
1940 yilinda Isvicre'de oynanilan bir arkadaslik macinda Bayern Münih'li futbolcular devre arasinda tribünde gördükleri su yukarida resmini gördügünüz adama dogru kostular.. Ona bir sey borclu olduklarinin farkinda olan futbolcular hasret giderdiler.. Peki kimdi bu adam ve bugünlerde biraz bu yöne dogru bir kimildama olsa da Bayern'in unutmaya yüz tuttugu bu ismin Bayern Münih tarihindeki önemi nedir ? Biraz geriye, Bayern Münih'in inatla hatirlanmak istenmeyen yillarina geri gitmek gerekir..

Resimdeki insanlar Almanya Bundesliga Sampiyonununu kutluyorlar..
Tarih 12 Haziran 1932. Bayern Münih ilk defa Almanya sampiyonu oluyor.. Bu takimi yoktan yaratmis, 19 yil baskanlik yapmis klup baskani ilk resimde de gördügünüz
Yahudi Kurt Landauer'dir. Sampiyon olmus bu takimin hocasi yüzyilin tekinik adami olarak anilan
Rinus Michels ile boy ölcüsecek kadar kariyer sahibi olacak olan insan

Frankfurt'u final macinda 2-0 yenip sehre kahraman olarak dönen
Yahudi Richard "Little"
Dombi'dir. Ben daha cok baskanindan ziyade bu teknik adamin Nazi dönemi yasanmayip da Bayern Münih'in basinda kalsaydi tarihin cok baska sekilde gelisecegini düsünürüm hep..
Bayern Münih Yahudi bir baskanin yönetimi altinda yahudi bir teknik adam ile beraber büyük bir klup olma asamasina gelip 1932 yilinin Haziran ayinda Sampiyon oldular. Landauer'in hedefi ingilteredeki klupler gibi Bayern Münih'i profesyonel bir klup haline getirmek idi. Peki sonra ne oldu ?

1933 Ocak ayi.. Resimdeki insan Bayern Münih Klubü Baskani Landauer'in enistesi.. Bir Avukat ve boynunda "Ben bir yahudiyim, Naziler hakkinda sikayette bulunmayacagim" tabelasi ile gezmek durumunda kaliyor. Naziler iktidari tam anlamiyla ellerine gecirmis durumda.. Cok degil alti ay önce Bayern Münih klubünde öne cikan yahudi teknik adam ve baskan kahraman degil daha cok hedef konumundalar.
Toplamda
32 sampiyonluk kazanacak olan efsane teknik adam Dombi, gelecek olan günleri daha erken kavrayip ülkeyi terkediyor, Landauer ise Nazilerin zoruyla baskanligi birakmak durumunda kaliyor. Zira Almanyada her sey birden bire degisiveriyor..

Artik futbol da yasam da cok baska.. Bu dönemin icerisine iliskin cok fazla detay aslinda yok. Klupler pek cok belgeye sahip olsa da disariya sizdirmiyorlar. Surada burada yokoldu bahanesiyle bu dönemin icerigi bir sekilde gizlenmek isteniyor, herkes utaniyor.. Bayern Münih haric pek coklari bu dönemde cok ciddi bir Hitler degisimi yasadi. Iscilerin yogun oldugu bölge olmasindan dolayi Schalke'ye verilen destek biraz daha fazla.. Sadece Schalke mi? Nürnberg, Dortmund.. pek cogu. Aslinda kluplerin büyük cogunlugu Naziler tarafindan cok kisa sürede ele gecirilir iken yahudi kökenini koruyan ve bu cok da fazla olmayan üyelerini ele vermeyen sadece Bayern Münih kaliyor geride.. O da 1943 yilina kadar..

1938 yilindaki 9-10 Kasim Yahudi Temizligi operasyonunda tutuklanan Bayern Münih baskani Landauer 33 gün kalacagi Dachau Toplama Kampina kapatiliyor. 33 gün sonra Birinci Dünya Savasinda en önde Almanya adina savastigi icin serbest birakilan Landauer bir faytonun icerisinde ülkeyi terkedip Isvicre'ye yerlesiyor.. Basta da belirttigimiz gibi 1940 yilinda Bayern Münih ile Isvicre Milli takimi arasinda Cenevrede oynanilan macin devre arasinda futbolcular kendilerini sampiyon yapan baskanlarini unutmayip tek tek tribüne gidip hasret gideriyorlar..

Hemen diger tarafa gecis yapalim. La Liga'nin ilk Sampiyonu 1932 yilinda Josep Sunyol baskanliginda Barcelona olmustur. Hitler Bayern Münih'i ezmistir ama Franco Barcelona'yi dagitmistir resmen. Iki futboldan nefret eden fasist diktatörün iki büyük takimin önce icini bosaltip sonrasinda da bizzat kendilerini/görüslerini yerlestirme cabasi, futbolu tamamen fasist rejime yönelik kilma eylemleri icerisinde kismen basarili olmustur.
Barca'nin baskani 1936 yilinda öldürülmüstür. Bu dönemde Real Madrid'in Francosever olmayan baskani da tutuklanmistir. Lakin 1938 yilinda Barcelona adina ne varsa hepsi bombalanmistir Franco yönetimi tarafindan. Klup binalari, anrenman sahalari ,sosyal tesisleri.. Katalanlar'in dili yasaklanmis, marsi yasaklanmis, katalanliga ait her degeri dikta rejimi tarafindan baski altina alinmistir ve bunun ayrintisi inanin coktur ama bugün benim derdim bu degildir.

Iki fasist liderin "asli" eylemi klubün icerisini bosaltmaktir. Bayern Münih klubünde her kim futbol oynar, o klube üye olur savasin "intihar komandosu" olarak bilinen ön cephesinde yer alir. Bayern Münih üyelerinin cok büyük bir kesimini bu yüzden savasta kaybetmistir. Ispanya'da ölüm listesinde siralama bellidir. 1-Anarsistler.. Solcular.. 2 Barcelona klubüne üye olanlar.. Hitler iceriyi bosaltma eylemini 1943'de tamamlamistir. Tam bu dönemde parti yönetiminden Naziler Bayern Münih klup yönetimine girmesiyle insanlar biraz huzur bulur ama yine de korkarlar.. Baskan Landauer 1947 yilinda Almanya'ya dört kardesini öldüren rejimin gitmesinden sonra geri gelmistir. Tekrardan ugrasir, didinir ve Bayern Münih'e aslinda ücüncü kez baskan olur.. 4 yillik görevinden sonra ikinci kez secilemez ve hatta bir Hentbolcü rakibe secimleri kaybeder. Landauer'in ikinci kez Almanya'ya ayak basisinda ve hatta baskanlik döneminde ilgi cekici ayrinti klubün icerisinde tek bir yahudi üyenin bulunmamasidir.
Barcelona'da ise böyle bir kimligin tamamen yokolmasi durumu hicbir zaman yasanmaz..Franco'nun Madrid deneyimi kismen basari ile sonuclanmistir. Santiego Barnebau, savasta dahi Franco tarafinda yer almis bir Francosever, komunizmin düsmani olarak kendisini tanimlar iken su ünlü vecizesi de unutulmazdir.
"Ben Katalunya'yi seviyorum,
katalanlara ragmen.."
Franco eylemleri ile Real Madrid'i kismen istedigi yöne dogru dönüstürebilmis iken Barcelona'yi hicbir sekilde Francoseverlerin cogunlukta oldugu bir klup yapamamistir. 30'larin sonuna dogru kendi tarafindaki insanlari klube üye yapsa da kimlik Barca'da bugüne kadar neyse o olmustur her zaman..

Her ne kadar Dachau'da Landauer güzel bir sekilde "kirmizi-beyaz" güllerle hatirlansa da gercek sudur ki Barcelona'nin aksine Bayern Münih gecmisini unutmus ve unutturmak istemektedir. Klubün internet saydasina girip "Landauer" diye aratirsaniz bulacaginiz sonuc sayisi "O" -sifir" dir. Hoeness,Beckenbauer,Rummennigge diye arattiginiz takdirde ise binleri gecer sonuclar.. Landauer'in 125.yasini gecenlerde Bayern Münih degil Maccabi Münih kutlamistir ve elbette davete katilimi Rummennigge göstermistir ama böyle bir seyi Barcelona'da oldugu gibi Bayern Münih'in organize etmesi gerekmez miydi ? Daha da ilginc olani sudur ki Maccabi Münih yöneticileri eger bu organizasyonu Bayern Münih düzenleseydi muhtemelen taraftarlarinin yarisini kaybedecekti diye beyanat vermesi.. Önemli olan ayrinti budur.!
Soru sudur: Neden Bayern Münih gecmisinde yasanilanlara ragmen bugün bir Yahudi Klubü degildir ? Neden Barcelona, Bayern Münih'e göre cok daha agir yaptirimlara maruz kalmis olsa da kimligini koruyabilmeyi basarmistir.? Neden Schalke, Hitler destegi görmesine ragmen bugün Almanyanin St.Pauli sonrasi en "solcu" klubü olarak gecer ve Dortmund da bunun tam aksi yönüne dogru gider ? Örnekleri ülkeye dogru kaydiralim.

Sinan Engin gibi yöneticilerin oldugu yerde, Yildirim Demirören gibi baskanlarinin yaninda ne kadar kavgali olursa olsunlar sürekli olarak Anadolu takimlarinin karsisinda diger iki büyük takim ile beraber calisip "Ezen" konumunda dahi olsalar Besiktas, neden St.Pauli'li taraftarlarca "kardes klup" ilan edilecek kadar muhalif bir kimlige sahiptir ? Türkiye'de üc büyükler icerisinde kimliginde siyasi bir renk bulunan belki de tek takim Besiktas'tir.
Bir yere bakmaya gerek yok, Besiktasli on arkadasimdan dokuzu solcu, emekci, muhalif bir karaktere sahip. Bu takim üc büyükler icerisinde en belirgin siyasi kimlige sahiptir. St.Pauliler, her ülkeden kendilerine yakin bir klup oldugunu belirtirken Türkiye dedigimde "Besiktas" diyorlar.. Yöneticileri, baskanlari, Türkiye icerisinde "üc büyük" konumu dahi bir seyi degistirmiyor ki haklilar.. Soruyu bir daha soralim:
..Bayern Münih, Barcelona, Schalke,Dortmund, Lazio, Besiktas.. Yönetimlere, yöneticilere, pahali transferlere, konumlarina aldirmaksizin belirli bir siyasi kimlige sahiptir. Bayern Münih ve Barcelona 30'lu yillarda böyle baski görmesine ragmen, benzer gecmise sahip olmalarina ragmen birisi kimligini korumayi basarir iken digeri belki de zittina bir yönelime sahip olmustur..
Neden ?

Cevabi size aslinda Cristiano Lucarelli söylemisti. Kluplerin kimligi olmaz, taraftarlarin olur.
Bayern Münih sanilanin aksine yahudi kökeni olsa dahi hicbir dönemde yahudi klubü olmamistir. Ne bugün ne de 1930'lu yillarda.. Landauer'in 20 yillik baskanlik döneminde hicbir zaman yahudi üyeler cogunlukta olmamistir. Kurt Landauer'in ikinci dünya savasi sonrasi tekrardan klube baskan oldugu dönemde klubün icerisinde tek bir yahudi üye yoktur ki kendisinin de siyaset ya da yahudi kimligiyle cok bir ilgisi yoktur pek coklarinin aksine..
Beckenbauer ile Bayern Münih kendisine yeni bir kimlik bicer iken Münih sehrinin ve Bayern Münih'in yahudi kenti ve takimi olmamasindan dolayi istediklerini oraya yerlestirdiler.. Münihliler neyse Bayernin kimligi de odur. Kendini begenmis, basarili, muhafazakar bir yapi vesaire.. Gecmiste de durum cok farkli degildi.

O dönemde yahudi klubü olarak anilmasinin nedeni Baskan ve Teknik Adam gibi iki önemli ismin yahudi olmasindan kaynaklidir.. Bu iki insan da yahudilikleri ile klube kimlik bicmek gibi kaygisi olmayan futbolseverlerdi. Sehir yahudi sehri degil, klup aslinda yahudi klubü degil.. Ama yillarca Baskani ve Teknik adami nedeniyle bu sekilde algilanip cesitli yaptirimlara maruz kaldiginiz vakit "yahudi klubü" olarak algilanmaniz da olagandir. Velhasil aslen kimliginizi belirleyen taraftarlarinizdir.

Bir klupten ötesi..
Barcelona ise Katalunya'nin baskentidir. Her zaman ama her zaman katalan takimi olarak bir klüpten ötesi olarak kalmistir ve kalacaktir zira taraftarlari Katalanlar.. Cok degil on yil önce basarili olmasina ragmen Van Gaal'in kovulmasini saglayan onun sekiz yabanci hakkini ayni ülkeden -Hollanda'dan- kullanarak katalan kimligine zarar verecek eylemlerde bulunmasidir. 11 futbolcunun 8'i ayni milletten olursa eger kimlik zarar görür, Barcelona katalanlarin klubüdür ve buna uygun projeler üretilmektedir her seye ragmen..
Yöneticilerin eylemlerinden bagimsiz bir kimligi vardir. 1971 yilinda bugün hala kullanilan Basketbol sahasinin yani "Palau Blaugrana"'nin yapimina destek verdi diye Franco'ya seref madalyasi vermesi de Barcelona'nin Franco karsiti kimligine zeval getirmez. St.Pauli'nin de ayrimciligin her türlüsüne karsi olan kimligine klubün ekonomik cikarlari ve ayakta kalmak icin yapmak zorunda kaldigi eylemler de asla zarar vermeyecegi gibi..
Barcelona diger kluplerden daha zengin, dünyanin en pahali transferlerini yapabildigi icin degil Katalanlarin 1930'lara göre degisen kosullari dolayisinda muhalif kimliginde bir degisim yasanmistir. Dilleri,bayraklari ve hatta isimlerinin yasaklandigi, klup binalarinin,sosyal tesislerinin bombalanip baskanlarinin öldürüldügü dönemi geride birakip neredeyse bir ulus-devlet olacak seviyeye gelmislerdir. Bu konuma gelmelerinde Barceona klubünün muazzam etkisi oldugu kadar "Milliyetcilik" olarak algilanan politikalari da etkili olmustur. Bunu daha baska bir mecrada genis bir sekilde anlatabiliriz belki ama öncelikle kabul edilmesi gereken bir klubün kimligini belirleyen unsur, taraftarlaridir, yöneticileri ya da onlarin eylemleri degil.!