25 Temmuz 2011

Skibbe Eskişehirspor'da.!

Bağlantı

Hakkında bugün BirGün'e yazdım.. Şuradadır.

Başlangıçta bir süre bocalar. Eğitim aşamasıdır. Topsuz antrenmanı azdır ve bu sıklıkla eleştirilir. Barselona futbolu diye övülmez dalga geçilir skorlar değişirse tersi olur. Pasa dayalı bir yolculuğa hazırlar takımını. Taktik disiplin diğer detaylardan daha önemlidir. 32 yaşında Dortmund'da iken bugün genç milli takımın başında olan Freund'u tribüne yollamıştır istediğini taktiksel açıdan gerçekleştiremediği için.. Diğer türlü taşkınlıkları da bir o kadar kolay affeder, insandır olur der.

Takımın çehresini değiştirir. Onun takımlarını izlemek her daim keyif vermiştir bana. Set hücumları kurar ve tam bir bilinç ile karşı sahaya doğru adım atar ama bir yerde sonucu da yetenek belirler. Gekas kadar iş yaptı Lincoln kadar başarılı oldu. Bana göre zamanla kapattığı ve fakat çok önemli bir eksikliği söz konusu: Yarışmacı olmayan karakteri.. Oynattığı futbol onun imzasını taşıdığı andan itibaren taraftarları keyiflendirir iken bu rekabet ortamına göre oldukça naif kalan karakteri sorunları çözemez, sonunu hazırlar. Geçmişe göre daha sert ama yine de yeterli değil. İster futbol ister karakter.. Neresinden bakarsanız bakın Bülent Uygun'un tam zıttında yer alan bir adamdır. Doldur boşalt ya da on kişi savunma olmadı vur kırla değil futbol oynatır ve fakat diğeri çokca sonucu alır iken Skibbe'de galibiyet daha güzel gerçekleştirilir ve fakat daha zordur. İşler tıkırına girerse güzel futbol ve goller sonucu gelen galibiyetler hali hazırda beklenilendir. Bu bir zaman gerçekleşiyor ve fakat asli sorunu bir yerde bir sorun çıktığında futboldan bağımsız onu bir şekilde çözememesidir. Dolayısla en başında yanına Türk olan doğru yardımcılar atanması gelecek adına önemlidir.

Frankfurt'u düşürdü de perişan etti v.s. yok öyle bir şey. Her şey olup bittikten sonra yazılanlardır aslolan. Sitelerinde taraftarlarının da yazdıkları gibi aslında Frankfurt takımı yenilenemeyen kadrosuyla her zaman küme düşme adayıydı. O takımı aldığında zaten küme düşmekten son anda kurtulmulştu. Sadece Skibbe ile birden Avrupa macerası ihtimaline doğru yürüdü bir buçuk yıl boyunca.. Sonra o 9 maçlık golsüzlük serisi sona erdirdi her şeyi. O gidince takım tek bir galibiyet dahi alaman düştü. Zira kadrosuzluk ve yanlış transferler sonucu (Caio, Fenin) defansif oyuncularını ofanslaştırmak zorunda kaldı. Yoktan var etti, öğretti.

Vidal'ından Castro'sundan Kiessling'inden Adler'inden Wolfsburg'un aldığı Ochs'a kadar Schwegler'e kadar pek çok oyuncunun kariyerinde önemli bir yer tutar. Türkiye gibi bir ligin içerisinde futbol adamlığından ziyade herhangi bir kulubün altyapısı aslında ona göre daha uygundur. Zira yarışmanın/rekabetin koşullarının dışında mesele saf futbol olduğunda o en iyilerinin arasındadır.

Misal Tuchel daha iyidir. Neden ? Futbolu daha iyi bildiği için midir? yok değil. Tuchel kaba bir deyimle maççıcıdır sistemci değil. O maçı almak ister ve Skibbe'de olmayan hayvani bir motivasyon gücü söz konusu. Maç planı yapar ve bu onun en önemli kozudur. İki benzer onbiri arka arkaya göremezsiniz. Koşullar, sakatlıklar ve türlü türlü durumları avantaja çevirebilir. Şarkı türkü dinletir Haka dansı yaptırır. Devre bitmeden o devrenin önemli kesitlerini kenarda videoya alan adamı vardır ki devre arasında daha etkili bir yönlendirme yapabilmesi için.. İkinci yarıda bazen skor 3-0 aleyhine olsa dahi 4-3 alabileceğine inanır ve çokca da almıştır da.

Skibbe uzun sürece yayar sistemi yerleştirir. Sistemine güvenir ve onda başarısız olduğu dönemde dahi ısrar eder işletesiye kadar üzerinde titizlikle çalışır.Van Gaal'in pek çok açıdan benzeridir. Makinalaşır bir süre sonra yerleşim ve düzen.. Başlagıçta bocalar ama kısa zaman sonra bir Skibbe takımı kolay kolay karşı tarafa ezilmez. Topa sahip olma oranında yükseliş gösterse de bu maalasef en azından Frankfurt'da pozisyon üretimine yansımamıştır yeteneksizlikten dolayı.

4-2-3-1 oynatacaktır ve fakat bu taktiğin sahaya dizilişten öte benim için bir anlamı yoktur. Eldeki kadro ve toplam kadro gücü doğrultusunda ofans-defans dengesinin gözetilmesi sonucu çok fazla farklı versiyonları mevcut. Galatasaray'da Lincoln-Arda-Kewell-Baros klanı gezgin ve sürekli yer değiştiren idi.. Frankfurt'da ise Ochs-Kohler-Schwegler-Meier ise merkez forvetten kopuk ama aynı şekilden onu besleyecek bir birliktelik sağlıyordu. Mesele 'Merkez forvet' Batuhan'ı beslemek olduğu vakit gidiş yolu bekler üzerinden oyunu kenarlara kaydırıp kenar organizasyonlarına öncelik tanır. Leverkusen'deki Kiessling'in ya da Frankfurt'daki Gekas'ın ve hatta 2002 Almanya'da Klose'yi yıldızlaştıran performansların çıkışı bu şekilde olmuştur ve onun becerisi de kalesinden diğer kaleye olan yolculuğun sakin ama tam bir bilinçle yapılıyor olmasıdır. Burada Alman hocanın kurduğu düzen, taktik anlayış ve disiplin farkını ortaya koyar. Klasik on numara olmadığı vakit ayağı biraz top yapan ikinci forveti Halil'de olduğu gibi on numaraya yerleştirebilir. Maç içerisinde 4-4-2 dönüşümü sıklıkla görülür. Kabaca mevkilereden bağımsız 4-5-1 geçmişine bakıp beklenilen dizilim..

Löw'e benzetirim ben onu. Löw Stuttgart macerasında çok iyiydi Skibbe-Galatasaray gibi ama UEFA finali hariç lig başarısı yoktu. Stuttgartlılar bu dönemi Galatasaraylılar gibi unutmaz. Fenerbahçe'ye geldi ve arkasından da Adanaspor'a.. Klinsmann onu yanında istemeseydi kimse bugün Löw'den bahsetmeyecekti bile.. Skibbe'nin Voller ile kurduğu birliktelikte olduğu gibi Löw de Klinsmann ile.. Bu gibi teknik adamlar eski futbolcu değil. Biraz başarısız olursa silinir giderler.. Karizmaları büyük takımlar için yeterli değil. Klinsmann gelsin Bayern faciasına rağmen bugün yine iş bulur ama diğerleri zor.

beklentim: Bir süre sonra güzel futbol ve galibiyetlerin alınması. Ama o bilindik bocalama dönemi yine gelecektir ve küme düşme tehlikesi olmadığı vakit Eskişehir'in bu süreci bir şekilde teknik direktöründe ısrar ederek geçiştirmesi. Löw gibi belirli bir karizmayı elde ettiği gün başlayacaktır Skibbe dönemi.. Ya da silinip gidecektir. Göreceğiz..

(ikinci takımımız Eskişehir olmuştur bile)

18 yorum:

Celal Abbas dedi ki...

Skibbe ile ilk anlaşıldığında bu yazını beklemiştim.

Burak Eren dedi ki...

Kurulu bir düzene çok geç geldi. Kadroda olan futbolculardan tut, yeni transferlere kadar hiçbirinde imzası yok. Ayrıca takımın karakteri B.Uygun'a endeksli ve senin de dediğin gibi bu felsefe Skibbe'nin tam zıttı.

Bu en büyük handikapı mı sence abi ve Mersin'e gelmeyi düşünen Lincoln'ü Eskişehir'e aldırır mı :)

mre dedi ki...

Burek Eren çok haklı. Dünya üzerinde Skibbe'ye en uzak hocadır herhalde Bülent Uygun. O yüzden kadro yapısı çok ters gelecek Skibbe'ye. Yolu açık olur umarım ama işi hiiiiç kolay değil.

Borges dedi ki...

Burak Eren: abi Lincoln'un buraya gelmesi o zamna da ihtimal dahilinde eğildi. başkana birileri Lincoln gelebilir demiş ama yok yahu böyle bir şey.

Lincoln gelir mi? Belki gelir belli mi olur bilemiyorum ki adam ne düşünüyor futbolunun son demlerinde. bana sorarsan ihtimal çok çok az ama gelse güzel olur bak:)

Borges dedi ki...

mre: Elbette istediği kadro yok ama Frankfurt ve Galatasaray maceralarına baktığın vakit birbirlerine çok ters kadrolarla dönem dönem başarılı sonuçlar almayı başarmıştır. DOrtmund-Leverkusen Almanya Galatasaray Frankfurt derken artık kulüp takım tecrübesi de bir hayli fazla. Kadroya göre şekil verecektir ama istediği performansı sanırım bu yılın sonlarına doğru gelecektir. Bir yılı bitirsin ikinci yıla geçiş yapsın.. O zamana kadar burada kalabilirse tamamdır:)

Frankfurt'da onu engelleyen biraz da bütçeydi. Burada en azından Frankfurt'a göre daha iyi maddi koşulları olabilir. Ben hemen herkes için maçları bekliyorum.. Sonrasında göreceğiz ama iyi bir seçim:) En önemlisi o bizim algıladığımız Eskişehirspor'a yakışır bir tercih olmuş. Keyifli olacak.. tr'de olursam maçına da giderim mutlaka:)

Burak Eren dedi ki...

Mesela felsefe anlamında Petkoviç de Skibbe'ye benziyor. Petkoviç için de geçerli bu sabır kavramı.

Ama Petkoviç'in şansı transferleri kendisinin yapması oldu, en azından yabancı transferleri. Eldeki yerli iskelet iyi olduğundan o yönde fazla hamle gelmedi ama Petkoviç şu an kendi kadrosunu kuruyor.

Eskişehirspor için ise farklı bir durum. Takım farklı, futbolcular farklı, felsefe farklı, bir önceki sezondan gelen bir başarı da var aslında. Skibbe'nin işi cidden zor ama onu buralarda görmek elbette çok güzel olacak :)

Hayalmeyal dedi ki...

Uzun zamandır bu yazıyı bekliyordum, Skibbe`yi belki de en iyi tanıyan sizsiniz.
Bir Eskişehirspor taraftarı olarak Skibbe`nin gelmesine inanılmaz sevindim.
Bülent Uygun`u taraftarlar olarak hiç istememiştik, Rıza Hoca`nin kapasitesi belli, bir noktadan sonra tıkanıyor, takımı bir üst seviyeye çıkaramadı malesef.
Rıza ve Bülent Uygun`a bu taraftar ve camia gerekli zamanı ve anlayışı gösterdiyse Skibbe`ye daha fazlasını gösterecektir bundan eminim, çünkü biz stadımıza gittiğimizde güzel futbol görmek istiyoruz, Eskişehir bir futbol kenti, her kes futbolu seviyor ve Eskişehirspora destek veriyorken bu şehirde süper lige çıktığımızdan beri doğru düzgün futbol seyredemedik. Skibbe ile seyir zevki olan bir futbol izleyeceğimize eminim.
Kadronun uygun olmadığına katılmıyorum, kenarlarda oynayan Erkan ve Burhan hem birebir de etkili hem de son vuruşları iyi olan futbolcular, özellikle Burhan bu konuda daha iyi, defansın sağında ve solunda oynayan, Koray, Volkan, Sezgin bunlarda ofans yönü güçlü oyuncular, ortasahada Alper ve Pele topa hakim oyuncular, forvette batuhan pek düşünülmüyor, inanılmaz disiplinsiz bir hayatı var, aslında Eskişehirde bırakılmıştı kamp döneminde skibbe belçikaya çağırdı, Mehmet Yılmaz, Kamara ve Kris Boyd gibi iyi golcüler var. Yeni alınan gurbetçi futbolcuları daha görmedik ama bence skibbeye uygun bir kadro yapımız var.

İnanıyorum ki Skibbe başarılı olacaktır. Uzun zaman sonra kombine bilet alacağım.

Borges dedi ki...

Futbolun dışında yarışmacı ortamın gerekirliklerini bir kenara bırakın.. En iyilerindendir Skkibbe ve fakat ona gereken karizma ve bunun dolayında bir güven. Söylemlerini harfiyen gerçekleştirecek bir sportif akıl. Bunu sağlarlarsa..

yıllar önce Leverkusen'den gönderildiğinde ben onu GS'a düşünmedim ya da bir başka büyük takıma. Anadolu takımı alsındı asıl dileğim. Aylar yıllar sonra gerçekleşti. Çünkü burada bu tecrübe sonrası birikimli haliyle gerçek anlamda bir iş yapabilir. O bilgi birikim mevcuttur gerisi yönetime kalıyor.. Umarım onu dinlerler..

Mümkünse hem yanına hem de saha içerisine ona destek iki güçlü isim olsun. Gerisi kendiliğinden gelecektir. Mümkün mertebe GS kadar her maçını izlemek için çabalayacağız. Başarılar ama çok içten..

Adsız dedi ki...

Sevgili Orhan, beni blogtan (Degajman) hatirlarsin. Eskisehirspor uzerine yaziyordum. O zamanlar gorus alisverisinde bulunurduk. Skibbe ile ilgili bu yazini bekliyordum ve nihayet gordugume sevindim ancak bazi noktalardaki cekinceni de anliyorum. Oncelikle Eskisehirspor'un bugun sahip oldugu 2 defansif ortasaha ki bunlar Alper ve Pele bana gore bu ligde derinlemesine oynayan, pas yapabilen, hucuma katki saglayan ender 2 genc yetenek. Skibbe'nin sisteminde sen de biliyorsun ki ozellikle de ortasahanin pas yapabilme ozelligi cok onemli. Bunu G.saray'da o bilinen mevcut adamlar bana gore Alper ve Pele'ye gore daha az yetenekliydiler, bu adamlarla orada biraz olsun birseyleri basardiysa burada yapmasi cok daha kolay.

Bir diger konu da takimin bir Bulent Uygun takimi oldugu kismi. Bu noktada bana gore yaniliyorsun. Zira B.uygun gecen sezon 8. haftada Eskisehirspor'a geldi ve devre arasi sifir transferle gecildi. Sezon sonunda ise alinanlarin tumu hucuma yonelik oyuncular. Boyd, Kamara, M.yildiz (bu oyuncuyu Sivastan cok begendigini kendi soyledi)M. boztepe, Tarik camdal gibi gurbetciler de senin de bildigin gibi ofansif yonu olanlar. Eskisehirspor'da elbette Arda'yla kiyaslanmasa da teknik ozelligi cok yuksek bir Erkan Zengin var ki Skibbe'nin gorunce hemen odaklandigi isimlerden biridir. Yine cok ince calimlarin adami Burhan Eşer'de bir diger ofansif kanat oyuncumuz. Bunlar tamamen Skibbe'nin istedigi duzene, kaliba ayak uydurabilecek bana gore ortalama bir anadolu takiminin ustunde yetenege sahip oyuncular. Bulent Uygun'un gelisiyle takim daha az hucum yapan bir durumda degildi aslinda. Ama daha once R. Calimbay'in bir turlu beceremedigi defans yapabilme ozelligi takima kazandirildi. Takimin pas yuzdesi ve topa sahip olma oranlari calimbay donemine gore gercekten cok yukseldi. Gecen seneki skorlarin istenildigi olcude farkli bitmemesinin nedeni Umit Karan'in kabizligi ve Batuhan'in sahadan cok stadin disinda oynama aliskanliklariydi. Hucum olarak cogu zaman Super Lig icin yeterli olmayan Serdar Özbayraktar'a mecbur kalindigi oldu. Sezer ozturk koca bir sezonu transfer dedikodulariyla gecirdiginden istenenin belki yarisini anca yapabildi. Belki bu sezon ESES'te kalsaydi hem gurbetci olmasi, hem de Skibbe'nin 10 numaralara onem vermesi nedeniyle cok ozel bir sezon yasayabilirdi. Bu noktada gecen sezon yine sakatlik ve isteksizligiyle hic yararlanilamayan Rodrigo Tello var. Kim ne derse desin, Tello yine Tello'dur. Bu sezon ya oyna ya da git denildi. Suanda antrenmanlarda en önde koşan, hazirlik maclarinda pres yapan adam Tello. Skibbe isterse onu Lincoln gibi oynatabilir. Ya da isterse kulup ona Lincoln'u de getirebilir. Zira Lincoln'un de sozlesmesi yil sonunda bitiyor. Son donemde takiminda cok fazla sureler alamiyor. Hersey mumkun yani..

---->cont

Adsız dedi ki...

---->
Yine takimin defansina gelirsek Diego isminde bir brezilyali var ki bana gore Super Ligde ayagi en duzgun stoper diyebiliriz. Inanilmaz yuksek bir pas yuzdesiyle oynuyor ve bunu yaparken risk alip oyun kuruyor. yan paslarla yasak savmiyor. Hatta mac icinde insiyatif alip uzaktan sert sutlarla karsi kaleyi yokluyor. Gecen sezon Kayseri deplasmaninda ve icerde son macta Kasimpasa'ya attigi goller bence bu sezon ligde atilan en guzel gollerden ikisidir. ıste onun yanina Andreas Wolf alinacakti ama ucaktan indigi anda gelen Werder bremen teklifi ile is dogal olarak yatti. Ben Eskisehir'in gerek Halil, gerek se Wolf girisimlerini cok onemli bir vizyon gelisimi olarak goruyorum. Nitekim bunun sonucunda Boyd gibi bir gol makinasi takima kazandirildi. Bu arada Boyd evet cok sprinter ve kivrak bir oyuncu degil ama bir Jardel ya da tanju gibi de hareketsiz bir oyuncu kesinlikle degil. Bunu sezon basladiginda hepimiz gorecegiz. Bana gore Skibbe onu Kiessling gibi kullanacak ve cokta yararlanacaktir. Kamara ise Fulham'dan geldi ve youla gibi hizli ama son vuruslarda basarili olani. Hazirlik maclarinin tumunde cok basarili ve formdaydi. Ozellikle deplasman maclarini alan adam olabilir.

Suanda takim Skibbe'nin incelemesine birakildi. Eksik gordugu tum pozisyonlara da onerdigi isimlerle anlasilmaya calisilacagi soylendi. Oncelik Diego'nun yanina alinacak nispeten kisa ve savasci sag stoper'de. Onu Skibbe bulup getirecek. Kaleci konusunda ise eldeki kaliteli yabancilarin 6'sini birden sahada bulundurabilmek icin yerli ama kaliteli bir isim araniyor. Hedefte Ufuk veya Aykut var deniyor ki bu 2 isim de G:Saray'da cok basarili olamadi gibi. Ancak ozellikle Ufuk'un bence genc yasta o kaleyi, ustelik takim olarak cok kötü olduklari bir sezonda kaldiramamasi olarak goruyorum. Volkan Demirel'in Rustu'nun arkasindayken top tutmaktan aciz oldugu durumdan geldigi nokta ortada. Bu arada G.Saray'la ESES taraftari arasindaki bir temel farkta. Ivesa sahada sacmalarken ESES'liler altyapidan gelen kayacan'in oynatilmasini ve hic degilse hata yapacaksa onun yapmasini istemeleri. G.Saray'da ise cok kaliteli yabanci kalecilerin gecmiste olmasi nedeniyle yerli kaleciye tolerans her zaman az oldu.

Skibbe'nin yardimcilari dogal olarak Boekamp ve G.Saray'daki tercumani Burak Dilmen disinda B.Uygun ekibinin tumu seklinde olustu. Hazirlik doneminin sonunda 1 veya 2 yardimci antrenorle yollar ayrilabilir ama yaklasik 20 kisilik genis ve donanimli bir ekip aslinda bu bahsettigimiz adamlar. B.Uygun ne kadar itici biri olsa da kadro konusunda iyi bir ekip yapmis. Eskisehirspor'un kurulusundan bunca yil sonra, gercek anlamda analizcileri, scoutlari oldu. bugun tespit edilen basta gurbetciler bu izleme ekibinin listesiyle olusturuldu ki bir bakima Skibbe'de şanslı aslında. Boyle bir ekibi kendi ulkesi disinda bu kadar hazir bulamazdi. Ustelik bu ekip ona takimi tanimasinda ciddi yardimci oluyorlar. Onlar da artik biliyorlar ki B.uygun ya icerde olacak ya da ciksa da bunca olaydan sonra futbolun disinda kalmak zorunda olacak. Onlara da boyle bir isim lazimdi. Dolayisiyla iki tarafta birbirini bulmus oldu.. Ayrica 1. yardimci antrenor Toprak kirtoglu'nun da gurbetci olmasi bir avantaj. Futbolcularin cok sevdigi ve ayni zamanda cekindigi bir isim Toprak. Disiplin konusu galiba Batuhan disinda sorun olmaz. Onu da buyuk ihtimalle yollama karari alinacaktir.
---->cont

Adsız dedi ki...

--->

Taraftara gelirsek, ESES taraftari her zaman her hangi bir istanbul takiminin eski futbolcusundan hoca getirilmesine karsiydi. Cogunluk ya Ersun ya da yabanci diyordu. Skibbe'nin gelisi buyuk bir kismini cok memnun etti ve basari icin kisa vadede bir beklenti icine girilmemesi gerektigi genel ve yaygin bir kani. Eskisehri efsanesini yaratan Abdullah Gegic'in hikayesi de Skibbe ile biraz benzer. O da Fenerde basarili olamayip, bize gelmis ve takima uzun zaman harcayip resmen sistem kurmustu. Ozetle bu taraftar bunu biliyor ve bekliyor. Belki cok uzun bir yorum oldu ama bizim tarafimizdan durumun degerlendirmesi de senin bundan sonraki bakis acina biraz olsun yön verecektir. Benim twitter @degajman sezon icerisinde istersen buradan paslasiriz.

selamlar

Mert

Borges dedi ki...

degajman: Benim için de aydınlatıcı yorumlar olmuş. Diego, Pele hali hazırda dikkat çeken isimleriydi Sezer'le beraber. Ben bu takımdan Skibbe'nin güzel bir sonuç alacağını düşünüyorum.

İki nokta önemli: Ben bu takım B.Uygun takımı demedim daha çok Uygun'un her bakımdan zıttı olan bir karakterden bahsettim. İkincisi ise Aykut'un sınırı belli ama ben Ufuk'un hala güzel bir kaleci olacağına ve hatta onun ihtiyacı olan belki Skibbe anlayışıdır da diyorum.

Ekleyelim ve maçları paslaşarak beraber yorumlayalım sezon içi usta.

Adsız dedi ki...

Tamamdir, tabii bunun icin sezonun da baslayabilmesi lazim :)

Bu arada yorumlarda diger arkadaslar genelde B.Uygun takimi demis haklisin, oradan aklimda kalmis. Acikcasi B.Uygun'un da zit olan felsefesi ve pek cok enteresan aliskanligi takima yerlesemeden gitmesi bir bakima iyi oldu. Bu şike olayindan kulup ciddi bir ceza almadan cikarsa gercekten karlı cikti bile diyebiliriz.

Bu arada, odaklanilmasi gereken konu ise Skibbe'nin muhtemelen Almanya'dan getirmeyi dusunecegi, bizim butceye uygun stoperin kim olacagi yönünde. Tahminlerini bekliyoruz.

Diger bir nokta ki ilgini cekecektir. Bugunkü KFC Uerdingen macinda tribunde eski Dortmund'lu Dede'nin Başkan Halil Unal'in yaninda oturmasi. Bizimki biraz esprilidir ama ne derece ciddi bilinmez, alacagiz demis. Şaka degilse arkadan kimin gelebilecegini anlamissindir. Lincoln'le Dede A.Mineiro altyapisindan yetisme, ikisi de Belo Horizonte sehrinden yakin arkadaslardir. Dede'yi de sahaya ilk suren Skibbe.. herkes acaba mi oldu bu tarafta. Yaşı 33, ustelik elde Volkan Yaman'da var ama alternatif olarak dusunulebilir belkide..

Tum bunlarin disinda Eskisehirspor'un endustriyel futbola karsı, hatta sol durusu olan ve cok derinlerde de olsa hala hissedilen yapisina "futbolu, futbolun guzelligi icin oynatan" Skibbe gibi bir hoca bizce de cok yakisti. Yonetimi bilmem ama taraftardan destegi sonuna kadar alacaktir. R.Calimbay bile 2,5 yil kaldi bu takimda.. :)

selamlar..

Borges dedi ki...

degajman: Birgün'deki yazıyı kısalttım ben zira bazen 4500 vuruş dahi az geliyor. Orada aslında aynı zamanda Eskişehir ve Skibbe'nin birbirlerine ne kadar yakıştığının da üzerinde durmuştum.

Dede gelirse Lincoln da gelir o derce kankadır ikisi. Dede muhteşem bir sol 'kenar' oyuncusudur. Bek oynar ama açıktan fazla atağa kaldırır. Son dönemde kendiisne de gelmişti. Sakatlık mevzusu yoksa hemen alınsın derim ben..

Bunun dışında skibbe'nin bilinmezlerle arası iyidir. Pirmin Schwegler'i getirmişti 400 bin avroya Frankfurt'a. bugün o takımda en beğendiğim isimlerden.. Yineonun getirdiği kaleci işte Schalke'de ve Dormund'un penaltısını kurtarıp kupayı kaldırttı. bu iki oyuncu Selim Teber ve Maik Franzla dört oyuncu alıp tüm çehresini değiştirmişti Frankfurt'un.. sadece bu dört oyuncuyla..

İyi transfer yapar güvenin:)

Borges dedi ki...

Dortmundluların taptığı Dede Michael Skibbe döneminde transfer edilmiştir ve hatta ilk Bundesliga maçında hocası Skibbe'dir. Transferi mümkün zira boşta.. hadi bakalım diyoruz.

Adsız dedi ki...

Acikcasi beni de sasirtti bu gelisme. Dedigim gibi Dede gelirse bunun arkasi da gelir :) O da ilginc olur. Eskisehir'in zaten genc ve yetenekli oyuncu yönünden sorunu yok. Biliyorsun Abdulkadir filan da bize geldi. Ama takimda tecrubeli, lider ozellikli, kaliteli yabancilar da iyi olacaktir. Ben sahsen Dede ve Lincoln'u bu takimda gormek isterim. Onumuzdeki haftalarda bu gelismeleri goruruz..

Borges dedi ki...

Dede Dortmund'un tüm o karışık kaos dönemlerinde forma giyen Kehl ile beraber iki efsanesinden birisidir. Bugün yerine çok güzel bir adam var kesemeyeceği genç.. Ve fakat bu ligi sallar.. bek oynasın yaptığı asistlerle ortalığı coşturur.. Umalım ki gelsin.)

Adsız dedi ki...

Karsilikli yazarken, yakinda bunlar gundeme duser derken Dede geldi bile. Canli yayinda yorum yaparken transfer haberi almis kadar olduk. Simdi artik Lincoln'u de getirirler bence.. O adam isteyerek oynarsa zaten dengeler degisir.. Kankasi ve en sevdigi hocasi buradayken de ister galiba oynamak :)