30 Ocak 2008

DFB Kupasi Günlügü #1



Malden Petric'in muhtesem pasinda, daha cok ikinci ligden takip edip begendigimiz eski Karlsruhe'li Giovanni Federico'nun ayni güzellikteki plasesi ile 1-0 öne gecti Dortmund.. Akabinde Klimowicz'in ara pasi yakalayip kaleciyi gecip gol ile sonlandirdigi zaman dakikalar 80'i gösteriyordu.. Mac bitmisti, herkes her seyden emindi.

82.dakika.. Rosenberg düsürülüyor.. ARD kanalinin bir araya getirdigi iki teknik adam Doll ve Schaaf bu pozisyon üzerinie az biraz tartisiyor, Schaaf sessiz takiliyor iken Doll'un Rosenberg'in numara yapiyor gibi aciklamasi üzerine "hoop orada dur biraz" diyerek futbolcusunun hakkini savunmaya geciyor.. güzel görüntülerdi.

Diego topun basinda ve Bursaspor'da da kalecilik yapmis 31 yasindaki Marc Ziegler, Weidenfeller'in sakatligi sonrasinda birinci kaleci olmus ve kaledede Diego'yu bekliyor.. Dogru köseyi tutturmus, top ellerinin arasindan kayip gol olmustu.. Neredeyse yakalamisti ama olmadi..

Dakika 84. Yine Rosenberg ve yine penalti.. yine topun basinda Diego ve yine kalede Marc Ziegler.. Yine dogru köseyi tahmin eden kaleci bu sefer ellerinin arasindan kacirmiyor ve Dortmund bir üst turda..

Imdi ,Bremen baskili oynadi. Diego her brezilyali gibi gec gelmis, oyuna ikinci yari girmek durumunda kalmis, Sanogosu Afrika kupasinda ve en önemli oyuncularindan birisi olan Frings de sakatlanmis, hem Alman milli takim yetkilileri ayni zamanda Bremenliler endiseleniyor bu sakatlik sonrasi.. Yine de güzel bir oyun ortaya koydular, beraberligi de yakalayacak iken Ziegler engel olmustur. Klasnic'in de 28.yas günü olmasina ragmen gününde olmamasi bir baska etken..

Dortmund'da güzel adamlar var. Bayernden kiraladiklari genc Hummels yoktu ama diger defans sirp Rukavina kadrodaydi. her seyden önce sonuca direkt gidenMladen Petric gibi muhtesem bir oyunculari var. Federico'yu bu sene cok izleyemedim velakin gecen dönem ikinci ligde Karlsruhe'de oynar iken cokca defa izledim. Ortalamasi hic degismez, 15 gol atar senede. iyi bir golcüdür, hem Petric hem Federico yeteri kadar sans bulurlarsa Dortmund forvet konusunda sikinti cekmez..

Bayern Wuppertal engelini gecti. Ilk yarisi 2-2 bitti. Klosenin iki golüyle iki kere öne gecmesine karsilik Türk oyuncu Mahir Saglik'in ve Tobias Damm'in da attiklari gol sonrasi beraberligi yakaladi.. Yoksa o köpek mi dedik, yenilmeyecek mi velakin Ribery faktörü var . Üc golün de hazirlayicisi oldu. Ikinci yari Wuppertal sahada yoktu haliyle.. Demichelis, Saglik'in golünde yaptigi hatayi attigi gol ile telafi ederken Hamit de maca noktayi koyuyordu attigi gol ile..



Mahir Saglik bölgesel ligde Wuppertal'in en önemli oyuncusu. 18 macta attigi 13 gol ile gol krali, solak, fena degildir anadolu klupleri icin. üstelik maliyeti de ucuz olacaktir bir bakima..

Wuppertal gibi bir takimla mac yapiyorsunuz, 61.482 seyirci geliyor.. inanilmaz bir rakam.

En azindan her iki takim da istedigini almistir bir baska acidan..

Hoffenheim 3300 kisinin yasadigi kucuk bir köy, dün birinci lig takimlarindan Hansa Rostock'u elediler. Basinda Schalke ile Sampiyonlar ligi deneyimi dahi yasamis Ragnick.. SAP'nin milyon euroluk destegi arkasinda, onlarca futbolcu ama yine de Ikinci Bundesliga'da sekizinci sirada. zira coklarinin dedigi gibi Ikinci Bundesliga birincisine oranla daha zor, daha denk takimlarin mücadelesi ve güclü takimlar var.. Gladbach,Kaiserslautern,Köln,Mainz ve oranin gediklisi Fürth, 1860 Munih.. Hepsi deyim yerindeyse "baba" takimlar.. Burada kucuk bir köy takiminin ayakta kalmasi dahi mucize aslinda.. 3300 kisilik köy takiminin basinda Sampiyonlar Ligi tecrübesi olan teknik adam, Carlos Eduardo gibi 7 milyon euroluk futbolcular var, Paranin gücü..

1860 Münih ikinci Sürprizi yapti. Bayern karsisinda defans anlaminda dahi olsa basarili futbol sergilediler ve derbiden yenik ayrilmadilar. Henüz Arenada Bayerne galibiyet sevinci yasatmadilar, Aachen karsisinda 2-0 yenik duruma gecmesine ragmen 3-2 lik skorla bir üst tura gectiler..

1860 kadrosunda Bender kardesler var, üsenmesem yetenekli genc futbolcular klasmaninda yazmak, cizmek isterim. Her ikisi de gelecege damgasini vuracaktir, canli canli da cokca kez izledigim bu yetenekli ikizler, hamit-halil altintop kardeslerin bir benzeri.

DFB kupasi her sezon ikinci ve hatta bölgesel ligden bir iki takimi dev ekranlara tasiyor ve her daim seyri son derece keyf veren maclara sahne oluyor. St.Pauli-Bremen ve yine St.Pauli-Bayern Munih maclari unutulmazdi mesela.. Ücüncü ligdeydi o dönem St.Pauli..

Simdi bana göre sürpriz yapacak olan Hoffenheim.. Potansiyeli var, her sey olabilir..

Hiç yorum yok: