21 Ekim 2013

FutbolBurada Hakkında


Bir site açılacaktı bana geldiklerinde. Fikir güzeldi.

Ben sadece herkesin futbol üzerine içerik üretebileceği, isteyen herkesin katılımcı olacağı bir platform geliştirme işini benimsemiştim.  Günden güne azalan ve yazma sıklığı düşen blogların birbirlerini destekleyeceği bir platformu inşa etme fikri heyecanlandırdı.

Benimle çalışır mısın dedi.

Önce bir bakarız,  yarım gün deneriz, olursa devam ederiz birlikte dedim.  O dönem BirGün’deyim, Milliyet Taktik ve daha başka işlerde filan çalışıyordum. Hayatım Futbol’a arada yazıyor, Misli’ye her hafta sonu. Tam bu dönemde FourFourTwo’nun özel çıkardığı eke 8 sayfalık 6 takım analizi de yapınca sanırım “eee yeter be” çığlığı yükseldi. Parça parça on beş yere bölünmek zor geldi. Sabahları BirGün ofisi.. Öğleden sonra da Eminönü’nde Futbolburada ofisi.

Baktım ki çok ciddi bir emek var, küçümsenemeyecek bir sermaye yatırımı söz konusu. Tamam dedim..

Başladık!

Sitenin açılışı ve diğerlerini teşvik etmesi adına  yazı konusunda iyi  olduğunu düşündüğüm arkadaşlarımdan yardım istedim.

Sağolsunlar.. Uğur Meleke’den Ali Ece’ye.. Cem Dizdar’dan Banu Yelkovan’a.. Bağış Erten’in muhteşem CM Yazısı. Ali Murat Hamarat'ın(Arvo) hikayesi. Saymaya başlasam o kadar çok ki..  İtaatsiz’den(Erkan Şimşek)  rrr’e(Erdem Aksakal)..  Onur Erdem’den Hayatım Futbol ekibinin eksiksiz her üyesine. Kenan Başaran’dan Uğur Vardan’a..   Çağrı Develioğlu’ndan  Barış Gerçeker’e..  Elif Durgun’a..  Nice güzel insan. Huzurlarınızda hepsine bir kez daha teşekkür ediyorum. Sadece iki insan “evet yazarım” deyip sonradan yazamadı ama onlar dahi farklı şekilde destek verdi. Dedim ki; Güzel insanlar..  Asla da unutmam “bana” yaptıkları bu güzel yardımı.

Çok da güzel başladı. Gezi Direnişi araya girince bir duraklama oldu ama o gün de bugün de bunun için üzülmedim. Taksim’den başka bir şeyi gözümüz görmüyordu ki o dönem hayatımın yine unutulmayacak anılarına sahne oldu.

Liglerle beraber yine devam etti.

Lakin araya bir tahmin edilemeyen haber kısmı girdi.

İşin devasa masraf kısmını oluşturan bu haber kısmıydı. 7/24 yüzde 90’ı kopy-paste haberleri girmesi için bir ekip oluşturuldu. Bu da aslında sitenin çehresini değiştirdi. En başta da “haber ve içerik” olarak belirtilmişti ama bu haliyle olacağını ben düşünememiştim. Bir yandan siteye gelen kitleyi her açıdan beslemek adına çok güzeldi ama diğer taraftan tahmin edilenden çok daha masraflı ve zordu. 

Daha düşünemediğim çok şey gerçekleşti.

Bugün dile getirmenin çok da etik olmadığı sorunlar çıktı.

Nihayetinde FutbolBurada iki ana parçadan oluşuyordu. Makale ve Haber kısmı. Haber içeriği benden bağımsız çok daha kalabalık bir editör ekibinin işiydi. İçerik ve makale ise.. Uzunca süre tek başıma idare ettikten sonra “12 ay site bir getirisi olmasa bile devam edecek” sözü üzerine iki nitelikli arkadaşımı da içeriye dahil ettik. Üçüncü ayında kapanıyor haberi geldi.

Kapatacak olan insana da arkada bıraktığı devasa emek ve masraf nedeniyle bir şey diyemiyorum.
Olan biten tam olarak nedir bilmiyorum. Bildiğim şu: Site her ay bir önceki ayı katlayarak ilerliyordu. Girdilerin yüzde sekseni makale kısmına aitti. Elbette zaman zaman Avrupa Futbolu’na dair haberler de yaptım ama haber kısmı benden bağımsız bir ekibin işiydi.

Bir tık sitesi olarak düşünmedim.  İstedim ki Elazığ-Torku Konya maçının taktiksel içeriği olsun. Anıl Demirci, Onur Özgen gibi ismi duyulmamış nice cevherleri insanlara tanıtsın. Umutation gibi analizler yazıp yollasın insanlar.

Yüzeysellikten, tivitır üzerinden iki satır haberi okutmak için uyandırılacak merakın getirdiği insanlar yerine dolu dolu yazılar, makaleler olsun.

Oldu da..

Ama yetmemiş olacak ki kapandı.  Bir de bu çaba için eleştiriler geldi.

Emek Sömürüsü Klişesi

Ben bu işe başladığım günden bu yana sıklıkla övgü dolu güzel tepkiler aldım. Yalnız bazen “emek sömürüsü” olarak da algılandığına da şahit olduk.  Bir bakıma görüntüde haklılar. Birileri yazacak, birileri kazanacak.. Bu ne kadar doğru?

Gerçekten yazan insan kazanmıyor mu ya da arkadaki kitlenin emeği yok mu? Adam bloğuna yazıyor devasa  emek isteyen bir yazı. 50-60 kişi okuyor bu nitelikli yazıyı. Oysa sıklıkla bize düz metin şeklinde bir yazı geliyor. Bu yazının editörlüğünü yapıyoruz. Resimlerini koyuyoruz. Tamamen futbolseverlerden oluşan takipçilere bu yazıyı olabilecek en güzel şekilde sunuyoruz. Öyle oluyordu ki yazıyı yazandan yazı sunma eylemi içerisinde daha fazla emek harcadığımız oluyordu. Nihayetinde yazısını yazıp gönderen insana verilen bu emek değil midir ki? Bence karşılıklı bir çıkar olmasını başarmıştık. Tek taraflı kazançtan ziyade herkesin kazancı olduğu ama nihayetinde futbol üzerine en azından benim kriterlerime göre içerikli ve güzel haberlerin olduğu, futbolu daha çok yönlü bir şekilde yaşatan bir site olacaktı.

Erciyes-Elazığ maçına dair detaylı taktik analiz sunmak kötü mü? Yüzeysellikten boğulacak yorumlardan ziyade içerikli futbol analizlerinin yaşaması çok mu büyük çakallık? Her yazı yazanın ismiyle, cismiyle yer aldığı bir yerde neyin sömürüsü ki bu?  Emek verip yazdığı yazıyı kitlesine ulaştıracak bir organizasyon içerisinde bulunduk.. 

Bir futbolsever olarak böyle bir organizasyonun yaşamamasının keyfi nedir? 

Nihayetinde..

Ben ne yaptığımın farkında olarak gerçekleştirmeye çalıştığım fikir konusunda son derece rahatım. Lakin benimle beraber çalışması için ikna ettiğim arkadaşlarımın maruz kaldığı çeşitli sorunlardan dolayı kendimi sorumlu hissediyor, bu açıdan onlara karşı da biraz borçlu olduğumu kabul ediyorum. Bunca emeğin bir anda çöpe atılacak olması en başta kendi verdiğim emeği düşündüğümde fazlasıyla üzücü.  Nihayetinde benim misyonum bir noktada sonlanacaktı ve fakat gelin görün ki o futbolburada yaşayacaktı ki ben “tamam lan güzel bir şey gerçekleştirdik” diyebilecektim. Olmadı. Belki başka birisi devam ettirebilir, en büyük beklentim bu. Lakin benim misyonum orada sonlandı. Okuyan, tanıtan, en çok da yazı yazan herkese çok çok teşekkürler..

FutbolBurada Sonrası..


En geç Ocak ayında dijital ortamda yayına girecek olan çok daha başka bir fikir üzerine çalışıyoruz. Sanırım bu sefer ne zaman açılıp kapanacağı üzerine karar verebileceğiz. O zamana kadar yapmaktan en çok keyif aldığım işi yapacağım: Blog yazarlığı.

8 yorum:

Baris dedi ki...

Ben de blogumun adını kullanarak (Üçüncü Yarı Blog) futbolburada.com'a en başından beri yazılarımı gönderdim ve de bahsettiğiniz emek sömürüsü yorumlarını yapanları hayretle karşılıyorum.
Kendi blogumun okurlarından ayrı başka insanlara da ulaşmak için, ayrıca kaliteli bir çok makale ve analizi bir arada bulup okumak için çok faydalı bir girişimdi. Okuru ve katılımcısı olmak çok keyifliydi. Kapandığına üzülüyorum, umarım benzeri girişimler yine olur. Kaliteli içeriği topluca sunan bir site her zaman iş yapar. Devam etse futbolburada.com bunun en iyi ispatı olacaktı.
Girişimiz ve kapanana kadar ki emeğiniz için size ve bütün emeği geçenlere teşekkürler.

Mert Kuyumcu dedi ki...

Orhan, selamlar.

Ben dijital ortamdaki yeni projenizde bulunmak istiyorum.

İletişim: 0(543)8790601 + mert.kuyumcu@gmail.com

cemekici dedi ki...

selamlar,

tam olarak aynı şeyden muzdariptim ben de futbol burada'da. kaliteli isimleri tek bir yerden takip etmek güzeldi ancak çok fazla içi boş(4-5 satır bile sürmeyen) haber görmeye başladı gözlerim. işin içine bu girince de, blog tadını anında kaybetti.

ek olarak, sitenin tasarımında da problemler mevcuttu(tasarım eşit değildir görsel dizayn). çok fazla tıklamaya gerek kalmadan daha akıcı bir şekilde okumayı sağlayamadı benim için. sevdiğim birisinin yazısını okumak için çok kere tıklamak bu işin doğasına aykırı.

blog tadı güzel, blog tadı hoş. bir de şu var ki, blogger kullanımı o kadar yaygın ki tek bir hesapla onlarca bloga yorum yapabiliyor olmak da hoş.

kısacası, bence de tutmadı be abi. blog dünyasının dışına çıktığı için tutmadı bence. emek ve yatırım var, eyvallah; herşey için ellerine sağlık.

futbol burada'dan şöyle bir kazanımla çıkmış olmanı dilerim, "konuk yazarlar". işte o elazığ-erciyes maçını yazmak isteyen birisi senin blogunda konuk yazar olabilmeli. tabii abartmadan, tadını bozmadan.

neyse; en güzeli, seni burada tekrar görmek bence.

Adsız dedi ki...

saygılar abi...

hayatımın, post-ergenlik döneminin yıllarını burayı okuyarak bağımlısı olarak geçirdim. hayatımda yerin ayrıdır, bunu da bil. çok şey öğrenmiş ve yaşamışımdır sayende. hayırlısı olsun keyfine bak, işler de umarım istediğin gibi gider. her zaman takipteyiz, seveniniz.

Devil dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Devil dedi ki...

abi üzücü bir haber, geçmiş olsun. çok kısa bir süre içinde müthiş şeyler başardı futbolburada ekibi. hepsinin eline-emeğine sağlık. ne kadar üzülsemden içimde hafif bir sevinç var, kusura bakma. o sevinç de senin buraya artık daha fazla önem vereceğin anlamına geliyor. welcome back borges

Adsız dedi ki...

hepsiburada.com da yorum bölümü eksikti bence.yazılara yorum yazılamıyordu.

Adsız dedi ki...

Guney kore den 3 yildir blogunu takip ediyorum futbol disinda yazdigin yazilar cok hosuma gidiyor.futbol burada girisimini ilk once webrazzide duydum siteyi kuran arkadasin ^^internet girisimi olarak futbol^^ u secmesinden futbol buradanin o ilk zamanlardaki guzel havasinin degisecegini tahmin etmistim..webrazzide ki yazida sahisin bloglara ve futbola bakis acisi cok netti.unarim ocak ayindaki yeni platform cok daha guzel isler.seviyoruz her turlu yazini(telden taziyorum)