4 Nisan 2009

Nietzsche Agladiginda.!



Madem ki doksanli yillardan gittik bu gece, o döneme damgasini vuran kitabi da eklemeli buraya..

Normal kosullar altinda burada ben ister futbol olsun ister kitap,yazar daha cok onun ne oldugundan ziyade benim gözümde nasil bir anlama sahip oldugunu aktarmaya calisiyorum. Bir seyin nesnel acidan "ne" oldugunun cok da önemli olmadigini her bloga girisde görüyorsunuz zaten.. Ve fakat bu okunmasi en keyifli kitap hakkinda cikarilmis özeti buraya gecmek istedim.

Kitapta karakter olarak Nietzsche var, Freud var.. Irvin Yalom, Nice ve Freud'un düsüncelerini daha anlasilir kilmak icin iki gercek karakteri gercekci bir sekilde hikayenin icerisine katmis ve Dr. Breuer karakteri ile de onlarin düsüncelerini insanlara cok güzel bir dil ile anlatma yolunu secmistir. Aslinda siz Nietzche aforizmalarini ve psikanalizi inceliyorsunuz bir roman okumaktan ziyade.. Baska acidan ben bu kitabi Nice'den, Freud'dan hicbir sekilde haberdar olmadigim dönemde okumustum ve buna ragmen cok tatli gelmisti zira kurgusu da takdire sayan..

Ve fakat bir kac tehlike de söz konusu. Bu ayni zamanda Nietzsche'ye bir giris olursa gercege cok yakin durusu nedeniyle kafanizda cok da dogru olmayan bir Nietzsche profili olusabilir. Yalom'un Nietzsche'yi anlamlandirisi, onun Nietzsche'yi algilayisi oldugunu da bir kenarda tutmalisiniz her daim..

Kitabin oldukca dengeli ve kapsamli özeti ise su sekilde yapilmistir:

(Kitabin icerisinde yer alan cümlelerdir toplamda ama yine de önbilgi acisindan oldukca iyidir.)


1- hepimiz bir sürü parçadan oluşuruz ve bu parçalar kendilerini ifade etmek için çırpınır. bizler yalnızca varılan son uzlaşmadan sorumlu tutulabiliriz, her parçanın sahip olduğu karmaşık dürtülerinden değil.

2. ideal evlilik ilişkisi, her iki insanın da yaşamını sürdürmesi için bu ilişkiye muhtaç olmadığı zaman kurulandır.

3. biriyle tam bir ilişki kurabilmen için önce kendinle ilişki kurabilmelisin.

4. kendi yalnızlığımızı kucaklayamazsak, inzivaya karşı kalkan olarak başka birini kullanırız. yalnızca bir kartal gibi yaşayabilen insan-başka birine sevgisini verebilir; yalnızca o zaman o insan bir başkasının büyümesi ve gelişmesiyle ilgilenebilir.

5. her insan, gerçeğin ne kadarına dayanabileceğini seçmeli.

6. en çok çiğ damlası, en sessiz gecede düşer.

7. mezarlıkların, insanın zihnini dinlendirdiğini ve yaşamdaki önceliklerin değerlendirilmesini sağladığı söylenir.

8. en çok arzu edilen kadın en çok korkulan kadındır. tabii bunun nedeni onun ne olduğu değil, bizim onu nasıl gördüğümüzdür.

9. ikili yaşam ilave yaşam gibi. insana adeta uzatılmış bir yaşam sunuyor.

10. bizler arzu edilenden ziyade arzu etmeye aşığızdır.

11. kendini iyi biri olarak gösteriyor -kimseye zarar vermiyor- yalnızca kendinden ve doğadan başka kimseye! sırf pençeleri yok diye kendilerine iyi diyenlerden biri olmaktan vazgeçirmeliyim onu.

12. uygar, kibar ve görgülü bir adam. vahşi tabiatını ıslah etmiş, içindeki kurdu kuzuya çevirmiş. ve buna ılımlılık diyor. bunun asıl adı, vasatlıktır.

13. bastırılmış hınç insanı hasta eder.

14. yaşadığımız şeyleri biz icat ederiz. dolayısıyla icat ettiğimiz şeyi de yok edebiliriz.

15. tanrının ölmüş olması demek, varolmanın amacı olmadığını göstermez.

16. ölümün geliyor olması, yaşamın değerli olmadığı anlamına gelmez.

17. yaşam planınız sizin elinizde değilse, varlığınızı rastlantıya bırakmışsınız demektir.

18. kimler daha emniyette, kimler daha rahat, kimler sonsuza dek mutludur? yalnızca sığ zihinli olanlar yani sıradan insanlar ve çocuklar.

19. insanların tarzları iki temel bölüme ayrılabilir: ruhunda sükunete kavuşmak ve mutlu olmak isteyen insanlar inanmalı ve iman etmeli, ama hakikatin peşindeki insanlar iç huzurundan feragat edip yaşamlarını bu sorgulamaya adamak zorundadırlar.

20. başkalarının kurallarına uymak, insanın kendini yönetmesinden çok, hem de çok daha kolaydır.

21. size düşen ödev kendinizi kabullenmenizdir, benim sizi kabullenmemim yollarını aramak degil. (kendinden hoslanmayan pek çok insan gördüm; bunlar önce başkalarını kendileri hakkında iyi düsünmelerini saglarlar.bunu basarınca da bu sefer kendileri de kendileri hakkında iyi düsünmeye baslarlar. ama bu sahte bir çözümdür; bu başkalarının otoritesinin altına girmeyi kabullenmektir.)

22. aslında verir gibi yaparak hediyeyi kendiniz almaya çalışanlardan biri misiniz?

23. bir dost dinleneceği bir yer aradığında ona verilecek en iyi yer sert bir yataktır.

24. aslında kimse kimseye yardım edemez; insan kendine yardım etme gücünü kendi içinde bulmalıdır.

25. neysen o ol.

26. daha derinlere inip motivasyonlarınızın kaynağını bulun! hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. insanın bütün eylemleri kendine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine-hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir.

27. yazılarımdaki başarı, sürüler halinde yaşamanın getirdiği rahatlıktan kendimi bilerek ve isteyerek uzaklaştırmamdan; kötü ve güçlü eğilimlerle yüz yüze gelme cesaretini gösterebilmemden kaynaklandı. araştırma ve bilim, önce inançsızlıkla başlar. ancak inançsızlık başlı başına strestir. yalnızca güçlüler buna dayanabilir.

28. gerçeğin ne kadarına dayanabilirim ?

29. beni öldürmeyen şey, beni güçlendirir.

30. birinin kendisini başka birine açması ihanetin kapılarını açar ve ihanet insanı çok rahatsız eder.

31. bir kişi köprüyü geçmek üzere -yani, öteki kişiye yaklaşıyor- o anda karşıdaki kişi, o kişinin zaten yapmayı düşündüğü şeyi yapmaya davet ediyor. o zaman birinci adam adım atamıyor; çünkü artık yapacağı şey, diğerine boyun eğmek gibi geliyor, belli ki yakınlaşma yolunu engelleyen şey, güç.

32. ölümün son iyiliği bir daha ölmeyecek olmaktır.

33. kafası bir sürü kitaba gebe ve baş ağrılarının nedeni de beynin doğum sancıları olduğu düşüncesinde.

34. kemikleri, eti, bağırsakları ve kan damarlarını kaplayan deri nasıl insan görünümünü
katlanabilir hale getiriyorsa, ruhun ajitasyonu ve ihtirası da kibirle kapatılmıştır; ruhu kaplayan deridir.

35. kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?

1 yorum:

stalker dedi ki...

kitap enfesti, 10 yıl önce okumama rağmen hala aklımdadır; ama film felaket.. uzak durun..