
Schalke için Neuer neyse Dortmundlular için Nuri de odur. Kaderleri de bu açıdan birbirlerine benzedi. Nuri'yi buradan koparacak iki takım vardı ve onlardan birisi de kapısını çalınca gitme seçeneğini işaretledi. 6 yıllık sözleşme ve yıllık 4 milyon brut 2.5 net.. Hayırlı oLsun.

Dortmund taraftarlarını ise ayrı bir şekilde değerlendirmek gerekir. Bundesliganın deyim yerindeyse en 'Romantik' taraftarlarına sahiptir ve bu yüzden kesinlikle anlayışla karşılamıyorlar. Kale arkası dediğiniz kesim burada aslında her hafta maçlarına giden 80 bin kişinin tamamıdır. Burası Bundesliganın özel alanı. Şehrin kendisi bir futbol kulubüne dönüşmüş durumdadır. Hemen herkes Nuri'nin öncesinde söylediği sözlerini paylaşıyor
(taraftarlar benim kararımı biliyor) ve neredeyse hain olarak algılanır durumuna geldi. Başkası değil Nuri olduğu için bu böyledir. Misal bu takımda en çok sevilen isim olan Sebastian Kehl'i özel kılan çok iyi durumdayken aldığı teklifleri reddedip Dortmund'da kalmasıdır. Nuri'den de böyle bir tavır bekleniyordu. Koca Real Madrid filan sizin algınız, burası Dortmund ve gerçekten de başka.. Genel bir çerçevede taraftarlar da haklıdır zira onların eylemi salt başarıya yönelik olmadı ve küme düşme hattında dahi çılgın attılar.. Sadakat ve benzer beklentilere göre değerlerini oluşturup değer verdiler.. Penaltıyı kaçırınca tüm stat Nuri diye bağırırdı v.s

Real'de oynar mı ?
Daha iyisini gösterin bana.. 22 yaşında. Oyun görüşü ve tekniği üst düzey.. Bu seviyeye sahip oyuncular arasındaki en önemli farkı ise savaşması ve ikili mücadelelerdeki üstün başarısı.. Son vuruşları önünde oynayacak olan Mesut'dan daha iyi. Real'in ilk on birinde oynayacak olup olmaması değil Xabi Alonso ile paylaşacakları görev dağılımındaki konumunu merak ediyorum ve iddia ederim ki Dortmund'daki liderliğine Xabi Alonso'ya rağmen Madrid'de de devam edecektir. Xabi Alonso ile ilerleyen zaman içerisinde sorun yaşayacaktır zira Khedira gibi deyim yerindeyse pislik işlerde değil geriden oyun kuran beyin görevinde de kullanılacaktır. Aslında tam anlamıyla Xabi Alonso'ya rakiptir Khedira'dan ziyade. Sadece başlangıç olarak onun partneri olacaktır ama kısa zaman sonra o kendisine bir partner seçecektir. Zira Alonso'nun kullandığı kornerlerden frikiklere kadar ne yapıyorsa bana göre Nuri daha iyisini yapabilir.. En azından Dortmund'da bunu başardı.
Dahası Real ile Barça arasındaki farkların temelinde bu bölge yatar. Xavi-İniesta'nın ve takımın genel uyumu dışında Pique'sine kadar teknik oyunculardan kuruludur ve tek yönlü oyuncunun olduğu her bölgede Barça rakiplerine fark atar. Bu şekilde Mourinho takımının geri dörtlüsü hariç tamamı üst düzey teknik ve gole yakın oyunculardan kurulu olacaktır. Nuri'yi dünya çapında yapan bir orta saha beyni olmasına rağmen seyrettiğinizde hayran kalacağınız bir savunma/mücadele başarısıdır. Nuri ile beraber Real topu kaptıktan sonra bir başka oyuncu aramayacaktır.. Son derece yerinde ve güzel olduğu kadar akıllı ve karlı bir transfer olmuştur.

Dahası karakteri.. Nuri benim gurbetçi futbolculardan en çok sevdiğimdir. Hamit son dönem röportajları ise beni biraz kendinden soğutmuştur. En önemli farklılıkları ikisinin de Mesut'a bakışı içerisinde yer alan hoşgörü/süzlük. Ne bir gizliden suçlama ne diğerini yadsıyarak gizliden kendi benliğine ve eylemlerine övgü.. yok böyle bir şey. Sadece Mesut'u değil takım arkadaşlarına bakışı da bugünkü şampiyonluğu doğuran etkenler arasında.. Dortmund'un bugünkü birlikteliğinden doğan başarısının da 'Liderlik' payı ile farklı bir katkısı söz konusu. Ben derdi takımdaki herkesin neyi sevip sevmediğini, neyi dinleyip dinlemediğine kadar merak eder öğrenmek isterim. Kenarda sessiz sakin bir insanı içeriye almak için uğraşırım v.s.. Bu genç yaşında o takımın asli lideriydi ve inanın bana mükemmel bir iş çıkarttı hem saha içerisinde hem de saha dışında.. Mourinho da ona telefonda genç yaşındaki liderliğinden etkilendiğini belirtir iken bu sadece saha içiyle sınırlı değildi.
Gerek Türkçesi gerekse de ifadelerinin düzgünlüğü bir yana on beş aydır ispanyolca dersi görmesi ve her dili hakkını vererek konuşmasından sosyal alanlardaki tavrına kadar takdir edilesi bir oyuncudur. Gerçek anlamda gurur duyabilmek için her şey var onda. Ondan bir iyisi benzer özellikte bir oyuncunun kendi ligimizden dışarıya bu çıkışı yapabilmesidir ama inanın bana sosyal paylaşım sitelerinde artık Nuri sayesinde Mesut da tam anlamıyla Türk oldu ve bir Türk olgusu tartışılmaya başlanıldı bile. Mesut'un performansı nasıl Nuri'nin yolunu her bakımdan açtıysa bu ikisinin performansı da yeni Arda'ların Hakan'ların yolunu Madrid'e açacaktır.. inanın buna. Tek bir oyuncunun dahi bu seviyedeki bir takımın içerisinde Türk olarak oynaması sağlam bir reklamı olsa da şimdi bu iki oyuncu ile beraber ayyuka çıkmış durumdadır.. İleride bunun faydasını hem milli takım hem de Türkiye pasaportuna sahip oyuncular görecektir.

İlkay Dortmund'da.!
Hakkında ilk
yazıyı yazdığımda ise tarih 15 Ocak 2008 idi.
Dortmund İlkay'ı bir bakıma Nuri'nin yerine aldı ve fakat görev bölgeleri farklı. Bu açıdan bir beyin almak durumundadır Zorc.. İlkay hocası Hecking'in tavsiyesi ile Dortmund'dan ziyade Jürgen Klopp tercihini yaptı. Şunu da hemen belirtlelim ki çok doğru bir seçim.. Neden ?
İlkay'ın sorunu Nuri'nin aksine defansif olarak oldukça zayıf olması. Dortmund'un bugünkü sisteminde Götze ya da Kagawa'dan bu açıdan farkı yok. O taktiksel anlayış içerisinde ön bölgenin sağında solunda ya da merkezinde kollektif olarak Klopp takımlarınn yaptığı takım savunmasının dışında bir eylemde bulunmadan rahatlıkla varolan o güzel tekniğini açığa çıkacak ortama kavuşabilir. Bunu Bundesliganın içerisindeki başka takımda yapamaz. Ya Magath gibi baklava 4-4-2 oynatan bir takım olacaktı ya da Dortmund gibi defans ile ofansın net bir çizgi ile ayrıldığı kısmen GS'daki Skibbe'nin sistemi gibi oyun anlayışlarını tercih edecekti.. İkincisi gerçekleşti. Seneye üstelik Şampiyonlar liginde parlayacaktır kesinlikle.. 5 milyon verildi bonservisine ve bunu performansı ile hak etmiştir.

Asıl mesele ise pasaport, kimlik v.s
Bence şu noktada ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi gereken Bundesliga performansının neden milli takımda olamadığıdır. Fark budur. Siz hiç tüm sene boyunca kendisini Madrid'e sattıracak performansı sergileyen genç ve yıldız bir oyuncuyu algılayabildiniz mi milli takımınızda? Soru budur..
O kadar çok örnek var ki.. Bundesligada çılgın atan burada sürünür hale gelir iken orta seviyeli Bundesliga oyuncusu ise bu ligin en değerli oyuncusu olabiliyor.
Temel fark nedir ki ?
Sadece Nuri değil zamanında Mesut da gelseydi Meira gibi buradan gönderilirdi ve Ernst gibi misal farklı tarzda oyuncuyu ise başka. Yine İlkay bu değeri asla bizim ligimizde göremeyeceği gibi ligimizde varolan nice ilkay'lar Mesut'lar da biz farkında dahi olamadan harcanıyor. En basitinden idmanlara baktığınızda Fenerbahçeli Özer'in İlkay'dan daha yetenekli olduğunu söyleyebilirsiniz ama eksik olan nedir ki bu durumda ? Yetenek değil bu kesin..
Bu oyuncu bazında ele alınan değişimi ben aynı şekilde teknik direktör olarak da ortaya koyabilirim. Zaten yeni model teknik adamların çıkışının altında da onları başarılı kılacak olan yeni model oyuncuların piyasaya çıkışıdır. Çokca üzerine basa basa bir değişimin yaşandığını söylüyorum ve ileride işlenecek konunun detayı Daum-Magath tarzının aynı şekilde sona ereceğini ve artık salt yeteneğin ve mücadelenin/gazın dışında işbilirlik alanında eklenecek yeni kavramların oluşacağıdır.