7 Nisan 2008

Kaos Futbolundan Kaosa dogru Galatasaray





Feldkamp gitti, her sey bitti.

Bir mac yapti Galatasaray, evlere senlik. Biraz iyi bir takim olsaydi güzel bir sekilde cezalandirilirdi, fazlasiyla haketti. Neden oynadigini bir türlü anlamadigim Okan Buruk - Adnan Polat'in baskan olmasi ile ilgili olabilir mi acaba- ciktigi vakit yerine sag kanat olarak giren Hasan Sas'in inatla sol kanatta debelendigi bir anda sag kanattan seksen metre bos alanda top sürüp ceza sahasina giren rakip takim ibreti alem icin o golü atmaliydi. Sag bek de keza defansif orta saha olarak sahada varligini sürdüren Baris Özbek idi.Teknik adamsiz oynayamayi cocuk oyuncagi sanan her insana, futbola edilmis hakarete ceza kesilmeliydi, olmadi.. olamadi.

O pozisyon ofsayt olarak kesilmeyecekti, Feldkamp'a ates püsküren, olmadigi vakit cok da skindirik futbol oynayan futbolculara iyi bir ders olacakti.

Lincoln o golü atmayacakti.. Üc futbolcunun, takima alinmayan uc futbolcunun arkasindan yönetime gidip teknik adami degistirebildigi bir sacmaliga anlam katti. Hali hazirda sakatlandigi istanbul belediye macindan bu yana oynamak icin yanip tutusan, her defasinda seyirciye olan ilgisini/sevgisini belirten bir adam kendisini golün disinda anlatamiyorsa, eksiklik gollerde degil bakan gözlerin ayrintisinda aranmaliydi, bunun yolunun acilmasi gerekiyordu.

Feldkamp, feldkamptir. Serveti defansif orta saha oynatir. Oynadi da. Nedir bu sacmalik ? Sanki kendi kalenize gol atin direktifi vermis kadar sacmaladigina iliskin ayrintilar geziniyor. Hitzfeld, orta sahanin göbegindeki Demichelis'i defansa koyar, sol acik ze roberto'dan on numara ve defansif orta saha yapar, Ancelotti süper teknik on numarasini defansif orta saha yapar sorun olmaz, gayet de güzel bir ilk yari cikaran Serveti defansif orta saha oynatan Feldkamp sacmaliyor.? Baris Özbek ne kadar sag bek oynarsa, Barusso da o kadar oynar..

Velhasil, teknik adam bence de gönderilmeliydi kalan haftalar icin. Bunun da nedeni elindeki en buyuk kozun alinmasidir. Varolan sevgisizligin huzursuzluga dönüsecegi icin teknik adam görevinden medeni bir sekilde alinmaliydi, üc dört futbolcunun gidip" biz bunu istemiyoruz, gönderin" talimati ile degil.. nerden baksan ilkesizlik, kucukkulupculuk, amatör takim davranisidir bu.

Yakistiramadim, baska acidan da sindiremiyorum.. Yakin zaman icerisinde klup icinde kadrolasmis futbolculari da acilen göndermesi gerekiyor, böyle bir karar sonrasi bu futbolculari artik hicbir teknik adam tutamaz, söz geciremez..

Hakan Sükür, cok önceden de söyledigim gibi ya cikar teknik adam olur takimin basina ya da cekip gider.. ikisinin ortasi Galatasarayin bir yili ve ayni zamanda gelecek olan teknik adami harcamasidir. 37 yasindaki adam, yirmi yildir ilk onbirde.. ilkobirsizligi hala kaldiramiyor, bunun yaninda 38 yasinda daha az forma giyip daha cok sorun cikarmasi olasidir. Üstelik istedigi vakit Mehmet Topal, Hasan Sas, Okan Buruk ve digerleriyle beraber teknik adamin görevine de son verebilir.. daha ne olsun ?

Gecen Hafta Bundesliga #6




MSV Duisburg - Energie Cottbus 0:1
Hertha BSC - Werder Bremen 1:2
Eintracht Frankfurt -1. FC Nürnberg 1:3
VfB Stuttgart - Hamburger SV 1:0
VfL Wolfsburg - Hannover 96 3:2
Arminia Bielefeld - Karlsruher SC 1:0
FC Schalke 04 - Hansa Rostock 1:0
Borussia Dortmund - Bayer Leverkusen 2:1
Bayern München - VfL Bochum 3:1


Haftanin maci süphesiz ki Duisburg - Cottbus maciydi. Düsme potasindaki iki rakibin mücadelesini, bayerni yenerek dikkatleri üzerine ceken Cottbus kazandi. 6 puanlik macti. Cottbus, cikisini sürdürüyor, yaklasik bir yil sonra -363 gün- deplasmanda galip geldi. Arnavut Erwin Skela burada da golünü atti, oldukca formda. Elbette Duisburg'un formda forveti i$aku'nun ücüncü dakikada sakatlanmasi malubiyette önemli rol oynadi. Golden sonra kapanan Cottbusa karsi varlik gösteremedi takim. Velhasil Cottbus dusme potasindan ikit puan farkla yukari firladi. Yine de bana göre Nurnberg o potadan cikip Cottbus ya da Bielefeld girecektir. Bu ikisi sondan dördüncü ve besinci durumdalar..

Bremen kötü gidise Hertha Berlin ile dur dedi. Bundesliganin bu yil en erken golünün atildigi macta Pantelicten yoksun kadrosu ile zorlanan Herthayi deplasmanda iki bir yendi. Efendim aman aman oynamdi ama Schaaf'in da üzerinde durdugu gibi önemli olan galibiyet idi su zamanda. Zira ihtiyaci vardi takimin. Uzun zaman sonra geri dönen Frings muhtesem oynadi ve Bayern'e transfer olduktan sonra yokolan Tom Borowski de sezonun ilk golünü atarak takiminin galip gelmesini sagladi. Frings'in gelmesinin olumlu etkisi olsa da özellikle son dönemde tüm yildizlarin arasinda parlayan jensen'in yoklugu kendisini hissettirdi. Son dönemde alinan basarisizliklara ragmen Berlin icin tehlike henüz kapida degil.

Nürnberg deplasmanda Frankfurtu yendi. Öncesinde Bayern ile berabere kaldi. Bunun yaninda gecen haftalarda Duisburg evinde Bremen gibi bir devi yendi. Bu düsme potasina giren takimlarin son haftalardaki enerjisi, Sampiyonluga oynayan takimlarda yoktur. Iddaa filan oynayanlar su sürecten sonra tabelalari siklikla göz önünde bulundurmalilar. Oynamiyorum ama oynasaydim eger bahis, Nürnberg en önemli yatirimim olurdu. Yüzde yüz emindim kazanacagindan ve oyle de oldu. Baktinigiz vakit tehlike bölgesinden uzakta olan takimlarin iyi bir kadro yapisi, iyi bir teknik adama sahip olmalarina ragmen -örnek hannover- hedefsizlikten dolayi dökülüyorlar ligin bitimine dogru.. Velhasil, Nurnberg yeni teknik adamiyla bayern beraberligi sonrasi ilk galibiyetine imza atti. Bir noktada sudur ki Misimovic gibi bir adamin oynatilmamasindan yakinmistim , simdi hem teknik adam hem ben oynatildigi zaman neler yapabilecegini görüyoruz..


Stutgart eksikti cok. Mario Gomez'i, Türk defans Serdar tascisi filan.. dört kisi yok kadroda. Özellikle degeri 50 milyon eurodur dedikleri Mario Gomez'in yoklugu önemliydi. Buna ragmen kazandilar.. Kazandilar da nasil ? Hicbir sekilde haketmedikleri bir galibiyet. Stutgart seriyi yakaladi ve sekiz mactir malubiyet yüzü görmüyordu. Genc kalecileri Sven Ulreich'a borclular galibiyeti. Bir baska acidan Bundesliga'ya pahali transfer yaramiyor. Bremen'in Carlos Albertosu 44 dakika oynayarak terk-i diyar eyledi, Gomez'in sakat oldugu dönemde Ciprian Marica -8 milyon euro ödedikleri söylenir- yedek klubesindeydi.. Velhasil, Hamburg bastirdi Guerero kacirdi. Olic'in yoklugu ciddi sikinti olusturdu. Stevens ise memnundu, boyle oynasinlar bir mac kaybederim ama gelecek haftada onlarca maci garanti altina alirim diyordu.. hakliydi da. Haftaya sakatlarda iyilesme olmazsa kaybedecektir Stutgart.. düsüs söz konusu.

Iki yarinin en iyisi ile en kötüsünün karsilastigi mac. Ayni zamanda Niedersachsen derbisidir Wolfsburg - Hannover. Ashkan Dejagah iki gol atarak yildizlasti. Diger golü de Marcelinho.. Wolfsburg'un Sampiyonlar ligi potasina girmesinde önemli payi vardir. Schalke,Bremen ve hatta Leverkusen derken simdi o bölgeye yaklasan Wolfsburg. Magath'dan boyle bir cikis bekliyordum kesinlikle.. Gerci ben Favreden de umutluydum Hertha Berlin adina ama asi tutamadi daha.. Hannover iyi bir takim olmasi ve iyi bir teknik kadroya sahip olsa da hedefsizlikten olsa gerek tutunamadi ikinci yari. Szabolcs Huszti, Arnold Bruggink gibi güzel adamlari var.. Daha iyi bir transfer politikasi izlemesi gerekir, Hecking Achendan beri takip ettigim kaliteli bir teknik adam. adam edecektir bu düsüste olan takimi velakin seneye.. Wolfsburg tek kelimeyle ikinci yarinin yildizi. Sabir istiyor cok sey.. Milyonlarlarca dolar akittilar, Magath'i getirdiler takimin basina ve ilk yari küme düsmeye oynayan takim ikinci yari Sampiyonlar Ligi icin kapida.. Ülkemize ve basari yolunda istikrarin, sabrin önemi adina alti cizilmesi gereken basarilardan..

Dokuz mactir galip gelemeyen Bielefeld sonunda turnayi gözünden vurdu. karlsruhe'yi yendi ki bekleniyordu.. Frontzeck'in her seye ragmen kovulmamasi da ilhan Cavcav'a örnek olsun. Teknik adam degistiren her daim bastan baslar, bielefeld güvendi ve simdilik kazandi..

Schalke Rostock karsisinda yüzde yüz baskin oynadi ve yendi. Halil Altintop cok iyi oynadi ve atacagini hemen herkesin kestirebildigi golünü atip takimi galibiyete götürdü. Velhasil Kuranyi ikinci yari oyuna girdi. Su geride kalan bütün maclarda yakalanilan yüzde yüzlük gol pozisyonunu sadece tek devrede yakaladi ve haliyle atamadi. Bunu bir de milli takima alacaklar, hele ki süper form tuttrumus gomezi degil de Kuranyiyi secerse, Löw'ün sonu olur.. Larsen de Kuranyiye rakip olmak istedi ama beceremedi. Bu iki kazmadan Kuranyi olani Barcelona karsisinda forma giyecek... Halil Altintop'un portekicekonusangiller familyasi tarafindan harcandigini isitir olmustuk, ola ki diger haftalarda kesik yer ,gözümle görmüs gibi inanacagim. Zira su an takimin en formda oyuncusu..

Leverkusen düsüste ve dortmund affetmedi. Hala ve inatla Petric iyi oynuna devam ediyor ama bu macin adami suphesiz ki lincoln'un kankasi dede. attigi gol biraz da balik olsa da muhtesem oynadi. Sol bekten oyunu kurdu desek yeri var. Kirk elli metreden takimi yönetti ve bir bakima olmasi gereken oldu, galibiyet de onun ayagindan geldi. Leverkusen düsüste, Zenit sonrasi kendisine gelemedi. Gereginden fazla genc takim olmasinin zorluklarini yasiyor..

Bayern bir sifir geriye düsüp on kisi kalmasina ragmen yendi Bochum gibi güclü bir takimi. Van Bommel, pek de adil olmayan bir kararla ikinci saridan atildi yirmili dakikalarda. Kahn, her hafta en güzel golü yiyor. Misimovic'den yemisti Nurnberg karsisinda ve simdi de son günlerin formda ismi Azaouagh. Hamit Altintop'un yerine oynayan Schweinsteiger cikisti. Kac mactir gollerin hazirlayicisi durumda. Rotasyona devam efendim. Lahm sol beke cekildi, Lell lahm'in yerine ve Jansenn de yedek klubesine. Kendisine gelemedi sakatlik sonrasi.. Velhasil Lahm bu yüzden degerlidir, sag ve sol bek gibi cok önemli mevkide ayni performansi sergiler ki cok az futbolcu vardir...

Ikinci Bundesliga icin de hevesliydim ama gücüm kalmadi malasef.. Ki St.Pauli beslemistir bu hafta.. Sadece hepimizin bekledigi gibi Hoffenheim son sürat geliyor efendim.

6 Nisan 2008

Barbarez ve Rekoru



Dortmund karsisinda forma giydigi vakit Bundesligada en cok forma giymis yabanci rekorunu kiracaktir 36 yasindaki yasli kurt.. Rekor danimarkali Ole Björnmose'ne ait. 1966 ve 1977 yillari arasinda danimarkali futbolcu 323 kez Hamburg ve Werder Bremen formasi altinda sahaya cikmis.. Dortmund ve Hamburg takimlarinda da oynamis olan Sergej Barbarez ise 322 kez forma giyip 95 gol atmistir ve hatta gol krali dahi olmustur Bundesligada..

Bugün egale edilecek ve ilerleyen haftalarda da kiracaktir Bundesligada en fazla forma giyen yabanci rekorunu...

Halil Altintop



Günden güne forma giren, iyi oynayan..

Barcelona karsisinda göze batan üc bes schalkeliden birisiydi. Rostock karsisinda önce pasi verip gelen ortaya saglam bir kafa cakarak takimini galibiyete götüren tek gole imzasini atti. Golü atmadan cok önce tebrigi hakeden bir oyun ortaya koymustu bile.. Kuranyi yedek basladi maca.. Bende varolan Kuranyi tanimini ücüncü kez degistiriyorum. 12,5 degil 28 pozisyon olacak ki gol atacak Kuranyi efendi. Kaleci ile karsi karsiya benim bildigim dört tane net pozisyonu vardi atamadigi... Ve bu adamin tüm beceriksizligine karsi yeni yeni forma giyiyor Halil Altintop.. Barcelona karsisinda da Larsen kazmasi yerine yine Kuranyi oynayacaktir ama önemli olan su an icin takimdan kesilemeyecek tek futbolcunun Halil Altintop oldugudur..

Bir baska acidan ikizlerin sansi pek yaver gitmiyor.. Önce Hamit Schalkede iki gol atip dikkatleri üzerine cekti, Halil'in sesi solugu cikmiyordu Kaiserslautern'de.. akabinde Halil takir taki gol atmaya, Bundesligada gol kralligina dogru gitmeye basladi, yildizi parlayan ikizi Hamit yerini yavas yavas Rafinha'ya kaptirmisti. Akabinde iki transfer.. Halil ikizinin yanina, Hamit ise olabilecek en iyi yere.. Bayern Munih'e..

Hamit Altintop, bu almanya karmasinda yer bulamaz kendisine derken almanlarin en önemli oyuncusunu kesip sakatlanasiya kadar takimin en cok forma giyen oyuncusu olurken, Halil gecen sene ikizinin oldugu gibi Slomka'nin ve Kuranyinin kurbani oluyordu.

Basa dönersek.. Halilin yine yildizi parliyor velakin Hamit sakatlandi. Su ikisini ayni zaman dilimi icerisinde formda görmek pek nasip kismet olmadi.

Artik yaza sakladik umutlarimizi..

Fifty Million Dollars.!



Zimbawe dolari.. Yeni cikti bu, öncesinde yirmi milyon dolardi, koymustuk buraya..

Kisa bir hayal turu icin gecici bir süre blog müzesinde yayimlanacaktir..

Feldkamp ve Hakan Sükür




Yazilan cizilene göre Sükürün de basini cektigi bir grup futbolcu Feldkamp hakkinda atip tutmus.. Sükür ve ekibi demistir ki: Tuhaf kararlari var, bizi taraftarin önüne yem olarak atacak derecede yanlis secimleri vesaire diye gidiyor..

Hakan Sükür bilmelidir ki bu adamin en acaip karari Bursaspor'dan transfer edildikten sonra takima Hakan Sükür'ü monte edip kosmaktan baska aman aman islevi olmayan garip futbolcuya disiplinli oldugu icin sahip cikmasi, sürekli forma vermesidir.. Kesinlikle tuhaf bir adamdir Feldkamp. Serveti defansif orta saha oynatir - garip ama super bir ilk yari cikardi-, Hakan Sükürü sürekli ilkonbire koyar.. Sampiyon yapmistir bu garip kararlarla Galatasarayi, iseyaramaz/kötü denilen Hollman ile Manchesteri elemis, yine sampiyon yapmis ve klubun tarihindeki belli basli basarilardan birisinin kazanilmasinda önemli rol oynamistir.

Ki siz düsünün, bir teknik adam Galatasarayi Avrupanin en önemli organizasyonuna Manchester gibi bir devi eleyip sokuyor, sonrasinda Sampiyonlar liginde sifiri ceken görüntüsü olsa da ligde sampiyon yapiyor, yine de sevdiremiyor kendisini.. Neden diye düsünen olmus mudur aranizda ?

Zira bir önceki yil Feldkamp Galatasarayin müzesine dört tane kupa birakmistir ve hatta üzerine Hakan Sükür'ü.. ve aslinda UEFA kupasinin da tohumlarini. Dün gibi hatirliyorum hemen herkes büyük umutlarla transfer edilen Hakan Sükürden ilallah derken, biz onun fanatikte sapkasini cikarmis, Sükür'ün idmanda attigi kafa golünün önünde egilirken fotografina bakiyorduk.. Kralliga giden yolun acilimina sahit oluyorduk bir baska acidan..

Bilenler bilir, Hakan Sükür'ü severim, nankörlügü sevmem pek..