21 Kasım 2007

Aklima o an ne gelirse -1

Sadakat duygusal basarisizligin itirafidir.!

bir bakima dogrudur ve bunu ben pek cok yerde i$ledim. Eksi sözlükte, arkadas arasinda buna benzer tabulara saldiran cümlelerin iceriginin tartisilmasinin ne kadar zor oldugunu anladim. Inatla sadakat kavraminin kötü olarak addedilmesi acisindan ele alip "karin seni aldatsa iyi mi olur lan" gibi cikislara kadar ilerledi. Oysa izah ettik. Kadin bir $eye asik olur. Bir seyi görür ve ona kapilir gider. O $ey sandigin gibi sadece asik olunan nesnede yoktur. aslinda asik olan özne ile ilgilidir cokca zaman. yaratir, görür,farkindaligindan kaynaklanir, eylemlilik halidir ve duygusal basarisi buradadir. Sana ragmen cogu zaman sana asik olur kadin. birbirimizi kandirmayalim, özümüz felaket. Bizim sucumuz degil, bu kosullarin bizi bu sekilde bicimlendirmesi bizden bagimsizdir baska acidan. Az biraz kosullara sekil verecek kivama geldigimizde ise cokca zaman cok gec kalinmis oluyor. Velakin arkadasim; Bir kadin sende kaliyor, senin disinda kalan milyonlarca ögeye beyninin bir kismini kapatabiliyorsa; ya bu tembelliginden/basarisizligindan ya da sevgisinden ileri gelir. Yani nedir; Bu cümlenin bir baska ifadesi her seye ragmen sadik kalan insanin sevgisinin büyüklügüdür. Iki secenek sunuyor size; Beraber oldugunuz insan tek basina sizi seciyor ve size bagli kaliyorsa bu onun sizi cok sevdiginden ya da tembelliginden.!

Sadakati yüceltiyoruz, baska türlü anlasamiyoruz toplumcuklarimla. Esra ile sahil kösesinde yildizlari seyredip varolan sevgilimle hicbir zaman konusamayacagim konulari konusabilirim. Ama tercih etmiyorum velakin zorlaniyorum. Zorlanma katsayim bir baska acidan sevgi cizelgesindeki ivme. anla$abildik mi degerlerine bagli muhtesem yigidim .? Bu arada esra yok, yildizlar da ve ne yazik ki o ice atilan konularin karsiligi olan muhabbet de.

Dikkat ettiyseniz sadakat konusunu sadece Kadin üzerinden isleniliyor. Zira bu konuda kadinnlarin degil erkek kisminin cok ciddi bir sorunu var. Daha su yaziyi okumaya baslamadan aldatildigini düsünür ve "Olur mu oyle sey canim" gibisinden gerisini okumaya gerek dahi duymaz.

Sadakat, burada aslinda bir insana bagli bir yasam sürmek anlaminda ele alinmistir. Bir baskasini tercih etmeme tanimi üzerinden. inatla aldatma ile iliskilendirilmesi daha cok ínsanlarin kendi icsel sorunlarindan, güvensizliklerinden kaynakli.

Oscar Wilde'nin bir baska aforizmasi da aslinda sudur bana göre.

"..sahiplik tutkusu da giriyor bu işin içine.başkaları alır diye korkmasak çoktan atacağımız bir sürü şey var…"

Kim ki Duk'un muhtesem filmi " bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom " da isledigi temalardan birisidir. Münzevi bir hayat sürer iken bakmakla kendilerine is edindikleri hastalardan birisine asik olup iliskiye giren ögrencisini azarliyor,cezalandiriyordu filmdeki rahip. Kadinin ona "sahiplik" duygusunu asiladigindan dem vuruyor, velhasil o yasantiyi kadin icin terkeden genc rahip adayi bir süre sonra sahiplik duygusunun islettirdigi cinayet sonrasi geri geliyor, kaldiramiyor kadinin bir baska erkek ile olan iliskisini..

Burasinin bir blog olmasinin ve ayni zamanda okurum bulunmamasinin insani yazim ve sacmalamak konusunda nasil özgür yapiyorsa, ayni sekilde sahiplik duygusu da bireyi esir ediyor, özgürlügünü elinden aliyor. özgür seciminin önündeki en büyük engel olarak hayatina giriyor. Önemli bir ayrinti da sudur; Sonradan kazandigimizdir sahiplik duygusu. Bireyin toplumsal kosullar tarafindan bicimlendirilgi gercegi her daim reddedilir. Dogdugu andan itibaren kimi duygulara sahip oldugu sanrisi, dogdugu ani ve kosullarin bicimlendirdigi zaman dilimini hatirlayabiliyormuscasina ahkam keserler.. Egoizmin insan dogasina ait irsi bir karakter ögesi oldugunu belirtilerini bilimsel gerceklik olarak kabul etmekten cekinmezler. Bu blogda yayimlanan milliyet gazetesinden araklanmis, ödüllü bir fotograf vardir; Budist Rahip, Güney Vietnam hükümetinin meslektaslarina olan eziyetini protesto etmek icin kendisini diri diri yakiyor üstelik bu yanma, yanarak ölme esnasinda hicbir sekilde hareket etmeden, en ufak bir ses dahi cikarmadan diger insanlar adina kendisini feda ediyor. Demem odur ki bastan asagi insa ediliyoruz. Genetik olarak kodlanmislar dahi aklimizin sinirlarinin disina cikaran sürecte varedilmistir. Bilinc ile insanoglu kendisini yakabilir, bir baskasi icin feda edebiliyorsa her sey mümkündür bu hayatta.!

"ki$isel deger saydigimiz seylerin, toplumun baskisiyla edinilimis sahte nitelikler olabilecegini de hic bir zaman akildan cikarmamaliyiz"
Tutunamayanlar

Hiç yorum yok: