksinimleri arkadan bastirdi ve son anda bizi yalniz birakmak durumunda kaldi. Simdi düsünün, elinizde iki bilet, arabanizda bir depo benzin ve saat iki gibi bu haberle yikilmis insanoglu kendisine yolculuk arkadasi ariyor.. Hemen hemen bütün tanidigim simalar cok baska sekilde maca istirak etmis coktan Berlinde olup telefonlar acmislar bile.. Bu durumda ortaya süper kahraman insanoglu A. cikiyor..
Gecen cuma aksami gecenin bilmem kacinda Bay A'dan telefon geliyor:
"Koblenz, 450 km, yarim saat is, sabaha kadar Frankfurt, hic gitmedik hem, tamam ?"
tamam diyoruz ve simdi sira bizde:
"Toplam 1100 km, Hertha-Gs maci, Munihden bes dakika icerisinde cikip burada olabilecek isen eger ?"
Tamam diyor.. Böyle basladi aslinda futbola cok fazla ilgi duymayan ve fakat benden daha gür bir sekilde tezahürat yapip stadin icerisinde hepimizden daha fanatik kesilen ve kesinlikle öyleymis gibi degil, aynen öyle oLan.. Organize eksikliginden dolayi yer yer "lorke lorke" tezahuratini tek basina baslatip amigoluk yapan, soludugu havayi sonuna kadar icine cekmeyi berebilen bir insanoglu.. Blogun ilk okurlarindan..
Iki kisinin kendine has yasadigi bu siradisi yolculuk hikayesi
karalamalar kismina kalsin ama sunu soyleyebilirim ki doksan dakikada alacagim hazzin her saniyesini her daim icimde hissederek km km ilerlemek, henüz macin baslamamis oldugunun bilincinde 500 km yol tepmek nerden baksan tarifi imkansiz bir duygudur.. ve aslinda aslolan da belki de budur.. Karli yollari asip geldik bir sekilde stadin önüne..

Maca girmeden bes dakika öncesi.. olimpiyat stadinin bu girislerini görünce aslinda Alianz Arena'nin muhtesemligini anladik.. Stadin kapasitesine göre bir giris/cikis trafigi ayarlamak neden bu kadar zordur onu bilmem.. Stadi yapan insanoglu elbet bir gün o stadin dolabilecegini ve ona göre bir düzenleme yapmasi gerekir iken cektik baya kapilarda.. IOnca yolu onca aksiliklerin arasinda her seye ragmen bir saat öncesi gelmeyi basarabilmis iken az daha maci kaciriyorduk.. Baska acidan Arena'ya göre cok daha fazla Futbol kokuyordu belki ama inanin hem Arena'dan hem de Berlin Olimpiyat stadindan daha muhtesemi Nürnberg'in yenilenmis stadidir.. Her seyin disinda "futbol" kokan bir stat..

Seyirciler yeteri kadar ilgi göstermisti. Yanimdaki Danimarka Ultraslan, digeri Stutgart, Belcika diye giden sehirler.. Ultraslan Avrupanin organize ettigi kale arkasindaki kucuk grup haric toplamda birliktelik cok fazla bu yüzden yoktu.. Berlin seyircileri sadece kendi kalearkasina ait toplamin azinligi konumundaydi ve fakat sayica az olan bu grup cok daha organize ve güzel isler cikartti her ne kadar yaptiklari her türlü tezahuratlara karsilik buyuk bir ugultu ile susturulmus, sindirilmis olsa da iyidiler.. Baska acidan gercekten tuhaf bir durumdu. Berlinin kendi stadinda deplasman maci oynamasi ama futbolcular genelde memnundu zira seyircidir maca renk katan ve o stat bu sene belki ilk defa bu kadar seyirci ile oynuyor, son bir kac yildir seyirci küs takimina..
Dönüste benzin almak icin ilk benzinlige girdigimde görüntüye inanamadim.. Bir benzinlikte bu kadar kuyruk olamazdi ve plakalar ilgi cekiciydi.. Danimarka,Hollanda, Belcika,Münih.. Isvicre, Avusturya.. Benzinlik tikanmisti ve bir saat cikamadik, giris cikis, cikis da giris olmus kipirdayamadi ama baska acidan iyi oldu.. Galibiyetin o insanlara verdigi o muhtesem hazzi daha yakindan gördüm.. Bu galibiyet inanin bana bu kadar insan icin cok sey demekti.. Hele ki Berlinli gurbetciler icin.. Öyle ki Berlini gezen insanoglu( -ibrahim tatliseks-) sehrin tanimi icin su ifadeyi kullaniyor..
"cok fazla alman var"

(fotolarin hepsi yanimdaki Bay A.'dan..)
Ne olursa olsun en önemli fark olimpiyat stati olmasidir. Bir sekilde cok sey muthesem olsa da bu seyirciler ile saha arasindaki mesafe biraz olsun azaltiyor keyifi.. Augsburg'daki Galatasaray cemiyetine katki olsun babilinden buradan biletleri aldik ama bilseydik ya Kalearkasindaki coskunun icerisine ya da merkezde bir yer secerdik kendimize.. Misal ikinci yari Galatasaray kalesinde olan pozisyonlari biz göremedik desek yeridir.. Oysa ben ayni yerde Bayern macini seyrettim Arena'dan, saniye saniye maca hakim olarak... Hem o coskunun ortasinda hem de maca tamamen hakim sekilde.. Ve yine diyoruz ki Arena, görünürden cok cok daha "kaliteli" bir stat.. Mimarisinden giris/cikisina kadar.. Otzurdugunuz her yerden stadin tamamina hakim olabilme acisindan esi benzeri yok sanirim..

Lincoln Kaptan cikti.. Biz delirdik tabi , hele ben.. Ama yine de su soru aklima takildi. Sabri'nin onayi alindi mi ? Bu takimdan en cok kaptan olmasini istedigim insan Arda ve Lincoln'dür ama baska acidan Sabri'ye de kesinlikle en cok yakisandir ve merak ediyorum ayrintisini.. Simge olarak mi verildi yoksa belirli bir karar sonrasi mi atandi.. Baska acidan cok yakisti kesinlikle.. Ama eger ki Sabri ezilip gecilmisse hic hos degildir.. Ben, sadece bir maclik oldugunu, simgesel/mesaj kaygili oldugunu düsünür iken teknik adamin aciklamasi daimi ücüncü kaptan gibi oldu..

Su an Berlin'in kalearkasinin bittigi andir arkadaslar.. Su zamana kadar cesitli güzel organizasyonlar gercekelstiren ve nedendir bilmem trampetlerin sesleri tüm stati bastirir iken su saniyeden sonra capun turistlere dönüp sakur sukur foto cekme derdine düstüler ki bir daha tezahurat filan da hak getire..Maglubiyeti aslen su anda kabullenmislerdi.. Maca gelirsek:
Hep elestirdigim teknik kisirsizligi nedeniyle cok yüklendigim adam olan Baris Özbek'e hayran kaldim.. Mücadele etmek, kosmak baska bir isdir ama bunu sanat gibi icra etti saha icerisinde. Sonrasinda izledigim bütün yorumcularin, Hertha Berlin teknik adami Favre'nin bu yenik ilk yari oyununa söyledigi tek neden suydu: Onlar bizden ortasahada her zaman bir kisi fazlaydi bu da kötü oyunun en önemli nedeniydi..
Simdi diyorsunuz ki iki forvet oynayin.. Forvetleri ikileyince malasef daha fazla hucum yapmiyor takim. Iki forveti olan takim, her daim cok daha fazla atak yemeye zorunlu kilimistir. Baska türlü rakip atagini, o atagin aldigi süreyi de kendi hucumuna dönüstüren bir orta saha.. Hangisi daha iyidir ki ?
Hertha Berlin baska acidan sahasinda her daim kötü futbol oynamistir. Toplamda bir deplasman takimidir ki oyunculari da "Kendi sahanizda deplasmanda gibi oynacaksiniz, ne diyorsunuz" sorusuna "bizim icin daha iyi, biz zaten deplasman takimiyiz" diye cevap vermislerdir. Aslinda Berlin sonuc takimidir, takir takir top oynamamistir bugüne kadar.. Misal Leverkusen,Hoffenheim ya da Bremen gibi degildir, kötü futbol ile cok ilginctir kazandilar hep.. Kontralarla, deplasmanlarda.. Leverkusen macinda doksan dakika varlik göstermediler ama son anda bir gol atarak Leverkuseni en formda oldugu dönem yendiler.. Ayni sekilde Stutgart'i sahasinda. Ama zayif halka dedikleri Bielefeld'i kendi sahasinda yenemediler.. Velhasil bu oyun bekledigimdi ama baska acidan hem yüklenirken Hertha'nin sonunda bir gol bulup galip gelecegi sürprizini de yan cebimde tutuyordum..
Galatasaray diri orta sahasina eklemlenebilen muhtesem on numarasi ile güzel bir maci geride birakti. tartisilan pozisyonlar var. Alman spiker televizyonda Lincoln'un pozisyonuna "penalti" derken baska acidan bize verilen penaltinin bir benzeri rakibe verilmemis.. Sonuctan bagimsiz kimse konusamiyor malasef. Galatasaray Metalist macinda da ilk yarim saat haric iyi futbol oynadi.. Son saniyede bireysel hatadan gelen gol yorumlari ters köse etti. Hem Metalist ve ayni zamanda Berlin macinda ortaya cikan cok önemli sorun forvet sorunudur. Burada Baros'un özellikle Berlin macinda iyi oynadigini belirtir iken toplamda özellikle kanatlarin beklenildigi kadar etki yapmamasi pozisyonsuzlugun en önemli nedenidir.. Eger ki Kewell yer yer forvetimsi oyun yapisini benimsemeyecekse cok buyuk zarar veriyor takima. Tek forvetli oyun yapisinin en önemli özelligi aciklarda oynayan ve on numaranin oyuna "gol" olarak katki saglamasidir.. Galatasarayda Baros dahil cakili forvet görünümünde kimsenin olmamasi yer yer muhtesem bir sekilde ilerleyen takimin kenardan orta yapacagi sirada "ulan iceride kimse yok, kime ne yapacam bari suraya pas atayim" dedigi cok olmustur..
Bu hem kanat oyuncularinin özellikle Kewell'in yeteri kadar iyi performans saglayamadigindan kaynaklandigi gibi teknik adamin bu konuda organizasyon olarak takimin durumundan sorumlu oldugunun da altini cizelim. Ben illa ki cift fovet, üc forvet derdinde degilim. Öyle olursunuz ki forvetsiz en iyi hucumu sizin takiminiz yapar. Mesele Organizasyon, mesele pozisyon zenginligini saglar iken disiplinli ve organize bir sekilde ataga kalkmaktir. Takim cift forvet olmadigi icin golü bulmakta zorlanirken orta sahada tuttugu bir fazla adami ile hem rakibi oynatmiyor ve ayni zamanda da bir degil bes kere rakip ceza sahasinin önünde bitiyor..
Iki forvet oldugu vakit hem rakip daha fazla üzerinize gelecek, ataklari kesmekte zorlanacak ve ayni zamanda daha az hucum demektir. Bunun cesitli cözümleri var ve bunlardan birisi ortasahadaki defansif orta sahalarin iki kisilik oynamasi, forvetin ikilenmesi olur iken baska bir cözüm de diger orta sahalarin golcü kimligine bürünmesi, Baros'u rahatlatacak girisimlerde bulunmasidir.. Cözüm icin bekliyoruz simdilik ama cok acik bir pozisyon üretme sorunu oldugu ortadadir.. Bu yüzden metalist macinin kaza golünün telafisi olmamistir ve yine bu yüzden cok iyi oynanilan Berlin macinin gol pozisyonu cok da fazla degildir..

Cok hosumuza gitti kareledik bunu da..
Baska acidan sayginligi da Galatasaray takimi tekrardan elde etti.. Türkiyenin "Bayern Munih"i denildi. Galatasaray bu, cok da buyutmemek gerekir maglubiyeti denildi.. Cok sey denildi isin acikcasi. Hem Benfica ve ayni zamanda bu mac ne olursa olsun yitirilen sayginligin biraz olsun geri kazanilmasi acisindan cok önemliydi..
Ve artik 2000 ruhunun gölgesi takima zarar veriyor bunu da gördüm seyircilerin bakisinda.. Galatasaray rakimi bu yüzden hem oyuncusuna hem teknik adamina toleranssiz.. Bu yüzden sampiyon olmus hocalarini bir bir göndermekte cekinmediler.. Hepsi Avrupa macerasina göz atti, hemen hepsi ya 2000 yili ya da hic dedi.. Oysa 2000 yilindan önce 4 yil Sampiyonlar Ligi macerasina göz atsak, bir üst tura cikamayisimizin alti cizilse, yillar sonra oturmuslugun ve istikrarin gücüyle UEFA'ya giden yolu cizmis oldugumuz hatirlansa cok daha iyi olacaktir.. Skibbe henüz günü kurtarmaktan gelecege dogru adim atamiyor.. Ama bu seyircilerden yöneticilere kadar buyuyen genis bir yelpazenin disavurumudur.. Birilerini suclamak degil ama birileri de "bilincli" bir sekilde adim atmasi, istikrari saglamasi gerekir..
Lin'coooooln... Lin'coooooooooooln.. Lin'cooooooooooooooooooooln.. Lincooooooooooooooooooln.!"
Hayatta hicbir sey "cok fazla" keyifli degildir. Insanoglunun en kötü aliskanligi her seye alisabilir olusudur. Insan her seyi siradanlastirabilir.. Demistik ki cokca kez, bir seyin varligindan alacaginiz haz, yoklugundan dolayi cekeceginiz sikinti ile ilintilidir. Acisini cektiginiz olgunun tadina ancak varabilirsiniz.. Ve siz düsünün ki ben seyrettigim bütün Galatasaray maclarinda duydugum her "Lin'coooooln... Lin'coooooooooooln.. Lin'cooooooooooooooooooooln.. Lincooooooooooooooooooln.!" tezahuratinda aci cekmis adamim.. Bir kez olsun ona katilamayacagim duygusu agir basmis ve her defasinda o taraftarlarin o sesine icimde bir yerlerde aciga cikan bir aci ile karsilik vermisimdir ve belki bu yüzden atkimi atar atmaz stadin icerisinde kendimi bulur bulmaz basladim ..
Lin'coooooln... Lin'coooooooooooln.. Lin'cooooooooooooooooooooln.. Lincooooooooooooooooooln.!"
Sesim kisildi, ikinci yari sadece önümde yaptigi o muhtesem calim yetti aslinda ama baska acidan tüm takimi cagiran taraftarlarin sesine Mehmet Topal,Baris Özbek ile beraber cevap veren üc futbolcudan birisi olmasi bir yana tek tek her macta degil de yilda bir görecegi tribünlerdeki insanlari herkesden fazla zaman ayirip selamlamasi yetti artti bile.. Bir ara herkes gitmisti o benim önümde egiliyor, biz ona egiliyorduk..
Yasi gelmis, liderlik edecektir bu takima. Biraz abartip nasil ve kime orta yapacagini sabri'ye söylemesi cok da iyi degildi ama "liderlik cabasi" takdire sayandir yine de..
Baska acidan Hakan Sükür gibi ona baska baglanacaktir Galatasaray taraftari. Cok kimse farkinda bile degildir ama Hakan Sükür'e olan sevginin altinda yatan onun galatasarayliligindan ziyade bir baska yerde kabul görmeyisi olur.. Elestirilisidir. Bu yüzden destek veren seyirci her hakan sükür golünde hakli cikmistir ve sokaklara cikip baska bagirmistir. Ben onlardan birisiyim. Seyrettigim hicbir Galatasarayli golcü Hakan Sükür'den attigi golden daha fazla sevindirmemistir beni.. Simdi belki de bu yüzden Lincoln..
Hicbir sekilde saygisizlik yapmadigi halde bir sekilde yüklenebilecek acik buldugu icin sevinen onlarca insanoglu var.. Bakin bunlar onun saygisizlik yapmadigini, her macta bu ve benzer hareketleri yaptigini ekranlardan görüyor.. Bir bosluk bulup top sektirmedi o.. en gergin mactan en önemli zaman dilimine kadar her daim estetigin pesinde kosan adamin zamanlama acisindan yasadigi sorundur sadece ve elbette sokak futbolunun son yildizlarindandir.. Bunun cok iyi farkinda olanlar ve , üzerine hicbir sekilde saldirma hakki olmayan Arica'nin yaptigi saygisizligi es gecenler, Toroglunun "ben olsam sakatlardim" gibi sakat aciklamalari ve sakatlamaya yönelik motivasyonlari üzerinde durmayan insanlar, Lincoln'un top sektirmesini etik acidan kusurlu buluyorlar..
Dicem su ki bu insanlara;
Sahtekarsiniz.. En ala saygisizliga ses cikarmayip burada bik bik öterek ikiyüzlülügünüzü gösteriyorsunuz ama bilin ki bu yaptiginiz onunla seyirci arasinda varolan baglari güclendirmekten öte bir islevi olmayacaktir.. Öyle oldu da.. Bir gün Alisamiyen stadinda da..
Lin'coooooln... Lin'coooooooooooln.. Lin'cooooooooooooooooooooln.. Lincooooooooooooooooooln.!"
demek üzere bir kac postu ayni anda islemenin ve 1100 km'nin yorgunlugunla...