22 Kasım 2013

Das Duell!


Bu hafta Bundesligada son yıllarda zirveyi paylaşan iki güçlü takımın mücadelesi var. Geçtiğimiz yıl Şampiyonlar Ligi Finali’nde karşı karşıya gelen Bayern  München ve Borussia Dortmund yarın akşam kozlarını bir kez daha Signal İduna Park’ta paylaşacaklar.(TRT HABER/ 19:30)   Avrupa’nın da zirvesinde yer alan bu iki ekibin birbirlerine tezat oyun felsefelerinin de çarpışması futbolseverlere keyifli dakikaları vaat ediyor.  Maç öncesi bu önemli müsabakaya Dortmund’un sakatlıkları damga vurdu. Burdan başlamakta fayda var.

BORUSSİA DORTMUND: SAVUNMA DÖRTLÜSÜ NASIL OLACAK?

Dortmund’u Şampiyonlar Ligi’nde finale götüren savunma dörtlüsünün tamamı bu karşılaşmada yer almayacak.   Pişçek-Subotiç-Hummels-Şimelzer.  Klopp hafta içi “saçlarımın yüzde sekseni bu hafta beyazladı” derken tüm mesaisini buraya harcadığını düşünüyorum.  Sağ beke kuşkusuz Greusskreutz yerleşecek. Uzun zamandır  burada oynaması Klopp’u biraz olsun rahatlatıyor. Stoperlerden birisi sezon başı Bremen’den transfer edilen Sokratis. Sol beke ise Eric Durm.  Asıl soru Sokratis’in yanında kim oynayacak? İki seçenek var burada. Subotiç’in sakatlığında kulüpsüz gezen Manuel Friedrich’i transfer etmişti Klopp. Mainz’da beraber oynadığı ve yakından tanıdığı 34 yaşındaki eski milli oyuncunun kalitesinden kimsenin şüphesi olmasa da maç pratiği yetersiz olan Manuel Friedrich’e Klopp ne kadar güvenir? Üstelik hafta içerisinde oldukça önemli olan Napoli karşılaşmasında Manuel Friedrich oynamayacak. Dolayısıyla eğer bu önemli maçta Friedrich oynarsa hafta içi burası yeniden dizayn edilmek durumunda.



BENDER VE KAYDIRMALI ÜÇLÜ DEFANS

Sven Bender’in stoper oynaması diğer bir alternatif.  Napoli maçında Hummels’in kırmızı kartı sonrası stopere Bender geçmişti hatırlarsanız. Hummels’i yedeklemek kolay değil çünkü oyunun kurulma aşamasında kritik paslar hep Hummels’in ayağından çıkar.  Üstelik Bayern Münih’e karşı üçlü defans seçeneği de işaretlenebilir.   Bender’in zaman zaman geriye gelip stoperleşerek maç içerisinde beşli savunma hattının kurulmasına da olanak sağlayan üçlü defans Klopp’un geçtiğimiz sezonun ilk devresinde Schalke’ye karşı deneyip de başarılı olamadığı ama hep aklında olan bir kurgu.  Bu sezon Mainz’ın üç stoperli beşli savunma hattıyla en azından Bayern karşısında deplasmanda ilk devreyi 1-0 önde kapattığının da altını çizelim.  Stoper kıtlığının çekildiği şu dönemde zayıf bir ihtimal olsa da Bayern baskısını püskürtmek adına var olan çözümlerden birisinin bu olduğunu biliyoruz.

BAYERN MÜNCHEN: RİBERY VE SCHWEİNSTEİGER YOK

Bastian Schweinsteiger takımın önemli oyuncularından olsa da Bayern Münih için iki yıl önce olduğu gibi şampiyonluğa mal olacak seviyede yokluğu  kritik bir öneme artık sahip değil. Martinez’in o bölgeye transferi, Lahm’ın buraya devşirilmesi  sonucu Schweinsteiger yokluğunda takım artık bu bölgede sorun yaşamıyor. Lakin Ribery’nin yokluğu önemli. Takımın kalbi. Motivasyonu üst düzeyde olması, performansından ziyade bütün takımı etkileyecek hırsı ve sonuca giden etkili oyununu Dortmund karşısında aranacağını düşünüyorum. Tam da bu zamanlarda Robben'in ortaya çıkıp kendisini göstermesi bekleniyor. 

5 SANİYE KURALLARI

Her iki takım da rakip yarı sahada topu kaybettiği anda beş saniye içerisinde geri kazanmak üzerine yatırım yapıyor. Lakin burada Dortmund’un farkı ve Guardiola’nın bir başka 5 saniye prensibi çarpışacak. Dortmund topu rakipten kazandığı an hücumu düşünür, ayağında topu fazla gezdirmez.  O düzensizliği sadece topu kazanmakla değil aynı anda hücum ederek de değerlendirmek ister. Hafta içerisinde Roma’nın Luis Enrique döneminde sportif direktörlüğünü de yapmış İspanyol analist Marcos Lopez bu maçı değerlendirdiği vakit Guardiola’nın topu özellikle kendi yarı sahasında kaybettiği zaman hızlı bir şekilde savunmanın yeniden organize olması üzerine kurulu “5 Saniye Prensibi” olduğundan bahsetti.  Jürgen Klopp’un topu kazandığın andan itibaren beş saniye içerisinde hücumu et presibine anti tez oluşturuyor. Hali hazırda “gegenpressing”  Guardiola’nın  Barça’sına ait bir kavram olduğunu düşünürsek buna dair anti tezini de antrene etmek elbet Guardiola’ya düşecektir. Nihayetinde topu rakip yarı sahada Dortmund kazandığı zaman hızlı bir şekilde hücum edeceğinden kimsenin şüphesi yok. Soru şudur: Bayern mi daha hızlı yeniden savunmasını organize edecek yoksa Dortmund mu yerleşim almadan düzensizliğin üzerine pozisyon üretmeyi başaracak hep beraber göreceğiz.



KONTRALAR:  DORTMUND 9 BAYERN 0

Bu sezon kontra ataklardan Borussia Dortmund 9 gol bulurken Bayern Münih’in tek bir gol dahi atamamış olması sanırım oyun felsefelerini anlatan en iyi gösterge. Zira Bayern topa sahip olup oyuna hakimiyetini tüm izleyenlere göstermeden atak girişimi içerisinde bulunmuyor. Aslına bakılırsa bu ayrıntı Dortmund’un maçı kazanması adına en önemli dayanağı. Çünkü Klopp’un takımı savunmayı önde kuranlara karşı ceza kesme konusunda ustalaşmış durumda.  Yeni teknik direktörü ile beraber yenilgi yüzü görmemiş Stuttgart’a 6 gol atıp 3 gün sonra Arsenal’e karşı pozisyon dahi üretememesinin nedeni budur. Stuttgart doğası gereği “umschaltspiel” oynadığı için orta sahayı kalabalık tutmak adına savunmayı orta çizgiye yaklaştırdı. Cezası 6 gol. Arsenal ise deplasmanda geride takımı konumlandırarak Dortmund’a boş alan ve kontra şansı vermedi. Bu açıdan bakarsak Bayern Münih strateji değişikliğine gitmez ya da golleri erken bulmazsa zaman hep Dortmund’un lehine işleyecektir. Çünkü topa sahip olarak durduramayacağınız ya da hafta içerisine Müller’in beyanatında olduğu gibi “kontrol edemeyeceğiniz”  tek takım belki de Dortmund’dur.  Dortmund oyunu top rakipte iken kontrol eder, nerede kazanıp nasıl hızlı akın geliştireceğini yıllardır kurgular. O savunma biraz olsun orta çizgiye yakınsa buna ceza mutlaka kesilir.



SPRİNTLER: DORTMUND 229 BAYERN 214

Ligin en iyisi Dortmund. Aslında bu birkaç sezondur sürekli ağır sakatlık vermesinin de bir başka nedeni.  Sprint hız demektir, aksiyondur.  Topa sahip olma konusunda Bayern’in bu kadar gerisinde kalıp da sprintlerde ligin en iyi olması çelişki değil oyun felsefelerinin içeriğini destekleyen bir istatistik. Aynı zamanda Dortmund’un hücum organizasyonlarını da anlatıyor. Boşluklara hızlı geçişlerdir bir diğer ifadesi. Geride konumlanan Dortmund topa sahip olduğunda çok hızlı hücumlar gerçekleştirir ve bunların başarısız olanlarında dahi her daim oyuncular sprintlerle desteklemek durumundadır.  Bu açıdan geniş alanda pasa dayalı goller Dortmund'un şifresidir. Bayern Münih ise daha çok kalabalık savunmayı karambollerle aşma derdindedir. 

PASLARLA GOL ATMAK: DORTMUND 17 BAYERN 9

Pas yüzdesi ligin en fazla olan ve oyunun tamamını paslarla geçiren Bayern’in bu konuda Dortmund’un yarısından bile azına erişmesi şaşırtıcı değil. Yine birbirlerine zıt oyun felsefelerinin bir başka göstergesi. Bayern yüklendiği vakit rakibi kendi yarı sahasına kalabalık bir şekilde sokuyor. O kaosun içerisine paslarla girip sonuç almak mümkün değil. Oysa Dortmund’un hücumları geriden paslarla kale önüne kadar ilerleme üzerine kurulu.  Rakip yerleşim aldığında Dortmund'un çok sık başvurduğu içeriye dalma yöntemi ise verkaçlardır. Öyle ki rakip daha kalabalık olduğu halde Dortmund'un ezbere dayanan verkaçlarla içerieye dalması basit ama son derece etkili bir hücum tekniğidir. Rakibi kontralarla ya da ani hücumlarla yakaladığı zaman bu organizasyon içerisinde paslaşarak sonuç almak ise kaçınılmaz. Kalabalık bir savunma bloğunun olduğu yerde Guardiola’nın oyun felsefesine ters gelecek başka bir istatistik doğuyor. Bayern bu sezon golleri paslaşarak değil "ortalarla" bulmuştur.



DURAN TOP ORGANİZASYONU: BAYERN 9 GOL DORTMUN 8 GOL

Bayern Münih bırakın duran topları, Guardiola’nın Barça’sından alışık olmadığımız bir şekilde ortalardan ürettiği 7 gol var. Dortmund paslarla gole giderken Bayern duran toplar ve ortalarla daha çok golü buldu. Mandzukic gibi bir savaşçı ve kafa hakimiyeti yüksek bir oyuncunun varlığı elbette ortaları daha değerli kılıyor. Oyuncu ceza sahası içerisindeki karambollerden oldukça iyi besleniyor. Üstelik bu sezon Dortmund’un en önemli zaafı duran toplardan yediği goller. Bu sezon Dortmund kalesinde gördüğü gollerin yarısından fazlası duran top organizasyonu sonucu gelişti. Nasıl ki çizgi savunma Bayern’in bu maçtaki en büyük handikapı ise Dortmund’un da en önemli dezavantajı duran toplar. Üstelik kaos içerisinde birbireriyle uyumu sorunlu yeni dörtlü savunmayı düşününce Bayern Dortmund’a duran toplardan en az bir gol atar bahsi oynamak kaçınılmaz.

SONUÇ:

Bugüne kadar olan kısma göz atarak bir sonuç çıkarılacaksa eğer muhtemelen Bayern duran top organizasyonu ya da ortalarla bir gol bulması kaçınılmaz. Dortmund ise hızlı hücumlar ve verkaçlarla içeriye dalarak fileleri havalandırır. Lakin iki büyük teknik adamın önemli özelliklerinden birisi büyük maçlar öncesi strateji değişikliğine gitmeleri. Özellikle bu karşılaşma Dortmund'un şampiyonluk yarışında kırılma noktası olacak zira eğer kaybederse Dortmundlular geçen sezondan tecrübe ettikleri bir gerçek var ki Bayern Münih kalan haftalarda 7 puan kaybetmez. Borussia Dortmund'un oyun tarzı Bayern'in anti tezidir. Bu açıdan her zaman Dortmund bu maçlara hele ki 3 yıldır yenilgi yüzü görmediği evinde oynuyorsa favori çıkar. Lakin savunma dörtlüsünün performansı ve Guardiola'nın maçı dünya üzerinde en iyi okuyan hocalar arasında olması işi farklılaştırıyor. Evet Mainz ve Berlin Bayern Münih'e göre doğru taktikle çıkmış ve öne geçmişlerdi lakin birisinde üçlü savunma diğerinde ilk yarıda yapılan iki değişiklikle Guardiola bu maçları çevirmeyi başardı. Klopp'un hata şansı yok.. 


Hiç yorum yok: