22 Haziran 2008

Ve Türkiye Yari Finalde.!



Tarifi en azindan "akli" olmayan inanilmaz bir galibiyete imza atti Türkiye milli takimi. Böyle bir macin pek cok yorumu vardir ve hepsi de dogrudur. Kendi adima turnuvada gruplar belli olduktan hemen sonra Almanya-Türkiye yari/ceyrek final hayalini kurmusumdur.. Gerek bu acidan gerekse son saniyede sonuna kadar hissettigim kaybettik duygusundan dolayi olasi sevincin iki katina cikmasindan dolayi ayri bir sevinmis, futbol ile olan iliskimde hicbir zaman unutulmayacak olan bir ana sahit olmustur bünye. Tarifi pek de mümkün degil aslinda..


Futbol acisindan ise yerlerde süründük.. Terim ne kadar iyi motivator ise bir o kadar kötü teknik adam idi. Yok galip geldik üzerinde durmayalim diyebilirdim ama yapilan yorumlari görünce inanamadim isin acikcasi. Kazim Kazim oyunda kaldigi süre boyunca üc ya da dört kez topa dokundu. Bu da önündeki adama topu vermek icin. Bunun disinda herkesin mücadele edip kostugu bir alanda belki de oyun anlayisi nedeniyle hicbir sekilde müdahale de etmedi. Ikinci yari kaleye cekilen uzaktan sut haric tek bir atak dahi gelistiremeden macin tamamlanmasinda etkin rolü vardi. Zira 10 kisi oynadik biz 60 kusur dakika.. Tuncay Sanli, kötü oynayabilir ama mücadeleci yapisi ile macin adami dahi olabilirdi Hirvatistan macinda.. Yalniz Kazim ? Keza Portekiz karsilasmasinin sorunu da buydu. Yetenegi bakimindan degil azmi, inanci ve mücadeleci ruhu acisindan eksik olan Arda ve ayni zamanda takimi forvetten beter eksilten Kazim secimidir.. Herkesin orta sahayi kalabalik tutup galibiyetlere kostugu yerde Terim'in inatla orta sahadan adam calmasi ve üzerine eklenilen sakatliklar sonucu bu futbol gayet olagan.. Kazim kazim yerine Ayhan secimi ya da Semih forvet ve nihat olmasi gerektigi yerde olsa belki mucizelerin disinda futbol olarak da buyuleyebilirdik avrupayi.. Ve hepsi bir kac post önce islenilen Motivasyon ve Taktik anlayis konulu postun birebir sahada resimlesen görüntüleriydi.. Bu galibiyet sonrasi yine anlasilmaz gerci ama biz yine bosa kürek cekmeye devame delim.


Ben toplamda bunu da yeterli görüyorum, o cok baska.. Baska acidan Terim'in 96'da oynattigi futbol cok daha iyiydi ama bu sefer de sonuc acisindan yerlerde süründük.. Ikisi arasindan secim yapmak durumunda kalsak, bugünkü durum kuskusuz cok daha tercih edilir durumdadir..



Rüstü,Trabzon macinda haksiz yere kirmizi kart yedigi pozisyonda hic ses etmeden disari cikmasi bir yana mac sonrasi "hakem bu, hata yapabilir" demecinden sonra biz arkadaslar arasinda "ermis abi bu" diyorduk.. o gün bugündür hep baska bakarim, her zaman basarili olsun isterim.. Bu duygu bende hep vardi. Keza bu deli macin o son belirleyici aninda hicbir insanoglunun normal davranamayacagi zaman diliminde hirvatlari teselli etmesi inanilmazdi.. Alman kanali ZDF bugün Rusya-Portekiz maci öncesi hem rakibi olmasi ve ayni zamanda siradisi bir galibiyete imza atmasi nedeniyle Türkiye-Hirvatistan macina genis yer verdi. Yorumculardan almanyanin göz bebegi ve Borussia Dortmund'un yeni teknik adam Jurgen Klopp on dakika boyunca Rüstünün kurtardigi penalti sonrasi aglayan Petrici ve tüm hirvatlari teselli etmesi üzerine durdu. Yillardir yapilan yanlisliklardan kaynakli artan türkiye antipatisine karsi yapilmis en güzel yorumlardan bir tanesiydi.. herkes saygi duymali bu takima ve Rüstüye gibi güzel cümlelerle bitirdi türkiye özetini.. Yorumlarda Olic'in yüzde yüzlük kacirdigi sutu "kacirdi" diye dile getirir insanlar, ben onu Rüstü kurtardi diye bakarim Kahn gibi.. Kahn ile karsi karsiya kalan futbolcu, onun dogru hamle yapmasi nedeniyle cektigi sut auta gider ve "kacirdi" olarak tarihe gecer. Oysa kalecinin topu auta attirmasi gibi bir seyde söz konusu.. Dogru köseyi penaltilarda yakaladiginiz anda hangi köseye atacagini önceden karar verip vurusu gerceklestiren oyuncu biraz daha o kösenin kösesine son saniyede atma gayreti icerisine girer ve bu da ayni sekilde kalecinin hanesine yazilmasi gereken bir durumdur.. Velhasil, cok güzel bir durusu vardi Rüstünün..

Post olarak da bloga tasidigimiz Fatih Terim taklidi yapan Oliver Pocher de Türkiyede 11 tane Kahn var bu yüzden yenilmiyorlar gibi bir yorum yapti ki dogru bir yorumdur. Iste Terimi övmek istiyorsaniz bu 11 tane Kahn'in yaraticisidir o. Bu onun en iyi özelligidir ve kesinlikle cok az insanda olan bir "arti"dir.. O motive edebilecegi oyunculari kadroya aliyorsa, ben buna saygi duyuyorum. Defanstan top cikartir iken alaman spikerin "modern futbolda bunlar olmamali" serzenise yer verecek ölcüde sacmalayabilir ve ayni sekilde modern olan futbolun hicbir zaman icerisinde yer alamayacak ölcüde siradisi ve akilda kalici isleri de keza bu oyuncular basarir. Son saniye golü,sans demiyorum, inancin ve mücadelenin bir ürünüdür, sans da yanlarinda olmustur sadece..

Normal kosullar altinda Almanyayi yenecegimizi düsünmüsümdür hep. Türkiye Almanyayi yenebilecek nadir takimlardan birisidir ama.. Amasi var, mac öncesi bir sekilde postlanir sanirim. zira Türkiye-Almanya mücadelesi gercekten cok baska "yan anlamlari" ile özel bir karsilasmadir. Ona da sira gelecektir..

1 yorum:

Etkinson dedi ki...

mac sonrasi bbc'ye konusan bilic, penaltilar konusunda "kalecileri, bizim oyuncularin disari vurmaya zorladi" gibisinden bir yorum yapmisti. o yuzden penaltilardaki tum kredileri rustu hanesine yazmak gerek bence de. 4 penaltidan ucunun kosesine tahmin(!) etmek nasil bir hayvanliktir ayri konu tabii. bi de oyun sirasinda cizgiden kale sahasi icinde gezintilere ciksa...cok sey mi istiyorum bilemeyecegim.

dun aksamki macta da akinfeev'de de ayni durum vardi, cizgiye yapisik oynama. hollanda bu yuzden tum serbest atislarda tehlike yaratti.