23 Aralık 2010

Schweinsteiger İtirazı.!



yaklaşık beş dakika sürdü. Peki kime ve neden ? Anlatalım.

Dışarıdan eve geldiğimde maç 2-2 idi. Klose'nin golüyle 3-2 öne geçti Bayern ama Stuttgart 2-0'dan gelmiş ve oldukça dirençli.

Kupa serüveni, tek maç, eleme usulü..

derken sarı kartı olan Boulahrouz Schweinsteiger'e sert giriyor, ikinci sarıdan kırmızıyı yiyor ve başlıyor Schweinsteiger hakeme itiraz etmeye..

beş dakika sürdü ve neredeyse hakem sarı kartını geri alacaktı. Oysa Bayern'in turu geçtiği skor rahatlığı yok ki arkasından on kişi Stuttgart beraberliği dahi yakaladı.

Kırmızı kart çıktığında maçın 67.dakikasıydı..

" Bana faul yaptı ama sarı kartlık derecesinde değildi, onu kırmızıdan kurtarmak istedim ama olmadı "

Şakadan biraz itiraz yaparsın ama bu kadar uzun süre diklenerek rakibin kırmızı kartını hakeme geri aldırmak için mücadele vermesi..

Başlarda ısınamamıştım ben bu oyuncuya ve fakat sonrasında hem futbolunu hem de adamlığını üst seviyeye taşıdığından olsa gerek başka bir seviyorum.. Helal Olsun.!

11 yorum:

Erdal dedi ki...

Sporcunun ahlaklısıymış demek ki. Fair-Play ödülü bile verilebilir. Helal olsun.

Konuyla ilgisiz ama Beşiktaş'ın gündeminde olan (büyük ölçüde anlaşıldığı söyleniyor) Hugo Almeida ile ilgili bir analizin olabilir mi? Hilbert analizi cuk diye oturmuştu, biraz da o yüzden soruyorum.

Hugo'nun videolarını, gollerini izliyoruz da, sanki biraz açık alan golcüsüymüş gibi görünüyor. Werder'de attığı gollerin çoğunu kontratak sonucu (ya da uzaktan şut) gibi gördüm ben. Yani ligimizde 60'ların futbolunun oynandığı da düşünülürse, golcülük anlamında çok verimli olamayabilir mi acaba? Bir de sadece golcülük değil de, takımın oyununa katkıda bulunma, etrafındaki/arkasındakileri pozisyona sokma, pres gücü vb. özellikleri hakkında pek bilgimiz yok.

Dikkate alır, değerlendirirsen memnun olurum.

Pasetto dedi ki...

Bayernde sol açık mevkiinde ilk onu izlediğimde silik bir oyuncu izlenimi uyandırmıştı bende ama geldiği noktayı takdir etmemek imkansız.Topu onun kadar iyi kullanabilen bir orta saha oyuncusu bulmak gerçekten zor.Kararlılık,dayanıklılık,fizik kalite işte ne derseniz her teknik direktörün hayalidir böyle bir oyuncu.Benimde içten içe hayalimdir bir gün Özerinde üzerindeki 10 numara gömleğini çıkarıp Schweinsteiger'in gösterdiği dönüşümü başarabilmesi.

Borges dedi ki...

Erdal: Fair play ödülü alacak bir davranış olduğu konusunda hem fikiriz.

Almeida ve futbolcu tanıtımı meselesine gelirsek iş çok tuhaf bir hal almaya başladı.

Benim tanımlamalarım bir yorum olarak değil yüzde yüz bilimsel doğru olarak algılanıyor ve farklı bir yorumla karşılaşıldığında ise üzerime baskı olarak geri dönüyor. Hilbert konusunda mail atan, hani iyiydi diyen çokca geri dönüşüm oldu ki ben sadece uzun yazdım, çok iyi çok kötü değil ama algı bu ve sizi yoruyor

Siz de Türkiye Süper Ligini izliyorsunuz ve desem ki Konyasporlu necip ? Önce kadroya bakarsınz böyle bir futbolcu var mıdır diye. bizden beklenilen her şeyi ayrıntılarıyla yüzde yüz doğru olarak ama yorum.. Bir Nobre tanınmı isteleser on beş farklı iyi ve kötü yorumları doğar ve bazen hepsi de doğrudur bir açıdan..

Almeida gelsin sonra mutlaka yazarız ama eskisi gibi uzun olmayacaktır muhtemelen.. belki daha net daha akıcı lakin önce bir gelsin diyoruz.

Borges dedi ki...

pasetto: Özer bunu başarabilir ve kesinlikle katılıyorum söylediklerinize. Ama bu mevkinin biraz da oyunu okuma, doğru kararı verme gibi diğer mental özelliklerinin de çok üst seviyede olması gerekir. Özer teknik olarak belki Schweinsteiger'İn dahi üzerine çıkabilir ama mental gelişimi nasıl olur onu bilmiyorum. En azından bu gibi eksiklikler giderilebilir, üzerinde çalışılsa on numaraya ihtiyaç bırakmayacak sistemi doğurur zaten..

Pasetto dedi ki...

Artık günümüz futbolunda bence oyun içerisinde farkı yaratanlar kesinlikle defansın önünde oynayan oyuncular.Bu mevkilerin oyuncularından aldığı katkılarla Bursasporun şampiyonluğu ve bu yıl Trabzonsporun Bursasporun bıraktığı yerden üzerine koyarak devam etmesi gibi.Ancak asıl konu uluslararası rekabetse bütçelere bakıp değerlendirecekesek Bayernin tek bir oyuncuyla (Schweinsteiger)yapabildiğini , bizim takımlarımızın 2 hatta 3 oyuncuyla başaramamasıdır diye düşünüyorum.Eğer Özerle Topuz iki ayrı oyuncu değilde ikisinin özelliklerini taşıyan tek bir melez oyuncu (Schweinsteiger) olsaydı,Bayernin at başı takımlarla yaptığı mücadeleyi bizimde yapabileceğimize en azından Young Boys,Paok ve Karpaty gibi takımlara bu kadar kolay teslim olmayacağımıza inanıyorum.İşin aslı Schweinsteiger'in gösterdiği bu dönüşüme bakıp oyuncularımızın eksik yanlarını geliştirmek bir yana mevcut potansiyellerini bile zorlayamamasına hayıflanmamak elde değil.Bu açıdan bakınca Nuri iyi ki Türkiyeye gelmemiş diyorum.Orda bambaşka bir oyuncuya dönüştüğünü görmek inanılmaz keyiflendiriyor beni.Eğer burda olsa kurtarıcı 10 numara diye bakıp maç almasını bekleyip , 2 maç etkisiz olduğunda yedek klübesini gösterip gelişiminin duracağından emin konuşabilirim.Bugün Demirkolun Şota alıntısı gibi hep mi olmuş oyuncu , hiç kimse mi olabileceğine inanıp bu gelişimden haz almaz?

Schumy dedi ki...

Benzerini geçenlerde Neill de yapmamış mıydı BJK maçında ?

fabianernst dedi ki...

selam, hilbert konusunda başına gelmeyen kalmadı kabul:) ama sana zahmet bir post detaylı bir yazı yazabilirsen .aradığımız nitelikte hızlı bir golcu olmadığı soyleniyor istikrar vs problemleri varmış.eksibesiktas a hilbert analizi gibi bir hugo analizi yapabilrsen çok guzel olur valla çok detaylı bilgi sahibi değiliz açıkçası.saha içi nasıl sahadışı nasıl fln...

Borges dedi ki...

Ben ancak işlerimi bitirdim sevgili fabianernst. kaçış yok, bir post atılacaktır en geç yarın öğlene gelir sanırım..

fabianernst dedi ki...

ok şimdiden ellerine sağlık butun beşiktaş camiası adına çok teşşekur ederim :)

kutay dedi ki...

benim anlamadığım hakemler bu tür uyarıları dikkate niye almıyor.. hakemin ortaya çıkış amacı; "iki tarafın karar veremeyeceği durumlardaki kargaşayı önlemek" değil midir? olayın iki tarafı da aynı görüşü savunuyorken nıye farklı bir karar vermekte inat ediyorlar...?

zarkufil dedi ki...

uzun zamandır tribünde izlediğim en iyi maçtı. çok dramatik oldu sonuç orası ayrı.

biz ne olduğunu anlayamadık, sonra tv'den gördüm. şaşırdım.

bu arada stuttgart gittikçe dibe gidiyor. Toparlanamıyor da bu sefer. çekirgenin 3. sıçrayışı gibi mi olcak ne bu sene... ilk defa tribünde 2. lig lafı geçti. 2. lige gitmiycez diye tezahurat edildi. hüzünlü bir durum. dünyanın en büyük 20 markası içindeler ama battıkça batıyor takım.