18 Aralık 2012

Rakamlara Bundesliga!


Bundesligada ilk yarı sona erdi. İlk yarının bazı istatistiki verilerine bakmakta fayda var.


En çok gol atan oyuncu: Stefan Kiessling

Geçen sezon Hyypia ve Lewandowski ikilisi geldiği andan itibaren Kiessling ve takım kaptanı Rolfes bir başka oynuyordu. Özellikle Kiessling "defansif forvet" tanımına oturan oyun yapısı bir yana attığı gollerle de dikkat çekiyordu. Eğer vaktim olursa ilk inceleme altına alınacak takım bu sene her açıdan bundesligada "marjinal" kalan dizilimi ve oyun felsefesiyle Leverkusen olacaktır zaten.

En çok koşan takım: Stuttgart:  maç başına 119.9 km!

Sezona çok kötü bir başlangıç yaptılar. Labbadia yönetimi altında 7 maç üst üste kazanamadılar ilk defa ve fakat sonra düzeldi işler. Çok koşmasına rağmen topa az sahip olan bir karaktere sahip. Çok önemli ayrıntı "rakibi hücum pozisyonunda hazırlıksız yakala" prensibini işleten takımların başında geliyor. Çok koşuyorlar, topa sahip olma oranları düşük ve fakat olabildiğince de golcü bir takım..

En "sprinter" takım Borussia Dortmund: Maç başına 188 Sprint!

Oyunun felsefesi buraya bağlı biraz. Topa sahip olduğun anda çok hızlı bir şekilde atağa kalkmak. Rakipler henüz yerleşim almadan da fişi çekmek. Kenar forvetleri takımın yıldızları olduğu gibi savunmanın da asli unsurları. Götze kenarda beklemiyor, Reus ileride durmuyor. Takım savunmasına katılıyorlar ve topa sahip olduklarında ise her şey çok kısa süre içerisinde değişiyor.


En fazla faul yapılan oyuncu: Diego 63

Yıldıray Baştürk'e benzetiyorum bazen. Kalçasını, omzunu velhasıl vücudunun her yerini çok iyi kullanıp topu ancak faul ile alabilecek konuma getiriyor.  Özellikle Magath'ın gidişi sonrası form grafiğindeki artış inanılmaz. Daha da iyi olacak gibi..


           En iyi sprinterler    1. Harnik (Stuttgart) 478
                                          2. Inui (Frankfurt) 467
                                          3. Piszczek (Dortmund) 446

Bu size aslında Dortmund ile Stuttgart arasındaki benzerliğin şifrelerini de verebilir. Stuttgart presi Dortmund kadar etkili değil ve daha stratejik ve belirleyici zaman ve alanları kapsıyor. İstediği anda istediği bölgede.. Dortmund ise rakip takımda top bir saniye dahi kalmasın felsefesiyle hareket ediyor. İkisinin de hücum gücü hızlı oyuncular sahanın hızlı bir şekilde kat edilmesine bağlı. Harnik Bundesligadaki en underrated oyuncuların başında geliyor zaten. Her şeyi ortalama olan bir oyuncu bu kadar nasıl verimli olur, inanılması güç. Çok ama çok iyi bir kenar forvet. Misal Galatasaray'ın böyle bir kenar adamına ihtiyacı var. Bir golcüden daha fazla etkili olabiliyor skor anlamında... Keza sezon başında "bir milyon euro" bedeli olan İnui'yi alıp Amrabat'a 8 mily. vermeselerdi hayat hem sportif hem de ekonomik açıdan Galatasaray için çok daha iyi olabilirdi.

En güzel kontra oyuncuları:
                                             1. Schürrle (Leverkusen) 10
                                             2. Ibisevic (Stuttgart) 9
                                             3. Arnautovic (Werder) 8

Kontra atakların sonucunda kaleye isabetli şut çeken oyuncular bunlar.  Leverkusen ve Stuttgart'ın bir anlamda oyun anlayışı biraz buna yönelik. Pek çok Leverkusen atağı hali hazırda kendi yarı sahasından başladığıve Schürrle'nin hızını da eklediğinizde  bu listede liste başı olması kadar olağan bir durum yok. 4'lü defansın önündeki 3'lü defansif orta saha sıklıkla kendi yarı saha çizgisinde hücum planını kurgular.  İbisevic de keza aynı şekilde Stuttgart'ın oyun felsefesi sonucu.. Şaşırtıcı olan Arnautovic. Bu sezonki Bremen belki de Schaaf'ın geldiği günden bu yana en "farklı" takımı oldu. Stratejisi ve oyun anlayışı neredeyse baştan aşağı değişti. Onun bir sonucu da Arnautovic'in bu kenardan boş alanda ilerleyip kaleye yönelmesidir.
                                          
En savaşçı oyuncular:
                                                   1. Kiessling (Leverkusen) 656
                                                   2. Szalai (Mainz) 536
                                                   3. Lewandowski (Dortmund) 526

İşte bu "yeni futbol". Savunma önde başlar felsefesinin en önemli göstergesidir. Üç forvet geçen 17 maç içerisinde en fazla ikili mücadeleye girmiş oyuncu oluyorsa oturup düşünmek gerekir. Mario Mandzukic ile Mario Gomez arasında fark yok derler ama bu büyük bir yanılsamadır. Mandzukic de her maç on bir çıksaydı bu listeye girerdi ya da Bayern topa o kadar çok sahip oluyor ki bu rakamlara ulaşması zor olurdu lakin Gomez ile farkı burada. Artık forvetler savaşmak zorunda ve takım savunması kesinlikle hücumdan başlar.!  Ki zaten yıllar yıllar önce Kiessling'i Galatasaray'a Hakan Şükür'ün devamı niteliğinde fazlasıyla istemiştim.. Çok iş yapardı, çoook..

En iyi savaşçılar:       
                                1. Stranzl (Gladbach) 74,8 %
                                2. Papadopoulos (Schalke) 70,0%
                                3. Naldo (Wolfsburg) 69,7 %

Burada ise ikili mücadele kazanma oranı en yüksek üç oyuncu bulunuyor. Hummels'in listede olmaması ilginç. Naldo'nun sakatlık belasından kurtulup istikrarlı bir şekilde oynaması ve bu oranı yakalaması güzel. Papadoupoulos ise zaten geleceğin stoperleri arasında yer alıyor.

Bir maçta en fazla topla buluşan oyuncular:
                                                                  1. Schweinsteiger (Bayern) 93,2
                                                                  2. Ribery (Bayern) 88,8
                                                                  3. Lahm (Bayern) 88,4

Şaşırdınız mı? Hayır. 3 tane Bayern Münih oyuncusu. Topla oynama konusunda Barça seviyesine yaklaştı derken bunu söylüyorduk. Yense de yenisle de topa sahip olma oranı değişmiyor. Dağıtıcı rolündeki Schweinsteiger zaten her sene bu listenin başında yer alıyor ama sağdaki Ribery ile solda atakların büyük bir kısmını başlatan bek Lahm'ın ilk üçün içerisinde olması da sanırım Bayern'ün neresinin güçlü olduğunu yeterince iyi anlatıyor.

Sezonun Bild'e göre en iyi ortalamaya sahip futbolcuları ise Frank Ribery, Mario Götze ve Frankfurt kalecisi Kevin Trapp

Hiç yorum yok: