15 Şubat 2008

Pembe Kazakli Hincal Uluc.!




“Ne” olduğu ya da olmadığı kamuoyu tarafından yıllardır çok iyi bilinen “pembe kazaklı” Hıncal Uluç’un, temsil ettiği ahlak anlayışının pisliği içinde er ya da geç boğulacağına inanıyor ve bu zat’a cevap dahi vermenin lüzumsuz olduğunu düşünüyoruz."


Ben, böyle bir uslubun, cevabin, icerigin sacmaligini dahi tartismayi abes buluyorum. Besiktas takiminin bir kimligi varsa eger, bu beyanatin sorumlularinin sonunu hazirlamasi gerekir. Sadece böyle bir yaklasimdan dolayi "basarili yönetim" dahi olsa istifaya zorlanmalidir.

Mehmet Demirkol bugünkü yazisinda bu konuya deginmis. En azindan bir kisi üzerinde durmus, onca sesizlige karsi bir "ses" olmus. Velakin üzerinde durulmasi gereken yönetimin yanlislari/basarilari degil, her seyi dogru yapan ya da yapmis bir yönetim dahi olsa böyle bir anlayisin olagan karsilanmamasi, sorumlularin gerekli cezayi almasi, yönetim ise sorumlusu, istifaya zorlanmasidir. Zira Besiktas takiminin bir kimligi var.. Ben de bu görüse katilanlardanim ama eger varsa bir kimlik, insani konularda duyarliligi ve basaridan da önce gelen karakteri, burada ortaya konmalidir.

Ben acikcasi pek cok yazardan yönetimin, teknik kadronun basari ya da basarisizligina deginmeden tek basina bu aciklamayi yapan insanlarin insansizligindan, etik degerleri yerle bir etmesinden ve üzerine Süleyman Seba ile olgunlasmis Besiktas kimliginin varligina deginirdim. Mesele 11 Milyon,Topuz ya da baska bir sey degil. Yapilan sportif ya da ekonomik yanlislar hic degil.. oldukca basit ve ortada olan saygisizlik var ki tek basina Hincal Uluc degil muhattabi..

Eger ki bu olay hicbir sey olmadan gecistirilirse, taraftar kimligine sahip cikip baski kurup bir sonuc elde edemezse basaridan da önce tutup her yerde öne sürdükleri kimligin iki üc pankarttan öte islevi olmayan sahte bir karakter parcasi oldugu anlasilacaktir..

Hiç yorum yok: