24 Ekim 2008

Hincal Uluc ve Basin.!



Soru: G.Saray'ın futbolu Kadıköy'de final vadediyor mu?

Hincal Uluc: Galatasaray'ın futbolu hiçbir şey vadetmiyor. Bu kadar iyi elemanları bu kadar kötü dizip bu kadar kötü oynatan Skibbe ile bu maçı kazanmak bile bir mucize. +95'te De Sanctis'in hatalı çıkışı sonrasındaki o kafa vuruşunun auta gitmesine mucize dışında bir şey diyemem. Diyeceksiniz ki; "Galatasaray'ın da direkten dönen topları var." Skibbe'nin oynattığı takıma ve futbola bakın. Maça tek forvet, iki ön libero ile başlıyor fakat yetmiyor. Elindeki tüm savunma adamlarını sokarak karşılaşmayı bitirmeye çalışıyor; zavallı halde. Galatasaray'ı böyle oynatmaya kimsenin hakkı yok!

Gördügünüz gibi Hincal Uluc her zaman haklidir. Daha henüz Skibbe tek mac yapmadan ve hakkinda hicbir sekilde fikir sahibi degilken yerlere calar iken simdi de bu önsezisinin hakli gururunu yasiyor.. Siz hic Hincal Uluc'un yanildigini gördünüz ? Biliyorsunuz ki gecen Trabzon macinda da Skibbe ölümcül hata yapmis, sari karti olan Lincoln'ü cikarmamis.. Söyle devam edelim.. Ersun Yanal ise mac sonrasi sari kart gördügü icin Tayfunu cikardigina pisman.. Lincoln ise cok tehlikeli giden maci koparan golü atmistir ve elbette Hincal Uluc'u dün gece oldugu gibi üzmüstür Galibiyeti garantiye aldigi icin.. Rahmetli Kazim Kanat ile ayni derinlikte yazilar yaziyor ama ikisinin arasinda cok büyük temel bir fark var. Kazim Kanat kendisini haksiz cikartsa dahi Besiktas galibiyetlerine inanilmaz sevinen bir adamdi, Harbi bir Besiktasliydi, Sevgili Uluc ise önce kendi beyanatlarini tutuyor, örtüsürse de Galatasarayi..

Levent Tüzemen:

"skibbe'nin futbolda "Kazanılan takım bozulmaz" ilkesine uyarak Trabzonspor'u yenen takımı sahaya sürmesi akıllıcaydı. Çünkü Galatasaray'ın aradığı takım uyumuydu ve sezon başından bu yana aynı onbirle üst üste oynamamak büyük sıkıntı yaratıyordu. Galatasaray yakaladığı takım uyumu sayesinde Olympiakos'u pozisyon vermeden yendi.

Skibbe'nin kenardan oyuna fazla katkısı yoktu ama oyuncuların Skibbe'ye sahip çıktıkları gözleniyordu..
...
NOT : Bu takımı Skibbe bozmamalı. Ancak saha içinde bir oyuncu pas alış-verişlerindeki dengesizliği gidermek için liderliği üstlenip konuşmalı."

Levent Tüzemen Trabzonspor m maci öncesi Skibbe'nin Meira secimini ve bugün bozulmamasi icin tavsiye verdigi teknik adami öyle bir elestiriyordu ki ben gec kaldigimi düsündüm maca zira coktan yenilmisti Galatasaray.. O denli emindi Bukres macinin hatasinin tekrarlanmasinin cok kötü bir sey olduguna.. Bugün ise bu kadroyu bozma diyor.. Her seyi diyebilir insan da bir kez olsun "Ben öyle dusunmuyordum, yanildim" dese..

Hakan Ünsal: "Galatasaray başından sonuna kadar iyi oynadığı, aslında daha rahat bir skorla kazanması gereken bir maçı alarak, gruba beklenildiği gibi iyi başladı. Arda, Ayhan, Meira ve Sabri’nin başını çektiği oyuncuların Lincoln hariç hepsi iyi oynadı."

Ridvan Dilmen: "4-2-Arda"

Arda'dan bahsediyor. Trabzonspor maci olsa anlarim, Ayhan deseler yine anlarim amma velakin maci koparan golü atan Kewell, hazirlayan Lincoln, oynayan Ayhan, Sabri ve ortalamasinin da altinda oynayan Arda iken bu nedir ki ? Anlamis, anlamlandirabilmis degilim.. Arda kesinlikle kötü oynamadi lakin baslik olacak kadar da etkili degildi.

Erman Toroglu:"
ŞAMPİYONLAR Ligi statüsünün ne kadar doğru olduğunun kanıtıdır dün akşamki maç.

Doksan dakikaya baktığınızda iki takımın da neden Şampiyonlar Ligi’nde oynayamadığını anlarsınız. Veya Şampiyonlar Ligi’nin bu tip takımları barındıramayacağını anlarsınız. Zaten adamlar öyle yapmışlar ki, Şampiyonlar Ligi grubunda üçüncü olan bu grubun finallerine katılacak. Yani Şampiyonlar Ligi’nde dördüncü olan da bu grupla eşit veya bu grupla mücadele edemez pozisyonda. "

Bu UEFA kupasinda Manchester City var, Milan Var, Sevilla var,Aston Villa var, Schalke var,Udinese var, Tottenham,Hamburg var da var.. hatirlatmak isterim.


Velhasil bizim basin hic yanilmaz, her zaman dogruyu yazar. Galatasaray yenilse Olympiakos'un muhtesemliginden dem vurulur, UEFA'yi alsa UEFA kupasinin anlamsizligina deginilir, Tesadüf ya da siradisi bir örnek olarak sunulur.. Galatasaray takimi sanki yillar yili Avrupada basari kazanmamiscasina, Türkiyedeki rakiplerinin oynadigi mac sayisi kadar galibiyet elde etmemiscesine, Sampiyonlar Ligi lig olmadan yari final oynamamiscasina, UEFA'yi aldiktan sonra onun bir üstü olan Sampiyonlar Liginde iki kez üst üste gruplari cikmamiscasina, üstelik iki tane grubu asip ceyrek finalde Real Madrid gibi bir devi yenmemiscesine her sey "Kupanin alindigi günün tekligine" indirgenip yorumlar yapilir.. BUEFA'yi almadan önce dahi Türkiye disinda o zaman dilimine kadar Avrupada bilinen tek takimin ve ayni zamanda yine o dönemde Porto ile beraber Sampiyonlar Ligine en cok katilmis olan takimin ve yine ondan öncesinde Finalin bir önceki ayagina Sampiyon Klupler Kupasinda gelmis bir takimin, yani Galatatasarayin beklenilen ve elde ettigi Kupa alma basarisini bütünden ayri nasil degerlendirilir onu da sevgili Mehmet Demirkol'dan okuyun..

Basarinin cesitli göstergeleri vardir. Arsenal, yillar sonra Avrupa Sampiyonlar Ligi sampiyonu oldugunda nasil ki "tesadüf" ya da bundan önceki bilmem kac yil neredeydi hadi canim sen de diyermeyeceksiniz, Galatasaray icin de ayni sekilde.. Keza Fenerbahce'nin Sampiyonlar Ligi Ceyrek Finali de ayni sekilde tesadüf degildir..

2 yorum:

cankalender dedi ki...

Çok güzel yazmışsın borges eline sağlık. Taraftarlar arasında yaygınca kullanılan "kuyruk acısı var ondan böyle yazıyor" lafına genelde pek katılmam. Farklı açılardan yapılan yorumları saygısız olmadığı sürece takip etmeye, onlardan fikir elde etmeye çalışırım.

Ancak bunların gerçekten bir kuyruk acısı var, dün akşam takım "harika" bir futbol oynamış. Bir futbolcu bile basit hata yapmamış, ki çok maç vermişizdir "unforced error"larla.

Buna rağmen çıkıp hala böyle yazılar yazmak objektif olmamaktan öte ayıptır.

Lincoln'e ayrı bir parantez açmak istiyorum, elinden geldiğince pres yaptı, ki takımın en büyük eksiği fazla pres yapmamasıydı diye düşünüyorum, iyi paslar attı, atmaya çalıştı. Şutlarında biraz daha başarılı olabilse bugün Lincoln şöyle iyi, böyle kral, eski Lincoln geri döndü diye konuşulacaktı.

Lincoln dün elinden geleni yaptı, kötü bir gününde olmuş olabilir çok normaldir. Hagi de her maç harikalar yaratmamıştı, hatırlatırım.

Borges dedi ki...

Lincoln macin yildizi degildi cok da iyi oynamadi belki fakat özellikle üzerinde durulacak kötü bir performansi göremedim.. Kacirdigi gollere bir ihtimal isyan edilebilir iken böyle bir ayrinti tuhaf geldi bana.

Bunun disinda pek cogu maci cok baska izliyor bunu farkediyorum. Daha henüz bir ya da iki mac oynamis iken takim kararlarini veriyorlar, analizlerini bitiriyorlar sonra da bu yargilarinin baskisi altinda mac izliyorlar.. Cok azi objektif kalip bir degerlendirme yapabiliyor. Bu da "bilincli" olarak baska türlü yazilara imza attiriyor basini..